...................
...................
KABARDEYLER VE SAYIN ZEMSKY SABOR  -1
Badinokue Bey
08 Ocak 2009
                         
...................
...................
Konu hakkında yazan katılımcılarımız:
ZemskySabor, Okur, Tlaps, Abadzeh, Abzeh, Bjintsine, Turkav81, Aytek Sey, KUŞHA Faruk Özden, Necdet Hatam, Turgut Janxot, Adigeeale, Dönüşçü, Yesxot, B. Atcı, Berslan, Yamtar, Kayra Kağan, Misafir, Curey Murat (İrfan), Mugolh Yılmaz
 
CircassianCanada Notu: Aşağıda yayınlanan metinler Denetim Kurulu Üyelerimizce denetlenip yayına verilmiştir.
                     

Sayın Zemsky Sabor,

’’Türkiye’deki Çerkes Sayısı’’ adlı başlıkta Kabardeylerle ilgili istatistik hakkında ki fikirlerinizi beyan ederken asılsız bir demeciniz dikkat çekiyor.

’’Kabardeyler sürülmemişti...’’

1) Buna göre sayın Zemsky 6-700 bin Kabardey dönemin Osmanlısına neden geldiler ya da TC’deki varlıklarını nasıl açıklıyorsunuz? 10 bin değil 50 bin değil 6-700 bin ciddi bir rakamdır!

2) Bu kadar bir kitlenin varlığı keyfen mi oldu, yani sürgün değillerdir de göçmen midirler?

3) Sizce ne tür bir motif varolmuş olmalı ki bu kadar ciddi bir rakama ulaşacak kitle ülkesinden, kardeşlerinden,toprağından kısaca her şeyinden vazgeçip yaban ellere yok olmaya gitsin!

Saygılarımla


 

ZemskySabor

09.01.2009

 

İlk önce Türkiye’deki toplam Çerkes (Adige) nüfusunun içerisinde hangi kabilenin ne kadar sayıya sahip olduğu bence çokta önemli değil. Sonuçta hepimiz Adige’yiz.

Bu girişten sonra ''sürgünden'' ne anladığımı da kısaca belirteyim izninizle.

Adige halkının kendi toprakları üzerindeki bağımsızlık ve egemenliğinin silah zoruyla sona erdirilip, halkın silah zoruyla kendi topraklarından çıkartılıp, başka ülkelerde mecburi ikamete gönderilmesini genelin sürgün tanımı olarak kabul ediyorum.

Burada bir parantez açarak uluslar arası hukuk da buna 'soykırım' dendiğini de altını çizerek belirtmek gerek.

Kabardey Adigeleri genelin anladığı gibi 1864’de sürgüne uğratılmış mıdır?

Hayır.

Zaten Kabardey bölgesi 1864’den çok önce Rus Çarlığı’nın işgal ve yönetimine girmiştir.

Çerkesya’nın herhangi bir bölgesinde yaşayan Çerkes halkının herhangi bir bölümünün keyfe keder kendi iradesiyle ''göç'' ettiği ileri sürülemeyeceği gibi, bu halkın Kabardey kolunun da Kuban tarafındaki kardeşlerinin maruz kaldığı şekilde silah zoruyla göç ettirildiğinin iddia edilmesi de zordur.

Mesele kavramlardaki uyuşmazlık olarak açıklanabilir belki.

Evet bence Kabardeyler göçmendir.

Fakat kendi yaşam alanlarında serbestçe yaşama olanakları ellerinden alındığı için ''göç etmek zorunda'' kalmışlardır.

Bu da bir bakıma sürgün edilmekle eş tutulabilir fakat bizim anladığımız şekliyle sürgün değildir.

Diğer konu başlığında ''nüfus'' miktarları hakkındaki sayın Abadzah’ın yazdıklarını iddialı ve abartılı bulduğumu yazdım. Gerekçe olarak da bugün Kafkasya’daki Kabardey nüfusunun aşağı yukarı bu kadar olduğunu söyledim.


Eğer ki Kabardeyler, Abzegh, Shapsugh, Natkoç vb. kardeşleri gibi silah zoruyla topyekun deportasyona uğratılsaydı bugün Türkiye’deki Kabardey nüfusu en az 1 milyon olurdu.


Oysa bugün Kabardeylerin çoğunluğu anavatanda yaşamaktadır.


Diğer Adige gruplarının ise tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde çoğunluğu anavatan dışında yaşamaktadır.


Aynı durum Kubanlı Bjedughlar içinde geçerlidir.


Bugün Adigey Cumhuriyeti’ndeki 52 Adige köyünün 35 i Bjedugh kabilesinin köyleridir. Türkiye’de yaşayan Bjedugh Adigeleri ya 1864’ten önce direnen Adigelere katılan gruplardan ya da 1864’ten sonra halkın Adige olarak yaşam olanakları ağırlaştırıldıkları için göç etmek zorunda kalan guruplardır.

Kabardeyler süngü ucunda sürgün değil, fakat şartları ağır olan nedenlerden dolayı göç etmek zorunda kalmışlardır. Bu kategoriye Kabardey Adigelerinden başka, Türkiye’de yaşayan diğer Kafkas kökenli Çeçen, Oset, Abhaz, Karaçay gibi halkları da dahil edebiliriz.


Benim düşüncem bu yönde. Son olarak sebep her ne olursa olsun, gidenlerde kalanlarda benzer ağır şartlarda yaşam mücadelesi verdiler. Hepsinden Allah razı olsun, bizleri ve Adigeliği bugünlere ulaştırabildiler.

Saygılar.


 

Okur

09.01.2009

 

Sayın Zemsky yanlış bilgi vermeyin lütfen

Kabardeyler Çar ordularına karşı en önce savaşan en uzun süre savaşan halktır.

Kuzeybatı bölgesine inen Çar orduları Kabardeyleri dümdüz ettikten sonra geçtiler o bölgeye.

Nüfusunun onda dokuzunu savaşlarda ve felaketlerde kaybeden insanlara vicdanınız sızlamadan "göçtüler" diyerek imalarda bulunuyorsunuz.

Sıkılmasanız turistik geziye çıktılar diyeceksiniz.

1864 yılında sürülen Abhaz sayısı 100 bin, Adige sayısı 700 bin. Wubıhların ise tümü sürgün edildiler.

Oysa Osmanlıya gelen insan sayısı neredeyse 2 milyon civarında, nerede bu rakamın gerisi?

Onlarda mı göçtüler?

Aynı dönemde anayurtta kalan Adigey Adigelerinin sayısı 40 bin, anayurtta kalan Kabardeylerin sayısı 40 bin. Abhazların sayısı da 40 bin.

Bu gün ise Kabardey 600 bine dayandı, Adigey’in ve Abhazya’nın nüfus durumu malum.

Ne diyeceksiniz buna?

Demek ki asimilasyona direnemiyor halkımızın bir kesimi.


Bu durum Türkiye’de de aynıyla tekerrür ediyor.


Kabardeyler bilmem neyler diye ayrım yapacağınıza kendi kimliğinize sahip çıkın.

Bunun Adı topyekun "Adige halkının sürgünüdür" tarihi sulandırıp bulandırmadan ve terminolojiyi çarpıtmadan sahip çıkın çıkıyorsanız.

Biz hepimiz Adige’yiz. Zorlamayın bu sınırı.

Bu Kabardey kompleksinden umarım artık vazgeçersiniz, bu vesile ile sayın Cevdet Hapi'ye de sesleniyorum, sizde Shapsugh mikro-milliyetçiliğini ve Wubıh düşmanlığını bırakırsınız umarım.

Bizler "hepimiz Adige’yiz" dedikçe siz üsteliyorsunuz.


Eğer bu mikro-milliyetçi tavırlarınızdan vazgeçmeyecekseniz herkes kendi yoluna gitsin, sizde ne haliniz varsa görün.

 

 

Tlaps

10.01.2009

 

Neo kendi içimizde alt kimlik üst kimlik yaratılmaya mı çalışılıyor.


Kabardeyler orada sanki hiç mücadele etmeden Rus yönetiminin altına girdiği şeklinde bir yazı yazılmış. Ben tarihçi değilim ama bildiğim kadarıyla Rusya ile Adigeler arasındaki mücadele 300 yıl sürmüş. Yine bildiğim kadarıyla Rusya’ya en yakın bölge aynı zamanda en düzlük bölge Kabardey bölgesi.


Fiziki şartlar düşünüldüğü zaman Kabardeylerin mücadele gücünün daha çabuk kırılması gayet doğaldır. Zaten Kabardey bölgesini ele geçirmeden diğer bölgelere ulaşamayacaklardı.


Burada böyle bir yazı yazılmasının bence bir anlamı yok.

 

Madem böyle bir konu açıyorsunuz 300 yıllık mücadeleyi anlatın. Getirip olayı 1864 sürgününe ve 1864 sürgününde şu Adigeler bu kadar kayıp verdi şekline dayandırmak 300 yıllık mücadeleyi 20-30 yıllık dilime sıkıştırmak olur.

Malum 29 Mart’ta yerel seçimler var. Bu seçimlerde bulunduğumuz bölgelerde birleşerek ortak destekleyebileceğimiz adaylar var mı acaba? Yoksa Kabardeyler birini, Shapsughlar birini, Abzeghler, Bjedughlar, Wubıhlar, Besleneyler başka başka adayları mı destekleyecek?

 

 

Abadzeh

10.01.2009

 

Sayın Okur gibiler, Adigeliğe zarar vermek için elinizden geleni yapıyorsunuz ama aklı olan bunları yemez söyleyeyim.

Binlerce Kuran’ı değiştirip dağıtan MOSSAD ajanları gibi sizlerde Adigeliği bitirmek için yalan yanlış veriler sunuyorsunuz. Bırak da o işi bizler yapalım ya da araştıranlar yapsın.

Verdiğin rakamlar direk atmasyondur. Kafana göre nüfus verileri sayma burada. Yakında neyin ne olduğunu gerçek veriler ile açıklayacağız, her ne kadar gereksiz olsa da. Siz böyle yaptıkça ne kadar gerekli olduğunu anladım artık. Bekleyin görün.

 

 

Zemsky Sabor

10.01.2009

 

Sayın Okur,


Büyük kahramanlık, kompleks vb. lafları ağzınıza dolayıp ve ikide bir bunları tekrar etmekle nereye varabileceksiniz ki?


Yazınıza madde madde cevap vermeye çalışacağım.

Konu başlığı nüfus miktarı meselesinden açılmıştı.


Bende kendimce yaptığım araştırmaları ortaya koydum bunda bir çelişki varsa buyurun çürütün.


Kabardeyler sürülmemişti, çünkü nüfuslarının çoğunluğu anavatanda yaşıyor. Bu durum fiili olarak böyle.


Neden gocunuyorsunuz ki? Sevinmelisiniz bu duruma.


Keşke bizim taraflardaki Adige liderleri de zamanında akıllı bir barış yapabilseydi de sürülmeseydik. Kabardeyler gibi nüfusumuzun en az %60-70’i kendi vatanında yaşardı ve bugün Adigey’in hem sınırları hem de siyasi olgusu ve tabi ki nüfusu çok farklı bir çevrede olurdu. Adigey’in nüfusu asgari 1.5 milyon civarında olabilirdi.

Kompleks hem de Kabardey kompleksi öyle mi? :)))

Vahametin böylesi... Komik ötesi bir durum...

Kabardeyler savaşmadı diyen mi var?

Evet Kabardeyler savaştı. Kabardeyleri asıl mağlup eden de Rus işgal orduları değil, ülke genelindeki salgın hastalıklar olmalıdır.


Söylediğiniz nüfusunda hemen hepsi savaşarak ölmemiştir, öyle mi?


Buna birde Rusya ile güç birliğine hevesli pşilerinizi de ekleyin. İktidar mücadelesi için birbirini ve halkını katleden gururlu pşilerinizi hani.

Kabardeyler savaşmadı mı? Evet savaştı. Kahraman mı? Evet kahraman. En önce savaşanlar Kabardeyler mi? Evet öyle. Ancak en uzun süre savaşanlar değiller.


Bunu bir yerinize not edin. Kabardey direnişi 1864’ten en az 80 sene önce sona ermişti.

Kubanlı kardeşlerinize karşı Rus ordusu saflarında savaşırken de kahramandınız. Yanlış mı?
Ben 21 Mayıs Sürgün Etkinlik Planlaması’na, ‘’biz katılmayız. Çünkü biz sürgün değiliz’’ diyen Kabardeyli eski bir dernek başkanını da biliyorum. Bunlar çok önemli değildir. Hata hatadır, önemli olan telafi edebilmek.

Biraz normal olmayı deneseniz de kendi açmazlarınızdan sıyrılsanız fena olmayacak.

Yazınızdaki nüfus meselesinde belirttiğiniz rakamlar ile yazınızın ana temasında vurgulamaya çalıştıklarınız birbirini yalanlıyor bilmem farkında mısınız?

40 bin kalan Kabardey nüfusu bugün 600 bine ulaşmış öyle mi?


Yüzde kaçlık bir nüfus artış hızı öngörüyorsunuz acaba merak ettim? Yemeden içmeden çocuk mu yaptı Kabardeyler?


1864 tarihi itibariyle Kabardey’de en az 100-125 bin Kabardey’in kalmış olması lazım ki ortalama %3,5’lik bir artış hızıyla bugün bu rakama ulaşılabilsin.

 

Eğer sizin rakamınız doğruysa Kabardeylerin nüfuz artış hızı senede %10’dan aşağı olmamalıdır ki, bu bir dünya rekorudur.

1887’de Kuban’da kalan Adige sayısı 56 bindir.


Daha sonra göçler olduğu da muhakkak.


Fakat yıllık nüfus artış hızı düşünüldüğünde bugünkü yaklaşık 150 bin küsurluk Adige nüfusu normal bir rakamdır.

Sizin absürd ve hayali hesabınızı dikkate alırsak bugün Adigey’deki Adige nüfusu 800 binlerde olmalıdır ki...


Keşke siz doğruculardan olsaydınız!

Bir diğer sapma noktanız beni çok ilgilendirmese de Abhazlar hakkında. Göç eden Abhaz sayısının 100 bin olması abartılıdır. Bugün toplasanız Türkiye’de 250 bin Abhaz çıkmaz.
1864’te Wubıhlar + Çerkesya Abazalarının toplamda sürgün edilen nüfus rakamı 50-60 bini geçmez.


Buna Abhazya dan 1878’de göç eden Abhaz rakamını eklerseniz ancak 100 bin rakamına yaklaşabilirsiniz.


Bugünde Türkiye’deki Wubıh + Abaza + Abhaz nüfusunuzu toplasanız 300 bin rakamını bulamazsınız.

Siz olayları galiba tek bir perifede olmuş gibi değerlendirmektesiniz.


Tıpkı bazı çevrelerin Çerkesleri kimi halklarla ''aynileştirmeye'' çalıştıkları gibi, sizde Çerkesleri bir takım halklarla veya birtakım olaylarla özdeşleştirmeye çabalıyorsunuz ki, bu bir, zihin bulanıklı değilse ideolojik dayatma, o da değilse düpedüz sapkınlıktır.

Sapkınlığınız son cümlelerinizde daha da belirgin, bir nevi tehdit havasında: ''Hepimiz Adige’yiz dedikçe, üsteliyorsunuz, mikro-milliyetçi tavrınızdan vazgeçmeyecekseniz herkes kendi yoluna gitsin...''

Son model bir despotizm sergiliyorsunuz.

Alkışlar sizin için olmalı ya da çürük domatesler diyelim...

Akla mantığa ve tabi ki tarihe dokunan hiç bir gerçekliğe yer vermeden kendi sanal doğrularınız ile kurguladığınız sanal Çerkesya’nızda yaşayacaksanız buyurun yolunuz açık olsun. Bugün yaşadığınız şu ülkeye bir bakarsanız sizin sanal gerçekliliğiniz ile bu ülkenin sanallarının ne kadar da benzeştiğini keşfedebilirsiniz.


Ancak gerçeklik her zaman sanallığı yıkar geçer.

Kabardeylerin bütünün tenzih ederim ama siz ve Badınoko gibileri kendi yollarına gidebilirler.

 

Bizce mahsuru yok.


Böylece aradığınız ihanet kaynaklarınızı başkalarında aramak yerine kendinizde bulmuş olursunuz.


Öz Kabardey gibi, Öz Kahraman gibi, Öz Psihalıve gibi sahte ‘’öz’’lerinizi geliştirebilirsiniz.


Nüfus konusunda katılımcı arkadaşlarla karşılıklı danışma yazılarından konu buraya taşınmış oldu ki bu birazda fuzulidir aslında ve gereksizdir nihayetinde. Çünkü nasıl olduysa oldu. Hepimiz buradayız işte!


Çok merak eden sayın Okur gibi katılımcılar için tekrar edeyim: Kabardeyler, zorunlu göçmendir.
Süngü ucunda, sürgün değildir!

Aksini ispat edecek olan arkadaşlarımın, büyük laflarla demagoji yapmaya çalışmadan veya ‘’çeker gideriz’’, ‘’kafamıza sıkar gideriz’’ türünden sapkınlıklara girmeden ellerindeki bilgi ve belgelerle bunu yapmalarını dilerim.

Saygılar.

 

 

Abadzeh

10.01.2009

 

"Malum 29 Mart’ta yerel seçimler var. Bu seçimlerde bulunduğumuz bölgelerde birleşerek ortak destekleyebileceğimiz adaylar var mı acaba? Yoksa Kabardeyler birini, Shapsughlar birini, Abzeghler, Bjedughlar, Wubıhlar, Besleneyler başka başka adaylarımı destekleyecek?"

Sayın Tlapş bu ayrımı kimler yapar söylememe gerek var mı?


Adigeler ama başka Adigeler bu ayrımı yapar. Kendine Adige'yim diyen adamın destekleyeceği kişi bellidir ama Adige olup da kendine oyum, buyum diyen kişi her işine geleni destekleyebilir ya da kimi destekleyeceği belli olmaz.

Adige ismi dışında tanımlamalar yapmayın. Bırakın bu taktikleri.

Saygılar

 

 

Abzeh

10.01.2009

 

Merhaba,

Lütfen siz yanlış bilgi vermeyin sayın Okur.


Abhazların 1864’te büyük sürgünde Adigeler ile birlikte sürgün edildiklerini ilk defa sizden duydum!

Abhazlar 1866 yılında Rusların yaptığı Toprak Reformu’na karşı ayaklandıktan sonra kendi istekleri ile yani oluşan kötü yaşam şartlarından dolayı Osmanlıya göç etmişleridir!

O zamana kadar Ruslar ile çok iyi geçinmişlerdir. Yani Adigelerin Ruslarla yaptığı savaşlara da katılmamışlardır ve Rusya’da en son kaldırılan Prenslikte 1864’te Abhazya olmuştur. Ruslar Adigeleri sürgün ettikten sonra Abhazlara gerçek yüzlerini göstermişlerdir ve 1866 yılında Toprak Reformu yaparak topraklarının bir kısmını Ruslara vermişlerdir.

Kabardey Adigelerine gelince. Kabardeylerin Ruslarla ilk savaşanlardan olduğu doğrudur ama en uzun direnenler Kabardey Adigeleri değil batıdaki Adigelerdir. Kabardeylerin Ruslarla savaşı 1763 yılında başlamıştır ve uzun aralıklarla resmen 1822 yılında bitmiştir. Kabardeylerin ağır kayıpları olduğu da doğrudur ama en çok kaybı Adigey’deki Adigeler vermişlerdir.

Yani Kabardeylerin Osmanlı’ya gelişleri göçtür. Yine Ruslar tarafından yapılan Toprak reformları ve köleliğin kaldırılışını hazmedemeyenler tarafından da yapılan bir göçtür.

Batıdaki Adigelerin Ruslarla savaşı ise 1760/70 yıllarda Osmanlı-Rus savaşı ile başlar (Anapa dolaylarında) ve 1864 ile de bitmez. Taa 1870’li yıllara kadar (8-9 bin dolayında Adige savaşçı ormanlarda ve dağlarda senelerce direnmeye devam etmişlerdir. Bu yüzden bazı bölgelere Rus yerleşimciler ancak 1870/80’li yılların sonunda yerleşebilmişlerdir) sürmüştür (1877-78 ayaklanması da olmuştur).

İlle kardeşlik yapacağız diye, ille Birleşik Kafkasya’yı kuracağız diye, ille yok diğerlerine ayıp olmasın diye böyle yanlış şeyler anlatıp da tarihi çarpıtmayalım lütfen.

Doğru neyse dobra dobra onları yazalım diğerleri de utanmadan kimseye ayıp yapmadan bunları yapabiliyor.

Saygılarımla.

 

 

Bjintsine

10.01.2009

 

Kusura bakmayın ama hepiniz saçmalıyorsunuz.

Tarih ilmini zamanı gelip de tartışmaya girersem lazım olur deyip okuduğunuz 2-3 paragraftan ibaret sayıyorsunuz. Süper istatistikleri tokuşturunca halkınıza faydanız dokunduğunu zannettiğiniz kişisel hezeyanlarınızı başka alanlarda köreltin. Köreltmek gibi bir niyetiniz yoksa başka alanlarda tatmin edin, edin ki şu yaptığınız saçma tartışmalarla ele güne alay konusu olmayalım. En azından bu tartışma devam edecekse Adige, Kabardey, Abzegh, Shapsugh v.b bizler için önemli isimlerin yerine farklı parola ya da şifreler kullanın ki en azından vatandaşın teki arama motorlarında bu isimleri yazıp tesadüfen bu sayfaya yönelmesin ve alay konusu olmayalım.
Adige için Trönki diyin
Kabardey için Bungulimalar ismini kullanın
Abzegh için Dordoribbunalar
Shapsugh için Blingimnippiler
Hatukuaylar için Bolşıbjıytüketenler
Bjedughlar için Azgelheleler
v.b gibi isimler kullanın ki binlerce sene geride kalmış medeniyetten uzakta yaşamış az gelişmiş kabileler kendi arasında atışıyor işte diyip sayfadan çıksınlar dışarıdan fazla dikkat çekmeyelim bari olan ismimize oluyor.

 

 

ZemskySabor

10.01.2009

 

Tabii muzip bir yaklaşım.


Herkes kendi kabilesi için şifreli bir nick uydursun.
 

Bizim Abzeghler için; Azgelelee iyi bir parola olabilir.

Sizin içinde muzip şifreli bir parola bulalım hemen.

DeGettİşineLoo! Bnce uygundur.

 

 

Okur

10.01.2009

 

Genç Abadzeh, önce seninle başlayalım.


Sana daha öncede söyledim, bildiğin bilmediğin her şeye atlama diye.
 

Saygısızlığını insanlar görüyorlar ben bir şey demeyeceğim.
 

Seni zaten yok sayıyorum bu mesajından sonra.
 

Ancak bilmeni isterim ki, senin baban bile bir çocuktu biz Çerkeslik için ite kaka süründürülürken, o nedenle terbiyeni takın ve yazdıklarını göndermeden önce oku. Sana tek söz söyleyeceğim; hadi oradan!

Sana gelince tuhaf isimli arkadaş,
 

Ben senin gibi işkembe-i kübradan sallamıyorum.
 

Her ne kadar asli faaliyetim tarih araştırmaları değilse de söylediklerimi tarihçileri kaynak alarak söylüyorum.


Sana verdiğim rakamların nereden geldiğini aşağıya yazıyorum oku ve anlamaya çalış.
 

“Bana göre böyle olmamalı” gibi, kendine hayran ifadelerle, kendinden menkul tuhaf yargılarınla ve içinde akıl olmayan kanaatlerinle insanları yanıltma.

Al şimdi oku aşağıdan:
 

1864 yılında 70 bin Adige, 100 bin Abhaz, Wubıhların tümü sürgün edilmişlerdir.


Ayrıca yukarıda saydığımız Adigelerin diğer kollarından olan Bjedugh, Kemırguey, Natuhaç vb. halktan geriye anayurtta kalan insan sayısı sadece 40 bin kişidir.


Bu sürgünde Natuhaçların bütünü, Shapsughların,Abadzahlerin bütüne yakını,yine Bjedughların Kamırgueylerin, Besleneylerin çok büyük bir kısmı anayurttan sürülmüşlerdir.


300 binin üzerinde nüfusu olan Shapsughlardan geriye yerleşik kalan insan sayısı çok az bir miktardır.


Aynı acı sonu yaşayan Abhazlardan sürgünden geriye kalan insan sayısı sadece 40 bin kişi idi.
Kabardeylerin yaşadıkları son da pek farklı olmadı, 18.yy. başlarında sayıları 400 bine yaklaşan Kabardeylerden, savaşlar ve sonrasındaki salgın hastalık yüzünden nüfusun onda dokuzu yok oldu.


19 yy. başlarında geriye kalan sadece 40 bin civarında idi.

Kaynak: Abhaz tarih araştırmacısı Georgiy Dzidzarie.



Göç meselesine gelince: 18. yy. sonlarında Rus Çarı tüm Kafkasya’yı kendi hükümranlık alanı içerisinde görmeye başlamıştır. Bu yaklaşımın yansımaları olarak bölgede kendi yönetimini ve kendi mahkemelerini kurmuş, halkların yaşayışlarına ve geleneklerine müdahale etmeye başlamış, pek çok halkın topraklarının bir kısmını alarak kazak köyleri kurmaya başlamıştır.
Daha net söylemek gerekirse bölge haklarının tüm özgürlüğünü gasp etmiştir.
 

Bu durumu kabullenemeyen halklar ayaklanmışlar,fakat güçlü çar orduları ile baş edemedikleri için yenilmişlerdi.


Bu yenilgiyi ve baskı yönetimini sindiremeyen birkaç bin insan Osmanlı topraklarına göç ettiler.
 

1858 – 1864 arasında bu şekilde göç eden Kabardey sayısı 15 bin kadardır.


Aynı şekilde bir kısım Çeçen ve Oset’de o dönemde göç etmiştir.
 

Kaynak: Tarih profesörü Karmokue Hamid.
K.B üniversitesi Tarih araştırmacısı.

Başka kaynak da ister misin sayın Zemsky?


Herkes çok iyi bilir ki hiçbir halk doğduğu yaşadığı toprakları kendi rızası ile terk etmez.
 

Başka topraklara başka ülkelere göç etmez.
 

Bu tür yer değiştirme ancak zor kullanılarak, şiddet ve baskı yolu ile sağlanabilir.
 

Bunun adı da sürgündür.

Kaldı ki, senin o meşhur teriminle “süngü ucunda sürgün” olan insanlar, ayaklanmayı bastırabilmek için Çarlığın tespit ettiği ve Adige boyları arasında sözü dinlenen, diğer bir deyimle ayaklanmaları organize edip katıldığı düşünülen bir grup insandır. Bunların çoğu senin “pşileriniz” diye aşağılık kompleksi içerisinde alaya almağa kalkıştığın doğuştan savaşçı, asil, cemiyette sözü dinlenen ve boyun eğmeyen insanlardı. Sayıları tam bilinmemekle beraber toplam sürgün nüfusa oranları çok azdır.


Şimdi bu diğerleri sürgün değil mi demek oluyor?
 

Oku bakalım aşağıdaki ifadeleri ne diyor…

Şamil’i esir alan General Graf Baryatinski bizzat çara şunu söylüyordu: “Eğer onları tümüyle bu topraklardan temizlersek ilelebet Kafkasya diye bir sorunumuz kalmayacak, bu verimli ve stratejik topraklar bizim elimize geçmiş olacaktır.”

Sultan Devlet Girey hatıratında; 1816 ile 1910 yılları arasında Kafkasya’yı terk eden veya terk etmeye zorlanan insan sayısı 3 milyon 97 bin kişidir.


Yine aynı kaynak 1910 yılında Osmanlıdaki Çerkes sayısını 2 milyon 750 bin kişi olarak verir.
 

Şimdi bu nüfusun içinde süngü ucun sayın Soner Koçsav, öncelikle taslak hazırlayın, ondan sonra tartışmalara katılın.


29.01.2009 tarihi DNA’ya cevap yazınız da: "(...) o sadece Tatar kökenli olup da bimem ne zaman Adigeleşen bir soyu temsil eder. Adigeleşen bir soy "ırken" Adige değildir."

"Buna bakarak Adigeler safkan değil derseniz bu bilimsel olmaz"

"Adigeleşen ırklar safkan Adigeliğe eksi not olabilir mi? Hayır Adige ırken değiller ki zaten... Ceddimde Adige harici kimse yoktur ve de bunu kanıtlarım desem, ben ırkçı mı olurum palavracı mı?"
 

"1880 den buyana köyümüzde ne yabancıya kız verilmiş nede dışardan (Adige olmayan) kız alınmıştır."
 

"Zamanın asil werk denilen ailelerinde bu daha da belirgindir."
 

Sizden yaptığım bu alıntıları alt alta yazdığımda dışarıdan okuyan birisi sizin için bal gibi ırkçı diyecektir. Siz ne kadar ben demokratım deseniz, kendinizi öyle niteleseniz de yukarıdaki söylemleriniz ırkçıdır.


’’Asimilasyona karşı yabancı ile evlenmeyelim’’ söylemi ile "Adigeleşen bir soy ırken Adige değildir" cümleniz birbirine tamamen zıt söylemlerdir.


Asimilasyona karşı durmak demokratik bir tavır olarak nitelenebilir. Fakat Adigeliğin ırken saflığından bahsetmek ve de devamen "(...) kendi ceddimde Adige harici kimse yoktur ve bunu da kanıtlarım desem, ben ırkçı mı olurum yoksa palavracı mı" söyleminiz dahi ırkçılığı çağrıştıran sözlerdir.


Ben aslında bunları söylemek istemedim deseniz de "Zamanın asi werk dediğimiz ailelerinde bu daha belirgindir. O da kalmadı artık yani 20 yıl içinde safkanlık kalmaz" sözleriniz yine ırki saflılık bağlantılı ve de yanlı, ayırımcı, kendini üstün görme çıkmazına sürükler sizi.

 
sayfa  1     2     3     4     5