Sayın Zemsky Sabor,
’’Türkiye’deki Çerkes Sayısı’’ adlı başlıkta
Kabardeylerle ilgili istatistik hakkında ki
fikirlerinizi beyan ederken asılsız bir demeciniz dikkat
çekiyor.
’’Kabardeyler sürülmemişti...’’
1) Buna göre sayın Zemsky 6-700 bin Kabardey dönemin
Osmanlısına neden geldiler ya da TC’deki varlıklarını
nasıl açıklıyorsunuz? 10 bin değil 50 bin değil 6-700
bin ciddi bir rakamdır!
2) Bu kadar bir kitlenin varlığı keyfen mi oldu, yani
sürgün değillerdir de göçmen midirler?
3) Sizce ne tür bir motif varolmuş olmalı ki bu kadar
ciddi bir rakama ulaşacak kitle ülkesinden,
kardeşlerinden,toprağından kısaca her şeyinden vazgeçip
yaban ellere yok olmaya gitsin!
Saygılarımla
ZemskySabor
09.01.2009
İlk önce Türkiye’deki toplam Çerkes (Adige) nüfusunun
içerisinde hangi kabilenin ne kadar sayıya sahip olduğu
bence çokta önemli değil. Sonuçta hepimiz Adige’yiz.
Bu girişten sonra ''sürgünden'' ne anladığımı da kısaca
belirteyim izninizle.
Adige halkının kendi toprakları üzerindeki bağımsızlık
ve egemenliğinin silah zoruyla sona erdirilip, halkın
silah zoruyla kendi topraklarından çıkartılıp, başka
ülkelerde mecburi ikamete gönderilmesini genelin sürgün
tanımı olarak kabul ediyorum.
Burada bir parantez açarak uluslar arası hukuk da buna
'soykırım' dendiğini de altını çizerek belirtmek gerek.
Kabardey Adigeleri genelin anladığı gibi 1864’de sürgüne
uğratılmış mıdır?
Hayır.
Zaten Kabardey bölgesi 1864’den çok önce Rus Çarlığı’nın
işgal ve yönetimine girmiştir.
Çerkesya’nın herhangi bir bölgesinde yaşayan Çerkes
halkının herhangi bir bölümünün keyfe keder kendi
iradesiyle ''göç'' ettiği ileri sürülemeyeceği gibi, bu
halkın Kabardey kolunun da Kuban tarafındaki
kardeşlerinin maruz kaldığı şekilde silah zoruyla göç
ettirildiğinin iddia edilmesi de zordur.
Mesele kavramlardaki uyuşmazlık olarak açıklanabilir
belki.
Evet bence Kabardeyler göçmendir.
Fakat kendi yaşam alanlarında serbestçe yaşama
olanakları ellerinden alındığı için ''göç etmek
zorunda'' kalmışlardır.
Bu da bir bakıma sürgün edilmekle eş tutulabilir fakat
bizim anladığımız şekliyle sürgün değildir.
Diğer konu başlığında ''nüfus'' miktarları hakkındaki
sayın Abadzah’ın yazdıklarını iddialı ve abartılı
bulduğumu yazdım. Gerekçe olarak da bugün Kafkasya’daki
Kabardey nüfusunun aşağı yukarı bu kadar olduğunu
söyledim.
Eğer ki Kabardeyler, Abzegh, Shapsugh, Natkoç vb.
kardeşleri gibi silah zoruyla topyekun deportasyona
uğratılsaydı bugün Türkiye’deki Kabardey nüfusu en az 1
milyon olurdu.
Oysa bugün Kabardeylerin çoğunluğu anavatanda
yaşamaktadır.
Diğer Adige gruplarının ise tartışmaya mahal
bırakmayacak şekilde çoğunluğu anavatan dışında
yaşamaktadır.
Aynı durum Kubanlı Bjedughlar içinde geçerlidir.
Bugün Adigey Cumhuriyeti’ndeki 52 Adige köyünün 35 i
Bjedugh kabilesinin köyleridir. Türkiye’de yaşayan
Bjedugh Adigeleri ya 1864’ten önce direnen Adigelere
katılan gruplardan ya da 1864’ten sonra halkın Adige
olarak yaşam olanakları ağırlaştırıldıkları için göç
etmek zorunda kalan guruplardır.
Kabardeyler süngü ucunda sürgün değil, fakat şartları
ağır olan nedenlerden dolayı göç etmek zorunda
kalmışlardır. Bu kategoriye Kabardey Adigelerinden
başka, Türkiye’de yaşayan diğer Kafkas kökenli Çeçen,
Oset, Abhaz, Karaçay gibi halkları da dahil edebiliriz.
Benim düşüncem bu yönde. Son olarak sebep her ne olursa
olsun, gidenlerde kalanlarda benzer ağır şartlarda yaşam
mücadelesi verdiler. Hepsinden Allah razı olsun, bizleri
ve Adigeliği bugünlere ulaştırabildiler.
Saygılar.
Okur
09.01.2009
Sayın Zemsky yanlış bilgi vermeyin lütfen
Kabardeyler Çar ordularına karşı en önce savaşan en uzun
süre savaşan halktır.
Kuzeybatı bölgesine inen Çar orduları Kabardeyleri
dümdüz ettikten sonra geçtiler o bölgeye.
Nüfusunun onda dokuzunu savaşlarda ve felaketlerde
kaybeden insanlara vicdanınız sızlamadan "göçtüler"
diyerek imalarda bulunuyorsunuz.
Sıkılmasanız turistik geziye çıktılar diyeceksiniz.
1864 yılında sürülen Abhaz sayısı 100 bin, Adige sayısı
700 bin. Wubıhların ise tümü sürgün edildiler.
Oysa Osmanlıya gelen insan sayısı neredeyse 2 milyon
civarında, nerede bu rakamın gerisi?
Onlarda mı göçtüler?
Aynı dönemde anayurtta kalan Adigey Adigelerinin sayısı
40 bin, anayurtta kalan Kabardeylerin sayısı 40 bin.
Abhazların sayısı da 40 bin.
Bu gün ise Kabardey 600 bine dayandı, Adigey’in ve
Abhazya’nın nüfus durumu malum.
Ne diyeceksiniz buna?
Demek ki asimilasyona direnemiyor halkımızın bir kesimi.
Bu durum Türkiye’de de aynıyla tekerrür ediyor.
Kabardeyler bilmem neyler diye ayrım yapacağınıza kendi
kimliğinize sahip çıkın.
Bunun Adı topyekun "Adige halkının sürgünüdür" tarihi
sulandırıp bulandırmadan ve terminolojiyi çarpıtmadan
sahip çıkın çıkıyorsanız.
Biz hepimiz Adige’yiz. Zorlamayın bu sınırı.
Bu Kabardey kompleksinden umarım artık vazgeçersiniz, bu
vesile ile sayın Cevdet Hapi'ye de sesleniyorum, sizde
Shapsugh mikro-milliyetçiliğini ve Wubıh düşmanlığını
bırakırsınız umarım.
Bizler "hepimiz Adige’yiz" dedikçe siz üsteliyorsunuz.
Eğer bu mikro-milliyetçi tavırlarınızdan
vazgeçmeyecekseniz herkes kendi yoluna gitsin, sizde ne
haliniz varsa görün.
Tlaps
10.01.2009
Neo kendi içimizde alt kimlik üst kimlik yaratılmaya mı
çalışılıyor.
Kabardeyler orada sanki hiç mücadele etmeden Rus
yönetiminin altına girdiği şeklinde bir yazı yazılmış.
Ben tarihçi değilim ama bildiğim kadarıyla Rusya ile
Adigeler arasındaki mücadele 300 yıl sürmüş. Yine
bildiğim kadarıyla Rusya’ya en yakın bölge aynı zamanda
en düzlük bölge Kabardey bölgesi.
Fiziki şartlar düşünüldüğü zaman Kabardeylerin mücadele
gücünün daha çabuk kırılması gayet doğaldır. Zaten
Kabardey bölgesini ele geçirmeden diğer bölgelere
ulaşamayacaklardı.
Burada böyle bir yazı yazılmasının bence bir anlamı yok.
Madem böyle bir konu açıyorsunuz 300 yıllık mücadeleyi
anlatın. Getirip olayı 1864 sürgününe ve 1864 sürgününde
şu Adigeler bu kadar kayıp verdi şekline dayandırmak 300
yıllık mücadeleyi 20-30 yıllık dilime sıkıştırmak olur.
Malum 29 Mart’ta yerel seçimler var. Bu seçimlerde
bulunduğumuz bölgelerde birleşerek ortak
destekleyebileceğimiz adaylar var mı acaba? Yoksa
Kabardeyler birini, Shapsughlar birini, Abzeghler,
Bjedughlar, Wubıhlar, Besleneyler başka başka adayları
mı destekleyecek?
Abadzeh
10.01.2009
Sayın Okur gibiler, Adigeliğe zarar vermek için
elinizden geleni yapıyorsunuz ama aklı olan bunları
yemez söyleyeyim.
Binlerce Kuran’ı değiştirip dağıtan MOSSAD ajanları gibi
sizlerde Adigeliği bitirmek için yalan yanlış veriler
sunuyorsunuz. Bırak da o işi bizler yapalım ya da
araştıranlar yapsın.
Verdiğin rakamlar direk atmasyondur. Kafana göre nüfus
verileri sayma burada. Yakında neyin ne olduğunu gerçek
veriler ile açıklayacağız, her ne kadar gereksiz olsa
da. Siz böyle yaptıkça ne kadar gerekli olduğunu anladım
artık. Bekleyin görün.
Zemsky Sabor
10.01.2009
Sayın Okur,
Büyük kahramanlık, kompleks vb. lafları ağzınıza dolayıp
ve ikide bir bunları tekrar etmekle nereye
varabileceksiniz ki?
Yazınıza madde madde cevap vermeye çalışacağım.
Konu başlığı nüfus miktarı meselesinden açılmıştı.
Bende kendimce yaptığım araştırmaları ortaya koydum
bunda bir çelişki varsa buyurun çürütün.
Kabardeyler sürülmemişti, çünkü nüfuslarının çoğunluğu
anavatanda yaşıyor. Bu durum fiili olarak böyle.
Neden gocunuyorsunuz ki? Sevinmelisiniz bu duruma.
Keşke bizim taraflardaki Adige liderleri de zamanında
akıllı bir barış yapabilseydi de sürülmeseydik.
Kabardeyler gibi nüfusumuzun en az %60-70’i kendi
vatanında yaşardı ve bugün Adigey’in hem sınırları hem
de siyasi olgusu ve tabi ki nüfusu çok farklı bir
çevrede olurdu. Adigey’in nüfusu asgari 1.5 milyon
civarında olabilirdi.
Kompleks hem de Kabardey kompleksi öyle mi? :)))
Vahametin böylesi... Komik ötesi bir durum...
Kabardeyler savaşmadı diyen mi var?
Evet Kabardeyler savaştı. Kabardeyleri asıl mağlup eden
de Rus işgal orduları değil, ülke genelindeki salgın
hastalıklar olmalıdır.
Söylediğiniz nüfusunda hemen hepsi savaşarak ölmemiştir,
öyle mi?
Buna birde Rusya ile güç birliğine hevesli pşilerinizi
de ekleyin. İktidar mücadelesi için birbirini ve halkını
katleden gururlu pşilerinizi hani.
Kabardeyler savaşmadı mı? Evet savaştı. Kahraman mı?
Evet kahraman. En önce savaşanlar Kabardeyler mi? Evet
öyle. Ancak en uzun süre savaşanlar değiller.
Bunu bir yerinize not edin. Kabardey direnişi 1864’ten
en az 80 sene önce sona ermişti.
Kubanlı kardeşlerinize karşı Rus ordusu saflarında
savaşırken de kahramandınız. Yanlış mı?
Ben 21 Mayıs Sürgün Etkinlik Planlaması’na, ‘’biz
katılmayız. Çünkü biz sürgün değiliz’’ diyen Kabardeyli
eski bir dernek başkanını da biliyorum. Bunlar çok
önemli değildir. Hata hatadır, önemli olan telafi
edebilmek.
Biraz normal olmayı deneseniz de kendi açmazlarınızdan
sıyrılsanız fena olmayacak.
Yazınızdaki nüfus meselesinde belirttiğiniz rakamlar ile
yazınızın ana temasında vurgulamaya çalıştıklarınız
birbirini yalanlıyor bilmem farkında mısınız?
40 bin kalan Kabardey nüfusu bugün 600 bine ulaşmış öyle
mi?
Yüzde kaçlık bir nüfus artış hızı öngörüyorsunuz acaba
merak ettim? Yemeden içmeden çocuk mu yaptı Kabardeyler?
1864 tarihi itibariyle Kabardey’de en az 100-125 bin
Kabardey’in kalmış olması lazım ki ortalama %3,5’lik bir
artış hızıyla bugün bu rakama ulaşılabilsin.
Eğer sizin rakamınız doğruysa Kabardeylerin nüfuz artış
hızı senede %10’dan aşağı olmamalıdır ki, bu bir dünya
rekorudur.
1887’de Kuban’da kalan Adige sayısı 56 bindir.
Daha sonra göçler olduğu da muhakkak.
Fakat yıllık nüfus artış hızı düşünüldüğünde bugünkü
yaklaşık 150 bin küsurluk Adige nüfusu normal bir
rakamdır.
Sizin absürd ve hayali hesabınızı dikkate alırsak bugün
Adigey’deki Adige nüfusu 800 binlerde olmalıdır ki...
Keşke siz doğruculardan olsaydınız!
Bir diğer sapma noktanız beni çok ilgilendirmese de
Abhazlar hakkında. Göç eden Abhaz sayısının 100 bin
olması abartılıdır. Bugün toplasanız Türkiye’de 250 bin
Abhaz çıkmaz.
1864’te Wubıhlar + Çerkesya Abazalarının toplamda sürgün
edilen nüfus rakamı 50-60 bini geçmez.
Buna Abhazya dan 1878’de göç eden Abhaz rakamını
eklerseniz ancak 100 bin rakamına yaklaşabilirsiniz.
Bugünde Türkiye’deki Wubıh + Abaza + Abhaz nüfusunuzu
toplasanız 300 bin rakamını bulamazsınız.
Siz olayları galiba tek bir perifede olmuş gibi
değerlendirmektesiniz.
Tıpkı bazı çevrelerin Çerkesleri kimi halklarla
''aynileştirmeye'' çalıştıkları gibi, sizde
Çerkesleri bir takım halklarla veya birtakım olaylarla
özdeşleştirmeye çabalıyorsunuz ki, bu bir, zihin
bulanıklı değilse ideolojik dayatma, o da değilse
düpedüz sapkınlıktır.
Sapkınlığınız son cümlelerinizde daha da belirgin, bir
nevi tehdit havasında: ''Hepimiz Adige’yiz dedikçe,
üsteliyorsunuz, mikro-milliyetçi tavrınızdan
vazgeçmeyecekseniz herkes kendi yoluna gitsin...''
Son model bir despotizm sergiliyorsunuz.
Alkışlar sizin için olmalı ya da çürük domatesler
diyelim...
Akla mantığa ve tabi ki tarihe dokunan hiç bir
gerçekliğe yer vermeden kendi sanal doğrularınız ile
kurguladığınız sanal Çerkesya’nızda yaşayacaksanız
buyurun yolunuz açık olsun. Bugün yaşadığınız şu ülkeye
bir bakarsanız sizin sanal gerçekliliğiniz ile bu
ülkenin sanallarının ne kadar da benzeştiğini
keşfedebilirsiniz.
Ancak gerçeklik her zaman sanallığı yıkar geçer.
Kabardeylerin bütünün tenzih ederim ama siz ve Badınoko
gibileri kendi yollarına gidebilirler.
Bizce mahsuru yok.
Böylece aradığınız ihanet kaynaklarınızı başkalarında
aramak yerine kendinizde bulmuş olursunuz.
Öz Kabardey gibi, Öz Kahraman gibi, Öz Psihalıve gibi
sahte ‘’öz’’lerinizi geliştirebilirsiniz.
Nüfus konusunda katılımcı arkadaşlarla karşılıklı
danışma yazılarından konu buraya taşınmış oldu ki bu
birazda fuzulidir aslında ve gereksizdir nihayetinde.
Çünkü nasıl olduysa oldu. Hepimiz buradayız işte!
Çok merak eden sayın Okur gibi katılımcılar için tekrar
edeyim: Kabardeyler, zorunlu göçmendir.
Süngü ucunda, sürgün değildir!
Aksini ispat edecek olan arkadaşlarımın, büyük laflarla
demagoji yapmaya çalışmadan veya ‘’çeker gideriz’’,
‘’kafamıza sıkar gideriz’’ türünden sapkınlıklara
girmeden ellerindeki bilgi ve belgelerle bunu
yapmalarını dilerim.
Saygılar.
Abadzeh
10.01.2009
"Malum 29 Mart’ta yerel seçimler var. Bu seçimlerde
bulunduğumuz bölgelerde birleşerek ortak
destekleyebileceğimiz adaylar var mı acaba? Yoksa
Kabardeyler birini, Shapsughlar birini, Abzeghler,
Bjedughlar, Wubıhlar, Besleneyler başka başka adaylarımı
destekleyecek?"
Sayın Tlapş bu ayrımı kimler yapar söylememe gerek var
mı?
Adigeler ama başka Adigeler bu ayrımı yapar. Kendine
Adige'yim diyen adamın destekleyeceği kişi bellidir ama
Adige olup da kendine oyum, buyum diyen kişi her işine
geleni destekleyebilir ya da kimi destekleyeceği belli
olmaz.
Adige ismi dışında tanımlamalar yapmayın. Bırakın bu
taktikleri.
Saygılar
Abzeh
10.01.2009
Merhaba,
Lütfen siz yanlış bilgi vermeyin sayın Okur.
Abhazların 1864’te büyük sürgünde Adigeler ile birlikte
sürgün edildiklerini ilk defa sizden duydum!
Abhazlar 1866 yılında Rusların yaptığı Toprak Reformu’na
karşı ayaklandıktan sonra kendi istekleri ile yani
oluşan kötü yaşam şartlarından dolayı Osmanlıya göç
etmişleridir!
O zamana kadar Ruslar ile çok iyi geçinmişlerdir. Yani
Adigelerin Ruslarla yaptığı savaşlara da
katılmamışlardır ve Rusya’da en son kaldırılan
Prenslikte 1864’te Abhazya olmuştur. Ruslar Adigeleri
sürgün ettikten sonra Abhazlara gerçek yüzlerini
göstermişlerdir ve 1866 yılında Toprak Reformu yaparak
topraklarının bir kısmını Ruslara vermişlerdir.
Kabardey Adigelerine gelince. Kabardeylerin Ruslarla ilk
savaşanlardan olduğu doğrudur ama en uzun direnenler
Kabardey Adigeleri değil batıdaki Adigelerdir.
Kabardeylerin Ruslarla savaşı 1763 yılında başlamıştır
ve uzun aralıklarla resmen 1822 yılında bitmiştir.
Kabardeylerin ağır kayıpları olduğu da doğrudur ama en
çok kaybı Adigey’deki Adigeler vermişlerdir.
Yani Kabardeylerin Osmanlı’ya gelişleri göçtür. Yine
Ruslar tarafından yapılan Toprak reformları ve köleliğin
kaldırılışını hazmedemeyenler tarafından da yapılan bir
göçtür.
Batıdaki Adigelerin Ruslarla savaşı ise 1760/70 yıllarda
Osmanlı-Rus savaşı ile başlar (Anapa dolaylarında) ve
1864 ile de bitmez. Taa 1870’li yıllara kadar (8-9 bin
dolayında Adige savaşçı ormanlarda ve dağlarda senelerce
direnmeye devam etmişlerdir. Bu yüzden bazı bölgelere
Rus yerleşimciler ancak 1870/80’li yılların sonunda
yerleşebilmişlerdir) sürmüştür (1877-78 ayaklanması da
olmuştur).
İlle kardeşlik yapacağız diye, ille Birleşik Kafkasya’yı
kuracağız diye, ille yok diğerlerine ayıp olmasın diye
böyle yanlış şeyler anlatıp da tarihi çarpıtmayalım
lütfen.
Doğru neyse dobra dobra onları yazalım diğerleri de
utanmadan kimseye ayıp yapmadan bunları yapabiliyor.
Saygılarımla.
Bjintsine
10.01.2009
Kusura bakmayın ama hepiniz saçmalıyorsunuz.
Tarih ilmini zamanı gelip de tartışmaya girersem lazım
olur deyip okuduğunuz 2-3 paragraftan ibaret
sayıyorsunuz. Süper istatistikleri tokuşturunca
halkınıza faydanız dokunduğunu zannettiğiniz kişisel
hezeyanlarınızı başka alanlarda köreltin. Köreltmek gibi
bir niyetiniz yoksa başka alanlarda tatmin edin, edin ki
şu yaptığınız saçma tartışmalarla ele güne alay konusu
olmayalım. En azından bu tartışma devam edecekse Adige,
Kabardey, Abzegh, Shapsugh v.b bizler için önemli
isimlerin yerine farklı parola ya da şifreler kullanın
ki en azından vatandaşın teki arama motorlarında bu
isimleri yazıp tesadüfen bu sayfaya yönelmesin ve alay
konusu olmayalım.
Adige için Trönki diyin
Kabardey için Bungulimalar ismini kullanın
Abzegh için Dordoribbunalar
Shapsugh için Blingimnippiler
Hatukuaylar için Bolşıbjıytüketenler
Bjedughlar için Azgelheleler
v.b gibi isimler kullanın ki binlerce sene geride kalmış
medeniyetten uzakta yaşamış az gelişmiş kabileler kendi
arasında atışıyor işte diyip sayfadan çıksınlar
dışarıdan fazla dikkat çekmeyelim bari olan ismimize
oluyor.
ZemskySabor
10.01.2009
Tabii muzip bir yaklaşım.
Herkes kendi kabilesi için şifreli bir nick uydursun.
Bizim Abzeghler için; Azgelelee iyi bir parola olabilir.
Sizin içinde muzip şifreli bir parola bulalım hemen.
DeGettİşineLoo! Bnce uygundur.
Okur
10.01.2009
Genç Abadzeh, önce seninle başlayalım.
Sana daha öncede söyledim, bildiğin bilmediğin her şeye
atlama diye.
Saygısızlığını insanlar görüyorlar ben bir şey
demeyeceğim.
Seni zaten yok sayıyorum bu mesajından sonra.
Ancak bilmeni isterim ki, senin baban bile bir çocuktu
biz Çerkeslik için ite kaka süründürülürken, o nedenle
terbiyeni takın ve yazdıklarını göndermeden önce oku.
Sana tek söz söyleyeceğim; hadi oradan!
Sana gelince tuhaf isimli arkadaş,
Ben senin gibi işkembe-i kübradan sallamıyorum.
Her ne kadar asli faaliyetim tarih araştırmaları değilse
de söylediklerimi tarihçileri kaynak alarak söylüyorum.
Sana verdiğim rakamların nereden geldiğini aşağıya
yazıyorum oku ve anlamaya çalış.
“Bana göre böyle olmamalı” gibi, kendine hayran
ifadelerle, kendinden menkul tuhaf yargılarınla ve
içinde akıl olmayan kanaatlerinle insanları yanıltma.
Al şimdi oku aşağıdan:
1864 yılında 70 bin Adige, 100 bin Abhaz, Wubıhların
tümü sürgün edilmişlerdir.
Ayrıca yukarıda saydığımız Adigelerin diğer kollarından
olan Bjedugh, Kemırguey, Natuhaç vb. halktan geriye
anayurtta kalan insan sayısı sadece 40 bin kişidir.
Bu sürgünde Natuhaçların bütünü, Shapsughların,Abadzahlerin
bütüne yakını,yine Bjedughların Kamırgueylerin,
Besleneylerin çok büyük bir kısmı anayurttan
sürülmüşlerdir.
300 binin üzerinde nüfusu olan Shapsughlardan geriye
yerleşik kalan insan sayısı çok az bir miktardır.
Aynı acı sonu yaşayan Abhazlardan sürgünden geriye kalan
insan sayısı sadece 40 bin kişi idi.
Kabardeylerin yaşadıkları son da pek farklı olmadı,
18.yy. başlarında sayıları 400 bine yaklaşan
Kabardeylerden, savaşlar ve sonrasındaki salgın hastalık
yüzünden nüfusun onda dokuzu yok oldu.
19 yy. başlarında geriye kalan sadece 40 bin civarında
idi.
Kaynak: Abhaz tarih araştırmacısı Georgiy Dzidzarie.
Göç meselesine gelince: 18. yy. sonlarında Rus Çarı tüm
Kafkasya’yı kendi hükümranlık alanı içerisinde görmeye
başlamıştır. Bu yaklaşımın yansımaları olarak bölgede
kendi yönetimini ve kendi mahkemelerini kurmuş,
halkların yaşayışlarına ve geleneklerine müdahale etmeye
başlamış, pek çok halkın topraklarının bir kısmını
alarak kazak köyleri kurmaya başlamıştır.
Daha net söylemek gerekirse bölge haklarının tüm
özgürlüğünü gasp etmiştir.
Bu durumu kabullenemeyen halklar ayaklanmışlar,fakat
güçlü çar orduları ile baş edemedikleri için
yenilmişlerdi.
Bu yenilgiyi ve baskı yönetimini sindiremeyen birkaç bin
insan Osmanlı topraklarına göç ettiler.
1858 – 1864 arasında bu şekilde göç eden Kabardey sayısı
15 bin kadardır.
Aynı şekilde bir kısım Çeçen ve Oset’de o dönemde göç
etmiştir.
Kaynak: Tarih profesörü Karmokue Hamid.
K.B üniversitesi Tarih araştırmacısı.
Başka kaynak da ister misin sayın Zemsky?
Herkes çok iyi bilir ki hiçbir halk doğduğu yaşadığı
toprakları kendi rızası ile terk etmez.
Başka topraklara başka ülkelere göç etmez.
Bu tür yer değiştirme ancak zor kullanılarak, şiddet ve
baskı yolu ile sağlanabilir.
Bunun adı da sürgündür.
Kaldı ki, senin o meşhur teriminle “süngü ucunda sürgün”
olan insanlar, ayaklanmayı bastırabilmek için Çarlığın
tespit ettiği ve Adige boyları arasında sözü dinlenen,
diğer bir deyimle ayaklanmaları organize edip katıldığı
düşünülen bir grup insandır. Bunların çoğu senin
“pşileriniz” diye aşağılık kompleksi içerisinde alaya
almağa kalkıştığın doğuştan savaşçı, asil, cemiyette
sözü dinlenen ve boyun eğmeyen insanlardı. Sayıları tam
bilinmemekle beraber toplam sürgün nüfusa oranları çok
azdır.
Şimdi bu diğerleri sürgün değil mi demek oluyor?
Oku bakalım aşağıdaki ifadeleri ne diyor…
Şamil’i esir alan General Graf Baryatinski bizzat çara
şunu söylüyordu: “Eğer onları tümüyle bu topraklardan
temizlersek ilelebet Kafkasya diye bir sorunumuz
kalmayacak, bu verimli ve stratejik topraklar bizim
elimize geçmiş olacaktır.”
Sultan Devlet Girey hatıratında; 1816 ile 1910 yılları
arasında Kafkasya’yı terk eden veya terk etmeye zorlanan
insan sayısı 3 milyon 97 bin kişidir.
Yine aynı kaynak 1910 yılında Osmanlıdaki Çerkes
sayısını 2 milyon 750 bin kişi olarak verir.
Şimdi bu nüfusun içinde süngü ucun sayın Soner Koçsav,
öncelikle taslak hazırlayın, ondan sonra tartışmalara
katılın.
29.01.2009 tarihi DNA’ya cevap yazınız da: "(...) o
sadece Tatar kökenli olup da bimem ne zaman Adigeleşen
bir soyu temsil eder. Adigeleşen bir soy "ırken" Adige
değildir."
"Buna bakarak Adigeler safkan değil derseniz bu bilimsel
olmaz"
"Adigeleşen ırklar safkan Adigeliğe eksi not olabilir
mi? Hayır Adige ırken değiller ki zaten... Ceddimde
Adige harici kimse yoktur ve de bunu kanıtlarım desem,
ben ırkçı mı olurum palavracı mı?"
"1880 den buyana köyümüzde ne yabancıya kız verilmiş
nede dışardan (Adige olmayan) kız alınmıştır."
"Zamanın asil werk denilen ailelerinde bu daha da
belirgindir."
Sizden yaptığım bu alıntıları alt alta yazdığımda
dışarıdan okuyan birisi sizin için bal gibi ırkçı
diyecektir. Siz ne kadar ben demokratım deseniz,
kendinizi öyle niteleseniz de yukarıdaki söylemleriniz
ırkçıdır.
’’Asimilasyona karşı yabancı ile evlenmeyelim’’ söylemi
ile "Adigeleşen bir soy ırken Adige değildir" cümleniz
birbirine tamamen zıt söylemlerdir.
Asimilasyona karşı durmak demokratik bir tavır olarak
nitelenebilir. Fakat Adigeliğin ırken saflığından
bahsetmek ve de devamen "(...) kendi ceddimde Adige
harici kimse yoktur ve bunu da kanıtlarım desem, ben
ırkçı mı olurum yoksa palavracı mı" söyleminiz dahi
ırkçılığı çağrıştıran sözlerdir.
Ben aslında bunları söylemek istemedim deseniz de
"Zamanın asi werk dediğimiz ailelerinde bu daha
belirgindir. O da kalmadı artık yani 20 yıl içinde
safkanlık kalmaz" sözleriniz yine ırki saflılık
bağlantılı ve de yanlı, ayırımcı, kendini üstün görme
çıkmazına sürükler sizi.
|