‘İlkokul İkinci Sınıf Ders Kitabı’ çevirisi, s. 11-14.
Adige Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Bakanlığı tarafından kabul
edilmiştir.
Bu ders kitabı, Adige Cumhuriyeti Devlet Başkanı ŞEVMEN
Hazret'in önerisi (игукъэк1) üzerine ve kişisel maddi yardımı
ile hazırlanıp yayınlanmıştır.
Kitap, ilkokul ikinci sınıflar öğrencilerinin köy yerleşim
biçimlerini, ailelerin karşılıklı ilişkilerini, dil ile
geleneğin birbiriyle ilişkisini, iyi ile kötü arasındaki
farkları konu edinmektedir.
ANADİLİ VE GELENEK
BİRİ İLE KONUŞMA VE GELENEK
Dil ile gelenek
Aynı anadan doğmadır.
Dil geleneği zenginleştirir/büyütür,
Gelenek de dili güzelleştirir.
Bu ikisi birer gurur kaynağımız.
Bin
yıllar boyunca ürettiğimiz zenginliğimiz.
İşte
bu ikisi atalardan
Bize
kalmış, bize özgü olan ulusal özelliğimiz.
YENEMIKO Mevlid
-
Günaydın, baba! (Wipçedıj ş’u, tat!; Уипчэдыжь ш1у, тат!) (1)
-
İyi günler, çocuğum! (Wimafe ş’u, siç’al!; Уимафэ ш1у, сик1ал!)
-
İyi günler, İlyas kızı Fatima! (Wimafe ş’u, Fatima İlyasovna!)
-
Tanrı sağlık versin/teşekkür ederim!Buyur! (Thawéğepsew! Qéblağ!
Тхьауегъэпсэу! Къеблагъ!).
Adigeler büyüğe saygı gösterirler: Onun için ayağa kalkarlar,
büyüğün karşısında ayakta dururlar, oturmazlar. Belirli kurallara
uygun olarak büyükle konuşurlar.
Değer verdikleri yaşlılarla çok yönlü konuşan yeryüzü toplulukları
da vardır. Ruslar da bunlardandır. Anne, baba, dede, nine, komşu,
konuk, öğretmen ve tüm yaşlılar ile hemen her konuda konuşurlar.
-
Günaydın, İvan kızı Marya!İyi misiniz/Nasılsınız? (Здравствуйтэ,
Марья Ивановна!Как Ваше здоровье?) der Ruslar.
Adigeler baba adını ekleyerek birilerine hitap etmezler. Ancak
Rusça ek ya da özellikler almış sözcüklerle öğretmenlere ya da
devlet görevlilerine seslenebilirler.
Sözgelişi öğretmene: İlyas kızı Fatima, diyebilirler.
Böylesine durumlarda öğretmenin adını, baba adını da ekleyerek
Rusça kuralına uygun olarak söylerler:
Örneğin, Adige söylenişiyle, ‘Astlan Cankhotoviç’ (Аслъан
Джанхъотович), demezler.
Rus
söylenişiyle, ‘Aslan Canhotoviç’! (Аслан Джанхотович!), derler.
Sözlük:
Saygı (Tlıtenığ; Лъытэныгъ)-
Kişiye gösterilen değer, saygı.
Karşılama (Ş’heç’efağ; Шъхьэк1эфагъ)-
Geleneğe uygun olarak kadını, büyüğü ve konuğu -saygılı bir
biçimde- karşılama.
Özellik (Feme-bjım; Фэмэ-бжьым)-
Bir
başkasına ait görüntü ve özellikler.
Baba
adı (Yatats’; Ятац1)-
Kişinin adını baba adını da ekleyerek söyleme.
·
İki
kez düşün, bir kez konuş (Ze p’oştım t’o yegupşıs/Зэ п1ощтым т1о
егупшыс)
Eski
Adigelerde bey (pşı) de olsa kişi bir kurala uygun olarak ve baba
adı eklenmeden çağırılırdı. Ancak, egemen (tétığo; тетыгъо)
sınıftan olan kişiye, beye saygı gereği, bey adına
“zivshan/зиусхьан” (beyim, efendim) sıfatı/sözcüğü eklenirdi:
-
Zivshanew Çelemet (Çelemet Bey; Efendimiz Çelemet), derlerdi.
Sıradan çiftçiler (ırgatlar) ise, adını söylemeden sadece
“Zivshan” (Beyimiz) diyerek beye (pşı) seslenirlerdi.
Sözlük:
Bey
(Pşı; Пщы)-
Toplumsal statü olarak: ‘derebeyi, köy beyi, prens’; aile içi
anlamda: ‘kayıpeder’
Zivshan (Зиусхьан)-
“Efendimiz, beyimiz” anlamında soylu adlarına eklenen saygınlama
sözcüğü/sıfatı.
·
KISA
KONUŞANIN DİLİ TATLI OLUR (ZİGUŞIE Ç’EÇ’IM YIBZE EŞ’U; ЗИГУЩЫ1Э
К1ЭК1ЫМ ЫБЗЭ 1ЭШ1У) (Adıge atasözü)
·
Sözünü tartmasını bil, sözünü sınırla ve arkasında durmasını bil (Wiguşıe
ğune tlıf; Уигущы1э гъунэ лъыф) (Adıge deyişi)
EV
İÇİ KONUŞMALARI VE GELENEK
Gunes ile Uşıtse soruyorlar
-
Anne, bugün sana ne getirmemi istiyorsun?
-
Hiçbir eksiğimiz yok, yavrum, teşekkür ederim!
-
Sen ne istersin, baba?
-
Ben “Zekoşnığ” (2) dergisinin yeni sayısını isterim.
-
Olur, getiririm.
-
Baba, bana da “Joğobın” (3) dergisini aldır, dedi Uşıtse.
-
Olur. Ya sen, Gunes, sen okumak için ne istersin?
-
Sağol, baba! Nafset bana “Samğur” (4) kitabını getirdi.
·
Kıdemli (yeni olmayan) ailelerde ana ve babaya sesleniş çoğul
sözle yapılır: Annemiz! - Babamız! (Tyan! -Tyat!; Тян!Тят!) gibi.
Ancak anne ve babalar bildikleri, sevdikleri biriyle konuşurlarken
tekil ifade de kullanırlar: Annemiz, bir şey ister misin? (Tyan,
zıgorem wıfaya? -Тян, зыгорэм уфая?).
Adigeler tanımadıkları ya da samimi olmadıkları bütün
büyüklere/yaşlılara “Annemiz!” (Tyan!), “Babamız!” (Tyat!) diyerek
seslenirler.
·
Şimdiki çocuklar/kızanlar anne ve babalarını “mam” (anne) ve “pap”
(baba) diye çağırırlar. Bu sözcükler Rusça’dan bize geçmiştir.
·
Eski
Adigeler amca, hala, dayı ve teyzeyi düz adlarıyla çağırırlardı,
tekil ölçü kuralına uygun olarak onlarla konuşurlardı.
·
Şimdiki Adigeler amca ve dayıya “dada” (дядя; amca, dayı), teyze
ve halaya “tetya” (тетя; teyze, hala) derler. Bu gibi ad ve
sözcükler de Ruslardan ve Rusça’dan alınmadır.
Uşıtse internet aracılığıyla iletişim kuruyor:
Türkiye-Antalya-Korkuteli-Yeleme Köyü
-
Ben bir Adige’yim. Adım Nart. Yedıc ailesindenim
Annemin erkek kardeşine bizler “Daye” (Дае; Dayı) deriz.
Annemin kız kardeşine de “Abla” (1аблэ) diyoruz.
·
Konuştuğun kişiyle saygılı konuş
·
Konuşurken iyi düşün ve öyle konuş
·
Sözlerini ve konuşmanı karşındakinin anlayacağı bir biçimde
düzenle
·
Senden büyük olan, sana izin vermeden konuşma
·
Bağırarak konuşma
SELAMLAŞMA/KARŞILAŞMA KONUŞMALARI (Ş’UFES XABZEXER; Ш1УФЭС
ХАБЗЭХЭР)
·
Adigeler sevinçli/üzüntülü (gopağe/гопагъэ) ve içtenlikli (gufebenığe/гуфэбэныгъэ)
sözleri kullanmasını çok iyi bilirlerdi. Sevinç ve sevinme, Adige
geleneğinin kökünde, temelinde bulunur. Bunu özellikle
karşılaşmalar sırasındaki selamlaşma biçimlerinde görebiliyoruz.
Karşılaşma selamları yerine ve zamanına göre gruplara ayrılır.
I.
Her zaman kullanılan selamlaşmalar:
-
Günaydın!/İyi sabahlar!-Tanrı seni seviyor! (Wipçedıj ş’u!-Them
ş’u wétleğu!; Уипчэдыжь ш1у!- Тхьэм ш1у уелъэгъу!)
-
İyi günler! – Tanrı gününü iyi etsin! (Wimafe ş’u! – Mefeş’u Them
qıwét!; Уимафэ ш1у! – Мэфэш1у Тхьэм къыует!)
-
İyi akşamlar! – Daha iyisi olsun! (Wipçıhe ş’u! – Nahış’ujew!;
Уипчыхьэ ш1у! – Нахьыш1ужьэу!)
-
Işık içinden çıkarak gel! Sen de aydınlık içinden çıkıp gel! (Nefıtleş’u
wıqéç’! – Weri nefıtleş’u wıqéç! Нэфылъэш1у укъек1! – Ори
нэфылъэш1у укъек1!)
-İyi
geceler! – Sana da iyi geceler (Çeş rehat qıwek’u! – Weri çeş
rehat qıwek’u!; Чэщ рэхьат къыок1у! – Ори чэщ рэхьат къыок1у!)
-Seni görmeye geldim. - Tanrı gözünü iyilik yolunda ışıldatsın (Wızezğetleğunew
sıqek’uağ. -Wıne ş’uç’e The yeğaptl; Узэзгъэлъэгъунэу сыкъэк1уагъ.
- Унэ ш1ук1э Тхьэ егъаплъ)
-
Seni, hal hatırını sorayım diye geldim. – Tanrı seni iyilik
yolunda aranan biri olarak yaşatsın (Sıpç’ewpç’en s”ui sıqek’uağ.
– Ş’uç’e qıpç’ewpç’exew Them wışéğa’ ; Сыпк1эупч1эн с1уи
сыкъэк1уагъ. – Ш1ук1э къыпк1эупч1эхэу Тхьэм ущегъа1)
-
Rüyamda gördüm. - Tanrı hayırlı etsin! (Pç’ıhap’e stleğuğe. Khayr
The yeşş!; Пк1ыхьап1э слъэгъугъэ. Хъяр Тхьэ еш1!)
-
İyi haberlerini alıyoruz. – Tanrı iyi haberlerden sizi yoksun
bırakmasın (Wiqebar ş’uç’e zexetexı. – Qebarış’u Them şuşémığaç’
–Уикъэбар ш1ук1э зэхэтэхы. – Къэбарыш1у Тхьэм шъущемыгъак1)
-Aklıma geldin de (özledim de) geldim. – Tanrı seni iyi
yönlerinle herkese anımsatsın (Sigu wıqeç’ığeti sıqek’uağ. -Them
ş’uç’e agu wıqéğeç’. – Сигу укъэк1ыгъэти сыкъэк1уагъ. – Тхьэм
ш1ук1э агу укъегъэк1).
II. Yola çıkış ve yol boyundaki selamlaşmalar:
-
Güle güle/iyi yolculuklar! – Teşekkür ederim! (Ğogumaf! –
Thawéğepsew!; Гъогумаф! – Тхьауегъэпсэу!)
-
İyi yolculuklar dilerim. – Benimle birlikte, -manen yanımda-
gelesin (Ğogumafe wéj – Wıqızdéj; . Гъогумаф – Укъыздежь).
-Oğlumuz askere gidiyor. -Tanrı yolunu açık/hayırlı etsin (Tiç’ale
dzem yejağ. - Yejeğe mafe Them yeşş; Тик1алэ дзэм ежьагъ. -
Ежьэгъэ мафэ Тхьэм еш1).
-
Hoş geldiniz. - Teşekkür ederim (Fesıj apşi. -Thawéğepsew; Фэсыжь
апщи. – Тхьуегъэпсэу).
Selamlaşmalarda, selama uygun davranış da gerekir:
-
Araba sürerken bir kadının yanından geçecek olursan, onu toza
boğmadan , başınla hafif bir selam vererek ve yavaşlayarak
yanından geçmelisin.
-
Atlı iken bir kadınla karşılaşacak olursan, attan inmelisin ya da
eğer üzerinde biraz kalkarak kadını selamlamalısın.
-
Bir eve girersen ilkin evin hanımını (bısımguaşe) selamlamalısın.
Bir grupla karşılaşacak olursan ilkin içlerindeki kadını
selamlamalısın.
III.
Sofrada, grup içinde selamlaşma
-
Sofrada oturulurken ayağa kalkılmaz, Adıgelerde yemek herkesten
büyük (saygın olan) sayılır.
IV. Çalışma durumu ile ilişkili selamlaşmalar:
1.
Toprağı sürme ya da ekin ekme işiyle ilişkili selamlar:
-
Selam, bereketli olsun, Tanrı sana bereket yağdırsın (Ğebeju weğot
apşi, Them pféğebuağu; Гъэбэжъу огъот апщи, Тхьэм пфегъэбагъу),
derler çiftçiye.
-Teşekkür ederim/Tanrı sana sağlık bağışlasın (Thawéğepsew;
Тхьауегъэпсэу), der çiftçi de.
2.
Bir koyun sürüsünün yanından geçerken:
-
Selam, -sürün- çoğalsın! (Bekhu apşi! Бэхъу апщи!)- derler.
-
Teşekkür ederim! (Thawéğepsew!; Тхьауегъэпсэу!).
Atasözü: KENDİNE “GELENEĞE UYGUN OLARAK KONUŞUYOR” DEDİRT
(‘Xabzem tétew mepsatle’ yağa’u; ‘Хабзэм тетэу мэпсалъэ’ ягъа1у)
Söylenmesi uygun olanlar
-
Tanrı sağlık bağışlasın! ((Thawéğepsew!; Тхьауегъэпсэу!)
-
Mutlu bir ömür sürdüresin!Mutlu bir yaşlılık yaşayasın!Mutluluk
içinde yaşlanasın!(J’ış’he mafe wekhu! Жъышъхьэ мафэ охъу!)
-
Bağışla beni! (Qısfeğeğu!; Къысфэгъэгъу!)
-
Uygunsuz davranma (Yemık’u wımışşı; Емык1у умыш1ы)
-
Verdiğin sözü unutma (Wiguşıe zışımığeğupş; Уигущы1э
зыщымыгъэгъупш)
-
Sözünü senden alıyorum (Wiguşıe p’epısexı; Уигущы1э п1эпысэхы)
-
Bir şey söyleyebilir miyim? (Zı guşıe gore qas’o khuşta? Зы
гущы1э горэ къас1о хъущта? )
-
Bir eklemede bulunabilir miyim? (Qıxezğekhojı khuşta?
Къыхэзгъэхъожьы хъущта? )
Söylenmesi uygun olmayanlar
-
Kapa çeneni! (Wıje zetétlh! Ужэ зэтелъхь!)
-
Yeter, sus! (Şığet! Щыгъэт)
-
Kafayı ütüleme! (Ş’her wımıwbate! Шъхьэр умыубатэ!)
-
Kafamı şişirme! (Sımıwdegu! Сымыудэгу!)
-
Başımı ağrıtma! (Sş’he wımığewız! Cшъхьэ умыгъэуз!)
-
Uzatma artık! (Zepığewıj ş’ıw! Зэпыгъэужь шъыу!)
-
Git! (Uç’; 1ук1)
-
Gözüme görünme! (Zısemığetleğu!; Зысэмыгъэлъэгъу!)
-
Nereye gitmek istersen git! (Wızdak’o pşşoyğom k’o! Уздак1о
пш1оигъом к1о!)
Tatlı dil yılanı
Deliğinden çıkarır.
İyi
söz ürer (güçlenerek yayılır).
-Kişileri- yakınlaştırır.
Jebze daxem blağor
Qıréşı yinabğo.
Psetleşşur mebağoş’.
Wızeféşşı blağe.
Жэбзэ дахэм благъор
Къырещы инабгъо.
Псэлъэш1ур мэбaгъошъ.
Узэфеш1ы благъэ.
BEĞ Nurbıy
Atasözü: Bıçak yarası kapanır, dil yarası kapanmaz (Çatem
piwpç’ırer meç’ıjı, jem piwpç’ırer ç’ıjırep; Чатэм пиупк1ырэр
мэк1ыжьы, жэм пиупк1ырэр к1ыжьырэп).
·
Gelenek tanımayan – yaramazın biridir (Xabzemışşe – şşıç’ay;
Хабзэмыш1эр – ш1ык1ай)
·
Adıge geleneği – ata mirasıdır (Adıge xabzer – ate ç’enıj’; Адыгэ
хабзэр – атэ к1эныжъ)
·
Topluma katılmayan – gelenek dışı kalır (Axemıhe – xebzençe;
Ахэмыхьэ – хэбзэнчъэ)
·
Yüz
göz bakar, yüz kulak dinler (Niş’e maptle, thak’umiş’e meda’o;
Нишъэ маплъэ, тхьак1умишъэ мэда1о)
Dikkat: Adigelerin “Yüz göz bakıyor, yüz kulak dinliyor” deme
nedenleri, kişinin söz ve davranışlarına sürekli özen göstermesi,
sınırları aşmaması ve dikkatli olması gereği nedeniyledir.
Kimsenin seni görmediğini ve duymadığını düşünmemelisin. Tek bir
ayıplı halin, söz ve davranışın bile görülürse, bu seni değersiz
(ucuz) biri yapmaya yeterli olabilir.
Atasözleri:
·
Düşünerek konuş, etrafına bakarak otur (Gupşısi psatle, zıptlıhi
t’ıs ; Гупшыси псалъэ, зыплъыхьи т1ыс)
·
Ayıp
olandan kaçın, yıl (Yemık’um şşol’ıç’; Емык1ум ш1ол1ык1)
·
“Laf
ebesi-biri, bilindik – mukallit” dedirtme kendine (“A’ore –pe’oj’,
aşere – peşşıj” yamığa’u ; «А1орэ – пэ1ожь, аш1эрэ – пэш1ыжь»
ямыгъа1у).
Bilgi
notu:
1)
Adigece’yi öğretmeye ve öğrenmeye çalışan gençlerimizin
telefonla ricalarda bulunmakta olmaları nedeniyle, bazı Adigece
sözcük ve deyimlerin Kiril ve Latin olarak özgün biçimlerini de
yazmaya çalışıyoruz. Elde olmayan hataların düzeltilmeleri ve
bağışlanmaları ricasıyla. -HCY
2)
“Zekoşnığ” (Zeqoşnığ; Зэкъошныгъ)-Maykop’ta üç ayda bir yayınlanan
Adigece edebiyat ve kültür dergisi.
3)
“Joğobın” (“Жъогъобын”-‘Takım Yıldızı’ ya da ‘Yıldız Ailesi’
anlamında)- Maykop’ta Adigece olarak yayınlanan resimli çocuk
dergisi.
4)
“Samğur” (Самгъур)-Masal kuşu adı, burada masal kitabı. Samğur
kuşu iri ve ölümüz bir kuştur, bir gözüyle geçmişi, diğer gözüyle
de geleceği görür.