|
|
................... |
|
................... |
İSLAMİYET
Mİ ADİGELİK Mİ? -4 |
Hatice
Yılmaz
07 Ağustos
2005 |
|
|
................... |
|
................... |
Hakan Ceylan |
31.08.2005 |
Mointegne’nin
şu sözü çok hoşuma gitmişti. ’Nice insanlar,
kendilerinden olmayan inanışlar için başkalarından
aldıkları; ne olduğunu dahi bilmedikleri düşünceler
için ses çıkarmadan diri diri yanmışlardır.’
Gerçekten de insanı diğer canlılardan ayıran en önemli
unsur kendi kafası ile düşünmesidir. Dogmatik
düşünceler bizi bir yere getiremez. Bize ait
güzellikleri yaşamaya yaşatmaya çalışmalıyız. Biz bunu
yapmak yerine başka toplumların kölesi oluyoruz. Bugün
aynı kültürü paylaştığımız insanlarımız kendi
kültürlerini merkeze almaları gerekirken; yozlaşan,
günümüz yaşam koşullarına uygun olmayan başka
düşünceleri yaşam merkezlerine koyuyorlar. Kültürümüzün
önündeki en önemli engel bu.
Bir örnek; Çerkes kızları evleninceye kadar herkesle
görüşme hakkına sahip. Evinde arkadaşlarını misafir
etme hakkına sahip. Bu ve buna benzer hakları Çerkes
kültürü kızlarımıza tanımıştır. Ama yozlaşan insanlarla
dolu bir toplumda bunları yapamayan kendi kültürünü
yaşayamayan kızlarımız var. İslam yozlaştırılmış
olabilir. Ama sonuçta uygulamalar ortada. Adigelik mi
İslam mı diye soran arkadaş sen cevabını bulduğuna
inandığın bu soruyu kendini geliştirdiğine inandığın
zaman tekrar sor? Belki o zaman doğru cevabı bulursun.
Sevgiler... |
|
|
|
Kudret Yaşar |
31.08.2005 |
Hakan bey,
Mointegne’nin yazdığını pek anlamadım. Kendilerinden
olmayandan kastı ne biraz daha açar mısınız. Bu Çerkes
kültürü için neden geçerli olmadığını anlatır mısınız?
Zira bir düşüncenin kendisine ait olup olmadığının
kıstası nedir? Kişinin kendi doğruları mı yoksa anne
babasının kabul etmesi ve uygulaması veya dedelerinin
uygulaması mıdır?
Çünkü insanlar anasının karnından bir düşünceye sahip
doğma, (İslam fıtratı içinde doğar diye biz
Müslümanlarda bir inanç var) yani kendisine ait bir
düşüncesi yoktur. Hep birileri doğru yanlışı gösterir
ve düşünceler oluşur. Durum böyle olunca yukarıda sizin
nakil ettiğiniz söze herkes girmiyor mu?
Birde dogmatik düşünceyi her yerde duyuyorum. Açıkçası
tam manasını pek anlamadım. Bunu da açıklarsan
sevinirim. Çünkü bazı kelimeler manalarının dışında çok
kullanılıyor. Buna siz şahit olmuşunuzdur.
|
|
|
Hatice Yılmaz |
01.09.2005 |
Sayın Hakan
Ceylan,
Biz insanlar sosyal varlıklarız. Bazen kimsenin bizden
beklemeyeceği yanlışları yapan, bazen de herkesi
şaşırtacak kadar olgun olabilen varlıklarız ama en
önemlisi düşünen ve danışan varlıklarız.
Bazen bazı şeyleri danışmamız düşünmediğimiz anlamına
gelmez. Aksine düşündüğümüzün kanıtıdır. Doğru bir tane
de olsa, her yeni fikir bizi doğruya yaklaştıran
köprüdür.
Benim fikrimin aksini tartışmak beni yanlışa götürmez.
Bende bunu yaptım. Bir çok fikir gördüm ve yine ben
düşünerek doğrumu buldum. Kimse bir şeyleri zorla
kafama sokmadı.
Sizin aksinize ben yaşadığım hiçbir değerin yozlaşmış
olduğuna inanmıyorum. Fakat şu konuda haklısınız.
Kendimi geliştirmem lazım, 10,20,50 yıl sonrada
geliştirmem lazım. Hiçbir zaman her şeyi biliyor
olmayacağım ama en azından bilmediğimi biliyorum ve bu
yönde çalışıyorum.
Peki siz, bu oyunda hangi karedesiniz?
|
|
|
Bülent Atcı |
02.09.2005 |
Sayın
Katılımcılar,
Hangi İslam? 4 halifeden sonra günümüze kadar
siyasallaşmış İslam bence Arap kültürünü İslam'ın içine
katarak bir Arap kültürü dünyaya yayılmış İslam'a giren
toplumlar hızla Araplaştırılmıştır.
İslam'ın yegane kaynağı Kuran'dır. ''İslamiyet mi
Adigelik mi?'' Bence bu soru yanlış. Neden derseniz
benim atalarım İslamiyet'i tanımadan evvelde xhabzeleri
ile mutlu bir şekilde yaşamlarını sürdürmüşler.
Günümüzde xhabze ile İslamiyet çelişiyor söylemine
katılmıyorum. Xhabzeyi iyi bir şekilde yaşatabilsek
aslında İslam'ın tarif ettiği insan tipidir hiç kimse
merak etmesin xhabzeye bağlı İslamlaşmamış atalarımız
nasıl atları ile dört nala sırat köprüsünü geçip
Cennet'e gittilerse aynı şey bizler içinde geçerlidir.
Yeter ki xhabzelerimize bağlı kalalım.
Hepinize saygılar. |
|
|
Cantek Çetin |
02.09.2005 |
Merhaba,
Adigaga dediğimiz ve içinde yaşamın her konusunda her
alanında etkin olan kurallar barındıran olgunun nedense
yaşayanlar tarafından çok iyi anlaşılamadığını bir kez
daha gördük. Bence sence onca diğerince derken aslında
ne kadar farklı düşünen insanlar olduğumuzu daha
doğrusu temelde farklılıklar gösteren düşüncelerimizin
olduğunu gördük.
Benim özellikle dikkatimi çeken İslamiyet'le Adigaga
arasında en çok vurgulanan çatışmanın zegesler olduğu.
Ben gençlerimizi kendilerine saygılarını yitirmeyen,
kendilerini insan yapan özelliklerinin farkında olan
varlıklar olarak gördüğümden dolayı onların bir arada
oturup muhabbet etmelerini (yani zegesleri);
birbirlerini tanımalarında, hayatta aslında neler
isteyip neleri istemediklerini anlamalarında ve böylece
daha iyi birer insan olmalarında yardımcı olan önemli
bir etken olarak görmekteyim. İslamiyet insana
güvenmeyin demiyor aksine insana hak ettiği kadar
güvenin diyor. Bizim kültürümüzde insanları hep
bir arada tutuyor. Bu nedenle güvenilecek ve
güvenilmeyecek insanı anlamak aslında kolaylaşıyor.
Toplum içinde ağza alınmayacak sözler sarf eden,
bayanların yanında farklı bir kişiliğe bürünen,
düğünlerimizde kendine olan güvenini iki damlada
bulduğunu söyleyen az insanla karşılaşmadım. Ama bu
insanları uyarma kısmında hiçte eskisi gibi
cezalandırıcı olamadığımızı gördüm. Bence kişi
kendinden bilir işi.
Toplum içinde güvenemediğimiz
birileri varsa bunu neden açıkça söyleyip insanlarında
bu konuda düşüncelerini almıyor, kendimizce
güvenilmemesi gerektiğini düşünmemize sebep olan
davranışlarını yüzüne söylemiyor ve ona bunları
düzeltmediği sürece bir daha aramıza giremeyeceğini
iletmiyoruz. Kusura bakmayın ancak olayın İslamiyet
yada Adigaga ile çokta bağlantısı yok. Ateşle barut
bir arada durmaz diyenler bilmezler mi ki ne ateşin nede
barutun kendini yakmak yada tutmak gibi bir şansı
yoktur. İnsanın insan yapan özelliklerden en önemlisi
aynı zamanda Adigaga içinde en önemli unsurdur. Umarım
ne demek istediğimi anlayanlar olmuştur.
|
|
|
Nart |
02.09.2005 |
Bence
öğrendiklerim kadarıyla İslamiyet'le Adigeliğin çelişen
yönleri var. İslam'da caiz olmayan birçok Adige
xhabzenin içinde yer alıyor. Din kişinin kendi tercihi
sonrada değiştirilebilir ama Adigelik öyle değil
doğuştan kazanılan ve değiştirilemeyen bir kavram.
Mademki burada bulunmamızın amacı Adigelik için
bir şeyler yapabilmek bunları burada tartışmak gereksiz
bence. |
|
|
Hakan Ceylan |
02.09.2005 |
Sevgili
Hatice,
Mutluluklarımız, sevinçlerimiz, üzüntülerimiz hep bu
kültür içinde şekilleniyor. Hepimizin ortak paydası bu
aslında ama hepimizin kendi iç dünyamızdaki düşünceleri
yaşama bakışları farklı. Yani aynı soruyu cevaplarken
verdiğimiz doğru cevaplar farklı.
Aslında senin bana yaptığın eleştiri, benim de sana
yaptığım eleştiri; bizlere öğrenme ve kendimizi
geliştirme fırsatı veriyor. Yazdığım yazıya bu gözle
bakmanız beni sevindirir. Sahip olduğumuz değerler
hayatımıza neyin doğru neyin yanlış olduğunu gösterir.
Başkasına ihtiyaç duymadan doğruları bulabiliriz. Yeter
ki, görmesini bilelim.
Yazılarından anladığım kadarı ile sen bunları görecek
gözlere sahipsin. Bu arada yaşam herkes için bir oyun,
herkes kendi yaşamında başrolde oynar. Başkasının
oyununda ise figürandır.
Sevgi ile kal… |
|
|
Natho |
03.09.2005 |
Sayın
katılımcılar,
Cennet, Cehennem, melek, peygamber, cin, peri, Sırat
Köprüsü, huri, bizim Nuri, şeytan vb değerlere inanan
çaresizlere selam eder, bu tip hayali değerleri
Adigeliğe bulaştırıp kurtuluşu onlarda arayan ve
Adigeliğe katkıda bulunduğunu zanneden herkese iyi
rüyalar diliyorum.
"Uyuklayanlara ne mutlu! Yakında kendilerinden geçecekler."
|
|
|
Kudret Yaşar |
03.09.2005 |
Sayın CC
yetkilileri ve çok muhterem fırçacı ağabey M. Emin
Yaşar. :)))
Bu yazıya daha cevap vermedim. Bu yazıya karşı
cevaplarınız bekliyorum. Ona göre cevap yazacağım.
Sonra beni suçlamayın ''çok sert yazılar'' yazıyorsun
diye.
Sayın Natho, insanların inandığı değerlere, özellikle
benim inandığım değerlere hayali diyorsun ve inanan
insanların hepsine çaresiz diye hakaret ediyorsunuz.
Ben öyle anladım, sizden özür bekliyorum ve açıklama
bekliyorum. |
|
|
Hatice Yılmaz |
03.09.2005 |
Sayın Natho,
Merak ediyorum sen kurtuluşu nerede arıyorsun? Cevap
verirsen çok mutlu olacağım. Çünkü bu sorunun cevabını
gerçekten çok merak ettim. |
|
|
Nart |
03.09.2005 |
Bu konu
farklı yerlere çekilmeye başlandı sanırım. Kimse sizin
görüşlerinize karşı bir saygısızlık yapmıyorsa sizinde
diğer başkalarının inançlarına karşı öyle bir tepki
vermeye hakkınız yok. Kimsiniz ki siz sayın Natho, bu
hakkı nerden buluyorsunuz? |
|
|
Behçet Güz |
03.09.2005 |
Selam
Arkadaşlar burada ''Çerkes kültürü için ne
yapmalıyız''
sorusuna cevap bulmalıyız. Din tartışması bizi
zayıflatır, lütfen artık bir kenara bırakalım. Şimdi
faaliyete geçme zamanı...
Din değil ama kültür elden gidiyor. Çünkü artık
gençlerimiz bir Çerkes gibi davranmıyorlar. Xhabze
artık sadece hayallerde yaşıyor. Biz tükenmeden ele ele
verelim.
Saygı ve sevgilerimle. |
|
|
Kudret Yaşar |
03.09.2005 |
Sayın Behçet
Bey,
Gerçekten haklısınız dinleri tartışırsak din bizi
zayıflatır zayıflatıyor da. Mesela ben yukarıdaki
soruyu sormak zorunda bırakılırsam ve bırakılıyorum ben
hiç gözümü kırpmadan İslamiyet derim ve diyorum.
Muhakkak Çerkeslik diyenler de çıkacak ve çıkıyorlar.
Benim düşüncem, kültürler dinamik bir süreçtir, sürekli
diğer insanlarla girdiği ilişkiden dolayı kültür
alışverişi oluyor kimse şunu iddia edemez, Çerkes
kültüründeki Zexes , kaşenlik ve benzeri şeyler
Çerkeslerin var olduğundan beri var , bir süreç
içerisinde insanların ve toplumların kendi hayatında
benimsediği şeylerdir çünkü insanı Çerkes yapan şey
kültür değil, Çerkes doğmasıdır. Yani bizim yaptığımız
hayatımızda benimsediğimiz şey Çerkes kültürüdür yoksa
bize sunulan kültür sadece Çerkes kültürü değildir
(size soruyorum Çerkes kültürünü benimseyen bir Türk
veya Kürt, Çerkes olabilir mi veya reddeden bir Çerkes
Çerkeslikten çıkar mı?) .
Muhakkak şuan bize gelen Çerkes kültürü, Çerkeslerin
yaptığı şeylerdir ama bu demek değil ki bu kültür
sorgulanamaz doğru , değişemez ve değişmeyecek nitekim
değişiyor kim ne derse desin. Mesela Çerkesler
İslamiyet'le , Hıristiyanlıkla veya başka dinlerle
karşılaştılar ve bunları kabul eden oldu, etmeyen oldu.
Bunlardan çeşitli kültür alışverişleri oldu, olacakta
bu kaçınılmaz ve Müslüman Çerkes kültürü, Hıristiyan
Çerkes kültürü vb. kültürler oluştu şimdi biz bu
insanlara, “sen kardeşim Hıristiyan olma veya Müslüman
olma şu şu şeyler bizim atalarımızda gelen kültüre
ters” diyemeyeceğimize göre, ortak noktada buluşmak
zorundayız, bütün farklılığımızla, kimse bu farklılık
sebebi ile birbirimizi kırmadan ve birbirimizi
kabullenerek.
Eğer gayemiz Çerkeslerin birlikteliği ise, ama amaç
benim gibi olmayan Çerkes, Çerkes değildir zihniyeti
ise, bu sorularla bunu başarıyoruz (Hatice hanım,
inanıyorum bu maksatla sormamıştır) daha çok
birbirimizi yeriz ve bu birlikteliği rüyamızda dahi
göremeyiz...
Mesela bu birlikteliğe bu site ön ayak olur ve bir
katkıda bulunur diye "Din Bölümündeki Yazılar Taraflı
Yazılmış " bölümüne, din hususunda birkaç öneride
bulundum fakat aldığım cevap beni çok üzdü bu
birlikteliğin bu zihniyetle bir hayal olduğu korkusu
sardı.
Saygılarımla. |
|
|
Bülent Atçı |
04.09.2005 |
Sayın Natho,
Sizin ne demek istediğinizi ben anlıyorum ancak
tepkinize biraz daha dikkat etmelisiniz.
İnsanların inançlarını lütfen önemseyiniz. Adige, aynı
zamanda insana saygı, inanca saygı, doğaya saygı
demektir.
Saygılar. |
|
|
Metin Zoloytı |
04.09.2005 |
Sevgili
Hatice Kardeşim,
Sizi tebrik ediyorum. Sayenizde oldukça ciddi bir
konuda yaklaşık bir aydır insanlar tartışıyor.
Saygılarımla.
Metin Zoloytı
04.09.2005
Sevgili
Hatice,
Sizi tebrik ediyorum. Sayenizde oldukça önemli bir
konuda bir hayli söz söylenmiş..
Tartışmanın tamamını okuyamadım ama gelenekleri dinin
önüne çıkaran bir anlayışla, geleneklerin dinin temel
ilkeleri ile çakışmaması gerektiğini söyleyenler var.
Gerçekten Kafkasya’nın önünde bu anlamda zorlu açmazlar
var. Çünkü her boyun Müslüman ve Hıristiyan olanları
var. Yaklaşık bir ay önce Osetya gezisi yapmıştım
Asetinler çoğunluğu Hıristiyan olan bir halk. Ülkenin
tamamında Hıristiyan sembollerini yoğun şekilde
görebilirsiniz. Burada gördüğüm pek çok Asetin geleneği
aslında sistemli şekilde benimsetilen temel Hıristiyan
ritüellerinden başka bir şey değil. Bununla ilgili pek
çok örnekte verebilirim arzu edilirse.
Saygı ve sevgiyle.
Cabax vo ta fedar lavveta. |
|
|
Tülay Temiz |
05.09.2005 |
Hatice,
Bu öyle bir konu ki, ucu bucağı yok. Buna cevap vermek
isteyen de çok insan var. |
|
|
Hatice Yılmaz |
05.09.2005 |
Sayın Tülay
Temiz,
Daha önce size ulaşamayacağımı düşündüğüm için size
karşılık yazamadım ama şimdi anlayışınız ve ilginiz
için çok teşekkür ederim. Dediğiniz gibi bu konu uçsuz
bir konu istemediğim üzere inanışlar arası çatışma
yaşandı, oysa ben sadece İslamiyet’in Adigeliğe
etkisinden bahsetmek istedim. Araya ateistlik dahi
girdi. Artık bu konunun daha fazla deşilmemesi hepimiz
adına daha iyi olur düşüncesindeyim.
Sayın Tülay hanım sizinle görüşmek bende çok isterim.
Bu arada yakınız üstelik, Sivaslıyım. Eğer yazarsanız
mail adresim: purple55@mynet.com
Tülay hanım mailinizi görürsem çok mutlu olacağım.
CircassianCanada Notu: Sayın Hatice Yılmaz, izninizle bir tek
değerlendirmenizde hata olduğunu belirtelim. İnanışlar
arası bir çatışma yaşanmadı. Forumlarımızda Hıristiyan
Çerkesler asla bu tartışmanın içine girmemiştir.
Dolayısıyla yazı yazmamış bir inanç diğer inançla nasıl
çatışmaya girebilir? Bu yanlış değerlendirmenizi
belirtmek istedik. Saygılarımızla.
|
|
|
Hatice Yılmaz |
05.09.2005 |
Sayın Metin
Zoloyti,
Öncelikle size de çok teşekkür ederim. Haklısınız biz
Çerkesler çok çeşitli inanışlara sahibiz. Belki de bu
yüzden birleşemiyoruz. Benim Hıristiyan Çerkes
kardeşlerime ya da diğerlerine herhangi bir sözüm yok,
olamaz, saygı duyarım. Lakın problem bu saygı hususunda
başlıyor. Ben ineğe de tapsam saygı görmem lazım, tabi
senin inancına laf etmediğim surece. İnanç çok ince ve
hassas bir konudur, alay edilecek en son mevzudur.
Maalesef bu konuda farklı düşünceler var ama inanıyorum
ki saygı sınırının aşıldığı yerde her şey biter. Bu
sitede de birkaç arkadaş bu sınırı aştı. Buna üzüldüm.
Aynı dedelerin evlatlarıyız.
Sayın Zoloyti bu sözlerim ‘’kızım sana söylüyorum,
gelinim sen anla’’ atasözüne döndü ama sizi yakın
bulduğum için bir kaç problemi açtım. Umarım
anlaşılmışımdır, teşekkür ederim. |
|
|
Asetin |
05.09.2005 |
Deveye
''inişi mi seversin, çıkışı mı seversin'' diye
sormuşlar.
Deve de "düz yere gıran mı girdi" diyerek cevaplamış bu
soruyu.
Adigelik ''puta tapın mı diyor da, Adigeliği bırakıp
İslam'ı seçeceksiniz? Yok ya aslında tamam biz Adigeyiz
de adetlerimiz ile İslamiyet'in bazı kuralları
uyuşmuyor. Bu nokta da soru mantıklı olabilir.
Bir zamanlar üniversite de okurken sınıfımdaki kız
arkadaşlarımla bile konuşmazdım içinde bulunduğum dini
grubun etkisi ile. Şimdi düşünüyorum da o kız
arkadaşlar ''ne yobaz, bağnaz insandı'' diye herhalde
düşünmüşlerdir, akıllarına gelince de öyle
anıyorlardır. Dinle ilgili çok şey yazabilirim bunda da
baya bilgi sahibi olduğumu da söyleyebilirim.
Ama Çerkes xhabzesi (buna dar olarak Adige xhabzesi de
diyebilirsiniz), gayet ölçülüdür. İnsanları gayet
normal insan yapar ve insana kişilik verir. Bu
çocukluktan itibaren yetiştiriliş olarak böyledir.
Kimse size kol kola girip wuig oynayın demiyor. Zaten
sembolik olarak folklor yapanlardan başka kimsede wuig
oynamıyor. (Hatta wuig Çırağan Sarayı'nda evlenen
şeriatla yönetilen Suudi Arabistan'ın petrol bakanının
kızının düğünündeki eğlenceden daha ölçülüdür). Bugün
birbiriyle konuşarak evlenen insanların evleniş
tarzından çok farklı bir şey midir kaşenlik? Bugün
kalkıp kaşenliği de eş seçme olarak vs. olarak basite
indirgemek de yanlış. Kaşenlikte kadına değer vermek
var, ölçülü konuşmak var, karşınızdaki insanı
etkileyebilmek için hitabetinizi geliştirmek vs. var.
Yok kaşenlik İslam'a uymaz vs.
Bugün İslam'ın birinci kaynağı Kuran'ı Kerim'dir ve
Kuran'ı Kerim haricindeki özellikle hadisler peygamber
efendimizden 200 sene sonra derlenmeye başlamıştır. Siz
düşünün ki, 200 sene sonra derlenen hadislere neler
katılacağını, neler uydurulacağını.
"İlim Çin'de de olsa gidip alınız" hadis değilse bile
kabul görür bir gerçeği ifade ediyor. "Komşusu açken
kendisi tok yatan bizden değildir" hadis değilse bile
şefkat, merhamet duyguları uyandıran bir gerçeği ifade
ediyor ve evrensel kabul görür. Ama siz akla mantığa
yatmayan şeyleri hadis der sonra da buna uymazsanız
şöyle böyle derseniz. O zaman insanlara İslamiyet akıl
mantık dini diyemezsiniz.
İmam Buhari bile 700 bin hadisten 7 bin tanesini
almıştır. Gerisini de uydurma diye atmıştır. Ama bu
attığı uydurmalar ortalıkta hadis diye geziyor.
Buhari'nin kitabına sahih adını vermesi de hadisi
kimlerden aldığını zincir olarak gösterebilmesindendir.
Yoksa kitapta yazan hadis kesin hadistir diye bir durum
yok.
Tabi sorudan istifade İslamiyet düşmanı olanlarda
bir şeyler yazmışlar, bunlarla tartışmaya girmeye gerek
yok. Burası Çerkeslik için fikir üretme platformu. Din
tartışması dinin aslında ne güzel olduğunu anlatma
platformu değil. Öyle bir sürü site var ve orada bunlar
tartışılabilir.Bugün Emeviler döneminde İslam'da olmayan
bir sürü şey İslam'daymış gibi İslamiyet'in içine
katılmıştır. Sonra da bazı uydurmalar sanki öyleymiş
gibi algılanmıştır. Yani bugün dinsiz, münafık vardı da
o gün yok muydu? O gün ki insanların hepsi dini bütün
insanlar mıydı?
İslamiyet'te Müslüman'ım derseniz, tamam size Müslüman
derler. Ama münafıksanız bunu Allah bilir ve
İslamiyet'te kaide zahire (dışa) bakmaktır. Ve bazı
kurallarda böyledir. Kadınlarla erkekler pek bir arada
olmazlar. Sebebi de bellidir.
Şimdi resim, heykel yapmak yasak deniliyor.
Neden çünkü insanlar eskiden bunlara tapıyorlardı. Peki
siz şimdi resminizi çektirip onu asıp karşısına geçip
kendinizi haşa ilah ilan edip tapıyor musunuz? (Tabi bu
resim olayının İslam'a nasıl girdiğini Hz.Ali
resimlerinde görebilirsiniz.) Tabi ki hayır. Fatih
Sultan Mehmet'ten tutun da bir sürü evliya olduğu
söylenen padişah niye resmini yaptırıp astırmış. Acaba
yoksa onlarında Fivarun gibi ben insanlara hakimim
padişahlıktan sonra tanrılık iddia etmek gibi
düşünceleri mi varmış. Hayır.
Kısacası Adige xhabzesinde mükemmel bir ölçü vardır. Bu
yüzdendir ki, aynı köyden olan insanlar bile
birbirlerini kardeş kabul edip aynı köyden
evlenmemişlerdir (Kafkasya'da bunun böyle olduğu
bilinen bir gerçektir ve bazı Çerkes köylerinde bile
hala devam edebilmektedir).
Yok ya bu kadarı da fazla biz akraba evliliği
yapabilirmişiz derseniz inanın bunu (İslamiyet zaten
akraba evliliği yapın diye emretmiyor) sadece sınır
çiziyor şu sınırlar arası evlenebilirsiniz diyerek. Siz
de tutar akrabanızla evlenirseniz sonra da toplumun
ayıplamasından çekinirseniz lütfen İslam'ı işe
katmayın. Bu işten sıyrılma yönteminden başka bir şey
değildir.
Bugün at etinin bile caiz olacağı söyleniyor ama kimse
de at eti yemiyor kolay kolay.
Saygılar. |
|
|
Metin Zoloyti |
06.09.2005 |
Kafkas
halkları içerisinde farklı dinlere mensup hatta pagan
inançları olanlar var. Mesela Asetinler, mesela
Kabardeyler, Abzeghler. Her ne kadar da dini inanışları
farklı da olsa hepsinde benzer olan Asetinlerin Axdav
Adigelerin xhabze dedikleri evrensel nitelikte olduğu
ile övündüğümüz gelenekler bütünlüğü var. Ama buna
rağmen o küçücük bölgede köy köy bile birbirinden çok
farklı başkalarında göremeyeceğiniz gelenekler var.
Kafkasyalılar olarak güzel olarak kabul gören
axdavlarmıza sahip çıkmalıyız. Ama unutmamalıyız ki,
bizler tek kimlikli halklar değiliz. Öğündüğümüz
geleneklerimiz bizim diğer kimliklerimizin bize verdiği
özelliklerle bir kıyas meselesi değildir. Bize de
başkaları karşısında üstünlük getirmez. Kaldı ki; gurup
içerisinde insanları bile incitebilecek şekilde ''İslam
kime ne verdi ki'' tarzında yaklaşımlar hiçte doğru
değildir.
Kentlileşme süreci üzülsek de ahlansak da pek çok şeyi
değiştirecektir. Yok oluşun önüne geçebilmek için olması
gereken yeter gerek şart anadilinizi muhafaza etmek,
hanelerimizde konuşmak ve de çocuklarımıza illa ki
öğretmek. |
|
|
Bülent Atcı |
06.09.2005 |
Sayın
katılımcılar,
Şu din meselesi biraz fazla uzadı sanırım. Metin
arkadaşın tespitine katkı için Kabardey'de ve Abhazya
hem Müslüman hem Hıristiyan kardeşlerimiz var. Ben oraya
gidip kalmış biri olarak gözlemlediğim şudur: O
kardeşlerimiz bir birlerini Müslüman veya Hıristiyan
olarak değil sadece Adige olarak görüyorlar, hatta
Hıristiyan olanlar kendilerinin xhabze konusunda daha
iyi olduklarını iddia ederlermiş.
Günün birinde Hıristiyan veya Müslüman misyonerler oraya
gidip dinsel farklılıklarını istismar etmezse din
faktörünün onlar için detaydan öte değil. Sadece Adige
olmak önemlidir onlar için. Umarımda öylede kalır.
İnşallah. |
|
|
Zevş Taner |
19.09.2005 |
Değerli
arkadaşlar, Kafkasyalılar,
Bu siteye çok önceleri üye oldum ama ana sayfanın sol
tarafındaki "din" bölümüne her baktığımda çok garip
şeyler gördüm. Sürekli bir Hıristiyanlık propagandası ve
hemen sonrasında İslam’ın yerilmesi. Bu konuyu
iletişime de yazdım. Din bölümünde biz üyelerin
katılımlarına izin var mı? Demokratik şekilde
fikirlerimizi söyleyebiliyor veya din konusunda bilgi
bazında bir katkı yapabiliyor muyuz? Orada Maykop'taki
kutsal evler adı altında sadece kiliselerin
fotoğrafları var. Tek kutsal ev kiliseler mi? Bu işte
bir gariplik var! Pek çok Çerkes sitesinde din bölümü
diye bir şey yok. Herhalde olsaydı bile, bir dinin
yerilmesi görülemezdi. Sanki Kafkasya’dan çıkmak ve
gerçek sahipleri Çerkeslere bırakmak istemeyen Rusların
ya da orada planları olan bazı Batılı gizil güçlerin
bir oyunu, projesi gibi. Hıristiyanlık propagandası ne
Çerkesliğe bir fayda sağlar ne de site sahiplerinin
sandığı gibi Çerkesler arasında Hıristiyan nüfus ve
nüfuzunu arttırır. Bu yazımı okuyan site sahibi ve
yöneticilerine tekrar söylüyorum; ya bu duruma son
verin ya da üyeliğimi iptal edin. Çünkü hala Adige
kardeşlerim mail adresimi buradan öğrenip bana mail
atıyorlar. Kardeşlerim www.abrek.net ya da www.nartajans.net
sitelerinde bu Kanadalı soydaşlarımız (galiba)'dan daha
fakir ama Adigelik ruhu, yaşayışı, dünya görüşü
çeşitliliği açısından çok daha zengin insanlarımız var.
Bilgilerinize...
CircassianCanada’nın Notu:
Sayın Taner,
Din Bölümü üyelerimize açık değildir. Görüşlerinizi şu
anda olduğu gibi forumlarımızda dile getirebilirsiniz.
Maykop'taki Kutsal Evler bölümüne iyi bakarsanız, orada
cami fotoğrafının da olduğunu göreceksiniz. Biraz daha
ön yargısız bakınız.
Din bölümünde İslam yerilmiyor. İslam adına yapılanlar
yeriliyor. Bu konuda yazılanları bir kez daha özenle
okumanızı öneriyoruz.
Sitemizin yayın politikasında bir değişiklik
olmayacaktır. O nedenle üyeliğiniz silebilmemiz için;
üye olurken kullandığınız ad ve soyadı bildirirseniz
arzunuz yerine getirilecektir.
Saygılarımızla. |
|
|
Yegerey |
19.09.2005 |
Sayın Taner,
Sizi burada bağlayan sebep camiler ise çok zaman
kaybetmeden gidin. Yolunuz açık olsun. Bu ne bağnazlık,
bu nasıl bir düşünce?
Dikkat edin madem bu kadar ilgilisiniz Kafkasya hangi
noktada nasıl kaybetti bir araştırın. Bu gün kırıcı
yapınızla savunduğunuz düşüncelerin bizi yurdumuzdan
ettiğini göreceksiniz. Ama lütfen objektif olarak
bakın.
Neden sizin dediğiniz gibi olacak anlamış da değilim?
Size neden şöylesin neden böylesin diyen mi oldu? İşte
o kadar ön yargılısınız ki, sizi ne hale getirmişler ki
ağzınızdan güzel bir söz dahi çıkamıyor.
Saygılar. |
|
|
Yegey |
19.09.2005 |
Sayın Taner,
Verdiğiniz site adresleri tabi ki güzel ziyarette
ederiz. Ama sizin gibilerse yaa? İşte o zaman nasıl
olacak? Hem nezaketten, hem Adige ruhundan bahsedesin,
hem bir yerlere buyur edesin ama bir o kadar da kaba
olasın.
Amacınız çok belli. Size cevap vermek istemezdim ama
burada ki değerli insanlara laf söyleme hakkınız
olmadığını da size birinin söylemesi gerekiyordu.
Güle güle. Ciddi anlamda sizinle ortak konumuz
olmayacak bu bir gerçek. Daha ilk yazıda zehir zemberek
kime ne ispatlamak amaç? Amaç belli aşırı derece
hazımsızlık.
Saygılar. |
|
|
Misafir |
20.09.2005 |
Sayın
Arkadaşlar,
Kimse su içerek doymaz ya da ekmek yiyerek susuzluğunu
gidermez, farklı kimyasal yapılar birbirine alternatif
olamaz...
Din ahret hayatını adetler sosyal hayatı şekillendirir.
Din: Yaratıcı - kul arasında, adetler: Kişi - toplum
arasındadır...
Bu iki kavram tabi ki kesişebilir ama 'ya bu deveyi
güdersin ya bu diyardan gidersin' sertliğinde bir
karara veya seçime gerek yoktur, küçük tavizlerle bu
durum aşılabilir. İşte önemli olan tavizin hangi
cepheden verileceğidir ki, bence bu insanın rengini
belli eder
...ben dini seçiyorum. |
|
|
Ademey |
21.09.2005 |
Ben Müslüman
bir Adige’yim ikisinin gereklerini de yerine getirmeye
çalışıyorum. Belki ikisini de tam olarak yaşayamıyorum
ama bugüne kadar da çok büyük bir problemle
karsılaşmadım. Bir de merak ediyorum birbirinden ayrı
iki kavramı neden hep aynı kefeye koyup birinden
vazgeçmek zorunda olduğumuzu sanıyoruz ki?
|
|
|
Misafir |
22.09.2005 |
Merhabalar,
Ben Çerkes değilim, öncelikle bunu belirteyim.
Çerkeslik ve İslamiyet konusunda birkaç şey bende
söylemek istiyorum. Buradaki yorumları okuduktan sonra
izninizle, size de yol gösterici olacaktır.
İslamiyet’in Türklere yaptığı kötülüğü başka hiçbir din
yapamazdı, gördüğüm öyle manzaralar var ki Arap
toplumunda mı Türk toplumunda mı yaşadığımı bazen ben
bile karıştırıyorum. İslam her zaman siyasi idi, toplum
ve devlet hayatına hep karıştı ve bütün dinler ve
dogmalar gibi gerici bir rol oynadı. İlk çıktıkları
topluma göre ileride olabilirler ancak dogmalardan
örülü din veya hangi görüş olursa olsun gericileşmeye
mahkumdur.
Atatürk’ün modern Türkiye’sini tarikatları ile kirli
din bezirganlıkları ile geriye götürmeye çalışanlar
var, İslam’ın dayattığı yaşamla modern yaşam bugün
kavga halinde Türkiye’de (türban sadece bir örnek)
bizim köylerimizdeki nenelerimiz başlarını güzel süslü
tülbentler ile örterdi, sıkbaşlı değildi hiçbiri.
Maalesef din diye satılan Arap kültürüdür ülkemde ve
görüyorum ki Çerkeslerde etkilenmiş bundan. Türkler
bile Sünni ve geleneksel dinsel yobazlığa karşı
Alevilik gibi aksiyoner bir kültürel koruma tarzı
geliştirmiş. İnanç yapısına ve bugün burada Müslümanlık
hakkında ne kadar güzel olduğuna dair sözler sarf eden
Çerkesler, Sünni diyanetin Alevileri yok sayan, kendi
inancını dayatan baskıcı yapısını görmezden gelip
sahiplenmeye başlamış.
Ezilenden yana değil de ezenin kültürünü, güçlü olanın
kültürünü benimseme yaygındır toplumlarda, çünkü
dünyaya bilimsel katkısı olmayan toplumlar sadece güce
taparlar ve bulundukları toplumun inançlarına. Kadınla
erkeğin aynı ortamda aynı havayı solumasını bile zina
sayan bir din ne kadar moderndir ve ne kadar tüm
insanlığa gelmiştir sorarım size? Bu kafa ile dünyada
Müslümanlık asla yükselemez, sadece fakir halkların
sığındıkları bir liman işlevi görür. O da bunları
içinde bulundukları kör karanlıktan kurtarmaz.
Kurtarmadığı da görülmüştür.
Din bir inanç şeklidir, şekilcilikten uzak kalben
yaşarsan istediğin her şey ile bağdaştırabilirsiniz,
hatta zorlanırsa bilimle bile bağdaştırabilirsiniz. Bu
yüzden bağdaşır diyenlere bir şey demeyeceğim. Ancak
ben, amcamın kızının babamın elini öpemediği gün
amcamın kızını sildim akrabalıktan. Ne kadar acıdır ki
bunu bize yaşatan akılcı olduğu söyleyen bir din ve
taraftarları, bunları eleştirdiğinde de dinlerine
sövmüş oluyorsun. Çok uzadı sözlerim, kültürü olmayan
bir milletin dini olması fark etmez. Onları bir
Arap’tan, bir Türk’ten, bir Alman’dan veya başka bir
milletten ayıran tek unsur kültürleridir. Bunu da
dinsel inancına terk eden bir insanın ne Türklüğü ne de
Çerkesliği kalır. Bu da benim düşüncem…
Hepinize saygıları sunuyorum…
Aydın, çağdaş, akılcı Çerkesleri canı gönülden
selamlıyorum… |
|
|
Ersin Koyuncu |
22.09.2005 |
Saygıdeğer
Tülay TEMİZ;
Bu yazılara bir hukukçu dili ile yaklaşmanızı
beklerdim.
ERSİN KOYUNCU
(ersinkoyuncu@mynet.com) Yazabilirseniz sevinirim.
|
|
Abdullah |
22.09.2005 |
Selamlar
Öncelikle sadece soruyu ve birkaç yorumu okuma fırsatım
oldu. "Natho"nun fikrine ters düşüyor benim fikirlerim,
bir buçuk milyar insan gibi... Belki daha ziyade.
Soruyu soran "Hatice" ve "Natho" ile yazışmak isterim.
Burası oldukça karışmış. İlgilenen arkadaşları da
beklerim. Yeni bir portal oluşturabiliriz.
Bir daha buraya gelememe ihtimalimden dolayı müspet ya
da menfi eleştirilerini mail olarak bekliyorum:
aliakkent@mynet.com
Saygılar, selamlar. |
|
|
Misafir |
25.09.2005 |
Bu forumun
konusunu ''Hıristiyanlık mı Adigelik mi'' olarak
genişletsek nasıl olur acaba sayın katılımcılar?
|
|
|
Misafir2 |
25.09.2005 |
Sayın
misafir;
Sizin gibi okumadan, etmeden ezbere kafasını çalıştıran
insanlar oldukça bu ülke daha çook yerinde sayar.
Kadınla erkeğin aynı ortamda aynı havayı solumasını
hangi din kime haram kılmış? Müslümanlığa sadece fakir
halklar sığınıyor öyle mi? Açıkçası bu lafın üzerine
ben sizin Osmanlıların bir torunu olduğunuzdan şüphe
ederim ki, bu sizin için daha hayırlıdır; çünkü kendi
kültürünün gelişiminden bihaber olan bir insan o
kültüre ne kadar faydalı olabilir?
Lütfen herhangi bir kaynağa dayanmayan, görüşlerinizi
bildirerek insanların kafasını daha fazla
karıştırmayın.
Saygılarımla... |
|
|
Misafir |
17.10.2005 |
Misafir2
rumuzlu arkadaşıma,
Bilesin ki, amacım kafa karıştırmak değildir, bu bir. Bilimi de
dinide en iyi ateistler bilir bu da 2. Dinden çıkmak
irade işidir dindar olmaksa olan iradeye uyum
sağlamaktır ki, herhangi bir akıl ve çabada
gerektirmez, nedir egemen din anlayışı kabullenir,
yaşar gidersin buna ben karışmam bu da 3. Osmanlının
torunu değilim cumhuriyet çocuğuyum bu da 4.
Osmanlı’dan öncede atalarım vardı beni Osmanlı ile
sınırlayamazsın asla. Müslümanlıktan öncede atalarım
vardı. Kısaca ben evrenselim, yok sayılanım, ezilenim,
hor görülenim. Dinine bağlı Sünni bir ailenin ateist
çocuğuyum. İsyankarım ve kul olmayacağım hiçbir güce,
hiçbir iktidara sırtımı dayayıp yaşamayacağım. Ülkemde
şeriatçılar ülkemde Sivas katliamını yaptıklarından
beride asla inanmayacağım. Ben dinim olmadan da bir
karıncayı incitmiyorum. Bugün din diye topluma
dayatılan koyu bir karanlıktır. Bilimden uzaktır
yobazlar zorlama yorumlarla bilime yamanmaktadır tüm
yorumları. Çarşaf giymenin akılcı bir tek nedenini
gösterin bana ondan sonra bu din dünyaya gelmiştir diye
anlatın.
Gösteremezsiniz, anlatamazsınız. Atatürkçü, özgür,
demokrat bir Türkiye’de tüm halklarla kardeşçe yaşamak
istiyoruz. Bütün halklara ve kültürlerine de saygım
büyük. Çingene, Boşnak, Çerkes, Kürt, Gürcü ve Türk, bu
toprağın bütün kültürünü seviyorum. Kapalısını da
seviyorum, ancak bana ve çocuklarıma kendi anlayışını
dayatmadığı sürece.
Ayrıca zenginlik, kahramanlıkla, işgal ettiğin ve
ganimetini aldıklarının büyüklüğü ile değil, bilimde
fende insanlığa verdiklerinle alakalıdır. Osmanlıda
bilim ise sadece yerlerde sürünmektedir. Einstein e=mc2
yi bulurken senin ülkende eğitim ne halde idi bir öğren
istersen. Hıristiyanlık aydınlanmasını yaptı dinle,
dünya hayatını ebediyen ayırdı, bizde yapacağız.
Devrimci Türk gençliği devrimlerin bekçisidir,
koruyucusudur.
Saygılarımla gününüz aydın, günleriniz bilimle dolsun..
HAYATTA YOL GÖSTERİCİ EN HAKİKİ MÜRŞİD İLİMDİR, FENDİR,
GERİSİ KOCA BİR YALANDIR. |
|
|
Fatih Özdemir |
17.10.2005 |
Yaklaşık 2
saattir siteyi inceliyorum. İslamiyet’le ilgili güzel
bir söz ya da etkileyici bir makale bulamadım. Sanırım
bu sitenin kuruluş amacı Çerkesler arasındaki
Hıristiyanlığın arttırılması ve hedef kitle Türkiye’deki
Çerkesler. Çok tehlikeli bir oyun bu.
Sayın site kurucusu ve yöneticilerinin dini inançlarını
merak ediyorum…
Saygılarımla.
CircassianCanada Notu: Sayın Özdemir, sitemizde;
Hıristiyan, Müslüman ve ateist arkadaşlarımız görev
almaktadır. Saygılarımızla.
|
|
|
Tume Zeki |
18.10.2005 |
Merhaba,
Sitenizi zaman zaman takip ediyorum. En hararetli
tartışmalar din konusunda yapılıyor. (İlginç değil mi?)
Neden din konusunu bu kadar ilgi çekiyor?
Site sahiplerinin yaygın Çerkes sitelerinden farklı
olarak Müslüman olmamaları siteye olan ilgiyi de
arttırıyor. Öncelikle kafaların karışık olduğunu
görüyorum. Kavramlar birbirine giriyor. Bir kaç sorunun
cevaplanması gerektiğine inanıyorum.
1- Adigelik sadece amca çocuğu ile evlenmemek, wuig
yapmak ve kadın erkek; kaç, göç olayı olmadan mı
yaşamaktan mı ibaret?
2- Kültür nedir?
3- Din nedir?
4- İslamiyet nedir?
5- Adigelik bir din midir?
6- Adigelik eğer çelişiyorsa sadece İslamiyet ile mi
çelişmektedir? Diğer dinlerle problemi yok mudur?
Örneğin site sahiplerinde rica ediyorum (Hıristiyan ve
ateist olanlarından) Adigeliğin Hıristiyanlık ve
ateistlik ile çelişen yanları yok mu?
7- Değişin dünyada Adigelerin kültürünü oluşturan en
önemli öğe olan feodal kültürün izlerini modern yaşama
nasıl adapte edeceksiniz?
8- Farklı ülke ve şehirlerde yaşayan Adigeler
yaşadıkları farklı kültürlerden kendilerinden km
uzaktaki diğer Adigeleri bir yanlış yaptıklarında nasıl
ayıplayarak denetim altına alacaklar?
9- Diğer dinler; örn. Hıristiyanlık, Yahudilik, Budizm
vs. akraba evliliğine karşı mı çıkıyorlar? Onların dine
kuzenleriyle evlenemez diye bir kural mı koyuyor?
10- Feodal kültürden bugüne taşıdıklarımıza tamamına
sahip çıkacaksak yeniden kölemi edinmeliyiz veya
kölelerimizin çocuklarını cariye olarak saraylara mı
satmalıyız?
11- Wuneutları ve onların soyundan gelenleri ne
yapacağız?
12- Ümmet olmanın Çerkesliğe ne gibi zararı vardır?
(Şimdiye kadar ne gibi zararı olmuştur?)
13- Kaşenliğin sınırları ne kadar ve nereye kadar
flörtle kesişmektedir? Farklılık nerede başlayıp nerede
bitmektedir? Modern zamanlarda Adigelerin "kaşenlik"
adı altında kaç Çerkes genci flört (sınırları sonuna
kadar götürülen) yapmaktadır.
14- Modern zamanlarda Adige geleneklerinin evlilik
öncesi olanları geçerli de evlilik sonrası artık
yürürlükte değil mi?
15- Adigeler İslamiyet’ten önce hiç dine sahip
olmadılar mı? O dinler gelenekleri nasıl şekillendirdi?
17- ‘’Adigelik mi? İslamiyet mi’’ sorusunu bir de
‘’Adigelik mi? Hıristiyanlık mı?’’, ‘’Adigelik mi?
Budizm mi?’’ veya ‘’Adigelik mi Ateizm mi?’’ diye
sorsak, cevaplar ne olurdu acaba?
16- Bu soruların ‘’Materyalist misin? Anti-meteryalist
misin?’’ sorusundan farkı nedir.?
17- Bu sorunun neden c şıkkı yoktur? Olamaz mı?
18-"Türk solu" Alevilikten ne kadar etkilenmiştir?
19- Çerkes solu, Tür solundan ne kadar etkilenmiştir?
20- Sahip olduğumuz ideolojilerimizi neden illaki
etnisitemizin karşıtı olarak görmek zorundayız?
21-İslamiyet’in Çerkesliğe karşı olduğunu söyleyen
"sağ" ve "İslamcı" Çerkeslerin ne kadar İslamiyet’in
Türk yorumundan etkilenmiştir.
Soruları uzatmak mümkün. Her birine verilecek cevap;
bizim modern zamanlarda Çerkesliğin ne olduğu
Adigeliğin ne olduğu, ne olması gerektiği, bu günden
yarına kültürü nasıl ve ne şekilde taşıyabileceğimiz
konusu burada dinin/lerin yaşadığımız ülke
kültürlerinin rolünün ne olduğu/olacağı ve en önemlisi
bir kültürün yaşayabilmesi için insan unsuruna insanın
da toprağa ihtiyaç duyduğu gerçeğini nereye oturtmamız
gerektiği, ekmek derdine düşerek dünyanın her bir
yerine çil yavrusu gibi dağılmış Çerkeslerin kaç nesil
daha Çerkes olarak kalacağı sorularının da önünü
açacaktır.
Hepinize en derin saygılarımı sunuyorum.
|
|
|
Abdurrahim Atçı |
19.10.2005 |
Sayın Hatice
Yılmaz,
Bu ikilemde bulunan ilk siz değilsiniz. Ben size kısa
bir cevap vereceğim. Eğer iki şey arasında seçim yapmak
zorundaysan ve bunlardan bir tanesi zaten diğerini
kapsıyorsa onu seçmeni tavsiye ederim.
Senin de bildiğin gibi İslamiyet bütün evreni kapsayan
bir silsileler bütünüdür. Sadece Arapları değil.
Saygılarıma. |
|
|
Yavuz Yılmaz |
19.10.2005 |
Tabi ki İslamiyet, böyle bir şeyi sormak çok yanlış bir şey.
İslamiyet'i hiçbir şeyle karşılaştıramazsın.
|
|
|
Elif |
21.10.2005 |
Selamlar,
Biraz bilimsel yaklaşmaya ne dersiniz? Başkaları
hesabına çalışmaktan, yerine getirilmeyen isteklerden
ve yalnız bırakılmışlıktan yılmış halk kitleleri
üzerine her yerde büyük ağırlıkla yüklenen ruhsal baskı
biçimlerinden biri dindir. Doğaya yenik düşen ilk
insanların tanrılara, şeytanlara, mucizelere ve benzeri
şeylere inanmasına yol açışı gibi, sömürülen sınıfların
sömürenlere karşı mücadeledeki yetersizliği de
kaçınılmaz olarak ölümden sonra daha iyi bir yaşamın
varlığına inanmalarına yol açar.
Din, bütün yaşamı boyunca çalışan ve yokluk çekenlere,
bu dünyada azla yetinmeyi, kısmete boyun eğmeyi,
sabırlı olmayı ve öteki dünyada bir cennet umudunu
sürdürmeyi öğretir. Oysa yine din, başkalarının
emeğinin sırtından geçinenlere bu dünyada hayırseverlik
yapmayı öğreterek, sömürücü varlıklarının ceremesini
pek ucuza ödemek kolaylığını gösterir ve Cennet'te de
rahat yaşamaları için ehven fiyatlı bilet satmaya
bakar. Böylelikle din, halkı uyutmak için afyon
niteliğindedir. Din, sermaye kölelerinin insancıl
düşlerini, insana daha yaraşan bir yaşam isteklerini
içinde boğdukları bir çeşit ruhsal içkidir.
İnsanoğlunun insanlığın başlangıcında çok büyük olan
göreli güçsüzlüğünü, ne anlayabildiği ne de egemen
olabildiği doğa karşısındaki güçsüzlüğünü, sınıf
baskısına, perspektiflerden yoksun oluşuna, toplumsal
bilincin zayıflığına bağlı olan, ne anlayabildiği, ne
de hükmedebildiği toplumsal olaylar karşısındaki
güçsüzlüğünü ifade eder, anlatır ve yansıtırlar. Herkes
bilir ki, dinsel uygulamalardan, iyi olan sonucu
sağlamaları, "işlerde başarı" dahil, başarıyı, hasma
karşı zaferi, sonsuz mutluluğu vb. sağlamaları
beklenir. Şu halde din, insanlar için amaçlarına
varmanın bir aracı olarak, mutsuzluğun nedenlerini
bilmemesine bağlı, aynı zamanda, mutluluğa karşı
duyulan belirsiz, bulanık özleme bağlı bir uygulama
gibi ortaya çıkar. (Georges Politzer Felsefenin Temel
İlkeleri.)
Sevgiyle. |
|
|
Ferda Hune |
21.10.2005 |
Sayın Elif,
Bilimsel olarak kaleme aldığınız yazılar için
teşekkürler. Çok güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık.
Sevgiyle kalın. |
|
|
Ömer Muhtar |
21.10.2005 |
Elif hanım,
bilimsel yaklaşım adı altında bize ateist filozofların
fikirlerini aktarmışsınız. :) Şimdi birisi de size
merhum Haluk Nurbaki'nin bu konu hakkındaki görüşlerini
yazsa; bu da bilimsel ama taban tabana zıt bir fikir
aktarımı olur. Demek ki neymiş? Herkesin bilimden
anladığı şey farklıdır. Yine de teşekkürler emek verip
yazmışsınız. Bilgi bilgidir en nihayetinde.
Saygı ve sevgilerimle |
|
|
Abdürrahim Atçı |
21.10.2005 |
Evet çok
bilimsel(!) olmuş. Demek ki, bilim de göreceli bir
kavram oldu.
Saygılarımla |
|
sayfa
1
2
3
4
5
6
7
8
9 |
|
|
|
|
|
|
|