...................
...................
İSLAMİYET Mİ ADİGELİK Mİ?   -4
Hatice Yılmaz
07 Ağustos 2005
                         
...................
 
...................
Hakan Ceylan
31.08.2005

Mointegne’nin şu sözü çok hoşuma gitmişti. ’Nice insanlar, kendilerinden olmayan inanışlar için başkalarından aldıkları; ne olduğunu dahi bilmedikleri düşünceler için ses çıkarmadan diri diri yanmışlardır.’

Gerçekten de insanı diğer canlılardan ayıran en önemli unsur kendi kafası ile düşünmesidir. Dogmatik düşünceler bizi bir yere getiremez. Bize ait güzellikleri yaşamaya yaşatmaya çalışmalıyız. Biz bunu yapmak yerine başka toplumların kölesi oluyoruz. Bugün aynı kültürü paylaştığımız insanlarımız kendi kültürlerini merkeze almaları gerekirken; yozlaşan, günümüz yaşam koşullarına uygun olmayan başka düşünceleri yaşam merkezlerine koyuyorlar. Kültürümüzün önündeki en önemli engel bu.

Bir örnek; Çerkes kızları evleninceye kadar herkesle görüşme hakkına sahip. Evinde arkadaşlarını misafir etme hakkına sahip. Bu ve buna benzer hakları Çerkes kültürü kızlarımıza tanımıştır. Ama yozlaşan insanlarla dolu bir toplumda bunları yapamayan kendi kültürünü yaşayamayan kızlarımız var. İslam yozlaştırılmış olabilir. Ama sonuçta uygulamalar ortada. Adigelik mi İslam mı diye soran arkadaş sen cevabını bulduğuna inandığın bu soruyu kendini geliştirdiğine inandığın zaman tekrar sor? Belki o zaman doğru cevabı bulursun.

Sevgiler...
Kudret Yaşar
31.08.2005

Hakan bey,

Mointegne’nin yazdığını pek anlamadım. Kendilerinden olmayandan kastı ne biraz daha açar mısınız. Bu Çerkes kültürü için neden geçerli olmadığını anlatır mısınız? Zira bir düşüncenin kendisine ait olup olmadığının kıstası nedir? Kişinin kendi doğruları mı yoksa anne babasının kabul etmesi ve uygulaması veya dedelerinin uygulaması mıdır?

Çünkü insanlar anasının karnından bir düşünceye sahip doğma, (İslam fıtratı içinde doğar diye biz Müslümanlarda bir inanç var) yani kendisine ait bir düşüncesi yoktur. Hep birileri doğru yanlışı gösterir ve düşünceler oluşur. Durum böyle olunca yukarıda sizin nakil ettiğiniz söze herkes girmiyor mu?

Birde dogmatik düşünceyi her yerde duyuyorum. Açıkçası tam manasını pek anlamadım. Bunu da açıklarsan sevinirim. Çünkü bazı kelimeler manalarının dışında çok kullanılıyor. Buna siz şahit olmuşunuzdur.
Hatice Yılmaz
01.09.2005

Sayın Hakan Ceylan,

Biz insanlar sosyal varlıklarız. Bazen kimsenin bizden beklemeyeceği yanlışları yapan, bazen de herkesi şaşırtacak kadar olgun olabilen varlıklarız ama en önemlisi düşünen ve danışan varlıklarız.

Bazen bazı şeyleri danışmamız düşünmediğimiz anlamına gelmez. Aksine düşündüğümüzün kanıtıdır. Doğru bir tane de olsa, her yeni fikir bizi doğruya yaklaştıran köprüdür.

Benim fikrimin aksini tartışmak beni yanlışa götürmez. Bende bunu yaptım. Bir çok fikir gördüm ve yine ben düşünerek doğrumu buldum. Kimse bir şeyleri zorla kafama sokmadı.

Sizin aksinize ben yaşadığım hiçbir değerin yozlaşmış olduğuna inanmıyorum. Fakat şu konuda haklısınız. Kendimi geliştirmem lazım, 10,20,50 yıl sonrada geliştirmem lazım. Hiçbir zaman her şeyi biliyor olmayacağım ama en azından bilmediğimi biliyorum ve bu yönde çalışıyorum.

Peki siz, bu oyunda hangi karedesiniz?
Bülent Atcı
02.09.2005

Sayın Katılımcılar,

Hangi İslam? 4 halifeden sonra günümüze kadar siyasallaşmış İslam bence Arap kültürünü İslam'ın içine katarak bir Arap kültürü dünyaya yayılmış İslam'a giren toplumlar hızla Araplaştırılmıştır.

İslam'ın yegane kaynağı Kuran'dır. ''İslamiyet mi Adigelik mi?'' Bence bu soru yanlış. Neden derseniz benim atalarım İslamiyet'i tanımadan evvelde xhabzeleri ile mutlu bir şekilde yaşamlarını sürdürmüşler.

Günümüzde xhabze ile İslamiyet çelişiyor söylemine katılmıyorum. Xhabzeyi iyi bir şekilde yaşatabilsek aslında İslam'ın tarif ettiği insan tipidir hiç kimse merak etmesin xhabzeye bağlı İslamlaşmamış atalarımız nasıl atları ile dört nala sırat köprüsünü geçip Cennet'e gittilerse aynı şey bizler içinde geçerlidir.

Yeter ki xhabzelerimize bağlı kalalım.

Hepinize saygılar.
Cantek Çetin
02.09.2005

Merhaba,

Adigaga dediğimiz ve içinde yaşamın her konusunda her alanında etkin olan kurallar barındıran olgunun nedense yaşayanlar tarafından çok iyi anlaşılamadığını bir kez daha gördük. Bence sence onca diğerince derken aslında ne kadar farklı düşünen insanlar olduğumuzu daha doğrusu temelde farklılıklar gösteren düşüncelerimizin olduğunu gördük.

Benim özellikle dikkatimi çeken İslamiyet'le Adigaga arasında en çok vurgulanan çatışmanın zegesler olduğu. Ben gençlerimizi kendilerine saygılarını yitirmeyen, kendilerini insan yapan özelliklerinin farkında olan varlıklar olarak gördüğümden dolayı onların bir arada oturup muhabbet etmelerini (yani zegesleri); birbirlerini tanımalarında, hayatta aslında neler isteyip neleri istemediklerini anlamalarında ve böylece daha iyi birer insan olmalarında yardımcı olan önemli bir etken olarak görmekteyim. İslamiyet insana güvenmeyin demiyor aksine insana hak ettiği kadar güvenin diyor. Bizim kültürümüzde insanları hep bir arada tutuyor. Bu nedenle güvenilecek ve güvenilmeyecek insanı anlamak aslında kolaylaşıyor.

Toplum içinde ağza alınmayacak sözler sarf eden, bayanların yanında farklı bir kişiliğe bürünen, düğünlerimizde kendine olan güvenini iki damlada bulduğunu söyleyen az insanla karşılaşmadım. Ama bu insanları uyarma kısmında hiçte eskisi gibi cezalandırıcı olamadığımızı gördüm. Bence kişi kendinden bilir işi.

Toplum içinde güvenemediğimiz birileri varsa bunu neden açıkça söyleyip insanlarında bu konuda düşüncelerini almıyor, kendimizce güvenilmemesi gerektiğini düşünmemize sebep olan davranışlarını yüzüne söylemiyor ve ona bunları düzeltmediği sürece bir daha aramıza giremeyeceğini iletmiyoruz. Kusura bakmayın ancak olayın İslamiyet yada Adigaga ile çokta bağlantısı yok. Ateşle barut bir arada durmaz diyenler bilmezler mi ki ne ateşin nede barutun kendini yakmak yada tutmak gibi bir şansı yoktur. İnsanın insan yapan özelliklerden en önemlisi aynı zamanda Adigaga içinde en önemli unsurdur. Umarım ne demek istediğimi anlayanlar olmuştur.
Nart
02.09.2005

Bence öğrendiklerim kadarıyla İslamiyet'le Adigeliğin çelişen yönleri var. İslam'da caiz olmayan birçok Adige xhabzenin içinde yer alıyor. Din kişinin kendi tercihi sonrada değiştirilebilir ama Adigelik öyle değil doğuştan kazanılan ve değiştirilemeyen bir kavram. Mademki burada bulunmamızın amacı Adigelik için bir şeyler yapabilmek bunları burada tartışmak gereksiz bence.
Hakan Ceylan
02.09.2005

Sevgili Hatice,

Mutluluklarımız, sevinçlerimiz, üzüntülerimiz hep bu kültür içinde şekilleniyor. Hepimizin ortak paydası bu aslında ama hepimizin kendi iç dünyamızdaki düşünceleri yaşama bakışları farklı. Yani aynı soruyu cevaplarken verdiğimiz doğru cevaplar farklı.

Aslında senin bana yaptığın eleştiri, benim de sana yaptığım eleştiri; bizlere öğrenme ve kendimizi geliştirme fırsatı veriyor. Yazdığım yazıya bu gözle bakmanız beni sevindirir. Sahip olduğumuz değerler hayatımıza neyin doğru neyin yanlış olduğunu gösterir. Başkasına ihtiyaç duymadan doğruları bulabiliriz. Yeter ki, görmesini bilelim.

Yazılarından anladığım kadarı ile sen bunları görecek gözlere sahipsin. Bu arada yaşam herkes için bir oyun, herkes kendi yaşamında başrolde oynar. Başkasının oyununda ise figürandır.

Sevgi ile kal…
Natho
03.09.2005

Sayın katılımcılar,

Cennet, Cehennem, melek, peygamber, cin, peri, Sırat Köprüsü, huri, bizim Nuri, şeytan vb değerlere inanan çaresizlere selam eder, bu tip hayali değerleri Adigeliğe bulaştırıp kurtuluşu onlarda arayan ve Adigeliğe katkıda bulunduğunu zanneden herkese iyi rüyalar diliyorum.

"Uyuklayanlara ne mutlu! Yakında kendilerinden geçecekler."
 
 
Kudret Yaşar
03.09.2005

Sayın CC yetkilileri ve çok muhterem fırçacı ağabey M. Emin Yaşar. :)))

Bu yazıya daha cevap vermedim. Bu yazıya karşı cevaplarınız bekliyorum. Ona göre cevap yazacağım. Sonra beni suçlamayın ''çok sert yazılar'' yazıyorsun diye.

Sayın Natho, insanların inandığı değerlere, özellikle benim inandığım değerlere hayali diyorsun ve inanan insanların hepsine çaresiz diye hakaret ediyorsunuz. Ben öyle anladım, sizden özür bekliyorum ve açıklama bekliyorum.
 
 
Hatice Yılmaz
03.09.2005

Sayın Natho,

Merak ediyorum sen kurtuluşu nerede arıyorsun? Cevap verirsen çok mutlu olacağım. Çünkü bu sorunun cevabını gerçekten çok merak ettim.
 
 
Nart
03.09.2005

Bu konu farklı yerlere çekilmeye başlandı sanırım. Kimse sizin görüşlerinize karşı bir saygısızlık yapmıyorsa sizinde diğer başkalarının inançlarına karşı öyle bir tepki vermeye hakkınız yok. Kimsiniz ki siz sayın Natho, bu hakkı nerden buluyorsunuz?
 
 
Behçet Güz
03.09.2005

Selam

Arkadaşlar burada ''Çerkes kültürü için ne yapmalıyız'' sorusuna cevap bulmalıyız. Din tartışması bizi zayıflatır, lütfen artık bir kenara bırakalım. Şimdi faaliyete geçme zamanı...

Din değil ama kültür elden gidiyor. Çünkü artık gençlerimiz bir Çerkes gibi davranmıyorlar. Xhabze artık sadece hayallerde yaşıyor. Biz tükenmeden ele ele verelim.

Saygı ve sevgilerimle.
 
 
Kudret Yaşar
03.09.2005

Sayın Behçet Bey,

Gerçekten haklısınız dinleri tartışırsak din bizi zayıflatır zayıflatıyor da. Mesela ben yukarıdaki soruyu sormak zorunda bırakılırsam ve bırakılıyorum ben hiç gözümü kırpmadan İslamiyet derim ve diyorum. Muhakkak Çerkeslik diyenler de çıkacak ve çıkıyorlar.

Benim düşüncem, kültürler dinamik bir süreçtir, sürekli diğer insanlarla girdiği ilişkiden dolayı kültür alışverişi oluyor kimse şunu iddia edemez, Çerkes kültüründeki Zexes , kaşenlik ve benzeri şeyler Çerkeslerin var olduğundan beri var , bir süreç içerisinde insanların ve toplumların kendi hayatında benimsediği şeylerdir çünkü insanı Çerkes yapan şey kültür değil, Çerkes doğmasıdır. Yani bizim yaptığımız hayatımızda benimsediğimiz şey Çerkes kültürüdür yoksa bize sunulan kültür sadece Çerkes kültürü değildir (size soruyorum Çerkes kültürünü benimseyen bir Türk veya Kürt, Çerkes olabilir mi veya reddeden bir Çerkes Çerkeslikten çıkar mı?) .

Muhakkak şuan bize gelen Çerkes kültürü, Çerkeslerin yaptığı şeylerdir ama bu demek değil ki bu kültür sorgulanamaz doğru , değişemez ve değişmeyecek nitekim değişiyor kim ne derse desin. Mesela Çerkesler İslamiyet'le , Hıristiyanlıkla veya başka dinlerle karşılaştılar ve bunları kabul eden oldu, etmeyen oldu.

Bunlardan çeşitli kültür alışverişleri oldu, olacakta bu kaçınılmaz ve Müslüman Çerkes kültürü, Hıristiyan Çerkes kültürü vb. kültürler oluştu şimdi biz bu insanlara, “sen kardeşim Hıristiyan olma veya Müslüman olma şu şu şeyler bizim atalarımızda gelen kültüre ters” diyemeyeceğimize göre, ortak noktada buluşmak zorundayız, bütün farklılığımızla, kimse bu farklılık sebebi ile birbirimizi kırmadan ve birbirimizi kabullenerek.

Eğer gayemiz Çerkeslerin birlikteliği ise, ama amaç benim gibi olmayan Çerkes, Çerkes değildir zihniyeti ise, bu sorularla bunu başarıyoruz (Hatice hanım, inanıyorum bu maksatla sormamıştır) daha çok birbirimizi yeriz ve bu birlikteliği rüyamızda dahi göremeyiz...

Mesela bu birlikteliğe bu site ön ayak olur ve bir katkıda bulunur diye "Din Bölümündeki Yazılar Taraflı Yazılmış " bölümüne, din hususunda birkaç öneride bulundum fakat aldığım cevap beni çok üzdü bu birlikteliğin bu zihniyetle bir hayal olduğu korkusu sardı.

Saygılarımla.
 
 
Bülent Atçı
04.09.2005

Sayın Natho,

Sizin ne demek istediğinizi ben anlıyorum ancak tepkinize biraz daha dikkat etmelisiniz.

İnsanların inançlarını lütfen önemseyiniz. Adige, aynı zamanda insana saygı, inanca saygı, doğaya saygı demektir.

Saygılar.
 
 
Metin Zoloytı
04.09.2005

Sevgili Hatice Kardeşim,

Sizi tebrik ediyorum. Sayenizde oldukça ciddi bir konuda yaklaşık bir aydır insanlar tartışıyor.

Saygılarımla.



Metin Zoloytı
04.09.2005

Sevgili Hatice,

Sizi tebrik ediyorum. Sayenizde oldukça önemli bir konuda bir hayli söz söylenmiş..

Tartışmanın tamamını okuyamadım ama gelenekleri dinin önüne çıkaran bir anlayışla, geleneklerin dinin temel ilkeleri ile çakışmaması gerektiğini söyleyenler var. Gerçekten Kafkasya’nın önünde bu anlamda zorlu açmazlar var. Çünkü her boyun Müslüman ve Hıristiyan olanları var. Yaklaşık bir ay önce Osetya gezisi yapmıştım Asetinler çoğunluğu Hıristiyan olan bir halk. Ülkenin tamamında Hıristiyan sembollerini yoğun şekilde görebilirsiniz. Burada gördüğüm pek çok Asetin geleneği aslında sistemli şekilde benimsetilen temel Hıristiyan ritüellerinden başka bir şey değil. Bununla ilgili pek çok örnekte verebilirim arzu edilirse.

Saygı ve sevgiyle.
Cabax vo ta fedar lavveta.
 
 
Tülay Temiz
05.09.2005

Hatice,

Bu öyle bir konu ki, ucu bucağı yok. Buna cevap vermek isteyen de çok insan var.
 
 
Hatice Yılmaz
05.09.2005

Sayın Tülay Temiz,

Daha önce size ulaşamayacağımı düşündüğüm için size karşılık yazamadım ama şimdi anlayışınız ve ilginiz için çok teşekkür ederim. Dediğiniz gibi bu konu uçsuz bir konu istemediğim üzere inanışlar arası çatışma yaşandı, oysa ben sadece İslamiyet’in Adigeliğe etkisinden bahsetmek istedim. Araya ateistlik dahi girdi. Artık bu konunun daha fazla deşilmemesi hepimiz adına daha iyi olur düşüncesindeyim.

Sayın Tülay hanım sizinle görüşmek bende çok isterim. Bu arada yakınız üstelik, Sivaslıyım. Eğer yazarsanız mail adresim: purple55@mynet.com

Tülay hanım mailinizi görürsem çok mutlu olacağım.


CircassianCanada Notu: Sayın Hatice Yılmaz, izninizle bir tek değerlendirmenizde hata olduğunu belirtelim. İnanışlar arası bir çatışma yaşanmadı. Forumlarımızda Hıristiyan Çerkesler asla bu tartışmanın içine girmemiştir. Dolayısıyla yazı yazmamış bir inanç diğer inançla nasıl çatışmaya girebilir? Bu yanlış değerlendirmenizi belirtmek istedik. Saygılarımızla.
 
 
Hatice Yılmaz
05.09.2005

Sayın Metin Zoloyti,

Öncelikle size de çok teşekkür ederim. Haklısınız biz Çerkesler çok çeşitli inanışlara sahibiz. Belki de bu yüzden birleşemiyoruz. Benim Hıristiyan Çerkes kardeşlerime ya da diğerlerine herhangi bir sözüm yok, olamaz, saygı duyarım. Lakın problem bu saygı hususunda başlıyor. Ben ineğe de tapsam saygı görmem lazım, tabi senin inancına laf etmediğim surece. İnanç çok ince ve hassas bir konudur, alay edilecek en son mevzudur. Maalesef bu konuda farklı düşünceler var ama inanıyorum ki saygı sınırının aşıldığı yerde her şey biter. Bu sitede de birkaç arkadaş bu sınırı aştı. Buna üzüldüm. Aynı dedelerin evlatlarıyız.

Sayın Zoloyti bu sözlerim ‘’kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla’’ atasözüne döndü ama sizi yakın bulduğum için bir kaç problemi açtım. Umarım anlaşılmışımdır, teşekkür ederim.
 
 
Asetin
05.09.2005

Deveye ''inişi mi seversin, çıkışı mı seversin'' diye sormuşlar.

Deve de "düz yere gıran mı girdi" diyerek cevaplamış bu soruyu.

Adigelik ''puta tapın mı diyor da, Adigeliği bırakıp İslam'ı seçeceksiniz? Yok ya aslında tamam biz Adigeyiz de adetlerimiz ile İslamiyet'in bazı kuralları uyuşmuyor. Bu nokta da soru mantıklı olabilir.

Bir zamanlar üniversite de okurken sınıfımdaki kız arkadaşlarımla bile konuşmazdım içinde bulunduğum dini grubun etkisi ile. Şimdi düşünüyorum da o kız arkadaşlar ''ne yobaz, bağnaz insandı'' diye herhalde düşünmüşlerdir, akıllarına gelince de öyle anıyorlardır. Dinle ilgili çok şey yazabilirim bunda da baya bilgi sahibi olduğumu da söyleyebilirim.

Ama Çerkes xhabzesi (buna dar olarak Adige xhabzesi de diyebilirsiniz), gayet ölçülüdür. İnsanları gayet normal insan yapar ve insana kişilik verir. Bu çocukluktan itibaren yetiştiriliş olarak böyledir. Kimse size kol kola girip wuig oynayın demiyor. Zaten sembolik olarak folklor yapanlardan başka kimsede wuig oynamıyor. (Hatta wuig Çırağan Sarayı'nda evlenen şeriatla yönetilen Suudi Arabistan'ın petrol bakanının kızının düğünündeki eğlenceden daha ölçülüdür). Bugün birbiriyle konuşarak evlenen insanların evleniş tarzından çok farklı bir şey midir kaşenlik? Bugün kalkıp kaşenliği de eş seçme olarak vs. olarak basite indirgemek de yanlış. Kaşenlikte kadına değer vermek var, ölçülü konuşmak var, karşınızdaki insanı etkileyebilmek için hitabetinizi geliştirmek vs. var. Yok kaşenlik İslam'a uymaz vs.

Bugün İslam'ın birinci kaynağı Kuran'ı Kerim'dir ve Kuran'ı Kerim haricindeki özellikle hadisler peygamber efendimizden 200 sene sonra derlenmeye başlamıştır. Siz düşünün ki, 200 sene sonra derlenen hadislere neler katılacağını, neler uydurulacağını.

"İlim Çin'de de olsa gidip alınız" hadis değilse bile kabul görür bir gerçeği ifade ediyor. "Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir" hadis değilse bile şefkat, merhamet duyguları uyandıran bir gerçeği ifade ediyor ve evrensel kabul görür. Ama siz akla mantığa yatmayan şeyleri hadis der sonra da buna uymazsanız şöyle böyle derseniz. O zaman insanlara İslamiyet akıl mantık dini diyemezsiniz.

İmam Buhari bile 700 bin hadisten 7 bin tanesini almıştır. Gerisini de uydurma diye atmıştır. Ama bu attığı uydurmalar ortalıkta hadis diye geziyor. Buhari'nin kitabına sahih adını vermesi de hadisi kimlerden aldığını zincir olarak gösterebilmesindendir. Yoksa kitapta yazan hadis kesin hadistir diye bir durum yok.

Tabi sorudan istifade İslamiyet düşmanı olanlarda bir şeyler yazmışlar, bunlarla tartışmaya girmeye gerek yok. Burası Çerkeslik için fikir üretme platformu. Din tartışması dinin aslında ne güzel olduğunu anlatma platformu değil. Öyle bir sürü site var ve orada bunlar tartışılabilir.Bugün Emeviler döneminde İslam'da olmayan bir sürü şey İslam'daymış gibi İslamiyet'in içine katılmıştır. Sonra da bazı uydurmalar sanki öyleymiş gibi algılanmıştır. Yani bugün dinsiz, münafık vardı da o gün yok muydu? O gün ki insanların hepsi dini bütün insanlar mıydı?

İslamiyet'te Müslüman'ım derseniz, tamam size Müslüman derler. Ama münafıksanız bunu Allah bilir ve İslamiyet'te kaide zahire (dışa) bakmaktır. Ve bazı kurallarda böyledir. Kadınlarla erkekler pek bir arada olmazlar. Sebebi de bellidir.

Şimdi resim, heykel yapmak yasak deniliyor.

Neden çünkü insanlar eskiden bunlara tapıyorlardı. Peki siz şimdi resminizi çektirip onu asıp karşısına geçip kendinizi haşa ilah ilan edip tapıyor musunuz? (Tabi bu resim olayının İslam'a nasıl girdiğini Hz.Ali resimlerinde görebilirsiniz.) Tabi ki hayır. Fatih Sultan Mehmet'ten tutun da bir sürü evliya olduğu söylenen padişah niye resmini yaptırıp astırmış. Acaba yoksa onlarında Fivarun gibi ben insanlara hakimim padişahlıktan sonra tanrılık iddia etmek gibi düşünceleri mi varmış. Hayır.

Kısacası Adige xhabzesinde mükemmel bir ölçü vardır. Bu yüzdendir ki, aynı köyden olan insanlar bile birbirlerini kardeş kabul edip aynı köyden evlenmemişlerdir (Kafkasya'da bunun böyle olduğu bilinen bir gerçektir ve bazı Çerkes köylerinde bile hala devam edebilmektedir).

Yok ya bu kadarı da fazla biz akraba evliliği yapabilirmişiz derseniz inanın bunu (İslamiyet zaten akraba evliliği yapın diye emretmiyor) sadece sınır çiziyor şu sınırlar arası evlenebilirsiniz diyerek. Siz de tutar akrabanızla evlenirseniz sonra da toplumun ayıplamasından çekinirseniz lütfen İslam'ı işe katmayın. Bu işten sıyrılma yönteminden başka bir şey değildir.

Bugün at etinin bile caiz olacağı söyleniyor ama kimse de at eti yemiyor kolay kolay.

Saygılar.
 
 
Metin Zoloyti
06.09.2005

Kafkas halkları içerisinde farklı dinlere mensup hatta pagan inançları olanlar var. Mesela Asetinler, mesela Kabardeyler, Abzeghler. Her ne kadar da dini inanışları farklı da olsa hepsinde benzer olan Asetinlerin Axdav Adigelerin xhabze dedikleri evrensel nitelikte olduğu ile övündüğümüz gelenekler bütünlüğü var. Ama buna rağmen o küçücük bölgede köy köy bile birbirinden çok farklı başkalarında göremeyeceğiniz gelenekler var.

Kafkasyalılar olarak güzel olarak kabul gören axdavlarmıza sahip çıkmalıyız. Ama unutmamalıyız ki, bizler tek kimlikli halklar değiliz. Öğündüğümüz geleneklerimiz bizim diğer kimliklerimizin bize verdiği özelliklerle bir kıyas meselesi değildir. Bize de başkaları karşısında üstünlük getirmez. Kaldı ki; gurup içerisinde insanları bile incitebilecek şekilde ''İslam kime ne verdi ki'' tarzında yaklaşımlar hiçte doğru değildir.

Kentlileşme süreci üzülsek de ahlansak da pek çok şeyi değiştirecektir. Yok oluşun önüne geçebilmek için olması gereken yeter gerek şart anadilinizi muhafaza etmek, hanelerimizde konuşmak ve de çocuklarımıza illa ki öğretmek.
 
 
Bülent Atcı
06.09.2005

Sayın katılımcılar,

Şu din meselesi biraz fazla uzadı sanırım. Metin arkadaşın tespitine katkı için Kabardey'de ve Abhazya hem Müslüman hem Hıristiyan kardeşlerimiz var. Ben oraya gidip kalmış biri olarak gözlemlediğim şudur: O kardeşlerimiz bir birlerini Müslüman veya Hıristiyan olarak değil sadece Adige olarak görüyorlar, hatta Hıristiyan olanlar kendilerinin xhabze konusunda daha iyi olduklarını iddia ederlermiş.

Günün birinde Hıristiyan veya Müslüman misyonerler oraya gidip dinsel farklılıklarını istismar etmezse din faktörünün onlar için detaydan öte değil. Sadece Adige olmak önemlidir onlar için. Umarımda öylede kalır.

İnşallah.
 
 
Zevş Taner
19.09.2005

Değerli arkadaşlar, Kafkasyalılar,

Bu siteye çok önceleri üye oldum ama ana sayfanın sol tarafındaki "din" bölümüne her baktığımda çok garip şeyler gördüm. Sürekli bir Hıristiyanlık propagandası ve hemen sonrasında İslam’ın yerilmesi. Bu konuyu iletişime de yazdım. Din bölümünde biz üyelerin katılımlarına izin var mı? Demokratik şekilde fikirlerimizi söyleyebiliyor veya din konusunda bilgi bazında bir katkı yapabiliyor muyuz? Orada Maykop'taki kutsal evler adı altında sadece kiliselerin fotoğrafları var. Tek kutsal ev kiliseler mi? Bu işte bir gariplik var! Pek çok Çerkes sitesinde din bölümü diye bir şey yok. Herhalde olsaydı bile, bir dinin yerilmesi görülemezdi. Sanki Kafkasya’dan çıkmak ve gerçek sahipleri Çerkeslere bırakmak istemeyen Rusların ya da orada planları olan bazı Batılı gizil güçlerin bir oyunu, projesi gibi. Hıristiyanlık propagandası ne Çerkesliğe bir fayda sağlar ne de site sahiplerinin sandığı gibi Çerkesler arasında Hıristiyan nüfus ve nüfuzunu arttırır. Bu yazımı okuyan site sahibi ve yöneticilerine tekrar söylüyorum; ya bu duruma son verin ya da üyeliğimi iptal edin. Çünkü hala Adige kardeşlerim mail adresimi buradan öğrenip bana mail atıyorlar. Kardeşlerim www.abrek.net ya da www.nartajans.net sitelerinde bu Kanadalı soydaşlarımız (galiba)'dan daha fakir ama Adigelik ruhu, yaşayışı, dünya görüşü çeşitliliği açısından çok daha zengin insanlarımız var. Bilgilerinize...


CircassianCanada’nın Notu:

Sayın Taner,

Din Bölümü üyelerimize açık değildir. Görüşlerinizi şu anda olduğu gibi forumlarımızda dile getirebilirsiniz.

Maykop'taki Kutsal Evler bölümüne iyi bakarsanız, orada cami fotoğrafının da olduğunu göreceksiniz. Biraz daha ön yargısız bakınız.

Din bölümünde İslam yerilmiyor. İslam adına yapılanlar yeriliyor. Bu konuda yazılanları bir kez daha özenle okumanızı öneriyoruz.

Sitemizin yayın politikasında bir değişiklik olmayacaktır. O nedenle üyeliğiniz silebilmemiz için; üye olurken kullandığınız ad ve soyadı bildirirseniz arzunuz yerine getirilecektir.

Saygılarımızla.
 
 
Yegerey
19.09.2005

Sayın Taner,

Sizi burada bağlayan sebep camiler ise çok zaman kaybetmeden gidin. Yolunuz açık olsun. Bu ne bağnazlık, bu nasıl bir düşünce?

Dikkat edin madem bu kadar ilgilisiniz Kafkasya hangi noktada nasıl kaybetti bir araştırın. Bu gün kırıcı yapınızla savunduğunuz düşüncelerin bizi yurdumuzdan ettiğini göreceksiniz. Ama lütfen objektif olarak bakın.

Neden sizin dediğiniz gibi olacak anlamış da değilim?

Size neden şöylesin neden böylesin diyen mi oldu? İşte o kadar ön yargılısınız ki, sizi ne hale getirmişler ki ağzınızdan güzel bir söz dahi çıkamıyor.

Saygılar.
 
 
Yegey
19.09.2005

Sayın Taner,

Verdiğiniz site adresleri tabi ki güzel ziyarette ederiz. Ama sizin gibilerse yaa? İşte o zaman nasıl olacak? Hem nezaketten, hem Adige ruhundan bahsedesin, hem bir yerlere buyur edesin ama bir o kadar da kaba olasın.

Amacınız çok belli. Size cevap vermek istemezdim ama burada ki değerli insanlara laf söyleme hakkınız olmadığını da size birinin söylemesi gerekiyordu.

Güle güle. Ciddi anlamda sizinle ortak konumuz olmayacak bu bir gerçek. Daha ilk yazıda zehir zemberek kime ne ispatlamak amaç? Amaç belli aşırı derece hazımsızlık.

Saygılar.
 
 
Misafir
20.09.2005

Sayın Arkadaşlar,

Kimse su içerek doymaz ya da ekmek yiyerek susuzluğunu gidermez, farklı kimyasal yapılar birbirine alternatif olamaz...

Din ahret hayatını adetler sosyal hayatı şekillendirir.

Din: Yaratıcı - kul arasında, adetler: Kişi - toplum arasındadır...

Bu iki kavram tabi ki kesişebilir ama 'ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin' sertliğinde bir karara veya seçime gerek yoktur, küçük tavizlerle bu durum aşılabilir. İşte önemli olan tavizin hangi cepheden verileceğidir ki, bence bu insanın rengini belli eder

...ben dini seçiyorum.
 
 
Ademey
21.09.2005

Ben Müslüman bir Adige’yim ikisinin gereklerini de yerine getirmeye çalışıyorum. Belki ikisini de tam olarak yaşayamıyorum ama bugüne kadar da çok büyük bir problemle karsılaşmadım. Bir de merak ediyorum birbirinden ayrı iki kavramı neden hep aynı kefeye koyup birinden vazgeçmek zorunda olduğumuzu sanıyoruz ki?
 
 
Misafir
22.09.2005

Merhabalar,

Ben Çerkes değilim, öncelikle bunu belirteyim. Çerkeslik ve İslamiyet konusunda birkaç şey bende söylemek istiyorum. Buradaki yorumları okuduktan sonra izninizle, size de yol gösterici olacaktır. İslamiyet’in Türklere yaptığı kötülüğü başka hiçbir din yapamazdı, gördüğüm öyle manzaralar var ki Arap toplumunda mı Türk toplumunda mı yaşadığımı bazen ben bile karıştırıyorum. İslam her zaman siyasi idi, toplum ve devlet hayatına hep karıştı ve bütün dinler ve dogmalar gibi gerici bir rol oynadı. İlk çıktıkları topluma göre ileride olabilirler ancak dogmalardan örülü din veya hangi görüş olursa olsun gericileşmeye mahkumdur.

Atatürk’ün modern Türkiye’sini tarikatları ile kirli din bezirganlıkları ile geriye götürmeye çalışanlar var, İslam’ın dayattığı yaşamla modern yaşam bugün kavga halinde Türkiye’de (türban sadece bir örnek) bizim köylerimizdeki nenelerimiz başlarını güzel süslü tülbentler ile örterdi, sıkbaşlı değildi hiçbiri. Maalesef din diye satılan Arap kültürüdür ülkemde ve görüyorum ki Çerkeslerde etkilenmiş bundan. Türkler bile Sünni ve geleneksel dinsel yobazlığa karşı Alevilik gibi aksiyoner bir kültürel koruma tarzı geliştirmiş. İnanç yapısına ve bugün burada Müslümanlık hakkında ne kadar güzel olduğuna dair sözler sarf eden Çerkesler, Sünni diyanetin Alevileri yok sayan, kendi inancını dayatan baskıcı yapısını görmezden gelip sahiplenmeye başlamış.

Ezilenden yana değil de ezenin kültürünü, güçlü olanın kültürünü benimseme yaygındır toplumlarda, çünkü dünyaya bilimsel katkısı olmayan toplumlar sadece güce taparlar ve bulundukları toplumun inançlarına. Kadınla erkeğin aynı ortamda aynı havayı solumasını bile zina sayan bir din ne kadar moderndir ve ne kadar tüm insanlığa gelmiştir sorarım size? Bu kafa ile dünyada Müslümanlık asla yükselemez, sadece fakir halkların sığındıkları bir liman işlevi görür. O da bunları içinde bulundukları kör karanlıktan kurtarmaz. Kurtarmadığı da görülmüştür.

Din bir inanç şeklidir, şekilcilikten uzak kalben yaşarsan istediğin her şey ile bağdaştırabilirsiniz, hatta zorlanırsa bilimle bile bağdaştırabilirsiniz. Bu yüzden bağdaşır diyenlere bir şey demeyeceğim. Ancak ben, amcamın kızının babamın elini öpemediği gün amcamın kızını sildim akrabalıktan. Ne kadar acıdır ki bunu bize yaşatan akılcı olduğu söyleyen bir din ve taraftarları, bunları eleştirdiğinde de dinlerine sövmüş oluyorsun. Çok uzadı sözlerim, kültürü olmayan bir milletin dini olması fark etmez. Onları bir Arap’tan, bir Türk’ten, bir Alman’dan veya başka bir milletten ayıran tek unsur kültürleridir. Bunu da dinsel inancına terk eden bir insanın ne Türklüğü ne de Çerkesliği kalır. Bu da benim düşüncem…

Hepinize saygıları sunuyorum…

Aydın, çağdaş, akılcı Çerkesleri canı gönülden selamlıyorum…
 
 
Ersin Koyuncu
22.09.2005

Saygıdeğer Tülay TEMİZ;

Bu yazılara bir hukukçu dili ile yaklaşmanızı beklerdim.

ERSİN KOYUNCU
(ersinkoyuncu@mynet.com) Yazabilirseniz sevinirim.
 
 
Abdullah
22.09.2005

Selamlar

Öncelikle sadece soruyu ve birkaç yorumu okuma fırsatım oldu. "Natho"nun fikrine ters düşüyor benim fikirlerim, bir buçuk milyar insan gibi... Belki daha ziyade. Soruyu soran "Hatice" ve "Natho" ile yazışmak isterim. Burası oldukça karışmış. İlgilenen arkadaşları da beklerim. Yeni bir portal oluşturabiliriz.

Bir daha buraya gelememe ihtimalimden dolayı müspet ya da menfi eleştirilerini mail olarak bekliyorum:

aliakkent@mynet.com

Saygılar, selamlar.
 
 
Misafir
25.09.2005

Bu forumun konusunu ''Hıristiyanlık mı Adigelik mi'' olarak genişletsek nasıl olur acaba sayın katılımcılar?
 
 
Misafir2
25.09.2005

Sayın misafir;

Sizin gibi okumadan, etmeden ezbere kafasını çalıştıran insanlar oldukça bu ülke daha çook yerinde sayar. Kadınla erkeğin aynı ortamda aynı havayı solumasını hangi din kime haram kılmış? Müslümanlığa sadece fakir halklar sığınıyor öyle mi? Açıkçası bu lafın üzerine ben sizin Osmanlıların bir torunu olduğunuzdan şüphe ederim ki, bu sizin için daha hayırlıdır; çünkü kendi kültürünün gelişiminden bihaber olan bir insan o kültüre ne kadar faydalı olabilir?

Lütfen herhangi bir kaynağa dayanmayan, görüşlerinizi bildirerek insanların kafasını daha fazla karıştırmayın.

Saygılarımla...
 
 
Misafir
17.10.2005

Misafir2 rumuzlu arkadaşıma,

Bilesin ki, amacım kafa karıştırmak değildir, bu bir. Bilimi de dinide en iyi ateistler bilir bu da 2. Dinden çıkmak irade işidir dindar olmaksa olan iradeye uyum sağlamaktır ki, herhangi bir akıl ve çabada gerektirmez, nedir egemen din anlayışı kabullenir, yaşar gidersin buna ben karışmam bu da 3. Osmanlının torunu değilim cumhuriyet çocuğuyum bu da 4.

Osmanlı’dan öncede atalarım vardı beni Osmanlı ile sınırlayamazsın asla. Müslümanlıktan öncede atalarım vardı. Kısaca ben evrenselim, yok sayılanım, ezilenim, hor görülenim. Dinine bağlı Sünni bir ailenin ateist çocuğuyum. İsyankarım ve kul olmayacağım hiçbir güce, hiçbir iktidara sırtımı dayayıp yaşamayacağım. Ülkemde şeriatçılar ülkemde Sivas katliamını yaptıklarından beride asla inanmayacağım. Ben dinim olmadan da bir karıncayı incitmiyorum. Bugün din diye topluma dayatılan koyu bir karanlıktır. Bilimden uzaktır yobazlar zorlama yorumlarla bilime yamanmaktadır tüm yorumları. Çarşaf giymenin akılcı bir tek nedenini gösterin bana ondan sonra bu din dünyaya gelmiştir diye anlatın.

Gösteremezsiniz, anlatamazsınız. Atatürkçü, özgür, demokrat bir Türkiye’de tüm halklarla kardeşçe yaşamak istiyoruz. Bütün halklara ve kültürlerine de saygım büyük. Çingene, Boşnak, Çerkes, Kürt, Gürcü ve Türk, bu toprağın bütün kültürünü seviyorum. Kapalısını da seviyorum, ancak bana ve çocuklarıma kendi anlayışını dayatmadığı sürece.

Ayrıca zenginlik, kahramanlıkla, işgal ettiğin ve ganimetini aldıklarının büyüklüğü ile değil, bilimde fende insanlığa verdiklerinle alakalıdır. Osmanlıda bilim ise sadece yerlerde sürünmektedir. Einstein e=mc2 yi bulurken senin ülkende eğitim ne halde idi bir öğren istersen. Hıristiyanlık aydınlanmasını yaptı dinle, dünya hayatını ebediyen ayırdı, bizde yapacağız. Devrimci Türk gençliği devrimlerin bekçisidir, koruyucusudur.

Saygılarımla gününüz aydın, günleriniz bilimle dolsun..

HAYATTA YOL GÖSTERİCİ EN HAKİKİ MÜRŞİD İLİMDİR, FENDİR, GERİSİ KOCA BİR YALANDIR.
 
 
Fatih Özdemir
17.10.2005

Yaklaşık 2 saattir siteyi inceliyorum. İslamiyet’le ilgili güzel bir söz ya da etkileyici bir makale bulamadım. Sanırım bu sitenin kuruluş amacı Çerkesler arasındaki Hıristiyanlığın arttırılması ve hedef kitle Türkiye’deki Çerkesler. Çok tehlikeli bir oyun bu.

Sayın site kurucusu ve yöneticilerinin dini inançlarını merak ediyorum…

Saygılarımla.

CircassianCanada Notu: Sayın Özdemir, sitemizde; Hıristiyan, Müslüman ve ateist arkadaşlarımız görev almaktadır. Saygılarımızla.
 
 
Tume Zeki
18.10.2005

Merhaba,

Sitenizi zaman zaman takip ediyorum. En hararetli tartışmalar din konusunda yapılıyor. (İlginç değil mi?)

Neden din konusunu bu kadar ilgi çekiyor?

Site sahiplerinin yaygın Çerkes sitelerinden farklı olarak Müslüman olmamaları siteye olan ilgiyi de arttırıyor. Öncelikle kafaların karışık olduğunu görüyorum. Kavramlar birbirine giriyor. Bir kaç sorunun cevaplanması gerektiğine inanıyorum.

1- Adigelik sadece amca çocuğu ile evlenmemek, wuig yapmak ve kadın erkek; kaç, göç olayı olmadan mı yaşamaktan mı ibaret?
2- Kültür nedir?
3- Din nedir?
4- İslamiyet nedir?
5- Adigelik bir din midir?
6- Adigelik eğer çelişiyorsa sadece İslamiyet ile mi çelişmektedir? Diğer dinlerle problemi yok mudur? Örneğin site sahiplerinde rica ediyorum (Hıristiyan ve ateist olanlarından) Adigeliğin Hıristiyanlık ve ateistlik ile çelişen yanları yok mu?
7- Değişin dünyada Adigelerin kültürünü oluşturan en önemli öğe olan feodal kültürün izlerini modern yaşama nasıl adapte edeceksiniz?
8- Farklı ülke ve şehirlerde yaşayan Adigeler yaşadıkları farklı kültürlerden kendilerinden km uzaktaki diğer Adigeleri bir yanlış yaptıklarında nasıl ayıplayarak denetim altına alacaklar?
9- Diğer dinler; örn. Hıristiyanlık, Yahudilik, Budizm vs. akraba evliliğine karşı mı çıkıyorlar? Onların dine kuzenleriyle evlenemez diye bir kural mı koyuyor?
10- Feodal kültürden bugüne taşıdıklarımıza tamamına sahip çıkacaksak yeniden kölemi edinmeliyiz veya kölelerimizin çocuklarını cariye olarak saraylara mı satmalıyız?
11- Wuneutları ve onların soyundan gelenleri ne yapacağız?
12- Ümmet olmanın Çerkesliğe ne gibi zararı vardır? (Şimdiye kadar ne gibi zararı olmuştur?)
13- Kaşenliğin sınırları ne kadar ve nereye kadar flörtle kesişmektedir? Farklılık nerede başlayıp nerede bitmektedir? Modern zamanlarda Adigelerin "kaşenlik" adı altında kaç Çerkes genci flört (sınırları sonuna kadar götürülen) yapmaktadır.
14- Modern zamanlarda Adige geleneklerinin evlilik öncesi olanları geçerli de evlilik sonrası artık yürürlükte değil mi?
15- Adigeler İslamiyet’ten önce hiç dine sahip olmadılar mı? O dinler gelenekleri nasıl şekillendirdi?
17- ‘’Adigelik mi? İslamiyet mi’’ sorusunu bir de ‘’Adigelik mi? Hıristiyanlık mı?’’, ‘’Adigelik mi? Budizm mi?’’ veya ‘’Adigelik mi Ateizm mi?’’ diye sorsak, cevaplar ne olurdu acaba?
16- Bu soruların ‘’Materyalist misin? Anti-meteryalist misin?’’ sorusundan farkı nedir.?
17- Bu sorunun neden c şıkkı yoktur? Olamaz mı?
18-"Türk solu" Alevilikten ne kadar etkilenmiştir?
19- Çerkes solu, Tür solundan ne kadar etkilenmiştir?
20- Sahip olduğumuz ideolojilerimizi neden illaki etnisitemizin karşıtı olarak görmek zorundayız?
21-İslamiyet’in Çerkesliğe karşı olduğunu söyleyen "sağ" ve "İslamcı" Çerkeslerin ne kadar İslamiyet’in Türk yorumundan etkilenmiştir.

Soruları uzatmak mümkün. Her birine verilecek cevap; bizim modern zamanlarda Çerkesliğin ne olduğu Adigeliğin ne olduğu, ne olması gerektiği, bu günden yarına kültürü nasıl ve ne şekilde taşıyabileceğimiz konusu burada dinin/lerin yaşadığımız ülke kültürlerinin rolünün ne olduğu/olacağı ve en önemlisi bir kültürün yaşayabilmesi için insan unsuruna insanın da toprağa ihtiyaç duyduğu gerçeğini nereye oturtmamız gerektiği, ekmek derdine düşerek dünyanın her bir yerine çil yavrusu gibi dağılmış Çerkeslerin kaç nesil daha Çerkes olarak kalacağı sorularının da önünü açacaktır.

Hepinize en derin saygılarımı sunuyorum.
 
 
Abdurrahim Atçı
19.10.2005

Sayın Hatice Yılmaz,

Bu ikilemde bulunan ilk siz değilsiniz. Ben size kısa bir cevap vereceğim. Eğer iki şey arasında seçim yapmak zorundaysan ve bunlardan bir tanesi zaten diğerini kapsıyorsa onu seçmeni tavsiye ederim.

Senin de bildiğin gibi İslamiyet bütün evreni kapsayan bir silsileler bütünüdür. Sadece Arapları değil.

Saygılarıma.
 
 
Yavuz Yılmaz
19.10.2005

Tabi ki İslamiyet, böyle bir şeyi sormak çok yanlış bir şey. İslamiyet'i hiçbir şeyle karşılaştıramazsın.
 
 
Elif
21.10.2005

Selamlar,

Biraz bilimsel yaklaşmaya ne dersiniz? Başkaları hesabına çalışmaktan, yerine getirilmeyen isteklerden ve yalnız bırakılmışlıktan yılmış halk kitleleri üzerine her yerde büyük ağırlıkla yüklenen ruhsal baskı biçimlerinden biri dindir. Doğaya yenik düşen ilk insanların tanrılara, şeytanlara, mucizelere ve benzeri şeylere inanmasına yol açışı gibi, sömürülen sınıfların sömürenlere karşı mücadeledeki yetersizliği de kaçınılmaz olarak ölümden sonra daha iyi bir yaşamın varlığına inanmalarına yol açar.

Din, bütün yaşamı boyunca çalışan ve yokluk çekenlere, bu dünyada azla yetinmeyi, kısmete boyun eğmeyi, sabırlı olmayı ve öteki dünyada bir cennet umudunu sürdürmeyi öğretir. Oysa yine din, başkalarının emeğinin sırtından geçinenlere bu dünyada hayırseverlik yapmayı öğreterek, sömürücü varlıklarının ceremesini pek ucuza ödemek kolaylığını gösterir ve Cennet'te de rahat yaşamaları için ehven fiyatlı bilet satmaya bakar. Böylelikle din, halkı uyutmak için afyon niteliğindedir. Din, sermaye kölelerinin insancıl düşlerini, insana daha yaraşan bir yaşam isteklerini içinde boğdukları bir çeşit ruhsal içkidir.
İnsanoğlunun insanlığın başlangıcında çok büyük olan göreli güçsüzlüğünü, ne anlayabildiği ne de egemen olabildiği doğa karşısındaki güçsüzlüğünü, sınıf baskısına, perspektiflerden yoksun oluşuna, toplumsal bilincin zayıflığına bağlı olan, ne anlayabildiği, ne de hükmedebildiği toplumsal olaylar karşısındaki güçsüzlüğünü ifade eder, anlatır ve yansıtırlar. Herkes bilir ki, dinsel uygulamalardan, iyi olan sonucu sağlamaları, "işlerde başarı" dahil, başarıyı, hasma karşı zaferi, sonsuz mutluluğu vb. sağlamaları beklenir. Şu halde din, insanlar için amaçlarına varmanın bir aracı olarak, mutsuzluğun nedenlerini bilmemesine bağlı, aynı zamanda, mutluluğa karşı duyulan belirsiz, bulanık özleme bağlı bir uygulama gibi ortaya çıkar. (Georges Politzer Felsefenin Temel İlkeleri.)

Sevgiyle.
 
 
Ferda Hune
21.10.2005

Sayın Elif,

Bilimsel olarak kaleme aldığınız yazılar için teşekkürler. Çok güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık.

Sevgiyle kalın.
 
 
Ömer Muhtar
21.10.2005

Elif hanım, bilimsel yaklaşım adı altında bize ateist filozofların fikirlerini aktarmışsınız. :) Şimdi birisi de size merhum Haluk Nurbaki'nin bu konu hakkındaki görüşlerini yazsa; bu da bilimsel ama taban tabana zıt bir fikir aktarımı olur. Demek ki neymiş? Herkesin bilimden anladığı şey farklıdır. Yine de teşekkürler emek verip yazmışsınız. Bilgi bilgidir en nihayetinde.

Saygı ve sevgilerimle
 
 
Abdürrahim Atçı
21.10.2005

Evet çok bilimsel(!) olmuş. Demek ki, bilim de göreceli bir kavram oldu.

Saygılarımla
 
sayfa  1    2    3    4    5    6    7    8    9