...................
...................
ADİGE DİLİ VE EDEBİYATI     -1
HAPİ Cevdet Yıldız
                         
...................

...................
Adige Dili Ve Eski Adigeler

Kuzey Kafkasya halklarından biri olan Adigelerin konuştuğu dile Adigece ya da Adige dili (Адыгабзэ) denir. Adigece’nin vatanı (doğduğu yer) Kafkasya ya da Çerkesya'dır. Adigece bilinen en eski zamanlardan beri Kafkasya'da konuşulmaktadır.

Bugün Adigece Kafkasya dışında bir göçmen dil olarak Türkiye, Suriye, Ürdün, İsrail, Bulgaristan ve buralardan gitmiş olan insan grupları tarafından kırk kadar ülkede konuşulmaktadır.

Adige, Wubıh (Убых) ve Abhaz dilleri aynı kökten gelen diller olarak Kafkas dillerinin batı kolundan sayılmaktadırlar. Kafkas dillerinin batı grubu dışında, Çeçen ve Dağıstan dilleri doğu, Gürcü, Svan ve San (Mingrel ve Laz) dilleri de güney grubunu oluşturmaktadırlar. Bundan başka, Kafkas dillerinin eskiden Önasya ve Küçük Asya'da (Anadolu) konuşulmuş olan bazı ölü dilleri kapsadığına ilişkin tartışmalı görüşler de vardır. (bkz. Ölü dil, internet)

Adigece’nin yayılma alanı Kuzeybatı Kafkasya ya da tarihsel Çerkesya'dır. Bu coğrafyada Adige dili dışında Wubıh ve Abhaz dilleri de konuşulurdu. Aynı kökten geldiği kabul edilen bu üç dile, bir ortak ad olarak Batı Kafkasça ya da Nartça gibi adlar da verilmek istenmektedir (bkz. Yamçı dergisi, sayı 6). Bu üç Kuzeybatı Kafkas dil grubuna Abhaz-Adige (Çerkes) dilleri de denmektedir. (Хь. Ш. Урыс, Адыгэ тхыбзэм и тхыдэ, Nalçik, 1968, s. 5)

Arkeolojik ve tarihsel belgelere göre, Adigelerin atalarına Meot (Мыут1) deniyordu. En son bilgilere göre Adigey’de 4. 500, dahası 5. 500 yıl öncesine ve Meotlara ait değişik arkeolojik buluntulara rastlanmıştır. (bkz. Aslanguaş Ş'avko, Maykop/Mıyequape Adının Kökeni, Jineps gazetesi, Haziran 2007; ayrıca Adigey Cumhuriyeti, internet) Grek belgelerine göre de, MÖ VI-V. yüzyıllarda Meotlar Kafkasya'nın Azak Denizi, Taman Yarımadası ve Karadeniz kıyılarında yaşıyorlardı.  (Хь. Ш. Урыс, age, s. 6) Meotlar ve onlarla birlikte yaşayan insan topluluklarının başlıcalar, Grek belgelerine göre Meot, Sind, Kerket, Toret,  Pses, Dane, Haniyoh, Zih, Abasg, vb idiler. Çerkes adının bu topluluklardan biri olan Kerketlerin adından geldiği yorumları da vardır, ancak Yunanistan'ın Sisam adasında "Kerketos" biçiminde bir dağ adı da vardır. Bu bakımdan iddiaları ihtiyatla karşılamak gerekmektedir.

Adige dilbilimcisi Prof. Asker Hadeğal'a (Хьадэгъал1э Аскэр) göre, Azak Denizi (Хы Мыут1э) kıyısında yaşayan Meotlar (Adigeler) Karadeniz (Хы Ш1уц1э)  kıyısında yaşayan Adigelere Dehler (Дэххэр) diyorlardı. Bu sözcük Adeh'ılar (Адэхыхэр;Öbür Denizliler, yani Karadenizliler)  anlamını içermektedir (bkz. A. M. Gadagatl', Geroiçeski NARTI i ego genezis, Krasnodar, 196, s. 89-91). Adige adının Adiye (А-дие= Bizim ülkemiz, bizim ülkelimiz) adından geldiği yorumları da vardır.

Tarih boyunca Adigelere Sind, Meot ve Kerket gibi adlar verilmiştir. Bu arada Kerket sözcüğünde gelme olduğu sanısıyla Adigelere Çerkes ve Sirkasyen (Circassien; Circassian) de dendiği söylenmektedir. Adigeler için en yaygın olarak Adige ve Çerkes adları kullanılmaktadır.

Adigelerin komşularından olan Svanlar,  Adigelere Kaşag ya da Kaşgar demektedirler.

Adigeler birbirlerini kendilerini aralarında Adige, bir bölümleriyle de Adiye olarak çağırmaktadırlar (Bazı Kabardey ve Besleneyler).

Bilimsel görüşlere, örneğin Adige dilbilimcisi Prof. Zekoğ'a göre, üç ana lehçesi olan eski bir dilden ilkin Abhaz lehçesi koptu ve ortaya iki dil çıktı:

1) Eski Wubıh-Adigece
,
2) Eski Abhazca.

Daha sonra Eski Wubıh-Eski Adigece dili de ayrıştı ve Eski Wubıh dili ile Eski Adige dili oluştu, böylece sonunda üç dil  (Abhaz, Wubıh, Adige) oluşmuş oldu. (bkz. Marje dergisi, tanıtım sayısı). Wubıhca’nın Adigece’den değil de Abhazca'dan ayrıştığı biçiminde görüşler de vardır.



Kafkas Dillerine
Akraba Olan Başka Diller Var mıdır?

Yukarıda da belirtildiği gibi,  bazı görüşlere göre,  Önasya ve Akdeniz çevresinde konuşulmuş olan eski diller, sözgelişi Sumer, Elam ve Hatti gibi  ölü dillerle Abhaz-Adige dilleri arasında akrabalık ilişkileri  vardır (bkz. Ölü dil, internet). Dahası İspanya ve Fransa'da konuşulan Bask dili ile Pakistan'ın Hunza bölgesinde konuşulan Buruşaski (Hacuna) dilini bile Kafkas dilleri ile akraba ya da bağlantılı olarak gören görüşler de vardır. Ancak bu tür görüşler kesin bir bilimsel sonuca bağlanmış değildir ve henüz tartışma düzeyindedirler.

Bu nedenle biz Adigece’nin bir Kafkas dili olduğunu söylemekle yetinmek durumundayız.


Adige Dilinin Yaşı Nedir?

Adige dilinin yaşına ilişkin söylenmiş değişik görüşler bulunmaktadır. Bunların içinde Adige dilinin Taş Çağı'ndan, yani binlerce yıldan beri Kafkasya'da konuşulmakta olduğunu öne süren görüş en eskiyi temsil etmektedir ve büyük bir olasılıkla da doğru olarak kabul edilebilir. Ancak bu konuda da kesin konuşmak için sanırız, arkeolojik çalışmaların ilerletilmesi ve değerlendirilmeleri, ayrıca Adigey’de bulunmuş olan Meot (Мыут1) yazılarının okunup değerlendirilmeleri gerekmektedir. Bu tür bilimsel değerlendirmeleri yapacak bilimsel ekipmanlar henüz oluşmuş değildir.

Ünlü Adige arkeologu Aslan Tev'e (Тэу Аслъан) göre bugünkü Adigey Cumhuriyeti (bkz. internet) topraklarında 10 bin, eski Çerkesya coğrafyasında ise 50 bin dolayında kazılması gerekli tümülüs (kurgan; 1уашъхьэ;къэгъэсэй), höyük, eski kale, ören yeri, vb gibi yerler bulunmaktadır. Bütün bunlar, kuşkusuz çok büyük ve çok zengin bir tarihsel geçmişin kanıtlarıdır. Bunların değerlendirilmeleri, uzun bir zaman, bilimsel kadrolar, emek ve para gerektirmektedir.

Aslan Tev’in değindiği buluntulara dayanarak konuşacak olursak Adige dilinin (ve bu arada Abhaz dilinin de) en az 4 bin 500, dahası 5 bin 500 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır (bkz. Adigey Cumhuriyeti, internet).

Maykop’ta bulunmuş olan 3 bin 300 yıllık bir yazılı taşta da bir Meot yazısı bulunmaktadır. Yazı, Sovyet dilbilimcisi Prof. Turçaninov’a göre eski Abhaz diliyle yazılmıştır. (Bu konuda ayrıca bkz. Necmettin Karaerkek, Yazı, Nart dergisi, sayı 44; Jineps gazetesi, Ocak 2007) Ancak yarım yüzyıl öncesine ait bu görüş, o zamandan beri  başka bilimsel çevrelerce doğrulanmış da değildir.

Adige Nart destanında geniş bir yer tutan demirci Nart Tlepş’e (Лъэпшъ) ait anlatıların MÖ 8-7’nci yüzyıllara dayandığı kabul edilmektedir. Demir madeni o tarihlerde Kafkasya’da kullanılmaya başlanmıştı. Bu durumda Adigece’nin en az 2 bin 700 - 2 bin 600 yıldan beri Kafkasya’da konuşulmakta olduğu anlaşılmaktadır.

Grek belgelerine göre Adige ataları olarak kabul edilen Sind ve Meotların MÖ 5 ve 4’ncü yüzyıllarda yazıları bulunuyordu.

Adigece üzerine şimdilik bu tür bilgileri belirtmekle yetinmek durumundayız. Daha kesin konuşabilmek için bilimsel çalışmaların sonucunu beklememiz gerekiyor.


Adigece’nin Yayılma Alanı

Adigece’nin eski yayılma alanı Kuzeybatı Kafkasya’dır. Ayrıca bugünkü Rusya ve Ukrayna’nın bazı bölgelerinde (Kırım Yarımadası da dahil) Adigece’nin konuşulmuş olduğunu biliyoruz. 15-16’ncı yüzyıllarda Azak Denizi (Хы Мыут1э), Taman Yarımadası  (Тэмэнык1э) ve Karadeniz (Хы Ш1уц1э) kıyılarını kapsayan Kuzeybatı Kafkasya ya da Çerkesya’da Adigece yayılmıştı. Adigece’nin doğudaki sınırı şimdiki Kuzey Osetya, İnguşya ve Çeçenya’ya değin uzanıyordu. Dahası Adige sözlü anlatılarında (1ор1уатэ), Ten (Тенэ; Don ırmağı) ve İndil (Индил; Volga ırmağı) ırmak adları çok geçmekte ve Adigelerin buralarda da yaşamakta oldukları anlaşılmaktadır.

O zamanlar Adigeler gibi böylesine geniş bir alana yayılmış olan başka bir Kafkas dili daha yoktu.

16’ncı yüzyılda Kuban ırmağının kuzey bölümü Kırımlı Tatarların eline geçti, ayrıca 1556’da Tatar kimlikli Astrahan Hanlığı topraklarını ilhak eden Ruslar şimdiki Kabardey ve Adigey halkları yanında, ayrıca diğer Kuzey Kafkas halkları ile de (Oset, İnguş, Çeçen ve Dağıstanlılar)  komşu oldular, 1557’de Rus koruması biçiminde bir Rus-Kabardey ittifakı oluştu. Böylece Tatarlar dışında Ruslar da Adige topraklarını ele geçirme doğrultusunda önemli bir adım atmış oldular.

Ruslar 1783’te Kuban ırmağı kuzeyinde bulunan ve Kırım Devleti’ne bağlı olan toprakları Kırım Hanlığı topraklarının tümü kapsamında ilhak ettiler, bu son bölgeyi Nogay ve Adigelerden temizlediler. 1864’te de kuzeyde Kuban Irmağı ağzından güneyde Bzıb ırmağı ağzına değin uzanan Karadeniz kıyılarında yaşayan Adigelerin tümünü, ayrıca doğuda Şhaguaşe ırmağına (Шъхьэгуащэ;Belaya ırmağı) değin uzanan Adige topraklarını Adigelerden (Shapsugh ve Abzegh)  tamamıyla temizlediler. Adigelerin büyük çoğunluğu (% 95) Türkiye’ye göç etmek zorunda bırakıldı, çok azının Orta Kuban ve Orta Laba boylarında kendilerine gösterilen yerlere yerleşmelerine izin verildi. Ancak bu son Adigelerin de büyük çoğunluğu daha sonra (özelikle 1880 ve 1890’lı yıllarda) Türkiye’ye göç etmek zorunda bırakıldı. Ayrıca şimdiki Şerceskale (Çerkessk; Шэрджэскъалэ) yöresinde ve Kabardey’de de bir miktar Adige kalmıştı. (Hepsi 1897’de 140 bin dolayındaydı).


Adigece’yi Konuşanların Sayısı

Çok geniş bir alana yayılmış olduğu dönemlerde Adigece’yi konuşmakta olanların sayısının çok olduğu kuşkusuzdur. Ancak kesin bir sayı vermek için yeterli yazılı belgeler yoktur, var olanlar da tahminlere dayanmaktadır. Sözgelişi Adige tarihçisi General İsmail Berkok’a göre Adige ve Abhaz sayısı 14-15’nci yüzyıllarda 2 milyon 500 bin dolayında idi. Rus askeri makamlarının yaptırdığı bir araştırmaya göre 1830’larda Adige sayısı 1 milyonun üzerindeydi. (bkz. Asker Hadeğal, Nartlar, Jineps gazetesi, sayı 20). Araştırmacı Mirza Bala ve Prof. Şevgen’e göre ise sayı 2 milyon dolayında, Prof. Karpat’a göre ise 2 milyondan da fazlaydı. (bkz. Adigey Cumhuriyeti, internet).

Bazı Rusların ve işbirlikçilerinin 300 bin gibi düşük rakamlar öne sürdükleri de görülebilmiştir. Sömürgeci bir ideolojinin ürünü olan bu tür görüşleri bir yana ittiğimizde, 1864 göçü öncesinde Adigece’nin 2 milyon dolayında bir nüfus tarafından konuşulmakta olduğunu kabul etmek durumundayız.

1897 yılı Rus resmi istatistik bilgilerine göre Kafkasya’daki toplam Adige sayısı 140 bin dolayına düşmüştü. Bu nüfusun 98 bin 500 kadarı şimdiki Kabardey’de, 13 bin kadarı Şerceskale (Çerkessk) yöresinde, 30 bin kadarı da şimdiki Adigey ile Kıyıboyu Shapsughya’da bulunuyordu.

Adige toplam sayısı 2002’de 700 bin dolayında idi (720 bin). Bu nüfusun 500 bini Kabardey-Balkarya’da, 50 bini Karaçay-Çerkesya’da, 108 bini Adigey’de, 12 bini Kıyıboyu Shapsughya’da (Ş’açe/Soçi metropoliten alanı ve Tuapse rayonu), kalanı Krasnodar Kray (Uspensk rayonı), Stavropol Kray (Kursk rayonu) ile Kuzey Osetya-Alania Cumhuriyeti’nde (Mozdok rayonu)  bulunmaktadır.

Diaspora’da Türkiye kentlerinde 2 milyon 500 bin Çerkes, ayrıca Suriye, Ürdün, İsrail (4 bin) ve Bulgaristan’da da (1.300) Adige ya da Çerkeslerin yaşadığı bilinmektedir. Ayrıca Irak ve Libya’da da Çerkes (Adige) toplu yerleşimleri vardır. Buralardan ve Kafkasya’dan göç etmiş olarak AB ülkeleri, ABD, İsviçre, Kanada ve Avustralya dahil 40 kadar ülkede yaşayan Adigeler vardır.  

Türkiye’de köylü Adigelerin içinde Adigece’yi (Shapsugh, Abzegh ve Kabardey) bilen sayısı daha yüksek oranda iken, 2 milyon 500 bin tahmin edilen kentli Çerkes nüfusu içinde Adigece’yi (Çerkesce) bilenlerin oranının daha az olduğu söylenmektedir. (% 20; bkz Vatan gazetesi, 6. 06. 2008, internet) Ancak kentlerde de olsa Adigeler etnik kimliklerini genellikle korumaktadırlar.


Not:
Bu yazı 11 Aralık 1976’da verdiğim ve 1977’de yayınlanan “Kakaysa Üzerine Beş Konferans” kitabındaki yazımın güncelleştirilmiş biçimidir. -HCY

 
1.Bölüm      2.Bölüm      3.Bölüm      4.Bölüm      5.Bölüm      6.Bölüm
7.Bölüm      8.Bölüm      9.Bölüm      10.Bölüm      11.Bölüm      12.Bölüm