Adige
Dili Ve Eski Adigeler
Kuzey
Kafkasya halklarından biri olan Adigelerin konuştuğu dile
Adigece ya da Adige dili (Адыгабзэ) denir.
Adigece’nin vatanı (doğduğu yer) Kafkasya ya da
Çerkesya'dır. Adigece bilinen en eski zamanlardan beri
Kafkasya'da konuşulmaktadır.
Bugün Adigece
Kafkasya dışında bir göçmen dil olarak Türkiye, Suriye,
Ürdün, İsrail, Bulgaristan ve buralardan gitmiş olan insan
grupları tarafından kırk kadar ülkede konuşulmaktadır.
Adige,
Wubıh (Убых) ve Abhaz dilleri aynı kökten gelen diller
olarak Kafkas dillerinin batı kolundan sayılmaktadırlar. Kafkas
dillerinin batı grubu dışında, Çeçen ve Dağıstan dilleri
doğu, Gürcü, Svan ve San (Mingrel ve Laz) dilleri
de güney grubunu oluşturmaktadırlar. Bundan başka, Kafkas
dillerinin eskiden Önasya ve Küçük Asya'da (Anadolu)
konuşulmuş olan bazı ölü dilleri kapsadığına ilişkin
tartışmalı görüşler de vardır. (bkz. Ölü dil, internet)
Adigece’nin
yayılma alanı Kuzeybatı Kafkasya ya da tarihsel Çerkesya'dır.
Bu coğrafyada Adige dili dışında Wubıh ve Abhaz dilleri de
konuşulurdu. Aynı kökten geldiği kabul edilen bu üç dile, bir
ortak ad olarak Batı Kafkasça ya da Nartça gibi
adlar da verilmek istenmektedir (bkz. Yamçı dergisi, sayı 6). Bu
üç Kuzeybatı Kafkas dil grubuna Abhaz-Adige (Çerkes) dilleri
de denmektedir. (Хь. Ш. Урыс, Адыгэ тхыбзэм и тхыдэ, Nalçik, 1968,
s. 5)
Arkeolojik ve
tarihsel belgelere göre, Adigelerin atalarına Meot (Мыут1)
deniyordu. En son bilgilere göre Adigey’de 4. 500, dahası 5. 500
yıl öncesine ve Meotlara ait değişik arkeolojik buluntulara
rastlanmıştır. (bkz. Aslanguaş Ş'avko, Maykop/Mıyequape Adının
Kökeni, Jineps gazetesi, Haziran 2007; ayrıca Adigey Cumhuriyeti,
internet) Grek belgelerine göre de, MÖ VI-V. yüzyıllarda Meotlar
Kafkasya'nın Azak Denizi, Taman Yarımadası ve Karadeniz
kıyılarında yaşıyorlardı. (Хь. Ш. Урыс, age, s. 6) Meotlar ve
onlarla birlikte yaşayan insan topluluklarının başlıcalar, Grek
belgelerine göre Meot, Sind, Kerket, Toret, Pses, Dane, Haniyoh,
Zih, Abasg, vb idiler. Çerkes adının bu topluluklardan biri olan
Kerketlerin adından geldiği yorumları da vardır, ancak
Yunanistan'ın Sisam adasında "Kerketos" biçiminde bir dağ adı da
vardır. Bu bakımdan iddiaları ihtiyatla karşılamak gerekmektedir.
Adige
dilbilimcisi Prof. Asker Hadeğal'a (Хьадэгъал1э Аскэр)
göre, Azak Denizi (Хы Мыут1э) kıyısında yaşayan Meotlar
(Adigeler) Karadeniz (Хы Ш1уц1э) kıyısında yaşayan Adigelere
Dehler (Дэххэр) diyorlardı. Bu sözcük Adeh'ılar
(Адэхыхэр;Öbür Denizliler, yani Karadenizliler) anlamını
içermektedir (bkz. A. M. Gadagatl', Geroiçeski NARTI i ego genezis,
Krasnodar, 196, s. 89-91). Adige adının Adiye (А-дие= Bizim
ülkemiz, bizim ülkelimiz) adından geldiği yorumları da vardır.
Tarih boyunca
Adigelere Sind, Meot ve Kerket gibi adlar verilmiştir. Bu arada
Kerket sözcüğünde gelme olduğu sanısıyla Adigelere Çerkes
ve Sirkasyen (Circassien; Circassian) de dendiği
söylenmektedir. Adigeler için en yaygın olarak Adige ve Çerkes
adları kullanılmaktadır.
Adigelerin
komşularından olan Svanlar, Adigelere Kaşag ya da
Kaşgar demektedirler.
Adigeler
birbirlerini kendilerini aralarında Adige, bir bölümleriyle
de Adiye olarak çağırmaktadırlar (Bazı Kabardey ve
Besleneyler).
Bilimsel
görüşlere, örneğin Adige dilbilimcisi Prof. Zekoğ'a göre,
üç ana lehçesi olan eski bir dilden ilkin Abhaz lehçesi koptu ve
ortaya iki dil çıktı:
1) Eski Wubıh-Adigece,
2) Eski Abhazca.
Daha sonra Eski Wubıh-Eski Adigece dili de ayrıştı ve Eski
Wubıh dili ile Eski Adige dili oluştu, böylece sonunda üç dil
(Abhaz, Wubıh, Adige) oluşmuş oldu. (bkz. Marje dergisi,
tanıtım sayısı). Wubıhca’nın Adigece’den değil de Abhazca'dan
ayrıştığı biçiminde görüşler de vardır.
Kafkas Dillerine
Akraba Olan Başka Diller Var mıdır?
Yukarıda da belirtildiği gibi, bazı görüşlere göre, Önasya ve
Akdeniz çevresinde konuşulmuş olan eski diller, sözgelişi Sumer,
Elam ve Hatti gibi ölü dillerle Abhaz-Adige dilleri
arasında akrabalık ilişkileri vardır (bkz. Ölü dil, internet).
Dahası İspanya ve Fransa'da konuşulan Bask dili ile
Pakistan'ın Hunza bölgesinde konuşulan Buruşaski (Hacuna)
dilini bile Kafkas dilleri ile akraba ya da bağlantılı olarak
gören görüşler de vardır. Ancak bu tür görüşler kesin bir bilimsel
sonuca bağlanmış değildir ve henüz tartışma düzeyindedirler.
Bu nedenle biz
Adigece’nin bir Kafkas dili olduğunu söylemekle yetinmek
durumundayız.
Adige Dilinin Yaşı Nedir?
Adige dilinin yaşına ilişkin söylenmiş değişik görüşler
bulunmaktadır. Bunların içinde Adige dilinin Taş Çağı'ndan,
yani binlerce yıldan beri Kafkasya'da konuşulmakta olduğunu öne
süren görüş en eskiyi temsil etmektedir ve büyük bir olasılıkla da
doğru olarak kabul edilebilir. Ancak bu konuda da kesin konuşmak
için sanırız, arkeolojik çalışmaların ilerletilmesi ve
değerlendirilmeleri, ayrıca Adigey’de bulunmuş olan Meot
(Мыут1) yazılarının okunup değerlendirilmeleri gerekmektedir. Bu
tür bilimsel değerlendirmeleri yapacak bilimsel ekipmanlar henüz
oluşmuş değildir.
Ünlü Adige
arkeologu Aslan Tev'e (Тэу Аслъан) göre bugünkü Adigey
Cumhuriyeti (bkz. internet) topraklarında 10 bin, eski
Çerkesya coğrafyasında ise 50 bin dolayında kazılması gerekli
tümülüs (kurgan; 1уашъхьэ;къэгъэсэй), höyük, eski kale, ören yeri,
vb gibi yerler bulunmaktadır. Bütün bunlar, kuşkusuz çok büyük ve
çok zengin bir tarihsel geçmişin kanıtlarıdır. Bunların
değerlendirilmeleri, uzun bir zaman, bilimsel kadrolar, emek ve
para gerektirmektedir.
Aslan Tev’in
değindiği buluntulara dayanarak konuşacak olursak Adige dilinin
(ve bu arada Abhaz dilinin de) en az 4 bin 500, dahası 5 bin 500
yıllık bir geçmişi bulunmaktadır (bkz. Adigey Cumhuriyeti,
internet).
Maykop’ta bulunmuş olan 3 bin 300 yıllık bir yazılı taşta da bir
Meot yazısı bulunmaktadır. Yazı, Sovyet dilbilimcisi Prof.
Turçaninov’a göre eski Abhaz diliyle yazılmıştır. (Bu konuda
ayrıca bkz. Necmettin Karaerkek, Yazı, Nart dergisi, sayı 44;
Jineps gazetesi, Ocak 2007) Ancak yarım yüzyıl öncesine ait bu
görüş, o zamandan beri başka bilimsel çevrelerce doğrulanmış da
değildir.
Adige Nart
destanında geniş bir yer tutan demirci Nart Tlepş’e (Лъэпшъ)
ait anlatıların MÖ 8-7’nci yüzyıllara dayandığı kabul
edilmektedir. Demir madeni o tarihlerde Kafkasya’da kullanılmaya
başlanmıştı. Bu durumda Adigece’nin en az 2 bin 700 - 2 bin 600
yıldan beri Kafkasya’da konuşulmakta olduğu anlaşılmaktadır.
Grek
belgelerine göre Adige ataları olarak kabul edilen Sind ve
Meotların MÖ 5 ve 4’ncü yüzyıllarda yazıları bulunuyordu.
Adigece
üzerine şimdilik bu tür bilgileri belirtmekle yetinmek
durumundayız. Daha kesin konuşabilmek için bilimsel çalışmaların
sonucunu beklememiz gerekiyor.
Adigece’nin Yayılma Alanı
Adigece’nin eski yayılma alanı Kuzeybatı Kafkasya’dır. Ayrıca
bugünkü Rusya ve Ukrayna’nın bazı bölgelerinde (Kırım Yarımadası
da dahil) Adigece’nin konuşulmuş olduğunu biliyoruz. 15-16’ncı
yüzyıllarda Azak Denizi (Хы Мыут1э), Taman Yarımadası (Тэмэнык1э)
ve Karadeniz (Хы Ш1уц1э) kıyılarını kapsayan Kuzeybatı Kafkasya ya
da Çerkesya’da Adigece yayılmıştı. Adigece’nin doğudaki sınırı
şimdiki Kuzey Osetya, İnguşya ve Çeçenya’ya değin uzanıyordu.
Dahası Adige sözlü anlatılarında (1ор1уатэ), Ten (Тенэ; Don
ırmağı) ve İndil (Индил; Volga ırmağı) ırmak adları çok
geçmekte ve Adigelerin buralarda da yaşamakta oldukları
anlaşılmaktadır.
O zamanlar
Adigeler gibi böylesine geniş bir alana yayılmış olan başka bir
Kafkas dili daha yoktu.
16’ncı
yüzyılda Kuban ırmağının kuzey bölümü Kırımlı Tatarların
eline geçti, ayrıca 1556’da Tatar kimlikli Astrahan Hanlığı
topraklarını ilhak eden Ruslar şimdiki Kabardey ve Adigey halkları
yanında, ayrıca diğer Kuzey Kafkas halkları ile de (Oset, İnguş,
Çeçen ve Dağıstanlılar) komşu oldular, 1557’de Rus koruması
biçiminde bir Rus-Kabardey ittifakı oluştu. Böylece
Tatarlar dışında Ruslar da Adige topraklarını ele geçirme
doğrultusunda önemli bir adım atmış oldular.
Ruslar 1783’te
Kuban ırmağı kuzeyinde bulunan ve Kırım Devleti’ne bağlı olan
toprakları Kırım Hanlığı topraklarının tümü kapsamında ilhak
ettiler, bu son bölgeyi Nogay ve Adigelerden
temizlediler. 1864’te de kuzeyde Kuban Irmağı ağzından güneyde
Bzıb ırmağı ağzına değin uzanan Karadeniz kıyılarında yaşayan
Adigelerin tümünü, ayrıca doğuda Şhaguaşe ırmağına (Шъхьэгуащэ;Belaya
ırmağı) değin uzanan Adige topraklarını Adigelerden (Shapsugh ve
Abzegh) tamamıyla temizlediler. Adigelerin büyük çoğunluğu (% 95)
Türkiye’ye göç etmek zorunda bırakıldı, çok azının Orta Kuban ve
Orta Laba boylarında kendilerine gösterilen yerlere yerleşmelerine
izin verildi. Ancak bu son Adigelerin de büyük çoğunluğu daha
sonra (özelikle 1880 ve 1890’lı yıllarda) Türkiye’ye göç etmek
zorunda bırakıldı. Ayrıca şimdiki Şerceskale (Çerkessk;
Шэрджэскъалэ) yöresinde ve Kabardey’de de bir miktar Adige
kalmıştı. (Hepsi 1897’de 140 bin dolayındaydı).
Adigece’yi Konuşanların Sayısı
Çok geniş bir alana yayılmış olduğu dönemlerde Adigece’yi
konuşmakta olanların sayısının çok olduğu kuşkusuzdur. Ancak kesin
bir sayı vermek için yeterli yazılı belgeler yoktur, var olanlar
da tahminlere dayanmaktadır. Sözgelişi Adige tarihçisi General
İsmail Berkok’a göre Adige ve Abhaz sayısı 14-15’nci
yüzyıllarda 2 milyon 500 bin dolayında idi. Rus askeri
makamlarının yaptırdığı bir araştırmaya göre 1830’larda Adige
sayısı 1 milyonun üzerindeydi. (bkz. Asker Hadeğal, Nartlar,
Jineps gazetesi, sayı 20). Araştırmacı Mirza Bala ve Prof.
Şevgen’e göre ise sayı 2 milyon dolayında, Prof. Karpat’a
göre ise 2 milyondan da fazlaydı. (bkz. Adigey Cumhuriyeti,
internet).
Bazı Rusların
ve işbirlikçilerinin 300 bin gibi düşük rakamlar öne sürdükleri de
görülebilmiştir. Sömürgeci bir ideolojinin ürünü olan bu tür
görüşleri bir yana ittiğimizde, 1864 göçü öncesinde Adigece’nin 2
milyon dolayında bir nüfus tarafından konuşulmakta olduğunu kabul
etmek durumundayız.
1897 yılı Rus
resmi istatistik bilgilerine göre Kafkasya’daki toplam Adige
sayısı 140 bin dolayına düşmüştü. Bu nüfusun 98 bin 500 kadarı
şimdiki Kabardey’de, 13 bin kadarı Şerceskale (Çerkessk)
yöresinde, 30 bin kadarı da şimdiki Adigey ile Kıyıboyu
Shapsughya’da bulunuyordu.
Adige toplam
sayısı 2002’de 700 bin dolayında idi (720 bin). Bu nüfusun 500
bini Kabardey-Balkarya’da, 50 bini Karaçay-Çerkesya’da, 108 bini
Adigey’de, 12 bini Kıyıboyu Shapsughya’da (Ş’açe/Soçi metropoliten
alanı ve Tuapse rayonu), kalanı Krasnodar Kray (Uspensk rayonı),
Stavropol Kray (Kursk rayonu) ile Kuzey Osetya-Alania
Cumhuriyeti’nde (Mozdok rayonu) bulunmaktadır.
Diaspora’da
Türkiye kentlerinde 2 milyon 500 bin Çerkes, ayrıca Suriye, Ürdün,
İsrail (4 bin) ve Bulgaristan’da da (1.300) Adige ya da
Çerkeslerin yaşadığı bilinmektedir. Ayrıca Irak ve Libya’da da
Çerkes (Adige) toplu yerleşimleri vardır. Buralardan ve
Kafkasya’dan göç etmiş olarak AB ülkeleri, ABD, İsviçre, Kanada ve
Avustralya dahil 40 kadar ülkede yaşayan Adigeler vardır.
Türkiye’de
köylü Adigelerin içinde Adigece’yi (Shapsugh, Abzegh ve Kabardey)
bilen sayısı daha yüksek oranda iken, 2 milyon 500 bin
tahmin edilen kentli Çerkes nüfusu içinde Adigece’yi (Çerkesce)
bilenlerin oranının daha az olduğu söylenmektedir. (% 20; bkz
Vatan gazetesi, 6. 06. 2008, internet) Ancak kentlerde de olsa
Adigeler etnik kimliklerini genellikle korumaktadırlar.
Not:
Bu
yazı 11 Aralık 1976’da verdiğim ve 1977’de yayınlanan “Kakaysa
Üzerine Beş Konferans” kitabındaki yazımın güncelleştirilmiş
biçimidir. -HCY |