SÖYLENTİLERİN
TARİH SIRALAMASI
Uçan atların (алъп), kahin ya da bilicilerin (усэрэжъ), deni
dibi at ve canlıların yer aldığı bir dünyayı da kapsayan Adige
söylentileri, tarih sırasıyla Adigelerin "avcılık ve
toplayıcılık", ardından " yerleşik yaşam, tarım ve evcil
hayvancılık" çağlarını dile getirmektedirler.
Bunları ise tarih çağlarında
gerçekleşmiş olan olaylar, toplumsal çalkantılar ve aile yaşamına
ilişkin konular izlemektedir.
Sözlü geleneğimizin başlıca türleri şarkılar (vered/орэд) ve
türküler (пщыналъ) ile bimece (хырыхыхь;къоджахь-къоджэщх),
atasözü (гущы1эжъ), masal (пшысэ, тхыдэ, тхыдэжъ), öykü (хъишъэ),
tekerleme (къебжэк1), vb'dir. Anlatımlarda sık sık mecaza
(ч1эгъч1элъыбзэ) başvurulur.
Sözlü ürünler içinde en geniş yeri Adige Yiğitlik Destanı "Nartlar"
tutmaktadır. (Daha çok bilgi için Jineps gazetesi, sayı 20-31 ve
izleyen sayılar;ayrıca "Nart destanları"-Vikipedi;"Nartlar",
CircassianCanada, Uzunyayla. Com, internet.) Nart destanı,
1946-1968 yılları arasında derlenen ve biriktirilen 705 tekstin
bir araya getirilmesiyle 1968-1971 yılları arasında Maykop'ta
yayınlanmıştır. Destan yeni derlemelerle bu yıllarda 8 cilde
ulaşmıştır. Destan 31 bölüme ayrılmaktadır. Her bir bölüm ayrı bir
Nart kahramanını yaşamına ayrılmaktadır.
Nart destanı çok eski, yani sınıfsız ilkel toplum dönemi yaşamını,
anaerkil aileden ataerkil aileye geçiş sürecini ve daha sonraki
demokratik yaşayış dönemlerini konu edinmektedir. Setenay-guaşe ve
oğlu Savsırıko (Kabardey söyleyişiyle "Sosrıko) destanın ana
kişilerindendir. Savsırıko bir taş içinden kızgın bir oğlan
biçiminde çıkmış, Demirciler Piri Nart Tlepş tarafından yedi kez
suya daldırılarak soğutulmuş, ancak Tlepş'in maşa ile tuttuğu
dizleri su değmediğinden yumuşak kalmıştır. Bu yöniyle topukları
dışında kendisine silah işlemeyen Grekleri Aşil'ine benzemektedir.
Savsırıko'nun teyze çocuğu Şebatınıko ise salt bir kahramanlık
örneğidir. Yeme içme ya da kız ve eğlence peşinde dolanıp duran
biri değildir. Diğer bir kahraman olan Peterez'in babası, aha anne
karnındayken öldürüldü, onu cüce bir toplumdan gelin alınmış olan
İsp-guaşe büyüttü. Ona da silah işlemiyordu. Savsırıko gibi bir
bilici (kahin) kadının yardımıyla Peterez'in de sırrı öğrenildi ve
öldürüldü. Nebgırıyeko Ş'evay (Нэбгырыекъо Шъэуай), Nebgırıye ya
da Naribgen adlı dev bir kadından doğmadır ve Kanc'ın (Къандж)
oğludur. Atı Cemıdej (Джэмыдэжъ), yiğit olmyan bir biniciyi
istemediği için tipsiz görünmektedir, ama ateşle oynayan bu
delikanlıyı görünce onun atı olmayı kabul etmiştir, akıllıdır ve
konuşur. Nart Aşemez ise güzeller güzeli Laşın'ın sevdiğidir. Nart
Adıyıf ise, dirseklerinden ışık saçılan ve geceleri seferden dönen
Nartların yolunu aydınlatıp keten köprüden geçmelerini sağlayan
bir kadındır. Anaerki ve ataerkil çatışması Adıyıf üzerine
tekstlere yansımıştır.
Adige Yiğitlik Destanı Nartlar, anlaşılacağı gibi, Milat ya da
daha ileri bir anlamda tarihöncesinin (prehistorya) sınıfsız
toplumunu anlatmaktadır, yani binlerce yıl öncesini, Kafkasya'nın
en eski dedelerinin ve ninelerinin yaşamını günümüze
getirmektedir. Dili de çekicidir, ama birçok Adige lehçesinde
söylenmiş tekstlerden oluşmaktadır. Şarkı, türkü ve düzanlatım
karması biçimindedir. Destan'daki birçok öğeler eski Grek
destanlarını anımsatmaktadır.
Destan hakkında en geniş bilgi yukarıda gösterilen kaynaklardan
edinilebilir.
Adige folklorunda tanrılar üzerine geniş halk anlatımları da
bulunmaktadır. Adigeler tanrılar içinden en çok Mezıtha, Thağeleg,
Amış (Yemış), Akhın (Ахын) gibi yer tanrılarını kendilerinden
biriymiş gibi sever ve sayarlardı.
Tha (Baş tanrı), Zevatha (Savaş tanrısı) ve Şıble'den (Yıldırım
tanrısı) çok korkarlardı. Ayrıca Su (ırmak) ve Deniz tanrıları da
vardı. (Bu konuda bkz. Çerkesya'da değişik dinlere ait yer adları,
internet)
Adige bilmeceleri genellikle insanlarca evcilleştirilmiş ev
hayvanlarını, iş aletlerini ve ev eşyalarını konu edinmişlerdir.
Adige atasözleri ise, toplumsal yaşamın bütün kesitlerini konu
edinmektedir.
Adige halk öyküleri (хъишъэ, хъыбар, таурыхъ) birer düzyazı örneği
olup belli bir geleneğe bağlıdırlar;öykülerin kaynağı "insan
yaşamına ve insan özlemlerine" dayanmaktadır. Bir sınıflandırmaya
göre, öyküler farklı beş bölüme ayrılmaktadır:
1. Bitki ve hayvan öyküleri,
2. Masallar,
3. Serüven, evlenme ve mal-mülk edinme,
4. Tarihsel konulu ve söylence (efsane) tipi öyküler,
5. Toplum yaşamı üzerine öyküler (Daha çok bilgi için bkz.
Adige Edebiyatı, Kafkasya Kül. Der. , sayı 39-42).
Öyküler içinde ev yaşamına ya da toplum yaşamına ilişkin öyküler
en geniş yeri tutar. Bu hazır öyküler, 1920 sonrasında doğan genç
Adige edebiyatlarının (Kabardey, Şerces, Adige ve Shapsugh)
düzyazı türlerinin hızla gelişmelerinde yardımcı olmuşlardır.
Çok çeşitli ve değişik konulara değinen sözlü türler, bir tarih
sırasını da (kronoloji) izlemektedirler. Gerçek dışı ve fantastik
(düşsel) yanları ayıklandığında, bu öyküler tarihsel geçmişe ve
birçok olaylara ışık tutacak gerçekçi ve güçlü bir özü
yansıtmaktadırlar. Bu öyküler Adige halklarının tarihsel geçmişini
gerçeğe en yakın bir biçimde dile getirmektedirler. Bu öyküler
sosyalist eleştirmenlerin de vurguladığı gibi, yalancı değil,
gerçekçidirler (Bkz. A. Şorten, Къэбэрдей литэратурэм тэухуа
очеркхэр, Nalçik, s. 33).
"Adige folklorunda savaşa çağrı yapan ve savaşmayı öven tek bir
örnek bile yoktur. Bu durum halkın barışçı ve insanca duygular
taşıdığını, hasta düşünceleri dışladığını sağlam bir biçimde
gözler önüne sermektedir" (Daha çok bilgi için bk. Age, s. 45).
Adige sözlü anlatımlarında, egemen sınıfın ideolojisini yansıtan
bazı istisnalar dışında, ırk ve ulus ayırımı yapan ve insanlık
dışı sayılabilecek öğeler de bulunmamaktadır. |