Güzel vatan
Kafkasya'dan dönüyordu.
"Efsaneler ülkesi, masallardaki Kafdağı'nın ardı. Kafkasya'dan.
Acının, gözyaşının, sürgünlerin, cesaretin ve direnişin unutulmuş
adresi Kafkasya'dan!"
"Savaşlara, işgallere, salgınlara ve sürgünlere inanılmaz bir
onurla direnen yaralı cennet köşesi Kafkasya'dan!"
|
|
Güzel
haberlerle içi kıpır kıpırdı. Gerçekleşmişti hep soluk soluğa
beklediği ideallerinden birisi daha. Çok ciddiye aldığı
Kafkasya'daki diplomatik temaslardan sonra müjdelerle, gönül
huzuruyla dönmüştü Türkiye'ye. Ne yazık ki; sevdiklerine
kavuşamadan kader sevgili eşiyle alıverdi aramızdan.
|
Kopuverdi
heyecan verici film şeridi. Noktalanıverdi hizmet yarışı!
Birlik ve bütünlük adına, iki toplumun huzuru adına atılmış bu
anlamlı adımın heyecanı volkanlar gibiydi içinde. Doksana yaklaşan
yaşıyla dimdik ayakta, koşuyor koşuyordu.Toplumumuz için
düşünüyor, milletimiz için katlanıyordu. Hep heyecanla davasını
haykırıyordu. Diliyle, kültürüyle barışık yaşayan, tek yürek bir
toplum özlemiydi özlemi. Birleşik Kafkasya idi davası.
Evet yetişebilseydi, dinlenip soluklanabilseydi, telefonun bir
ucunda, muhtemelen "Evlat, sana müjdeli haberlerim var, sen de çok
sevineceksin" diyecekti heyecanlı sesi ve duygu yüklü nefesiyle.
Böyle diyecek, gelişmeleri ve izlenimlerini paylaşacaktı bizlerle.
"Sabırlı olalım, iyi örnek olalım, çok çalışalım, tek yürek
olalım, güzel günler çok yakınımızda" diyecekti. Merhum Enver
Kaplan, bir çağlayandı gönül gönül akan. Bir yangındı alev alev
yanan! Milli ruhun gelişmesi uğruna durmadan içi yanan,
davasından, dürüstlüğünden asla ödün vermeyen bir dava adamıydı o!
Yüksek moral ve mücadele örneğiyle milletine ümit aşılamış,
inançla, özgüveni haykırmıştı yorulmadan.
Muhabbeti, Ummanlar dolduracak zenginlikteydi. Nezaketi, hoşgörüsü
üstün karakterinin en bariz örneklerinden biriydi. Hizmet ve
gayreti göz kamaştırıyordu. Hep hayatın içindeydi. Nezaket ve
asaletini hiç terk etmedi! Verimli bir insandı, üretkendi. Ruhi
zenginliğiyle, aksiyonuyla; eşine ender rastlanır, yorulma bilmez
bir mücadele insanıydı o. Onun bu azmi, bu gayreti, çevresine
enerji veren hali unutulmayacak asla!
Toplum adına ciddi sarsıntıların yaşandığı bir dönemde, tarih
şuuru ve kültür bilinciyle ülkenin her karışına mesajını ulaştırma
gayretini göstermiş, davasını haykırmış, son nefesine kadar da
misyonunu anlatmaktan
geri durmamıştır o.
Ne kadar da ince ruhlu ve beyefendiydi. Toplumumuza adeta nezaket
ve zarafet dersi verdi yıllarca; subaylık, avukatlık,
milletvekilliği dönemlerinde, özellikle de sivil toplumu temsil
dönemlerinde. Varsa şayet hâlâ onu anlayamayan. Varsa eğer bu
kadar gayret ve samimiyete rağmen ileri geri konuşan, her kimse,
şimdi eminim çok pişman, süzgün ve perişan. O bir Kafkas
destanıydı mütevazı yaşayan, ömrünü davasına adayan. Heyecanla
coşan, yorulmadan her fırsatta davasını anlatan.
Çok iyi yetiştirdiği o güzel evlatlarıyla toplumumuz gurur
duyuyor. Enver KAPLAN adı yaşayacak, yaşatılacak emin olun bundan.
Kültürü ve muhabbetiyle bizler için de özel bir kişilik olan çok
sevdiği
kız kardeşi saygıdeğer Makbule halamıza da bir kez daha sabırlar
diliyoruz. Kahramanmaraş - Göksun - Karaahmet'te yeşeren fidan,
kocaman bir çınar olmuştu. Beklenmedik bir anda devriliverdi
ihtişamlı Kafkas çınarı. Elbet binlerce yeni fidan beslenecek bu
asil kökten. Genç fidanların dalları Kafkaslara uzanacak, köprü
olacak Türk Milleti ve Kafkaslara; barış için, sevgi ve kardeşlik
için. Unutmak mümkün mü? Hani bir defasında Kahramanmaraş'tan
gelen davet için, "Güzel davetinize katılmayı çok istiyorum ama
ciddi rahatsızım, gelemem!" demiştiniz. Rahatsızlığınız ve
gelemeyecek oluşunuzdan dolayı üzülmüş, böylece kapatmıştık
telefonu. On dakika sonra duygulu ve titrek sesinizle telefonda:
"Yavrum geleceğim Maraş'a, yolda öleceğimi bilsem de geleceğim!"
demiştiniz ve gelmiştiniz. Bütün yüreğinizle paylaşmıştınız
birlikteliğimizi, sevincimizi ve coşkumuzu. Hep pozitif düşünür,
daima moral yüklerdi etrafına. Konu Kafkaslılık olunca, konu
birliktelik ve toplumun menfaatleri olunca kendisinden
geçercesine, heyecanla, yorulmadan konuşur konuşurdu yüreğinin en
derinlerinden.
Güzel insan, sevgili eşiniz İsmet yengeyle, bütün sevenlerinizin
gönlüne taht kurmuş vaziyettesiniz. Huzur içinde olun! Enver
KAPLAN ismi, Kafkaslılık, barış, sevgi, dostluk ve kardeşlik adına
yapılan her çalışmanın altında bir pırlanta ışıltısıyla
gülümseyecektir bizlere. Onun samimiyetini, ıstırabını,
hassasiyetini onu iyi tanıyanlar daha derinden hissediyor
şimdilerde.
O daima, duygulu ses tonu, sıcak mesajlarıyla, uyuşup kalmış
gönüllerimize, kararsız zihinlerimize seslenirdi. Azmin,
mücadelenin, kararlılığın, sebatın en yüksek noktasına nasıl
varılacağını gösteren, çağa damgasını vuran, 88 yıllık mücadele
dolu bir hayat. O, hayatını davasına adayan insandı. Onun
misyonunu anlatmak lazım gelecek nesle. Doğruluğu, nezaketi,
vefası, mücadelesi ile hep sevilip sayılmış olan ve milleti için
çırpınan Enver Kaplan'ı, gereği gibi anlatamamak, doğru olarak
tanıtamamak büyük bir gaflet olur sanırım. Büyük insan, siz
üzerinize düşeni fazlasıyla yaptınız! Şimdi sıra bizde.
Müsterih ol Enver amca! Nezaketin, asaletin, mücadelen ve hoşgörün
hep örnek olacak bizlere. Bir kez daha anladık ki " Gücümüz
kültürümüzdür! " Siz bir kültür abidesiydiniz! Sizi unutmayacağız!
Rahat uyu Enver amca! Hep arzu ettiğin, hayalini kurduğun
birliktelik gerçekleşecek. Tutuşacak ellerimiz, birleşecek
gönüllerimiz ve oluşacak BİRLEŞİK KAFKASYA RUHU!
Ruhun şad olsun!
nevzattarakci@mynet.com |