HANGURİĞAŞE -
TELDEN EL ARABALARI
Hanguriğaşe erkek çocuklarının oynadığı bir oyundu. Gün boyu
“hanguriğaşe” yapmak için uğraşırlardı. Bazen ağabeylerimize
yardım etmek için biz kızlarda onların yanında olurduk.
“Hanguriğaşe” telden yapılan el arabasıydı. Telleri
yuvarlak teker gibi dönecek bir şeylere geçirmeye
çalışırlardı. Böylece mükemmel olmasa da tekerli bir el
arabası ortaya çıkmış olurdu.
G’EN
“G’en” (aşşık) erkek çocuklarının oynadığı bir oyundu.
Koyunun bacak ekleminden çıkan bu parçalardan bazıları
renk renk boyanırdı. Altı-on dört yaş arası çocuklar
bunlar ile bilye oyununa benzer bir oyun oynardı.
Dışarıda temiz bir alanda her iki rakipte genleri sıra
sıra dizerdi. Biraz uzağa çizilen çizgiye ayaklar
değmeyecek gibi g’enlere nişan alınırdı. Boş geçmeden
g’enleri her atışta çizgi dışına çıkaran oyunu kazanmış
olurdu. G’enleri kazanarak toplama işine “kirter”
denirdi. Kim g’enleri ilk olarak kirterse bütün g’enler
onun olurdu.
HARİMOLA
Yazın köyün erkek çocuklarının en çok oynadığı oyundu.
Kalabalık ve iki grup halinde oynanırdı. Grubun ebeleri
olurdu ve bu ebe grubu yönlendirirdi. İki gruptan biri
saklanırdı ama grubun ebesi saklanmazdı. Ortada duran
ebe diğer arkadaşlarına rakiplerin nerede olduğunu
yüksek sesle haber verir, yakalanmamaları için
uğraşırdı. Sürekli yer değiştirip yakalanmamaya uğraşan
çocuklar merkez yere geldiğinde rakibi sobelemiş olurdu.
Kızların oynamadığı bir oyun olduğu için yanlış veya
eksik yazdığım yerler olabilir.
CANGUZ
Kız çocuklarının oynadığı bir oyundu. İki-üç kişi
arasında sırasıyla oynanırdı. Toprak zemine büyük, ikili
karelerden oluşan 3 sıra, yani toplam 6 kare çizilirdi.
Oyuna sağdan başlanır yassı ve hacimli sayılabilecek taş
tek ayak üzerinde çizgilerin üzerinde kalmadan karelerin
içine tek ayakla atılırdı. Bu turu geçen, ikinci turda
bir kareyi atlayarak boş geçer, ikinci kareden aynı
şekilde taşı tek ayak üzerinde sürerdi. Üçündü turda
köşelerde çapraz karelerin içine atılırdı. Oyun
sırasında taşı sürükleyen eğer çizgiye değdirmiş olursa
oyun rakibe geçerdi.
GOŞA-BEZ BEBEKLER
Bahsettiğim yıllarda şimdiki gibi oyuncaklar yoktu.
Belki hatırlayanlar olabilir. Şalvar giymiş omuzun da
güğüm taşıyan yeşil ve turuncu renkte naylon bebekler
vardı. Onun dışında anneler kız çocuklarına bez bebekler
yapardı. Bebeğin kaşları siyah, dudakları kımızı ipler
ile işlenirdi. Tamamen elde yapılırdı. Renk renk
kıyafetlerini ve küçük el örgüsü yeleklerini de çocuklar
bir şekilde annelerinden aldıkları çorap şişleriyle
örerlerdi. Kız çocuklarının en büyük zevki bu bebeklere
kıyafet hazırlamaktı. |