BİR DİLİN YAŞAMASI İÇİN İLK KOŞUL HER YERDE KONUŞULMASIDIR

MAMIRIKO Nuriyet
Adıge mak, 20 Aralık 2024

Günümüz Adıgecesinin en büyük sorunu, Adıgelerin kendilerinin Adıgece konuşmamaya başlamış ya da Adıgeceyi terk ediyor olmalarıdır.
Adıgece konuşmayarak kendi kendimizi değersizleştiriyor ve kendi kendimizi prangaya vurmuş oluyoruz. Başkent Maykop ile yeni kent Adıgekale ve köylerde yaşayan Adıgelerin çoğu artık Rusça konuşuyor. Her dil konuşulmalı; konuşulan dil canlı kalır ve gelişir. Adıge Sosyal Bilimler Araştırma Enstitüsü Dil Bölümü çalışanları, ellerinden geldiğince Adıgeceyi bilimsel olarak inceliyorlar.

AC Mesleki Eğitim Enstitüsü, AC Eğitim ve Bilim Bakanlığı ve Adıge Devlet Üniversitesi de ellerinden geldiğince Adıgece konulu çalışmalarda bulunuyor. Geçmiş yıllarda köy okulları öğretmenleri, kitap eksikliği; çocuk şiir kitapları ve şiir kitabı yokluğu gibi durumlardan yakınıyorlardı. Şimdi 1–10. sınıflar için ayrı ayrı ders kitapları, her bir sınıf için yazılmış yardımcı ders kitapları ve yazı örneklerinin yer aldığı yazı defterleri var. Bütün bunlar öğrencilerin elinde. Güncel gereksinimleri dikkate alan bir eğitsel yaklaşım söz konusu: Küçük öğrencileri, orta ve yükseköğretim öğrencilerini yavaş yavaş Adıge dünyasının içine çekmek; Adıgecenin zengin ve güzel bir dil olduğunu onlara kavratmak, Adıgecenin tadına vardırmak, gücüne eriştirmek ve anadilini sevdirmek gerekiyor. Bu amaca aile, okul, ana baba ve öğretmenlerin destek vermeleri gerekiyor. Öğretmenler, derslerde Adıgece öğretime öncelik ve ağırlık verecek olurlarsa, dilimiz kısa bir süre içinde yeniden canlanacaktır.

Adıgece ders öğretmenlerinin bilgi ve deneyimlerini çocuklara aktarmaları, öğretmeleri; anlaşılır ve kolay öğretim yöntemlerini bulmaları, aramaları; dersin özünü, çekirdeğini kavratmaları ve dersi öğrencilerin ilgi duyacağı bir sadelikte işlemeleri ve öğretmeleri gerekiyor. Gerçek bir öğretmen, her türlü yöntemi bilmeli ya da bulup uygulamalı.

Herkesin kesinlikle öğrenmesi gereken bir gerçek var: Dilin yaşaması ve gelişmesi için konuşulması şarttır. Yaşlı, genç ya da öğrenci Adıgece konuşacak olursa; kreşlere, çocuk yuvalarına götürülen çocuklarla anadilinde konuşulursa, anadili eskiden olduğu gibi yeniden canlanacaktır. Adıge kent ve ilçe merkezlerindeki pilot uygulama yapılan çocuk yuvalarındaki Adıgece öğretim uygulaması, Adıge bilim insanları öncülüğünde iki hafta boyunca (15–30 Mayıs arası) denetlendi; buralarda Adıgecenin daha başarılı bir biçimde öğretilmekte olduğu saptandı. Dili öğretme konusunda anne ve babaların, büyük anne ve büyük babaların ellerinden gelen katkıları esirgememeleri gerekiyor. Evde Adıgece konuşmak çok mu zor? Çocuk, kulağıyla sürekli duyduğu sesi ve sözcüğü içselleştirir ve kolay kolay da unutmaz. İyi örnekleri anlatmak ve öğretmek çok önemlidir. Adıgece kulak dolgunluğu olan çocuk, sözcüğün anlamını ve onun öğretici yanını, verdiği dersi ve öğüdü daha iyi kavramaya başlar.

Adıgece, en eski Kafkas dillerinden biridir. Bu gerçekten hareketle, bir sözcüğün en eski biçimini ve o sözcüğün geçmişini de öğrenmek gerekir. Adıgeceyi ayakta tutmak için herkes üzerine düşen ödevi yerine getirecek olursa, büyük bir hizmet yapılmış ve sevineceğimiz bir durum oluşmuş olur. Adıge radyo ve televizyon kanalından verilen “Sözcüğün Anlamı” (ГущыIэм имэхьан) adlı program, bir süreden beri Tharkoho Aminet tarafından hazırlanıyor ve sunuluyor. Aminet, Adıgece sözcükleri inceleyen ve konuyu bilen bilim insanlarını yayın programına çağırıyor. Katılımcılar çoğunlukla Adıge Cumhuriyeti Sosyal Bilimler Araştırma Enstitüsü Folklor ve Dilbilimi bölümleri uzmanları ve bilim insanlarıdır.

Filoloji bilimleri doktoru, bilim insanı Ançoko Suret konuya ilişkin olarak şunları söyledi:
“Tharkoho Aminet’in hazırladığı Sözcüğün Anlamı adlı program, Adıgecenin korunması, daha çok arkaik (kullanılmayan eski) sözcüklerin yeniden öğrenilmeleri ve kurtarılmaları açısından önem taşıyor. Program ilgi çekti ve izleyici sayısı arttı. İzleyicilerin bazıları kendi görüşlerini de belirtiyorlar. Programın kesintiye uğramaması, sürdürülmesi ve geliştirilmesi gerekiyor. Bizler de bilim insanları olarak programa elimizden geldiğince katkıda bulunacağız. Bir Adıgece sözcüğün yapısından, kuruluş biçiminden başlıyor; her bir sözcüğü bölüm bölüm, hece hece ayırıp inceliyor, açıklıyor; sözcüğün kökünü ve diğer ek açıklamaları da sunuyoruz.”

Bizleri en çok sevindiren şey, çok sayıda Adıge bireyin iş edinmiş olarak Adıgece konusuna eğilmiş olmasıdır. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Dil sözcüklerden oluşmuştur. Çoğu sözcüğün ne demek istediğini öğrendiğin an, düşünme ve tartışma yeteneğin de artar.

Ançoko Suret’in söylediğine göre, bu yıl 12 kadar program sunulmuş; bu arada kendi bölümünden başka bilim insanları da TV’ye konuşmacı olarak çağrıldı. Program kapsamında 25–30 kadar Adıge sözcüğünün anlamı üzerinde duruldu ve her birinin bilimsel açıklaması yapıldı. Söz gelişi:
“Ĥeśıḱu” (Хъэцыку),
“Şeśıḱu” (Щэцыку),
“Amılkan” (Amerikan – bez),
“Vağe” (Уагъэ),
“Ŝağe” (Шъагъэ),
“Hatıyaqu” (ХьатыякIу),
“Geguaqu” (ДжэгуакIу),
“Çemxeğas” (Чэмхэгъас),
“Nart” (Hapт),
“Savsırıku” (Саусырыкъу),
“Şebatınıku” (Шэбатыныкъу),
“Setenay” (Сэтэнай),
“Anay” (Анай),
“Ĺançe” (Ланчъэ),
“Xeŝay” (Хэшъай),
“Vestığay” (Остыгъай).

Farkına varmış olmalısınız, anlamı belirlenen bu sözcüklerin her biri, kişinin yaşadığı dünya ile — yaşam ve yaşam biçimi, gelenek-görenek kuralları (шэн-хабзэхэр), isimler, bitki adları, kumaş türleri ve benzerlerine — ilişkindir. Bütün bunları öğrenecek olursan, işte o zaman sözcüklerin anlamlarını daha iyi öğrenmiş olursun; kendi kendine Adıgecenin zenginliğini ve gizil gücünü kavramış olursun.

Sonuç olarak, Adıgece konuşmamız ve bu sorumluluğu yüreğimize nakşetmemiz en büyük görev olarak karşımızda duruyor.
‘Özendiğin şey sana özen gösterir’ dendiği gibi, özenirsen Adıgece yeniden canlanacaktır. Dilimizi korur, geleneğimizi sürdürürsek, işte o zaman Adıge ulusu olarak ayakta kalırız.