AYRANI YOK İÇMEYE

Kuban Paul Seauhmann
07.12.2008

”Alışkanlık yarı tabiattır” diye bir söz vardır. İşin özü bu.

Kestirmeden yazdım ama diasporanın durumu ne yazık ki bu.

Kırmızı ışıkta duran araca korna basarak ”yürü” diyen, toplu ve kişi olarak yakaladığına tecavüze yeltenen bir toplumdan, uygar bir topluma gidip yaşamak olanaksızdır.

Şimdi Almanya’da yaşayan ”Almancılara” sorun bakalım. % 99’u oradan memnun değildir. Çünkü, çağdaş yaşama ilişkin her türlü kural onu rahatsız etmektedir. Öyle ya otobanı direk geçmek varken niye üst geçide çıksın. Çöpü apartmanın önüne rastgele atmak varken, atıkları gruplandırarak ayrı ayrı çöp konteynırlarına koymak iş mi yani…

Çocuğunu eğitmenin yolunun; onu güzel bir dövmekten geçtiğini düşünen bir toplum Almanya’yı sever mi? ”Öğretmenin vurduğu yerden gül biter” diyen bir kafa, çocuğuna zaman ayırır mı?

Örnekleri çoğaltmak olası…

Süleyman ve Schamis’in makalelerini okuduğumda benim aklıma bunlar geldi.

Türkiye’deki Çerkes diasporası asla ama asla anavatana dönemez, dönmemeli!

Çünkü anavatana göre ilkel kaldılar…

Forumları okuyorum. Yazıların % 90’ı benim bu yargıya varmama neden oluyor. Peki CC forumlar mı yalnız bu yargıya varmama neden oluyor? Elbette hayır. Marje’den tutun da diğer Çerkes forumlarına kadar tüm yelpazede durum aynı.

Kaf-Fed’i birçok konuda eleştirdim. Dikkat ederseniz Bir-Kaf’ı bu denli konu etmedim. Çünkü Bir-Kaf yöneticileri bilerek ya da bilmeyerek benim yukarda yazdıklarımı düşünüyorlar ki, olmadık bir düşün peşine salıyorlar insanları. Böylece diasporanın diasporada kalmasını sağlıyorlar. Bence çok da doğru yapıyorlar.

Kaf-Fed ise ayak sürüyerek Türkiye diasporasını yerinde tutuyor. Önceden çok kızmıştım, inanılmaz derecede kolay olan RF vatandaşlık işini neden insanlarına duyurmadı da sumen altı ettiler, diye. Şimdi anlıyorum ki son derece doğru yapmışlar. Ne işi var Türkiye diasporasının anavatanda? Otursunlar oturdukları yerde.

Diaspora yetmez gibi bir de buradan oraya gidip abuk-subuk işlerle uğraşanlar var. 5-10 kişi bir araya geliyor ”halk adına” kafalarına göre kararlar alıyorlar. Kongre gibi iddialı isimlerle diasporaya ”hava” atıyorlar. Yani ”Ayranı yok içmeye, taht-ı revanla gidiyor tuvalete” misali vatan kurtarıyorlar.

İşte bunların tümü; Kec-ı’nın söylediğini yerli yerine oturtuyor: Onlar geldi, biz gittik. (Terk ettik.) Hani ricat (askeri terminolojide geri çekilme) desek, o da değil. Geri çekilen ilk fırsatta ileri fırlar. Bizimkiler hala geri çekiliyor.

Sonra da sürüldük diye ağlaştık ki, daha inandırıcı olsun.

Vatan için ölmeyi bile becerememiş bir toplumun torunları olmak insanı işte böyle yalpalatır. Türkiye’ye ana-vatan,
Adigey’e ata-vatan der çıkarsınız işin içinden. Dünyada kaç ulus vardır ki, anası ve atası ayrı iki toprak parçası olsun… İnsan anasının yanında olmak ister. Ne işi var atasının yanında…

Asıl yiğitlik ”ben kaçtım arkadaş, vatanım için ölmeyi göze alamadım” demektir. Yoksa Kec-ı’nın dediği gibi. Gelenler gidiyor. Resmi olmayan kayıtlara göre 1 milyonun üzerinde insan çıkmış anavatandan. Çıkamasalardı, yarısı da savaşta ölseydi 500 bin nüfus, şimdi anavatanda 5 milyon nüfus demekti.

Schamis haklı olarak kızıyor. M. Ali Erbil’e ile ilgili günlerce yazan Türkiye diasporası neden Çerkes Halk Kongresi’ne bu denli uzak, diye. Yanıtı çok basit, Türkiye diasporasının atasıyla bir işi yok. Olamazda. Nasıl olsun? ”Çerkes Lavuğu” az buz bir laf mı?
Anlı-şanlı Türkiye diasporası isterse dünyayı dar eder. Rusya’ya Amerika bile kafa tutamıyor, bizimkiler maşallah her gün yerle yeksan ediyorlar.

Dahası ceplerinde çay içecek para yok, Karadeniz’den Hazar’a cumhuriyetlerden oluşan bir devlet bile kuruyorlar. Elbette durum karışık, yanıtsız onlarca soru yıllardır bekliyor. Tam ilkel kafa. Çeçenle, Adige birleşiyor da Çeçenle Ermeni neden birleşmiyor ya da Asetin’le Azeri neden birleşmiyor? Onlar Kafkasyalı değil mi? Hadi Kuzey diyorsak Abhazya’nın Kuzey’le ne alakası var. Abhazların birleşebileceği tek topluluk var o da Gürcüler. Çünkü bir Lezgi ile Abhaz’ın kültürel, coğrafi ve ekonomik yakınlığını düşünün bir de Gürcü ile Abhaz’ın. Kostümleri bile bir.

Bu konuda sayfalarca yazmak olası.

İşin özü şu: İlkel toplumda yaşamaya alışmış bir toplum, çağdaş toplumda yaşayamaz. Ömründe ders kitapları dışında kitap okumamış (gerçi okuma da denemez, ezberlemiş desek daha doğru olur), bol resimli gazetelerin bile yalnız spor sayfalarına bakan bir toplumu neden ittiriyorsunuz anavatana doğru. Anavatana bu kadar mı düşmansınız!

Son Söz
Çerkes, yaptığı hatayı olgunlukla çevresine aktarabilendir. (Kuban)