ÇERKES YERLİ DİZİLERİ -1 ”YAPIREK DOKUME”

KIP Fuat Aydemir
28.05.2009

Kayseri de kaymakamlık yapan İhsan bey “Devletin resmi arabasıyla Uzunyayla’da düğünlere topluca katılmak” nedeniyle müfettişlerce görevinden uzaklaştırıldıktan sonra çareyi ailecek İstanbul’a göçmekte bulmuştur. Kızları Janset, Diyane ve Dijan ve biricik oğlu Aytek ile ve anneleri Fatma hanımla beraber yollara düşerler. İstanbul’un hatırı sayılır mahallelerinin birinde babadan kalma büyük bahçeli evlerinde yeni yaşamlarına başlarlar.

Zexeslerden fırsat bulduğu zamanlarda derslerine asılan Aytek bankacı olmuş, Diyane üniversiteye yazılmış, Janset ve Dijan ise evde geçirmektedirler günlerini. Abla Janset ağabeyi Aytek’in evlenmeme inadı yüzünden sırasını beklemekteyken ağabeyinin bankada bulduğu kaşen haberiyle havalara uçmuş, belli etmese de ileriye dönük planlara, evlenebileceği Adige prensinin hayalarını kurmaya başlamıştır.

Çocuklar hafta sonlarını derneklerde geçirmektedirler. Aytek Kadıköy’deki Kuzey Kafkasyalıları Kurtarma Derneği’ne devam etmekte, Dijan ve Diyane Bakırköy’deki Kuzey Kafkasyalıları Birleştirme Derneği’ne takılmaktadırlar. Janset ise derneklerden çok sanal dernekçilikle ilgilenmekte ve günün büyük kısmını Kafkas web sayfalarının forum köşelerinde geçirmektedir.

Zaman geçtikçe kardeşler arasında bazı sorunların yaşandığını gören İhsan bey; dertlerini dinlemek için bir odaya alır çocuklarını.

Aytek söz alır ve Çerkesliğin tek kurtuluşunun demokratik haklardan geçtiğini, Türkiye’yi kurtarmak gerektiğini söyler. Dijan ve Diyane ise; tüm Kuzey Kafkasya’yı birleştirip Rusları denize dökmeden Çerkeslerin özgür olamayacağını belirtirler. Odaya giren Janset ise www.donecegiz.com‘dan edindiği izlenimleri ve birikimleri paylaşır. Türkiye’de misafir olduklarını, suya sabuna dokunmadan tek kurtuluşun anavatana dönüş olduğunu vurgular.

Birbirlerine girmelerine ramak kala İhsan bey devreye girerek; ”Aytek efendi bankada durum nasıl” der. Ekonomik kriz nedeniyle işten çıkartılmayla karşı karşıya olduğunu belirtir Aytek.

İhsan bey durur mu bu kez Diyane’ye yönelir: Eee sende ne var ne çok?

Dernek toplantıları yüzünden 4 dersi veremedim yanıtı İhsan beyi oldukça sarsar.

Pes etmeyecektir ama…

Dijan’a döner. Daha soru sormasına bile fırsat bulamaz. ”Kızma baba ama üniversite deneme sınavına ekip çalışmaları yüzünden katılamadığım.”

İhsan bey kriz geçirir.

‘’Kendinize faydanız yok Adigeliğe ne faydanız olacak sizin’’ sözleri ile oracığa yığılmıştır.

İçeri giren Fatma hanım; “Bunun olacağı belliydi, içme su zıkkımı dediysem de dinletemedim, her aksam misafir misafir, yaw biz Kayseri’den kaçtık darken buldu Allah’ın cezası gene birilerini burada” diyerek odayı terk eder.

Yıllar geçmiştir.

Aytek kefil olduğu bir arkadaşı yüzünden hapse düşmüş, Janset ‘’on-line’’dan Adige diye tanıştığı sonradan ‘’anneannemin babası Çerkes’miş’’ diyen Mustafa beyle evlenip Muş’a taşınmış, Dijan üniversite 3. sınıftan atılmış, Diyane açık öğretimi kazanmıştır.

Her birisi bir gün baba ve annesinden bir postkart alır: “Biz Nalçik’te bir café de Şips Basta yemekteyiz, sizler aklımıza geldiniz, umarız iyisinizdir, kendinize iyi bakın. Evin anahtarlarını ayakkabı dolabının üstüne bıraktık.“