ÇIĞLIKLARLA YIKILAN DÜNYA

YEMUZ Nevzat Tarakçı

6 Şubat günü hayatımızın en dramatik, en acılı, en ürpertici, en kara gününü yaşadık.
Çığlıklarla yıkılan bir dünyanın enkazında kaldık.
Tarifsiz acı, çaresizlik, umutsuzluk, kızgınlık ve büyük utanç yaşadık.

Enkaz altında on binler kurtarıcı el beklerken, enkaz altında kalanların yakınları kar, kış, kıyamet içinde çaresizliğin zirvesini yaşadı.
Beklenen yardım eli, bir türlü uzanamadı depremzedelere…
24 saatten fazla bir süre kurtarıcı el bekledi milyonlar.
“Kader” denildi, “fıtrat” denildi, milyonlar kaderleriyle baş başa bırakıldı.

Oysa yanlışa, eksiğe, ihmale… kader denilmez, kader, böyle izah edilemez!

Dramın boyutunu arttıran, hepimizin acısını katlayan en büyük sıkıntı, alanda yaşanan organizasyonsuzluk ve koordinasyonsuzluk, geç kalmalar, yapılamayanlar, yanlış yapılanlar…
Bunları düşündükçe insanın kanı donuyor, acılar katmerleşiyor.

ALANI GÖRMEYEN ANLAYAMAZ
On binlerce ölümün yaşandığı bu kıyamette göz yaşları sel olup aktı, ahlar arşa ulaştı.
Israrla söylüyorum, alanı görmeyenler vahametin boyutunu asla kavrayamazlar.
Ne yazık ki alandaki çok kişiye göre “sorunları çözebilen güçlü devlet imajı” sorunun kaynağı haline geldi.
Çok kişiye göre yetkili kişilerin öfkeli ve nefret dolu ifadeleri en az deprem kadar yıkıcıydı.

KİMSE DEVLETTEN MUCİZE BEKLEMEDİ AMA
Bu denli büyük bir felakette kimse devletten bir mucize beklemedi ancak ilk iki günde yapılamayanlar fazlasıyla herkesi kahretti.
Yara çok taze, acılar çok derin, yara biraz kabuk bağlarsa başta ben ve benim gibi düşünen pek çok kişi yaşanan aksaklıkları, akıl almaz yanlışları yazacak, inandığı doğruları üslubunca haykıracaktır.

YARDIM ÇOK GECİKTİ
Devlet, bu felakette yıkımın, soğuğun altında kaldı. Ne Kızılay’ı ne de Afad ne yapacağını bilemedi.
Meğer “organizasyon, koordinasyon” kavramları ne tılsımlı sözcüklermiş.
Alanda devlete olan güven ne durumda bilmiyorum, bildiğim şey, yardım çığlığı atanlara, gecikmeye isyana edenlere bir çeşit hakaret edildiği.

DÜNYA DÜŞMANIMIZ DEĞİLMİŞ!
Deprem felaketi sonrası düşman sandığımız ülkeler başta olmak üzere pek çok ülke enkaz alanına ulaştı.
Demek ki dünya düşmanımız değilmiş!

HANİ “MARAŞ’IN KURTULUŞ DESTANI PROGRAMI” NI YAPACAKTIK
Bu yıl 12 Şubat’ta okulumuzda öğrencilerimizle sahneleyeceğimiz “Kahramanmaraş’ımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıldönümü programı” nın son hazırlıklarını yapmış, 6 Şubat’ta genel prova yapıp programı hafta sonu icra edecektik.
Ayrıca “Sahne Sanatları Olimpiyatı” ında olimpiyat birincisi olan öğrencilerimiz için madalya töreni yapacaktık.
Şimdi ne acıdır ki bu öğrencilerimin bir kısmı yok artık aramızda. Öğretmenlerimizin bir kısmı da…

UMUDA, HAYATA
Bu günler de geçecek, geçmeye mahkûm.
Biz, yeni bir aşk, yeni bir şevkle yine zor olana talip olmak durumundayız: eğitim, öğretime… Umuda, hayata!

ALANDAKİ ÖFKE
Alanda şu ifadeleri o kadar çok duyduk ki.
“Kendilerini devletin sahibi olarak görenler, deprem zamanı insanların yardımına koşmak ve onları enkazdan kurtarmak yerine önce, kendi itibarlarını koruma derdine düştü.”
“Devlet, yine vatandaşının canını, malını korumak yerine kendi rejimini, imajını ve itibarını korumanın derdinde. Ölümler onlar için sadece bir istatistik rakamı.”
“Depremde hayat kurtarmak için hayati öneme haiz GSM operatörleri Allah belanızı versin!”
“Şu iktidar mensuplarına bak, sanki herkes yanlış onlar doğru, herkes haksız onlar haklı.”
“Güç sahibi siyasi otoritenin halkı küçümseyici hatta aşağılayıcı ifadeleri deprem kadar sarsıcı.”
“Bir kez daha anlaşıldı ki burası Orta Doğu maalesef, Orta Doğuda en ucuz şey insan, insana verilen değer.”
“Okumayan, araştırmayan, sorgulamayan toplumlar, bu şekilde acı çekerek yok olup gider.”

ŞİMDİ UMUDU YEŞERTMENİN ZAMANI
Şimdi umudu yeşertmenin zamanı.

Tarifsiz acılarla çığlık çığlığa yaşadığımız deprem felaketi çok değerimizi alıp götürdü.
Büyük acılar yaşadık, yaşıyoruz.
Bu günler de geçmeye mahkûm, geçecek, güzel günler gelecek!
Büyük felaketin acısını hafifletmek için çaba harcayan herkes büyük takdir hak ediyor.
Zaman, umutsuzluğu kovma, güçlü olma zamanı.
Duyarlılık, sabır, sağduyu, metanet… bizimle olsun.

TEMENNİ
Hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Dilerim insanlık bir daha böyle büyük bir felaket, böyle büyük bir yıkım ve çaresizlik yaşamaz!

NOT: Büyük özveriyle organize olup yardıma koşan derneklerimiz duyarlı yüreklerimiz, harika iş çıkarttınız tebrikler!
Her türlü olumsuzluğa rağmen umudu yeşerten sevgi dolu yürekler iyi ki varsınız!