YEMUZ Nevzat Tarakçı
10.03.2007
Bizler; siz anne ve babaların sayesinde, elimizde bilgi, kültür, sevgi ve barış meşalesiyle daima muhteşem geleceğe koşacağız.
Dilimizi unutmayacağız, unutturmayacağız!
Kültürümüzü en güzel şekilde temsil edecek, onu yaşantımızla yansıtacağız.
Kollarımızı, açabildiğimiz kadar açacak, yüreğimizle, beynimizle, yaşantımızla örnek olacağız!
Biz, sonsuza kadar BİZ olarak kalacak!
Dünyaya gözlerimi açtığımda iki melek vardı yanımda, daha önce hiç görmediğim iki melek.
Ne kadar sevmiştim onları, seyretmeye doyamıyordum. Onlar da çok mutlu görünüyorlardı. Kendi dillerini konuşuyorlardı durmadan.
Ben ise kendi diyarımın dilini biliyordum ancak.
Galiba beni konuşuyorlardı. Benimle olmaktan çok mutluydular sanki. Yüzleri sevinç, bakışları sevgi doluydu.
Dillerini bile bilmediğim bu güzeller güzeli melekler her ihtiyacımı anında karşılıyorlardı.
Susasam suyum hazırdı, acıksam yemeğim.
Anlamakta zorlanıyordum bu sevginin nedenini.
Benden bir çıkarları olmamasına rağmen nedendi bu içten sevgi, bu sıcak şefkat?
Eğer dillerini bilseydim ve de yürüyebilseydim sıcacık sevgileri için, uykusuz kaldıkları geceler için, beni güldürebilme gayretleri için binler kez teşekkür edip boyunlarına sarılıp doyasıya öpecektim onları.
Nihayet yürümeye, onların dillerini yavaş yavaş anlamaya başladım.
Konuşabiliyordum artık. Öğrenmiştim o güzel meleklerin adını.
ANNE ve BABA.
Eşsiz saf sevgileriyle, çıkarsız ilişkileriyle, onlardan öğrendim her güzel şeyi.
Yüreklerinden yüreğime hep güzellikler aşıladılar. Hele anne meleği, bir an olsun ayrılmazdı yanımdan. Sevincinle sevinir, üzüntümle üzülürdü. Benimle güler, benimle ağlardı.
Büyümüştüm artık, büyüdükçe karşılaştığım problemleri, onlardan aldığım güçle çözüyordum.
Onlar sayesinde mutlu, onlarla huzurlu olabiliyordum.
Onların verdiği eğitimle çözmeye çalışıyordum hayat denen bilmeceyi.
Şimdi kocaman odum, sizi daha iyi anlıyor, fedakârlıklarınızı daha iyi kavrıyorum.
Her şey için gönülden teşekkürler anne baba!
Yüreğim sizinle atıyor. Sizinle hayat ne güzel.
İyi ki varsınız, iyi ki benimlesiniz, iyi ki ben sizinim!
Sizin yokluğunuzu düşünmek bile istemiyorum.
Binler defa teşekkürler.
Sizleri kelimelere sığdıramayacak kadar çooooook seviyorum.
Biliyorsunuz, şu an sizlerden çok uzaklardayım. Üniversite eğitimi için buradayım. Ana yurdumda, atalarımın diyarında KAFKASYA’dayım.
Gelenek ve göreneklerimin doğduğu diyardayım.
Sizlerden aldığım eğitimi, buradaki eğitimle birleştirip örf ve adetlerimle yoğurup toplumuma, insanlığa faydalı bir fert olarak yetişmek için buradayım.
Güzel dilimi geliştirmek, kültürümün inceliklerini kavrayabilmek için buradayım.
Unutulma tehlikesi yaşayan dilimi benden sonraki nesillere eksiksiz aktarabilmek için buradayım.
Geleneklerimi ana kaynağından, Kafkasya’mdan doğru olarak öğrenmek, öğrendiklerimi en güzel şekilde yaşamak, yaşantımla yansıtmak için buradayım.
Benim gibilere veya bu şansı elde edemeyenlere katkı sağlayabilmek için buradayım.
Ben, Sema’yım, Jan’ım, Reşat’ım.
Ben, Melih’im, Savaş’ım, Hamit’im.
Ben, Güray’ım, Faruk’um, Setenay’ım.
Ben, Kabardey’im, Abaza’yım, Abzegh’im, Shapsugh’um…
Ben, büyük hedefler için buradayım, bunun bilincindeyim!
Ben, farklı coğrafyalardaki aynı insanların birlikteliği için buradayım.
Tek yürek, tek bilek olmuş, diliyle, kültürüyle yaşayan bir topum özlemi için buradayım.
Sorumluluğumuzun bilincindeyiz biz.
Yüreğimize güveniyoruz.
Temiz tarihimize, eşsiz kültürümüze güveniyoruz.
Sizlere güveniyoruz.
Sizlerin sayesinde zorlukları yeniyor, hedefe sabırla, bilinçle e heyecanla ilerliyoruz.
Yüreğinizdeki sevgi, dudaklarınızdaki dua, bizlere ışık oluyor, yolumuzu aydınlatıyor; güç oluyor, bizi şahlandırıyor.
Ne olur sevginizi, güveninizi, dualarınızı esirgemeyin bizlerden.
Hayat kompozisyonumuz tamamlandığında, altındaki en büyük imza şüphesiz sizin olacaktır.
İyi ki varsınız!
Güzel melekler, sevgili anne ve babalar yüreğiniz rahat olsun. Sizden aldığımız güç devam ettikçe bizler elimizde bilgi, kültür, sevgi ve barış meşalesiyle daima muhteşem geleceğe koşacağız.
Sizleri çok seviyoruz.
YEMUZ Sema