KITIJ Cemil Biçer
Uzun süreli ayrılıkların ertesinde Çarşamba’ya döndüğümde yaptığım ilk iş Göğceli mezarlığını ziyaret etmek olur.
Sanırım bu yaş ve yaşanmışlıkla ilgili bir ruh hâli olsa gerek, yaşı kemâle ermiş bencileyin tüm hemşehrilerimiz de aynı ruh halindedirler.
Asrî mezarlıklar Anadolu kasabalarının toplumsal hafızasıdır, mezar taşlarından o kasabanın sosyo-kültürel dokusunu anlamak mümkündür.
Göğceli mezarlığının cümle kapısının hemen solunda Çarşamba eşraflarından Velüiddin Gökbilgin amcamızın mezarını ziyaret ederim ilk önce.
Bu mezarı her ayrılıklar dönüşü ilk ziyaret ederim Velüiddin Gökbilgin amcamız benim biyolojik olarak akrabam değildir ama Çarşamba entelijansiyasının çok önemli bir değeridir.
Ölümünden önce yazıp vasiyeti üzeri mezar taşına nakşedilen Aruz vezni ile yazdığı aşağıdaki şiirini okuduğunuzda eminim bana hak vereceksiniz.
Ben bu aruz vezni ile yazılmış şiiri her okuduğumda gözyaşlarıma hakim olamam, ağlarım!
Türben de vahşi güller açmış demişti şair,
Bizde de nasibi kabrin, dikenler imiş zahir
Sarmış makber-i ecdadı dikenler serapa
Güller mehşeri olmalı bu menzili ahir
Olsa etraf habegarı ebedde gülistan
Çimenzar olsa bağa benzese mezaristan.
Evvel ahir mukadderdir her insana rıhlet,
Uyusa ebediyyen güllerle muhat insan,
Gül ile sümbül ile bezenmiş olsa zemin
Tezyin eylese merkadleri yer yer yasemin,
Serviler akasyalar daim nigehba olsa
Uyusa insan ebedi uykusunda emin.
Menekşeler yer alsa sarmaşık zümrüt misal
Al al olsa fecirle etse gurup ittisal
Hiç hazanı gelmese olsa daim nevbahar
Uyuyakalsa insan olup da melek hisal…”
Sırf bu şiiri yazabilecek kalitede insanlar ile aynı topraklarda yaşıyor olmak bile başlı başına bir gurur, onur vesilesidir. Çarşambalılar için ruhuna rahmet olsun.
Göğceli mezarlığına yaptığım her ziyarette mezar taşlarını okumak bana Çarşamba’nın siyah-beyaz sessiz çekilmiş uzun metrajlı sinema filmini seyretmek tadını verir…
Kâh ağlatır,
Kâh buruk kemiğimi sızlatır,
Kâh derin düşüncelere sevk eder!
Kâh acı acı gülümsetir,
Hatıralarda canlanan anılar ile…
Anıların bu hüzünlü yolculuğunda tüm ölülerimize rahmet duası okuyup ruhumun bir kuş kadar hafiflediğini hissederek ayrılırım oradan.
Çarşamba’nın müntaz insanları, sizleri saygı ve muhabbetle kucaklıyorum, her nerede ve hangi koşullarda yaşıyor olursanız olun kasabanızı unutmayın…
Zirâ unutulan her şey ölür!