HAKSIZIN YANINDA OLMAK

Kuban Paul Seauhmann
19.09.2004

Mail gruplarına sürekli yazan bir kardeşimiz var. Son derece yararlı bilgileri bizlerle paylaşırdı. Asetin olan bu hemşehrimizin son maili geldiğimiz noktanın ne kadar vahim olduğunu gösteriyor.

Çok uzak değil, yaşı 40’larda olanlar anımsarlar. İran’da sosyal demokrat çizgi izleyen Halkın Mücahitleri, Şah Rıza Pehlevi’ye karşı ayaklandıklarında mollalarla işbirliği yapmışlardı. Dünya sosyal demokratlarının eleştirilerine de kulak tıkamışlardı. Şah devrildikten sonra mollalar ilk önce Halkın Mücahitleri’ni öldürdüler.

Rusya’yı geçmişteki şahla benzeştirirseniz, bu Asetin kardeşimizin durumunu daha iyi değerlendirebilirsiniz. Bağımsızlık savaşını din savaşına çevirmeye çalışanları kahraman olarak görmenin bedeli bu.

İşin kötü yanı, Rusların öldürdükleri Çeçen çocukların üzerinden politika yapanlar, Asetin çocukların ölümünde sus pus oldular. Şaşılacak bir durum yok. Çünkü tarih; ne yazık ki, yine tekrarlandı. Sürgün öncesi Kuzey Kafkasya’da mollalar cirit atmıyorlar mıydı? İnsanları ‘göç’e ikna etmeye çalışmıyorlar mıydı?

Elbette Osetya’nın hedef seçilmesi de bilinçli bir karardı. Çünkü, Kuzey Kafkasya cumhuriyetleri içinde en gelişmiş, eğitim düzeyi yüksek, modern, sanatta, sporda son derece başarılı topraklarımızdı. Mollaların barınamayacağı kadar gelişmiş bir cumhuriyetimiz.

Asetin kardeşimiz şimdi 1074 üyesi olan Marje’de ses çıkmasını bekliyor. Boşuna bekliyor. Çünkü Çeçanya olayları öyle bir tabu haline getirildi ki, insanlar doğruyu eğriyi ayırt edemez oldular. Haksıza ‘haksızsın’ demek hedef olmaya yetti. Bu katilleri eleştiren bir mail geldiğinde hazır kıt’a bekleyenler, Marje’yi bombardumana tuttular. Çeçenya tabulaştırıldığı için birkaç kişi dışında kimse sesini çıkaramadı. Dikkat ediniz, ‘çıkarmadı’ değil çıkaramadı. Çıkaranların ise, hemen özel yaşamları ile ilgili bilgiler toplanıp, aba altından sopa gösterildi.

Ancak yaşam öyle bir katalizördür ki, ne kadar uğraşırsanız uğraşın; ‘su akar yatağını bulur’ örneği başkasını susturduğunuz anda bir olay sizin bütün planlarınızı alt üst eder.

Başa dönersek, tüm bunlardan çıkarılması gereken sonuç şu olmalıdır. İttifak kurduğunuz insanları iyi tahlil etmelisiniz. Eğer gözü kapalı giderseniz. Ansızın dönüp size vurduğunda şoka girersiniz.

İşin en önemli boyutlarından biri de; bu insanlık dışı saldırıyı Çeçenlere mal etmemektir. Çeçen halkı yıllardır bu katillere karşı gerekli tavrı zaten koyuyordu. Siz bakmayın propagandistlere. Çeçen halkı doğru ile eğrinin ne olduğunu başında da biliyordu, şimdi de biliyor.

Cumhuriyetlerimiz arasında ikiliğe yol açacak hiçbir olayda Çeçen halkını göremezsiniz. Bu iddiamızın sağlamasını yapmak isterseniz, bugüne kadar yapılan saldırıları göz önüne getirin. 100 adamdan 10’u Çeçen diğerleri yabancı. Sanki Çeçenya’da savaşacak insan kalmamış gibi.

Diasporadaki Çerkeslerin dikkate alması gereken budur.

Din üzerine kurulacak sistemler, ne ateistleri ne de diğer dinlere inananları yaşatmazlar. Nitekim yaşatmıyorlar da.

Bu olaylardan sonra herkese düşen görev belli. Din ve dil ayırımı yapmayan insanlarımızın yanında olmak. Eğer bu olaylarda ders olmazsa, Asetin kardeşimiz gibi ses bekleyenlerin sayısı çığ gibi artacaktır.

SonSöz
Çerkes, özgürlüğünün sınırını bilendir. (Kuban)