Kuban Paul Seauhmann
26.03.2005
İki haftadır Haftanın Yorumu köşesinde yazamadık. Önemli bir ziyaretimiz vardı. Adigey Cumhuriyeti’ndeydik. Makalemize başlamadan, bizi konuk eden; Necdet Hatam, İbrahim Çetao, Mehmet Yediç, Ergun Utku (Sindukh), Mustafa Çurmıt ve Doğan Yüksel (Tlışe) beyefendilere teşekkür ediyoruz.
Uçakta giderken; Adigey Cumhuriyeti için yazılanlar gözümüzün önüne geliyordu. İlkel, çağdışı kalmış, yolu izi olmayan bir ülkeyle karşılaşacağımızı sanıyorduk. Ancak, Krasnodar’da uçaktan inip 15 dakika sonra Adigey sınırlarına girdiğimizde, ilk şoku yaşadık. Mükemmel bir yol bizi Maykop’a götürdü. Yol boyunca, bir Avrupa ülkesinde hissettik kendimizi.
Maykop’a geldiğimizde ikinci şaşkınlığı yaşadık. İnanılmaz güzel bir kent bizi bekliyordu. Vatanımız hakkında ileri geri yazanlar için çok üzüldük.
Bu kısa ziyaretimizde bile hakkında ciltlerce yazı yazmakla bitiremeyeceğimiz bir ülkemiz var. Sokaklar temiz ve özenli. Kentin dış kesimlerindeki yerleşim yerlerinde bile sokaklar, cadde genişliğinde. Kaldırımsız tek bir yer yok. Daha da önemlisi kaldırımlar yalnız Maykoplu yayalara ayrılmış. Zaten arabanın kaldırımda ne işi olsun? En dar sokak, 20 metre genişliğinde.
Bu haftaki makalemiz derli toplu olamayacak. Çünkü anlatılacak o kadar çok şey var ki. Önümüzdeki haftalarda gördüğümüz ve tanık olduğumuz her şeyi yazacağız.
En çok etkilendiğimiz olay ise, Dil Bayramı’nda oldu. Gerçi Adigeyliler için doğal bir şeydi. 5-6 Rus genç sahnede Adigece bir parodi sergilediler. Biz bu yaşımıza karşın Adigece öğrenememişken; pırıl pırıl Rus gençlerin Adigece oyun sergilemeleri karmaşık duygulara itti. Bir kez daha gördük ki, barış içinde yaşamanın insana kattığı çok şey var.
Ya çocuklar? Onlar bize göre dünyanın en şanslı bireyleri. Çünkü, çağdaş bir kentte, çağdaş eğitim alıyorlar. Piyano eğitimden, bale eğitimine her türlü olanak önlerine serilmiş. Umarız yasalar çıkar ve bizde ailece Adigey’de yaşarız.
Dönüş için çırpınanları şimdi daha iyi anlıyoruz. Onların bin bir güçlükle insanlarımıza anlatmaya çalıştıkları; insanca, çağdaş yaşama diğer kardeşlerini de ortak etmekmiş. Bu güne dek dönüş için tek söz söyleyen, tek satır yazı yazan için bile; kendi adımıza minnetlerimizi sunuyoruz.
Diasporadaki tüm hemşehrilerimize bir tespitimizi iletmeyi borç biliyoruz. Çok değil 10-15 yıl sonra Adigey Cumhuriyeti’ne vatandaş olmanız Almanya, Amerika, Kanada, Avustralya’ya vatandaş olmanız kadar zor ve çetin olacak. Çünkü, ekonomisi ile, yönetimi ile bu ülkelerden farkı yok denecek kadar az. Bu fark da 10-15 yılda da zaten kapanır.
Adigey’de bizi konuk eden herkese teşekkür ediyoruz. En kısa zamanda ailelerimizle orada buluşmayı ve sonsuza dek orada yaşamayı diliyoruz.
SonSöz
Çerkes; bardaktaki suya, yarısı dolu diyendir. (Kuban)