“KATİL RUSYA” KOLAYCILIĞI

YEMUZ Nevzat Tarakçı

160 yıldır, bazı kurumlarımız önderliğinde “Katil Rusya!” söylemiyle ezberimizi tekrarlayıp duruyoruz.
Peki, Rusya katil değil mi?
Katil değil, diyen varsa sadece Karadeniz’e baksın, çaresizlik içinde yok olan yaşlı, genç, çoluk, çocuk… binlerce canı görsün yeter!
Ama slogan atmayla bitmiyor!
Geçen hafta, “Katil Rusya!” söylemi bize ne kazandırdı, farklı metotlar denemek gerekmez mi, demiştim.
Ne ağır laflar işittim, tahmin edemezsiniz.
“Haydi o halde, 160 yıl daha bağırıp çağıralım, Katil Rusya diye diye yok olalım!” diyesi geliyor insanın.
Katil Rusya söylemini aşmak gerekmez mi?
Çerkes halkının menfaati neredeyse orada buluşmak değil mi doğru olan.
Muhataplarla diyalogsa diyalog, iş birliğiyse iş birliği… Menfaatimizi kollayalım!
Haydi, siz söyleyin 160 yıldır bu haklı davada ne kadar yol aldık?
Sesimizi kime duyurabildik?
Hangi ulusal veya uluslararası kurumları harekete geçirebildik?
Bu strateji ne kadar doğru ne kadar işe yaradı, yarıyor?

YİNE AYLARDAN MAYIS

Yine, “21 Mayıs’ta ne yapmalıyız?” ı konuşuyor, 21 Mayıs’ta izlenmesi gereken metodu tartışıyoruz.
Keşke, Türkiye’deki tüm Çerkes kurumları, temsilcileriyle bu ortak paydada, bu unutulmaz acıda, bu sembol tarihte birleşip birlikte bir program planlıyor olsaydık!
Oysa farklı anlayışlarla farklı guruplar halinde, farklı mekânlarda, farklı söylemler bekliyor yine bizi.
Yani yine 21 parçalı yeni bir 21 Mayıs!
Bu tarihi yok oluş gününde, bu ortak acıda dahi bir araya gelememek nasıl bir duygu?
İşte bizim çıkmazımız da burası!
Burada yatıyor işte öğretilmiş çaresizliğimiz, samimiyetsizliğimiz.
Bir davada samimiyetsizlik varsa başarısızlık için başka sebep aramaya gerek var mı?
İyi ki, 21 Mayıs’a tarih bilinciyle yaklaşan kurumlarımız var!

21 MAYISLAR 22 MAYISLARIN DİNAMOSU OLSUN
Kültürel bilincin, tarihsel şuurun zirve yaptığı 21 Mayıslar.
Söylemleri ve sanat etkinlikleriyle ruh bulan, zengin katılımcılarla ümit olan, gençlerle renklenen, zenginleşen, uzaklara ışık tutan, geleceğe köprü kuran 21 Mayıslar.
İyi çalışılmış bir stratejinin ürünü 21 Mayıslar.
Gerilimden uzak, duygudan ziyade aklın ve hesabın egemen olduğu 21 Mayıslar.
22 Mayıslara temel olan 21 Mayıslar…

BİZ VARIZ, VAR OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Biz varız, Anavatan’da varız!
Biz varız, Türkiye’de varız.
Biz, dünyanın onlarca ülkesinde varız.
Çanakkale” de varız.
“Kurtuluş Savaşı” nın her karesinde varız!
“Sarıkamış” ta varız.
“Ana dilimiz, renkli kültürümüz, güler yüzümüz” le varız.
Var olmaya devam edeceğiz!

HEDEF KOYALIM, ÇOK ÇALIŞALIM!
O halde gelin önce, “akıl teriyle alın terimizi” birleştirelim.
Sonra, hayal kuralım, hedef koyalım.
Ve çok çalışalım!

155. YILDÖNÜMÜNÜ UNUTMUYORUM
Gördüğüm, duyduğum, sosyal medyadan, TV’lerden izlediğim kadarıyla bu 21 Mayıs hedefine ulaştı, ulaşıyor, demiştim.
Siyasi liderlerin mesajları, Meclis konuşmaları STK’ların duyarlılığı… oldukça güzeldi.
Evet, bu iş oldu, oluyor, görünür olduk, oluyoruz, kabuğumuzu kırdık, kırıyoruz, demiştim.
Ayrıca, Anavatandaki muhtelif programları izlerken bir başka duygulanmıştım.
İlk defa bir 21 Mayıs’ta sesimiz hedefi yolunda uzaklara, çok uzaklara ulaştı, demiştim.
Demek ki bu sembolik tarihle verilmesi gereken doğru mesajı 155. yılda daha iyi anlamışız.
Bu sayede acımızı, sancımızı dışarıya daha iyi anlatmışız.
Umarım bundan sonraki programlarda farklı düşünen gruplarımız, kenarda duran derneklerimiz ve federasyonlarımız en azından 21 Mayıs ruhunda buluşur.

TEBRİK, TEŞEKKÜR
Büyük acının 155. yıldönümü etkinliklerine katkı sağlayan gruplara, derneklere, federasyonlara, programın gerçek mimarlarına, başta dönemin KAFFED Genel Başkanına, yönetimine ve perde arkasındaki yiğitlere, sıcağı sıcağına içtenlikle teşekkür etmiştim.
Teşekkürü hak edenleri görmek lazım.
Her 21 Mayıs’ta, muhtelif yerlerdeki programlara katılarak etkinliklere ruh katan sevgili gençleri,
Otobüslerle alanlara katılımcı taşıyan dernek yöneticilerini,
Bu acılı günde Çerkes toplumunun acısını mesajlarıyla paylaşan siyasileri,
STK temsilcilerini, gayret ve duyarlılıklarından dolayı yürekten kutluyorum.

ATALARIMIZI RAHMETLE ANIYORUM
Tarihte büyük acılar yaşamış halkımızın “21 Mayıs” ları fırsat bilerek sanatta, edebiyatta, kültürel dirilişte, ekonomik birliktelikte “diriliş yılı” yaşamayı umuyorum.

160 yıllık büyük acının, bilinç ve birlikteliğimizle mutluluğa dönüşmesi dileklerimle haksız bir savaşın acımasızca yok ettiği atalarımızı rahmet ve minnetle anıyorum.
Aziz ruhları şad olsun!
Derinliği ve estetiği yüksek 21 Mayıs anma programlarında buluşmak temennisiyle.