MESUT ÖZİL’LE YUHALAMA OLAYINI KONUŞTUM

ŞIH Şamil
19 Ekim 2010

Alman Ulusal Futbol Takımı’nda oynayan Türk kökenli Mesut Özil aslında efendi çocuk. Konuşurken gözü hep yerde. Kelimeleri özenle seçiyor.


Mehmet Özil’in bana formasını hediye ettiği an. Eurosport bu anı hemen değerlendirdi ve bu fotografı tüm dünya basın kuruluşlarına geçti. İnanmazsanız açın dünya basınına bakın…

Uzun uzun sohbet ettik. Durur muyum, takımımız FK 1864’ten söz ettim. Şaşırdı. Birinci ligde mi oynuyorsunuz, dedi. Ben de he dedim. Bizim Çerkesler öyle cevvaldirler, öyle işlerini bilirler ki, seni bile transfer edecek ekonomik güce sahipler. Dünyanın en iyi futbolcuların menajerleri kapımızda yatıyor, futbolcularını almamız için. Öyle tesislerimiz var ki, Liverpool tesisleri yanında amatör takım tesisleri gibi kalır, dedim.

Vay canına, dedi. Peki sizin takımınızın hiç mi sorunu yok.

Olmaz olur mu her takımın olduğu gibi bizim de hayati büyük bir sorunumuz vardı. Cins bir Çerkes, tuttu takımımıza Masonların armasını yaptı. Bu olay, Çerkes dünyasında infial yarattı. Maçlara gelen 40-50 bin seyirci eğer bu Mason armayı değiştirmezseniz maça gelmeyiz diye maçlara gelmez oldular. Takım 3-5 seyirciye oynar oldu. Böyle büyük ve güçlü bir takımın Mason arması mı olurmuş diye yüz binlerce imza toplandı. Yönetimimiz de başarılı bir operasyonla Mason armasını halis Çerkes armasına çevirdiler. Şimdi 50 bin kişilik stadyumumuz dolup taştığı içim 200 bin kişilik stadyumun inşaatına başladık. Artık FK 1864 efsaneleşti. Milyar dolarlar kulüp kasasına girdi, dedim. Was, dedi. Valla, wası ması yok, takımımız müthiş. Senin gibi nice gençleri Türk milli takımına yolluyorlar, bizi boş sanma…

Saf saf baktı yüzüme. Özür dilerim hiç duymadım ama hata bende Türkçe iyi bilmediğim için gazetelerinizi takip edemiyorum, diye mırıldandı.

Üzülme, dedim. Sonra da röportaja geçtik. Aha da futbol dünyasının son yıllarda parlayan yıldızı Mesut Özil’le yaptığım röportaj.

MESUT ÖZİL’LE YUHALAMA OLAYINI KONUŞTUM
CC and CNN Report, 19 Ekim 2010

ŞIH Şamil: Merhaba sayın Özil.

Mesut Özil: Merhaba abi.

ŞIH Şamil: Son yılların en çok konuşulan futbolcususun. Başarılı bir futbolcu olman yanı sıra Türk kökenli olmana karşın Alman milli takımında oynaman nedeniyle basında baya senden söz edildi. Bu konuda ne düşünüyorsun.

Mesut Özil: Abi, ben futbolcuyum ve de en önemlisi insanım. Kökenimin ne olduğunu uzun boylu sorgulama gereği duymadım hiç. Ben yaptığım işi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum.

ŞIH Şamil: Bunu bizim yurtsever Çerkesler duymasın. Olur mu öyle şey.

Mesut Özil: Nasıl abi? Anlamadım?

ŞIH Şamil: Boşver. Zevzekliğime ver. Peki Türk milli maçında sürekli yuhalandın. Nasıl bir duygu bu?

Mesut Özil: Abi niye yuhaladıklarını anlayamıyorum. Ben Alman milli takımı oyuncusuyum. Başka milliyetten de futbolcular var. Onların insanları yuhlamıyor.  .

ŞIH Şamil: Bende bu yuhlama işini anlamadım Mesutcum. Pardon sana Mesutcum diyebilir miyim?

Mesut Özil: Ne demek abi şeref duyarım.

ŞIH Şamil: Sağol Mesutcum. Diyordum ki ben de anlamıyorum bu yuhlama işini. Şimdi Zimwabbeli bir kız Türk milli takımı adına atletizm müsabakalarına katıldı. Birinci oldu. Elinde Türk bayrağıyla tüm alemi cihana gösteri yaptı. Tek bir Zimwabbeli de çıkıp, yuh ulan sana kız, demedi.

Mesut Özil: Abi o kız Zimwabbeli değil, Etiyopyalıydı. Bir de Zimwabbe değil Zimbabwe.

ŞIH Şamil: Uh! Pardon Mesutcum doğru söylüyorsun. Jetlak oldum da biraz onun etkisi var. (Şimdi kıskanç ve bilgisiz okuyucular merak edebilir Jetlak ne diye. Jetlak, uçakla deniz aşırı yolculuk yaptığında saat farkının insan vücudunda bıraktığı ahraz. 10 şişe viski içmiş gibi oluyorsun.)

Mesut Özil: Önemli değil abi..

ŞIH Şamil: Peki. Bu başarının sırrı nedir?

Mesut Özil: Abi bir kere en önemlisi bilmediğin konularda ahkam kesmemek. Bize ilk önce onu öğrettiler. Mesleğimizin en ince ayrıntılarını bize aktardılar. Önüne gelen, aklına eseni söylemez buralarda. Herkes mesleğinde en iyi olmaya yönelir. Babam geçenlerde bana, maçta hocanız yanlış takım kurdu. Kalede Manuel Neuer’i niye oynatmıyor. Bu hocanız işi bilmiyor, dedi. Çok şaşırdım. Neuer iki haftadır sakattı. Bunu bilmiyor. Antrenörü yargılıyor.

ŞIH Şamil: Şark kültürü böyledir Mesutcum, dert etme.

Mesut Özil: Babadır, kalbini kırmamak gerek ama bazen çok müdahale ediyor. Siz bilirsiniz bizim özel beslenme programımız var. Ona uymak zorundayız. Tutturdu, sucuklu kurufasulya ile turşu yemelisin, anana söyleyim sana padişah macunu da hazırlasın, diyor. Bir türlü anlatamıyorum.

 ŞIH Şamil: Peki nasıl kurtuldun aile içi baskıdan.

Mesut Özil: Çareyi Real Madrid’e transfer olmakla buldum abi. Geçen hafta bir paket geldi kampa. Dediler babandan geliyor. Açmamla birlikte kampı pastırma kokusu sardı. Millet lobiyi nasıl bir anda boşalttı inanamazsın. 3 gün uğraştılar pastırma kokusunu lobiden çıkarmak için.

ŞIH Şamil: Enteresan. Almanya’daki Türkler yaşamlarından pek memnun görünmüyorlar.

Mesut Özil: Valla ne biliyim abi. Burada sürekli sızlanırlar ama Türkiye’ye gidince de 15 gün kalamazlar. İki arada bir deredeler yani.

ŞIH Şamil: Bizimkiler gibi demek ki. Sen niye düşünmedin Türkiye’de yaşamayı? İstesen her takım balıklama atlardı seni almak için.

Mesut Özil: Yok yok istemem. Türkiye’dekiler bir acayip. İnsanların özel hayatlarına burunlarını sokmayı çok seviyorlar. Başarılı insanları yüceltmek yerine yerin dibine sokuyorlar. İşim olmaz Türkiye’de.

ŞIH Şamil: Bizimkiler gibi desene…

Mesut Özil: Abi benim artık antrenmana gitmem gerekiyor. Müsaade eder misin?

ŞIH Şamil: Estafurullah Mesutcum ne demek.

Mesut Özil: Tanıştığımıza çok memnun oldum abi.

ŞIH Şamil: Ben de Mesutcum ben de. Antrenmandan sonra şöyle karşılıklı bir rakı balık yapalım mı?

Mesut Özil: Aman abi sen de mi!

ŞIH Şamil: Yok yok şaka yaptım. Gitmeden bizim Çerkes gençliğine, özellikle futbolcu gençlerimize söyleyeceğin nedir?

Mesut Özil: Onlara söyleyeceğim tek şey var. Gaza gelmesinler.

ŞIH Şamil: Valla müthiş bitirdin Mesutcum. Röportaj için teşekkür ederim.

Mesut Özil: Asıl ben teşekkür ederim abi.