ÖZGÜRLÜK YOKSA KÜLTÜR DE SANAT DA YOKTUR

YEMUZ Nevzat Tarakçı

Kültür ve sanat, demokratik, özgür ortamlarda gelişir.
Sadece kültür ve sanat mı, edebiyat da bilim de sanatçı da özgür ortamlarda yetişir, bu ortamlarda yeşerir.
Demek ki adalet, hukuk, demokrasi, özgürlük yoksa kültür de sanat da bilim de yok demektir.
Değil mi ki bütün sanatlar, üretildiği toplum hayatından beslenir. Kültürü yaşatan, özgür ortamlardır.
Özgürlük; kültürün, sanatın ve sanatçının yaşayabilmesi için olmazsa olmaz bir değerdir!

SANAT VE KÜLTÜR DEMOKRASİYİ SEVER
Özgürlük, sanat ve sanatçı için, su ve oksijen gibi bir şey.
Sanat, demokrasiyi sever!” sözünü unutmamak gerek.

DERT BİR DEĞİL Kİ!
Baskı ve zorbalıklarla bunalan, ekonomik şartlarla sıkışan, can derdiyle boğuşan hangi toplumun kültür, sanat derdi olmuş ki?
Hoşgörü, barış, kültür, sanat, edebiyat…” huzur ve mutluluk çağrıştıran sıcacık sözcükler ancak anlaşılan o ki bu coğrafyada bu sıcak kavramlar bu gidişle çok fazla tutunamayacak.
Yani derdi çok olanın, “kültür derdi” az olacak!

Eğer bir ülkede özgürlükler sınırlı, demokrasi sorunluysa, yönetim gibi düşünmeyen herkes dışlanıyorsa o ülkede kültür sanat ve edebiyat nasıl yaşasın, nasıl gelişsin?

GERİLİM YERİNİ SAĞDUYUYA BIRAKSIN
Ülkede yaşanan yüksek gerilimin ülkeye faydası olmaz, bu gerilimden Türkiye kârlı çıkmaz!
Dilerim tez zamanda bu gerilim, yerini sağduyuya bırakır, hukuk kazanır, demokrasi kazanır, ülke kazanır.
Çünkü, kimlik, kültür, sanat ve edebiyatın yaşayabilmesi, daha fazla zenginleşebilmesi için,
daha fazla özgürlük, daha fazla adalet, daha fazla hukuk ortamının gelişmesi şart.
Her şeye rağmen büyük gayret ve samimiyetle kimliğini, kültürünü, sanat ve edebiyatını yaşatma çabasını sürdüren donanımlı, duyarlı dostlara binler selam!

TEMENNİMDİR!
Ülkede yaşanan yüksek gerilim, var olma mücadelesi veren bir avuç halkımızı ayrıştırmasın!
Süreçle ilgili duygu ve düşüncesini paylaşan herkes, fanatik ruhlu, sivri paylaşımlardan mutlaka kaçınsın!
Çok kırılgan bir süreç içindeyiz.
Bodoslama dalarak siyaset yapmanın zamanı hiç değil.

Bu zor süreçte hepimiz biraz daha sabırlı, fazlasıyla tahammüllü ve hoşgörülü olmak durumundayız.
Dileyelim ki siyaset, kardeşlik duygularımıza daha fazla zarar vermesin!

Elbette olup bitene, yaşanan sıkıntılara tepkisiz kalamayız, ama bu tepki, demokratik haklar boyutunda kalmalı.
Değil mi ki herkes, herkes gibi düşünmek zorunda değil ama herkes, herkesin düşüncesine saygılı ve tahammüllü olmak zorunda.

Bu duygusal, bu çileli halkı siyaset, daha fazla ayrıştırmasın, hayati önem taşıyan ortak paydalarımız unutulmasın!
Umulur ki yarınlar daha güzel yaşansın!