Erhan Hapae
Çerkeslerin bir araya geldiği gerek dernekler çevresi, gerekse yayın gurupları içinde, bize dair fikir yürütmüş veya hizmet etmiş, benim de şahsen tanıma şerefine eriştiğim birkaç değerli insan için, birkaç söz söylemekti benim istediğim. Bunları yazarken duygusal tuzaklara düşmemek için uğraştımsa da bunu her zaman becerebilmiş değilim, Mümtaz’da olduğu gibi. Ama yinede objektif kalmaya çaba gösterdim. En küçük bir serzenişin bile, büyük kırgınlıklara yol açacağını iyi bildiğim bizim Çerkesler dünyasında, yinede küçük eleştiriler yapmaktan kendimi alamadım.
Çerkesler içinde her boydan ve farklı fikirlerden, zaman zaman kendi içlerinde ters düşmüş insanlardı bunlar. Benimde çoğu zaman zihinsel çatışmalar içinde olduğum bu insanlar, değerli insanlardı. Benim açımdan sevindirici olan tarafı ise, hiç birisinden veya yakınlarından kötü bir tepki almamış olmamdır. Tersine.
Sevgili Kuban’a (bu arada çok yakışıklıymış, ona gönderdiğim bir fotoğrafım karşılığında o da bir fotoğrafını gönderdi bana) bu meseleyi teklif ettiğimde niyetim, yıllar boyu eleştirip yerden yere vurduğumuz bu insanlar hakkında çok geç kalmadan iyi bir şeyler de söyleyebilmekti. Çok geç kaldıklarımızda vardı elbet. Diğer yandan sadece kendimle sınırlı olmaması, bu anlayışta olması kaydıyla diğer arkadaşlarında, başkalarını yazabileceği bir köşe olmasıydı dileğimiz. Ben, ileriki dönemlerde birkaç kişi daha yazacağım ama şimdilik yazabileceklerim bu kadar.
Diğer taraftan, yazabilecek ve yazılabilecek bir çok kişi olduğuna inandığım bu durumla ilgili, yazar arkadaşlardan dileğim, bu köşeyi öksüz bırakmamalarıdır.
Şimdilik hoşçakalın.