Ali İhsan Aksamaz
(Türkçe- Lazca)
23 Nisan 1993 tarihi benim için oldukça önemli. O gün Şehzat Ayartepe’yi tanıdım. Şehzat Ayartepe, Türkiye’de, “Soğuk savaş” döneminde Lazlar hakkındaki ilk Türkçe makaleyi yazmış olan kişi. O tarihte kendisiyle bir randevum vardı. O zamanlar çalıştığım okuldaki 23 Nisan töreninden sonra Şehzat Ayartepe’yi ziyaret etmeye gidecektim. O sebeple de heyecanlıydım.
Laz tarihi, kültür ve diline destek vermek amacıyla bu konuyla ilgilenme kararı vermiştim. Okuduğum kitaplardan anlayabildiğim kadarıyla, bu konuda Şehzat Ayartepe’ye ümit bağlıyordum. Yaklaşık yirmi yıldan daha uzun bir zaman önce, “Lazların Tarihi”ne ilişkin bir makale yazmış olduğunu öğrenmiştim, ancak bu makalesini görmemiştim.
Okulda 23 Nisan törenini yaptıktan sonra, hemen bulunduğum yerden ayrılıp Karaköy’e gitmek üzere Fındıkzade semtinden bir belediye otobüsüne bindim. Otobüste bir yere oturup düşünmeye başladım. Merak ettiğim iki konu vardı. İlki, yazmış olduğu makale, diğer niyeti. Bir taraftan oturduğum yerden sağda solda görünenleri izliyor, diğer taraftan da bu önemli randevu için kendimi hazırlıyordum. 10- 15 dakika sonra Karaköy’e varınca otobüsten indim. Kadıköy’e gidecek vapura koştum, girip bir yere oturdum. Yarım saatlik bir deniz yolculuğundan sonra Kadıköy’e geldim. Kadıköy Meydanı’ndan da Şehzat Ayartepe’nin evinin olduğu semte gitmek için bir belediye otobüsüne bindim. Beş dakika sonra gideceğim yere varıp otobüsten indim. Elim boş gitmeyeyim diyerek yol kenarında çiçek satan bir hanımdan çiçek satın aldım.
Bir evin üzerindeki sokak tabelasından o sokağın adını öğrendim. Ondan sonra da elimde tuttuğum ve üzerinde Şehzat Ayartepe’nin adresinin yazdığı pusulaya baktım. Evet, doğru adresteydim… Şimdi Şehzat Ayartepe’nin evinin önündeydim. Evin çok güzel, çiçekli bir bahçesi vardı. Çok heyecanlıydım.
Zilin butonuna bastım. Hemen biri bana kapıyı açtı. Şimdi hatırlayabildiğim kadarıyla, karşımdaki kişi, Doğu Almanya’nın son devlet başkanının fiziğinde bir adamdı; beyaz saçlı, zayıf, atletik bir kişi. Daha ilk görüşte prensipli bir kişinin karakterine sahip olduğu izlenimi uyandırıyordu. Ne kadar titiz bir kişi olduğunu ilk görüşte anlamıştım. “Salona geçelim,” dedi… Oturduk. O zamana kadar çok Laz tanımıştım, fakat Şehzat Ayartepe tanıdığım ilk Laz aydınıydı. Şimdi de söyleyeyim, şimdiye kadar onun gibi donanımlı ve cesur bir Laz aydını tanımadım.
Yavaş yavaş konuya girdik. Evvela kendi hakkımda ayrıntılı bilgi verdim. Telefonda kendisine söylediğimden başka bir gayemin olmaması sebebiyle, bana güvenip yardımcı olması için başka bir şeyler de söyledim. Kimdim, nereden geldim, bu işe neden girdim ve benzeri konularda kendisine bilgi verdim. Ne kadar samimi olduğumu göstermenin derdindeydim. Şehzat Ayartepe, beni dinledi Lazlık; Laz, dil, tarih ve kültür konusunda bir şeyler yapmanın derdinde olduğuma kanaat getirdi. On beş dakika içinde, o gün, kısa bir zaman önce tanışmış kişiler gibi değil de, çok zamandan beri tanışıyorduk gibi olduk. Üç saat kadar oturup konuştuk… Şehzat Ayartepe, köken olarak Ardeşenli olduğunu; İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olduğunu; Çok uzun zamandan beri avukat olarak çalıştığını söyledi. Çok sakin ve titiz bir insandı; tavır ve konuşmasıyla âdeta bir akraba gibiydi.
Çok merak ediyordum: Evet, Lazlara ilişkin yazılmış ve yayınlanmış bir makalenin yazarıydı. Acaba ondan başka Lazlara ilişkin yazılmış ve yayınlanmış makaleleri var mıydı? Konuşmasından anlayabilmiştim ki, Lazlara ilişkin başka bir makalesi yoktu. O zaman, bu makaleyi neden yazmış ve neden başka makaleleri yoktu?! Dedektif değildim ve dedektiflik yapmaya hevesli olanlardan da değildim ancak Lazlara ilişkin yalnızca bir makale yazmış olan bir insanın, bu durumu sebebiyle bende bir ilgi uyandı. İyi yürekli bir insandı. Polis gibi sorular sormak istemiyordum; sormadım. Ancak yüreğimdeki soruları anlamıştı. O makaleyi neden yazdığını anlatmaya başladı.
Üniversitede çok iyi bir öğrenci olduğunu; İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuduğunu; öğretmenlerinden birisinin Mehmet Ali Aybar olduğunu söyledi. 1960’lı yıllar Türkiye’nin tarihinde çok önemli. Bu yılların başında kurulan (TİP) “Türkiye İşçi Partisi”nin lideri Mehmet Ali Aybar, Şehzat Ayartepe’nin Hukuk Fakültesinden öğretmeniymiş. Mehmet Ali Aybar, bu partinin lideri olunca önceden tanıdığı çalışkan ve akıllı arkadaş ve öğrencilerini de bu partiye davet etmiş. Şehzat Ayartepe de Mehmet Ali Aybar’ı sevdiği, dostlarından biri saydığı ve fikirlerini desteklediği için bu davete olumlu olarak cevap vermiş. TİP’e girmiş ve ülkenin refahı için bu partinin politikalarına destek vermiş. TİP içinde politika yapmaya başlamış.
Türkiye gibi, “Soğuk Savaş”ın ortasındaki bir ülkede muhalif politika yürütmek yalnızca o kadar kolay değil, ancak tehlikeliydi de. (TİP) “Türkiye İşçi Partisi”, bu ülkede yaşayan bütün halkın refahı için çalışmak istediği için, bu ülkede yaşayan bütün halkı tanımak ve onlar için sosyal politikalar geliştirmek istiyordu. Bunun için komisyonlar teşkil etmiş. TİP, Şehzat Ayartepe Laz olduğu için, ona da Lazlara ilişkin vazife vermiş. Şehzat Ayartepe, Lazlara ilişkin rapor gibi bir şey hazırlayacakmış. Onun içinde araştırma yapmaya başlamış. Bu sebeple ilk, yegâne makalesini yazmış olduğunu söyledi. Bir partinin içinde, halkın refahı için politika yapıyordu. TİP, ona bu araştırma işini verdiği için, bu makalesini yazmıştı. Ona, partisi tarafından bir vazife verilmişti. “Lazlığa” ilgisi olduğu ve Laz olduğu için değil. Lazlara ilişkin yalnızca tek makale yazma sebebi buydu. Toplantımız boyunca, Türkiye’de yaşayan her halk için aynı tavrı paylaştığını söyledi. Çveneburi Ahmet Özkan Melaşvili’yi tanıdığını ve “Çveneburi Kültürel Dergi”yi okuduğunu da söyledi.
Böylece Lazlar hakkında yazdığı makalenin sebebini anlamıştım. Laz veya Abaza, her halk ile aynı mesafeye sahipti; öyle anladım. Şimdi aktif politikanın içinde değildi. Onun için de “Lazlık” konusunda çalışma fikri de, gücü de yoktu, bunu anlamıştım. Bir zamanlar Lazlar hakkında bir makale yazan kişi olarak anılmak istiyordu. Bu ona yetecekti. Makalesini yazma sebebini öğrenmiştim ancak makalesinde neler yazılıydı, bilmiyordum; görmemiştim de, okumamıştım da. Bunu kendisine söyledim. Hemen ayağa kalkıp odanın bir tarafında duran bir dolabın kapısını açtı. Oradan bir dosya çıkardı.
Dosyanın içinden bir şey alıp bana verdi. Okuduğum bir kitaptan adını duyduğum, uzun zamandır da aradığım makalesinin yazıldığı gazeteydi bu. Bu, 1 Aralık 1976 tarih ve 41 sayılı “Karadeniz Haber” adlı, on beş günde bir yayınlanan bir gazeteydi… Hemen çıkıp bir kırtasiyeciye gittim. Bu makale ve diğer farklı dokümanların fotokopilerini çıkarttım… Eve döndüm. Makale ve dokümanlarını kendisine verdim. Biraz daha oturup konumuza ilişkin konuştuk. O zaman, o makalesini okuma şansım oldu. Bir solukta makalesini okudum.
Kendisini tanıdığım için mutlu olduğumu söyledim. O da bana benzer şeyler söyledi. Birbirimize güzel sözler söyleyerek ayrıldık. Bu, kendisini ilk ve son defa gördüğümdü. Onunla bu toplantımızdan altı ay kadar bir zaman geçti. O zaman çıkardığımız “Ogni Kültür Dergisi”nin ilk sayısını ona da PTT ile göndermiştik. Ondan sonra bir defa da telefonla konuşmuştuk. “Ogni Kültür Dergisi”ne ilişkin fikirlerini söylemişti… Bir ticaret firmasında hukuk danışmanı olarak çalıştığını söylemişti. Bir başka işinin de olduğunu bana söyledi. Bir ansiklopedi firmasına hizmet verdiğini söyledi.
Kendisiyle evinde ve telefonda konuştuğumuzun üzerinden şimdi çok zaman geçti. Şehzat Ayartepe’nin vefât ettiğini çok zaman sonra bir arkadaştan duydum. Şimdiye kadar tanıdığım Lazlardan oldukça farklı bir insandı. Lazlara ilişkin yalnızca bir makale yazmıştı ancak dünya durdukça adı anılacak. Şehzat Ayartepe’nin “Lazların Tarihçesi” adlı makalesi, “Soğuk Savaş” günlerinde, Türkiye’de Lazlara ilişkin bir Laz tarafından yazılmış ilk makale olduğu için, şimdiki Lazlar için çok önemli. O veya bu anlayışla, 1970’li yıllarda, Türkiye’de öyle bir makale yazmak ve yayınlatmak büyük cesaret gerektiren bir konuydu. Tabii, bu makaleyi o zaman yazan Şehzat Ayartepe, cesur Lazlardan biri olarak anılacak. Şimdi o toplantıda Şehzat Ayartepe’nin bana söylediği bir özel haberi de size söyleyeceğim: Lazlara ilişkin makale yazmış olduğu için, o zamanın Siyasî Polisi kendisinden resmî ve ayrıntılı olarak bir ifade almış.
Mezarında kırmızı güller açsın! (28. IX. 2006)
[Kaynak: Ali İhsan Aksamaz, “Dil-Tarih- Kültür- Gelenekleriyle Lazlar”, 2. Baskı, Belge Yayınları, İstanbul, 2014]
[Önerilen okumalar: Ahmet Tevfik (Büyük Hasan Rıza Paşa Zâde), (Yayına Hazırlayan: İrfan Çağatay) “Sevgili Vatandaşlarım Lazlara Ricâ-yı Mahsûsum ve Târihten Şânlı İki Sahîfe”, Lazi Kültür Yayınları, 1. Baskı, İstanbul, 2014; Ali İhsan Aksamaz, “Yerel Diller”: Ana dilleri Yaşatmak Mı? Öldürmek Mi?” Sorun Polemik/ Marksist İnceleme- Araştırma Dergisi, Sayı 5, Kış, İstanbul, 2002/ Sima Dergisi, Sayılar 5 ve 6, Sima Laz Vakfı Yayını, Fotosan Ofset, İzmit, 2002- 2003/ circassiancenter.com.tr; Ali İhsan Aksamaz, “Cemal Şener’in Lazlar hakkında yazmış olduğu makale”, circassiancenter.com.tr/ sonhaber.ch, 30. IX. 2006; Ali İhsan Aksamaz, “Lazlar’ın Tarihi” adlı kitap”, hopam.com/ circassiancenter.com.tr/ sonhaber.ch, 22. V. 2006; Ali İhsan Aksamaz, “Lazlar’ın Tarihi ve diğer Kitaplar”, hopam.com/ circassiancenter.com.tr, 1. VI. 2006; Ali İhsan Aksamaz, “Kimlik Mücadelesi ve Bazı Gürcü Aydınları Üzerine Notlar”, demokrathaber.org/ circassiancenter.com.tr, 13.08.2011 (“Laz Aydınları ve Sorumluluk”, Sorun Yayınları, İstanbul, 2011); Ali İhsan Aksamaz, “Ogni Kültür Dergisi [Anı-1]”, circassiancenter.com.tr, 15. XI. 2015; Ali İhsan Aksamaz, “Şangulişi Skiri/ Şanguli’nin Evlâdı Faik Aksamaz”, Çıkrık Yayınları, İstanbul, 2020; Avukat Şehzat Ayartepe, (Yeniden yayına hazırlayan: Ali İhsan Aksamaz), “Lazların Etnik Kökeni/ Lazların Tarihçesi”, Ogni Kültür Dergisi, Sayı 4, Mayıs-Haziran 1994; Çetin Altan, “Ben Milletvekili İken”, Hürriyet Yayınları, İstanbul, 1976; Fatma Ayata Başural:, “Anılar/ Gonoşinepe”, Çıkrık Yayınları, İstanbul, 2021; Mecit Çakırusta, “Dutxuri P̆alik̆ari”, Lazika Yayın Kollektifi, İstanbul, 2012; İrfan Çağatay Aleksiva, “Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde Lazlar (1877-1923)”, İletişim Yayınları, İstanbul, 2024; “Rize’de Dil Sorunu”, Kemençe Dergisi, (Selma Koçiva, “Lazona/ Laz Halk Gerçekliği Üzerine”, Tümzamanlar Yayıncılık, İstanbul, 2000); Sırrı Öztürk’ün Ahmet Özkan Melaşvili’yi Anma Toplantısına Mesajı”, piralipiralishi piralishi/ youtube, 3. VII. 2011; Sırrı Öztürk, “Ahmet Özkan’ın Onurlu Anısına”, Çveneburi Kültürel Dergi, Sayı 56- 57, Total Müşavirlik Ve Mümessillik LTD. Şti., İstanbul, 2005; “Şehzat Ayartepe”, kolkhoba.org]
ŞEHZAT AYARTEPE
23 İgrik̆a 1993 çkimi şeni dido beciti ren, emuşeniki em dğas doviçini Şehzat Ayartepe. Şehzat Ayartepe rt̆u iptineri Lazi ent̆elekt̆uali Turkiyes, emuk naç̆areet̆u ilkineri Turkuli mak̆ale Lazepe şeni, “Qini ok̆ok̆idinu”-şi oras. “ Am tariğis Şehzat Ayartepe k̆ala randevu komiğut̆u. Em orapes naviçalişept̆i nʒ̆opulas, 23 İgrik̆aşi merasimişk̆ule Şehzat Ayartepeşa vidamint̆u, mok̆itxu şeni. Emuşeniti dido gurpatk̆aleri vort̆i.
Lazuri tarixi, k̆ult̆uri do nenaşa mxuci meçamu şeni, am dulyas amaxtimuşi k̆arari mepçeet̆i do navik̆itxi ketabipeşen naoxomaʒ̆onu k̆onariten, Şehzat Ayartepeşa omudi vikipt̆i. Eşo- aşo eçi ʒ̆anaşen çkva ginže ora ʒ̆oxle, “Lazepeşi Tarixi”-şen ar mak̆ale naç̆areet̆u dovigureet̆i, mara mak̆ale muşi va bžireet̆i.
Nʒ̆opulas 23 İgrik̆aşi merasim nap̆itşk̆ule, asta- xolo navort̆i sva mevaşkvi do K̆arakoyişa oxtimu şeni Findikzadeş semtişen belediyeşi ot̆obosişa kogepxedi. Ot̆obosis doloxe kelapxedi do xolo ozmonus kogevoç̆k̆i. Jur meraği miğut̆u guris. Ar teri rt̆u, emuk naç̆areet̆u mak̆ale do majurati emus nauğut̆u gagnapa. Ar k̆ele nakelapxert̆i svaşen k̆vazali do mazğvani k̆elepes naižirenpes voʒ̆k̆ert̆i do majura k̆elesti am dido do beciti randevu şeni ti-çkimi voxaziropt̆i. Vit̆- vit̆oxut dek̆ik̆eşk̆ule K̆arakoyiş semtişa mopt̆işi, ot̆obosişen kagepti. K̆adikoyişa naidasunon k̆aravişa vunk̆ap̆i, kamapti do kelapxedi. Gverdi saat̆oni mzoğaş magzalobaşk̆ule K̆adikoyiş semtişa komopti. K̆adikoyiş meydanişenti, Şehzat Ayartepes oxori nauğut̆u semtişa oxtimu şeni ar ot̆obosişa kogepxedi. Xut dek̆ik̆es navidamint̆u svaşa vidi do ot̆obosişen kagepti. “Xemboşi va vida, oncğore ren,” mado ar simadaten, gzaşp̆icis pukiri nagamaçaps ar oxorcaşen pukiri kep̆ç̆opi.
Ar oxoris jin menʒaxeri nart̆u sokağiş t̆abelaşen, em sokağiş coxo kodoviguri do emuşk̆ule xes navokaçapt̆i do jin muşis Şehzat Ayartepeşi adresi ç̆areli ç̆iç̆it̆a kart̆alis voʒ̆k̆edi… Ho, ʒ̆ori adresis vort̆i. Aʒ̆i Şehzat Ayartepeş oxorişi ʒ̆oxle vort̆i. Oxoris dido mskva ont̆ule kuğut̆u, pukironi. Edo man xolo dido gurpatk̆aleri vort̆i.
Zaris duğmes gevobažgi. Asta-xolo mitxanik nek̆na gominʒ̆k̆u. Aʒ̆i nakomşuns k̆onari, nagoʒ̆amidgitu k̆oçis, Yulva Alamaniaşi çodina devletiş tigemçanus nauğut̆u steri ar t̆ani kuğut̆u; xçe tomoni, sap̆ara do at̆let̆iuri k̆oçi. Dido p̆rensip̆oni ar k̆oçişi k̆arak̆t̆eri nauğut̆uşi nişanepe meçapt̆u iptineri ožiramus. İptineri ožiramus oxomaʒ̆oneet̆u, mu k̆onari titizi k̆oçi nart̆u. “Salonişa kamaptat!” Ya miʒ̆u… Dopxedit. Em oraşakis dido Lazepe viçineet̆i, mara Şehzat Ayartepe rt̆u iptineri Lazi ent̆elekt̆uali, nadoviçini. Aʒ̆iti giʒ̆vat do, aʒ̆işakis muşi steri k̆itxeri do guroni Lazi ent̆elekt̆uali var doviçini.
Tamo- tamo çkini mevzus kamaptit. İrişen ʒoxle, ti-çkimişen det̆alurixeşa ambai komepçi emus. T̆ilifonis navuʒ̆vişen met̆a do goçkvaneri noğire navarmiğut̆uşi sebebiten, çkimda omudi uğut̆as do memişvelas yado ekst̆ra mutxanepeti dovuʒ̆vi. Mi vort̆i, solen mopti, muşeni am dulyas kamapti do emusteri mevzupeşen ambai komepçi emus. Nak̆o samimi navort̆i emus oʒ̆iruşi derdi miğut̆u. Şehzat Ayartepe memisiminu do Lazoba şeni mutxanepe oxvenuşi derdi namiğut̆us kodvaceru. Vit̆oxut dek̆ik̆eş doloxe, artikarti em ndğas, mk̆ule p̆eriodiş ʒ̆oxle naok̆oviçinit mitxanepe steri var do dido oraşen doni naok̆oviçinopt̆it steri doviqvit. Sum saat̆i k̆onari kodopxedit do ok̆oviğarğalit… Şehzat Ayartepek, cinci muşi Art̆aşeni nart̆u, İst̆anbolişi Universit̆et̆iş Huk̆uk̆işi Fak̆ult̆et̆işen gamaxtimeri nart̆u; dido oraşen doni avok̆ati steri naiçalişept̆u, miʒ̆u. Dido sak̆ini do titizi k̆oçi rt̆u; xali do oğarğalu muşiten ar xisimi, mzaxali steri rt̆u çkimda.
Dido meraği komiğut̆u. Ho, emuk Lazepe şeni ç̆areli do gamoçkvineri ar mak̆aleşi mç̆aru rt̆u. P̆ia, emuşen met̆a Lazepe şeni ç̆areli do gamoçkvineri mak̆alepe uğut̆ui? Emuşi ğarğalapeşen oxomaʒ̆oneet̆u, emus ar mak̆ale çkva var, uğut̆u Lazepe şeni. Em oras, emuk muşeni ç̆areet̆u am mak̆ale do muşeni çkva mak̆alepe var uğut̆u. Dedek̆tifi var vort̆i do dedek̆tifoba oxvenuşa xavesoba nauğunanpeşenti var vort̆i mara, Lazepe şeni xvala ar mak̆ale naç̆areet̆u am k̆oçişi noğireten nç̆ela maqu. K̆ai guroni k̆oçi rt̆u. P̆olisi steri, k̆itxvape ok̆itxu var mint̆u; va p̆k̆itxi. Ğnosoni k̆oçi rt̆u, emuşeniti gurişdoloxe nakomiğut̆u k̆itxvape asta- xolo oxoʒ̆oneet̆u. Edo muşeni em mak̆ale naç̆aru, otkus kogyoç̆k̆u.
Universit̆et̆is dido k̆ai mamgure na t̆een; İst̆anbolişi Universit̆et̆işi Huk̆uk̆işi Fak̆ult̆et̆is naik̆itxeet̆u; mamgurapale mutepeşişen arteğiti Mehmed Ali Aybari nart̆u, domiʒ̆u. 1960-oni ʒ̆anape dido beciti renan Turkiyeşi tarixis. Am ʒ̆anapeşi geç̆k̆apulas naik̆idu (TİP) “Turkiyeşi Madulyepeşi P̆art̆ia”-şi lideri Mehmed Ali Aybari, Şehzat Ayartepeşi fak̆ult̆et̆işen mamgurapale t̆een. TİP-şi lideri iquşi, Mehmed Ali Aybarik ʒ̆oxleşen naiçinopt̆u do dulyamxvenu do ğnosoni megabre do mamgurepe muşisti p̆art̆iaşa ok̆atuşa uç̆andeen. Şehzat Ayartepekti Mehmed Ali Aybaris naqoropt̆u do cumak̆oçepeşen ar teri naşinapt̆u şeni do fik̆repe muşis nanumxvacupt̆u şeni, oç̆andinus p̆ozit̆iuri xeşa coğap̆i meçeen. Am p̆art̆ias ak̆ateen do dobadonaşi xelak̆aoba şeni am p̆art̆iaşi p̆olit̆ik̆apes şurdoguriten mxuci meçeen. Am p̆art̆iaşi doloxe p̆olit̆ik̆a oxvenus kogyoç̆keen.
Turkiye steri, “Qini ok̆ok̆idinu”-şi oşkendas nart̆u ar dobadonas, muxalifiuri p̆olit̆ik̆a oxvenu xvala eşo perpu va rt̆u mara dido oşkurnoniti rt̆u. (TİP) Turkiyeşi Madulyepeşi P̆art̆ia”-k am dobadonas naskidun mtel xalk̆işi xelak̆aoba şeni oçalişu naunt̆u şeni, am dobadonas naskidun xalk̆i oçinu do entepe şeni sosyaluri p̆olit̆ik̆ape oxvenu unt̆u. Edo emuşeni çkvadoçkva k̆omisyonepe doteşkileen. P̆art̆iak, Şehzat Ayartepe Lazi nart̆u şeni, emusti Lazepe şeni ar vazife meçeen. Şehzat Ayartepek Lazepe şeni ar rap̆ori steri mutxa uxazirasunt̆een. Emuşeniti goşogorus kogyoç̆k̆een. Am sebebiten maartani do unik̆aluri mak̆ale muşi naç̆areet̆u, miʒ̆u emuk. Ar p̆art̆iaşi doloxe, xalk̆işi xelak̆aoba şeni p̆olit̆ik̆a ikipt̆u. P̆art̆iak am goşogoruşi dulya emus nameçu şeni, emuk am mak̆ale ç̆areet̆u. Emus p̆art̆işk̆elen vazife meçameri rt̆u. Lazobas nç̆ela naaqvet̆u do Lazi nart̆u şeni var. Lazepe şeni xvala ar mak̆ale oç̆aruşi sebebi aya rt̆u. Turkiyes naskidun k̆arta xalk̆i şeni artneri gagnapa nauğut̆uti miʒ̆u em ok̆oxtalaşi morgvalis.
Eşopeten, Lazepe şeni naç̆areet̆u mak̆aleşi sebebi oxovoʒ̆oneet̆i. Lazi varna Abaza, k̆arta xalk̆i k̆ala artneri mesafe kuğut̆u emus, eşo komevagni. Zamanis Çveneburi Ahmet Ozkan Melaşvili içinopt̆een do “Çveneburi Kulturuli Dergi”-ti ik̆itxupt̆een, eşo miʒ̆u muk. Aʒ̆i ak̆t̆iuri p̆olit̆ik̆aşi doloxe var t̆u. Emuşeniti Lazoba şeni oçalişuş fik̆riti, menceliti var uğut̆u emus. Aya oxovoʒ̆oneet̆i. Ar orapes Lazepe şeni ar mak̆ale naç̆aru, ar k̆oçi yado uçkit̆an, aʒ̆i eya unt̆u. Eya emus dubağunasunt̆u. Mak̆ale muşiş oç̆aruşi sebebi kodovigureet̆i mara, mak̆ale muşişi doloxe muepe ç̆areli nart̆u, va miçkit̆u; va bžireet̆iti, aʒ̆işakis va vik̆itxeet̆iti. Emus eya vuʒ̆vi. Asta-xolo yiselu do odaşi ar k̆eles naeladgin ar dolabişi nek̆na gonʒ̆k̆u do ekolen ar dosya gamiğu.
Dosyaşi doloxeşen ar mutxa keç̆opu do ma komomçu. Nap̆k̆itxi ar ketabişen coxo muşi navogneet̆i, dido oraşen doniti nabgorupt̆i do mak̆ale muşi ç̆areli k̆azeta rt̆u. Mtini nenaten, doloxe muşis mak̆ale muşi nagamiçkvinu k̆azeta rt̆u. Am k̆azeta, 1 Xrist̆ana 1976 tariğoni do 41 nomeroni “Uçazoğa Ambai” coxoni vit̆oxut ndğas ar fara nagamiçkvinet̆u k̆azeta rt̆u… Asta-xolo gale kogamapti do ar mek̆irt̆asiyeşa mendapti. Am mak̆ale do ar goçkvaneri mutxapeşi fot̆ok̆op̆epe yeşavuğapi ekonaşis. Xolo oxori muşişa govikti. Muşi dok̆umant̆epe komepçi. Amʒikati kodopxedit do mevzu çkinişen ok̆oviğarğalit. Em oras, mak̆ale muşişi ok̆itxuş şansi maqu. Edo arşvacis mak̆ale muşi dovik̆itxi.
Ti-muşi na doviçini şeni, dido bedineri naviqvi, vuʒ̆vi. Eti eşo mutxanepe miʒ̆u. Artikartis xelak̆aoba vuʒ̆vit do ok̆oviʒ̆kit. Aya rt̆u maartani do çodina fara, eya nabžiri. Muşi k̆ala ok̆oxtala çkinişk̆ule, anşi tuta k̆onari ar ora mek̆ilu. Em oras nagamaviğit “Ogni” coxoni k̆ult̆uruli dergişi maartani nomeri, emusti mevuncğoneet̆i P̆T̆T̆-ten. Emuşk̆uleti ar farati, t̆ilifoniten muşi k̆ala bğarğaleet̆i. “Ogni” şeni, emus naaqu fik̆irepe miʒ̆veet̆u… Ar ticaruli firmas huk̆uk̆uri muşaviri xeşa naiçalişept̆u miʒ̆eet̆u. Ar çkva dulyati nauğut̆uti miʒ̆u. Ar ansik̆lop̆edişi firmasti xizmet̆i nameçapt̆uti tku.
Emuk̆ala oxori muşis do ok̆uleti t̆ilifoniten nabğarğalitşen dido ora mek̆ilu. Şehzat Ayartepe nağuruşi ambai ar cumak̆oçişen dido oraşk̆ule kovogni. Aʒ̆işa nadoviçini Lazepeşen dido goçkvaneri k̆oçi rt̆u. Xvala Lazepe şeni ar mak̆ale ç̆areet̆u mara, kiana gedginşa, muşi coxo işinasen. Şehzat Ayartepeşi “Lazepeşi İst̆oria” coxoni mak̆ale, “Qini Ok̆ok̆idinu”-şi ndğalepes, Turkiyes Lazepe şeni ar Lazi k̆elen ç̆areli maartani mak̆ale nart̆u şeni, aʒ̆ineri Lazepe şeni dido beciti ren. Em varna am gagnapaten, 1970-oni ʒ̆anas, Turkiyes eşo ar mak̆ale oç̆aru do ar k̆azetas gamoçkvapu dido guramoba nadvaç̆irt̆u ar mevzu rt̆u. Moro, am mak̆ale em oras naç̆aru Şehzat Ayartepeti guroni Lazepeşen ar teri yado işinasen. Aʒ̆i Şehzat Ayartepek em ok̆oxtalas namiʒ̆u ar ambaiti giʒ̆vat: Lazepe şeni eşo ar mak̆ale naç̆areet̆u şeni, emoraneri p̆olit̆ik̆uri p̆olisik resmuri do det̆aluri xeşa ar ifade guʒ̆uğeen.
Mezare muşişi jin mç̆ita gyulepe yextan. (28. IX. 2006)