SENİ ÖZLEYECEĞİZ GÜZEL İNSAN!

YEMUZ Nevzat Tarakçı
04.07.2015

Mütevazı yaşadın.
Toplumuna, kültürüne anlamlı katkılar sağladın.
Sınırlı imkânlarla nelerin yapılabileceğini herkese gösterdin.
Evini, hatırı sayılır zenginlikte bir müzeye dönüştüren.
Kültürünü en güzel şekilde temsi ettin.
Ve aramızdan ayrıldın.

Seni özleyeceğiz!

Seni unutmayacağız!

Ruhun şad olsun!

 

Öyle sanıyorum ki gittiğin diyarda “Dünyada size verdiğim o emsalsiz kültürü yaşatmak adına ne yaptın?” sorusuna çok kolay cevap vereceksin.

Ve ödülünü orada da alacaksın.

Ruhun şad olsun!

 

BİR KÜLTÜR  İNSANI

“İmkânları sınırlı bir insan, kültürü, toplumu için ne yapabilir? Sorusunun cevabını buldum galiba.

İnsanın yüreği kocamansa neler yapamaz ki?

İnsan yeter ki gönülden istesin.

Yeter ki sözün ilerisine geçmeyi denesin.

Kahramanmaraş – Göksun’da yemyeşil şirin bir köy.
Bu güzel ilçenin onlarca Çerkes köyünden biri.
Kafkasya’dan gelen Mehmet Bey’in kurduğu söylenen Mehmetbey Köyü.

Burası, kışı bir güzel, yazı bir başka güzel harika bir diyar.

Ya köy sakinlerinin güzellikleri?

Ya sevgi, dostluk ve kardeşlikleri?

İşte bu köyle özdeşleşen Mehmet Bey’in torunu Sayın Nermin Hanım.

Kimdir Nermin Sürmen, bu kültüre katkısı nedir?
Nermin Hanım, kendi imkânlarıyla kocaman bir müze evi yaptırmış yıllar önce. Her karesi Kafkas kültürünü haykıran binlerce parça eşya, fotoğraf, resimden oluşan sıcacık bir tarih müzesi.
Nermin Hanım, müze evde, her daim misafirlerini bekleyen, onları kusursuzca ağırlayan, giyimi, kuşamı, duruşu, asaletiyle tam bir “hanımağa” görüntülü asil bir Çerkes hanımı.

Bölgeye atanan devlet yetkililerinin ilk ziyaret ettikleri yerlerden birisi bu müze evi.

Nermin Hanım, olağanüstü gayretlerle, kaybolmak üzere olan Kafkas kültürünü yansıtan, bulduğu her nesneyi evinde muhafazaya almış.

Neler yok ki müze evinde?
Bu saygıdeğer büyüğümüz, adeta hepimize şu mesajı veriyor gibi:

“Hep konuşanlar, durmadan kavga edenler, sözün ilerisine taşıp eyleme geçemeyenler, bakın ben bir köy yerinde kültürüm için neler yapabildim?”

“Bu toplumu, bu kültürü nasıl tanıtabildim?”

Demek ki istenince oluyormuş.”

Bu yapılan hizmet, az parayla, az emekle, az zamanda olacak bir çalışma değil elbet.

Yıllardır eldeki, avuçtaki parayla birlikte titizlikle büyük emekler harcanmış. Yörede tarih ve kültür kokan ne varsa sabırla toplanmış, derlenmiş.

Duyarlı her insanı heyecanlandıracak iki katlı ahşap bakımlı güzel bir müze evi oluşturulmuş ve halkın hizmetine sunulmuş.
Evin temizliği, düzeni örnek olacak durumda.

Kim ne zaman ziyarete gitse, sıcacık karşılamanın yanında hizmette asla kusur edilmiyor.

Nermin Hanım, ilerlemiş yaşına rağmen giyimi, kuşamıyla, duruşuyla, tarihi bilinciyle, tevazusuyla, güler yüzüyle, hitabetiyle gerçek manada bir kültür insanı, bir model insan.

İşte bu güzel insanı bugün kaybettik.

Nermin Abla, ruhunuz şad olsun!

O altın kalbiniz, o tatlı diliniz asla unutulmayacak.

Siz, bu kültür için elinizden geleni yaptınız.

Size minnettarız.

Sizi çok özleyeceğiz güzel insan!

Ruhun şad olsun!

CC Notu: Makale afişinde kullanılan fotograf Göksun Çerkes Derneği web sitesinden alınmıştır…