Ali Çurey
11.09.2017
Sevgili dostlarım,
Hat-Het-Hatti; Hitit veya Neşi-Nesi gibi kavramların kaynağı ve havuzu Hz. Musa’nın kitabı olarak kabul edilen şu bölümlerden oluşmuştur.
1) Tekvin
2) Çıkış
3) Levililer
4) Sayılar
5) Tesniye
Dostlarım, Göksel inancında, iseniz ve dinler tarihine ilgi duyuyorsanız bu beş (5) bölümlü kitapçığı mutlaka okumalısınız. Tevrat öncesi ve Tevrat sonrası dinsel inanç zincirinde ana omurga budur. Bu gerçeği pek çok soyut gerekçelerle “ret” edebilirsiniz. ‘’O” hakkınız saklı kalmak üzere, sadece Hz. Musa’nın kim olduğunu, öğrenmek amacıyla okursanız, inancınızdan hiç bir şey kaybetmezsiniz.
İkinci önemli mesele, ise şudur: Benim gibi Hatti-Hitit halkı veya halklarına tutkunsanız ve bir Çerkes insanı olarak tarihsel geçmişini arıyorsanız, bu kitabı okumak zorundasınız. Çünkü bugün az buçuk Çerkesce bilen her insanın “Aaa, bu sözcük Çerkesce’dir” diyebilecektir. Şayet insan dili önemli ise ve dil, bir toplumun tanımı için belge sayılıyorsa, bu sözcükler hayati öneme sahiptir.
Sevgili dostlarım, dil birliği, soy birliği demek değildir. Aynı dili konuşan ve bu dil birliğinde hamule olmuş pek çok toplum vardır. Bu durum, ırki değildir. Ancak birlikte yaşayabilmenin akli sonucudur. Tüm mesele, farklı dillerle birlikte, “gönül bağı” oluşturmaktadır. ”Yok” sayarak, inkar ederek, şiddetle korkutarak, gönül bağı kuramazsınız. Ve dahası milli birlik ve beraberlikten dem vursanız bile, ve hatta din kardeşliği söylemiyle de mayalamaya çalışsanız da sonuç değişmez. Ancak, sadece ve sadece karşılıklı sevgi, saygı ve bilgi ile gönül bağı kurabilirsiniz. İşte o zaman “milli ve ilmi” birlik kurulabilir. Bilirsiniz, gerçek inanç, yani dinsel ve gerekse bilimsel duygu ve vurgular “birlikte yaşamın” aşamasını vurgular. İster ekonomik, ister anti-ekonomik görüş ve söylem ve eylemlerin ana hedefi insanların daha çok mutlu olmaları içindir. O halde, okuyacağız. O halde daha çok bilgileneceğiz. Kısaca cehaletin, egemen olmasını önleyeceğiz, diyorum. Kime veya kimlere diyorum? Kendime ve yine Kendime. Çünkü bende içimizden biriyim!
Sevgili dostlarım. Gelelim, Tevrat’ta ( HZ.Musa’nın) geçen bir kaç sözcüğün Adigece’yi çağrıştıran anlamlarına.
GOFAR | къуафэ | Kayık |
TARAH | тIырэхъу | Erkek ismi |
MORE | морэ | Bu yana (морэ къакIуэ) |
ŞAVA | жьауэ | Gölge |
LABA | лабэ | Akarsu ismi |
YEGAR-ŞAHUDATA | Еджар – щыхьэт | Okuyan-Bilen, şahit olsun |
MİTSP | AмытIысыпIэ | Oturulması yasak olan yer |
GOŞE | Nгуэшэн | Paylaştırmak |
NİL | нылъ | Annenin kanlı göz yaşı (нэпс ile karıştırmayın) |
HANOK | хьэнокъу | Tevrat’ta bir peygamber adı |
FİRAVUN | фıыргъэунэ | Güzeli- iyiyi yaşat |
ŞEKEL | шэкIалъэ | Ölçü-tartı aletidir. Su için (псыфалъэ) olduğu gibi |
NOTLAR
1) Bu sözcüklerin kitapta geçtiği bölümler okunduğunda, sözcüğün içeriği ve eyleminin örtüştüğünü göreceksiniz.
2) Lütfen, anlatımlarımı dinsel inanç ve anlayışlara çekmeyiniz. Ben Adige dili sözcükleri olduğuna veya onu çağrıştırdığına inandığım ve kabul ettiğim bilgileri sunmaya çalışıyorum.