Kuban Paul Seauhmann
25.02.2006
Yaz tatilinde ne yapacaksın?
Böyle bir soru geldiğinde birkaç yanıt alma olasılığınız var.
Birinci olasılık yanıt:
– Elinin körü yapacağım. Soruya bak. Ben karnımı doyuramıyorum sen tatil soruyorsun.
İkinci olasılık yanıt:
– Valla köye gidip kafamı dinleyeceğim. Kentin gürültüsünden, koşuşturmasından, yapay gıdalarından kurtulacağım.
Üçüncü olasılık yanıt:
– Ay şekerim Bodrum’da yeni bir yer açılmış. Biz geçen yıl Kuşadası’ndaydık. Bodrum’a gideceğiz.
Dördüncü olasılık yanıt:
– Arkadaşlar yazlıklarına davet ettiler oraya gideceğiz.
Alacağız yanıtlar aşağı yukarı bunlar olacaktır.
Bir Allah’ın kulu da çıkıp, bir yıldır para biriktiriyorum. Hasandağı’nda bir mağara varmış oraya gideceğim, demez.
Neden?
Çünkü merak etmez. Merak etse kendisiyle alay edileceğinden çekinir.
Maykop’ta değerli büyüğümüz Çurmıt Mustafa Kalkan ağabeyle arazide dolaşıyorduk. Üç adımda bir eğiliyor yerden bir taş alıyor, inceliyor sonra atıyordu. Bir süre önemsemedim. Sonra sordum. O bölgenin arkeolojik bir alan olduğunu söyledi. Biz aramızda ‘’aman ne güzel doğamız var, aman ne güzel derelerimiz var’’ derken, o arkeolojik bir alanda bulunmanın hazını yaşıyordu.
Sık sık gözünüze bir yerlerden takılmıştır. Üç beş genç sırtlarına çantalarını yüklemiş, o ülke senin bu ülke benim -çoğu zaman otostopla- dünyayı dolaşıyor. O görüntü, çağdaş ve gelişmiş toplumun yansımasıdır. Hep yeniyi arama, bilinmeyeni bilme isteğinin dışa vurumu.
O sırtında yükleriyle dağ bayır yol alan gençler, kahve köşelerinde dünya kurtarmıyorlar. Yıl boyunca elinden düşürmediği kitaplarda okuduklarını, gözleriyle görmek için üç kuruş parayla yollara düşüyor.
Şimdi kendinizi düşünün. Kafkasya’ya ilişkin belki duymadığınız konu kalmamıştır. Siz cesaret edebilir misiniz? Beş arkadaş sırtınıza çantanızı alıp Maykop’a kadar gidebilir misiniz? Hem de Bulgaristan üzerinden. Otostop yaparak. Gerektiğinde onlarca kilometre yürümeyi, gerektiğinde toprak üzerinde uyumayı göze alabilir misiniz?
Gidemezsiniz.
Çünkü, başta beyniniz sonra vücudunuz itiraz eder.
Ancak gitmelisiniz.
Hem beyninize hem vücudunuza hükmetmelisiniz. Bunun yararını sizden sonra gelen çocuklarınız görecek. Sizi örnek alacaklar.
Eğer kahvede oturarak ya da Bodrum’a giderek tatilinizi geçiriyorsanız çocuğunuza ilerde kötü örnek oluyorsunuz demektir.
Yaz yaklaşıyor. Sırt çantalarınızı hazırlayın. Tamam, Maykop uzak mı? Kahramanmaraş’taysanız Balıkesir’deki Çerkes köylerine, Samsun’daysanız Mersin’deki Çerkes köylerine gidin. Bunu alışkanlık haline getirdiğinizde bir-iki yıl içinde Maykop size hiç uzak gelmeyecektir. Eğer giderseniz sevgili Çurmıt Mustafa Kalkan ağabeye mutlaka konuk olun. Kafkasya’yı size o göstersin. Çok kazançlı çıkarsınız.