BEREKO MEMET: “ANAVATANIMIZDA MUTLULUK İÇİNDE YAŞIYORUZ”

CARE Fatim
Adıge Mak, 9 Şubat 2024

Memet ve Temare çifti, 18 yıldan beri Adıgey’in Mefehable köyünde yaşıyor. Konuksever bu çift, temiz bir Adıgece ile bizi karşıladı ve Mefehable’ye yerleşme nedenlerini anlattı.
Memet, Türkiye’deki Hunehable köyünde doğdu, ardından annesinin köyü Hakurınehable’de büyüdü. Anne ve babası hayatta değil ama kız ve erkek kardeşleri Türkiye’dedir. Sülalesinden Adıgey’e dönüş yapmış tek kişidir. Söylediğine göre Berekolar Şapsığ; ama Kabartay ve Abazinler arasında da Berekolar var, hepsi aynı köke dayanıyor.

‘’Türkiye’deyken küçüklüğümden beri komşu ihtiyarların anlattıklarını dinlerdim. Bir ülkemiz olduğunu, atalarımızın orada yaşamış ve oradan gelmiş olduklarını duyuyordum. Anlatılanları aklımda tuttum; büyüdüğümde de “artık vakti geldi” diyerek Adıgey’e döndüm. ‘’ dedi Bereko.

‘’Evimizde sürekli Adıgece konuşulurdu; anne ve babalarımız bizimle Adıgece konuşurlardı.’’ diyerek konuşmasına devam ediyor Memet. ‘’İstanbul’da okudum, nerede olursam olayım anadilimi bırakmadım. Anne ve babamın yardımları sayesinde yaşıtlarımdan daha iyi Adıgece konuşan biri oldum.’’

Adıge diline karşı sevgisi nedeniyle Memet, İstanbul’daki derneklere gitmeye, oraya gelen Adıgelerle tanışmaya ve dernek çalışmalarına katılmaya başladı. Rusya’ya giriş yolu açılınca da bir arkadaş grubuyla birlikte Adıgey’e geldi.

O sıralar Memet 31 yaşında ve bekar bir gençti. “Oturma izni” almış ve Adıgey’de yaşamaya başlamıştı. Ardından Soçi’ye gitti, orada bir süre akrabalarının (sülalesinden kişilerin) ve Şapsığların arasında yaşadı. Adıgey’e dönüşünden 8 yıl sonra, Ğobekuaye köyünden Staşuların kızı Temare ile evlendi.

‘’Maykop’ta oturuyorduk, konut satın almak istiyorduk. O sıralar Kosova’dan gelenleri Mefehable köyüne yerleştiriyorlardı. Bizim gibi dönüş yapmış kişilere de aynı yerde arsa hakkı tanındı ve kendimiz şimdiki evimizi inşa ettik. Mefehable’de üçüncü çocuğumuz doğdu. Atalarımın ülkesine döndüğüm için seviniyor ve kıvanç duyuyorum.’’

Dediğine göre Memet’in sabit bir işyeri yok ama boş günü de yok. Adıgey’e gelen soydaşlarımızı havalimanında karşılıyor, yardım ediyor, gezdiriyor ve onlara “rehberlik” ediyor.
Bereko ile Temare 25 yıldan beri evliler; iki kız ve bir oğulları var. En büyükleri Bekir 24 yaşında, İstanbul’da çalışıyor. Kızları Dane evli ve 23 yaşında, Türkiye’de yaşıyor. Küçük kızları Cenet ise 8. sınıf öğrencisi. Çocukları dört dil biliyor: Adıgece, Rusça, İngilizce ve Türkçe.
Memet’le görüştüğüm sırada oğlu İstanbul’dan telefon etti. Memet, oğlunun Adıgeceyi kendisinden daha fazla sevdiğini, beraber oldukları sürece onunla Türkçe konuşmadığını ve Adıgece dışı konuşmaya da izin vermediğini söyledi.

‘’Adıge ülkesine dönmekle çok şey elde ettim. Bir Adıge ailesi kurdum, güzel gelenekleri olan bir Adıge kızıyla evlendim. Tanrı bize üç çocuk bağışladı. Hükümet bize yer gösterdi, parasız arsa verdi ve oraya bir ev inşa ettik. Ayrıca bize başka desteklerde de bulundu. Güzel bir yaşamımız var. Türkiye’de kalsaydım, daha iyi bir yaşamım olmayabilirdi. İçim rahat. Adıge olmayan Adıgeyliler de bize karşı kırıcı davranışlarda bulunmaktan kaçınıyorlar ve onlarla birlikte çalışıyoruz. Anayurt toprağında mutluluk içinde hep birlikte yaşıyoruz.’’

‘’Memet, Temare ile nasıl evlendin?’’ diye soruyorum.

‘’Eşimi ilk gördüğümde davranış biçimini beğendim. Köylü bir kızdı ve altı kız kardeştiler, ayrıca erkek kardeşleri de var. Büyük anne ve büyük babaları tarafından iyi yetiştirildiler. Gerçek bir Adıge evinde büyüdüler. Bu şeyleri tutamak yaptım, yanılmamıştım. Tanışmamızdan bu yana tek bir kez olsun pişmanlık duymadım. Eşim ev işlerini bilen biri, çocuklarına mükemmel bir analık yaptı. Ailesi bana saygı duyuyor, değer veriyor; bu da her şeye değer. Benim Adıgey’de sülalemden (Berekolardan) kimsem yok. Acımı ve sevincimi paylaşacak olanlar eşimin yakınlarıdır. Onlardan memnunum.’’

‘’Evde Adıgece konuşmak aile geleneğimizin bir parçası.’’ diye sözlerini sürdürüyor Memet. ‘’Bu sayede üç çocuğumuza da Adıgece öğretmeyi başardık. İnsan, ırk ve din ayırımı yapmıyoruz ama çocuklarımızın kendi uluslarını seven kişiler olmaları için de çalıştık ve çalışıyoruz.’’

— Bahçe kapınız yok, evinizin kapısı da sürekli açık. Niçin öyle?

— Evet, içimiz temiz, kimseden çekindiğimiz, korktuğumuz yok; gizlimiz saklımız da yok. Konuşacak kimsesi olmayan Ruslar ve diğerleri bile evimize geliyorlar. Kim bize gelirse onu karşılamaya hazırız. Kimse gelecekte ne olacağını bilemez; yarın bizler de onlardan yardım umabiliriz.

‘’Türkiye’den gelenlerin geleneksel özellikleri bizden biraz farklı, yemek kültürleri de değişik. Gelenekler konusunda biraz katı olan eşine nasıl uyum sağlayabildin?’’ diye sordum Temare’ye.

‘’Tanıştığımızda Adıge Devlet Üniversitesi’ni bitirmek üzereydim. Türkiye’den gelen ve mükemmel Adıgece konuşan biri olması ilgimi çekti ve sevindim. Alçakgönüllü ve yuva kurmak isteyen biri olduğunu anladım ve onunla evlenmeye karar verdim. Üç çocuğumuz oldu, pişmanlık duyduğum tek bir günüm olmadı, bugüne değin hiç kalbimi kırmadı. Doğrusu, başlarda biraz sıkıntı çektim. Bunun nedeni onun dünya görüşü, adetleri ve yemek kültürü bizden biraz farklıydı. Ama birbirini anladığında bunlar engel olmuyor. Katıldığım aileye uyum sağladım, yemeklerini öğrendim. Mefehable bizim için uğurlu bir köy oldu. Mefehable’de Kosova’dan ve başka ülkelerden dönüş yapmış Adıgeler yaşıyorlar. Bizi birbirimize bağlayan asıl bağ Adıgece. Her konuda bir araya geliyor, birbirimize danışıyor ve uyum içinde birlikte yaşıyoruz.’’

BEREKO Memet ile Temare, örnek alınacak ailelerden biri. Aile bireyleriyle birlikte ve mutluluk içinde bir yaşam sürdürmelerini diliyoruz.