”ABHAZYA: ORTAK EVİMİZ”

Zaire Tsvijba
Abhazya Cumhuriyeti Gazetesi, 15 Şubat 2010

Bağımsız ve tanınmış anavatanımız Abhazya’ya “Geri dönüş” hakkında bilinmesi istenilen bir çok hususa açıklık getiren, Devlet Komitesi Başkanı Anzor Mukba ile yapılan bir söyleşi aşağıda yayınlamaktadır.

Açıklanan bu bilgiler doğrultusunda hareket edilmesinin umulmadık sıkıntıları bertaraf edeceği umuduyla kamuoyumuza sunarız.

ASANBA Özen Sanbay

Tsvijba: Repatriant (anavatanına geri dönen) kimdir? Geri Dönüş Komitesi yardımıyla Abhazya Cumhuriyetinin vatandaşlığını kimler alabilir?
Mukba
: 1998 yılında Abhazya Cumhuriyeti Parlamentosu tarafından anayasaya yeni bir kanun eklendi: Geriye Dönüş Yasası. Bu yasaya göre Abhaz (Abaza) kökenli olan, Rus-Kafkas savaşında, Rusya-Türkiye savaşında ya da 19. yüzyılda herhangi bir değişik olaylardan sonra ana vatanını terk etmek zorunda kalanlara ‘repatriant’ denir. Bu insanların çocukları ve torunları dünyanın birçok ülkelerinde yaşıyorlar. Tüm Repatriantların, Abhazya Cumhuriyeti’nin vatandaşı olma ve Abhazya’da yaşama hakkı bulunuyor.

Tsvijba: Bildiğiniz gibi 19 yüzyılda Adige halkları de Osmanlı İmparatorluğuna sürgüne gönderildi. Onlar bizim kan kardeşlerimizdir. Onların içinden birçok kişi Kafkasya’ya, özellikle Abhazya’ya dönmek istiyorlar. Neden onlara Abhazya vatandaşlığı verilmesin?
Mukba
: Haklısınız, Adigeler bizim kan kardeşlerimizdir, onlarla ortak köklerimiz var, tarihi kaderimiz de aynı. Ancak, bir insan sadece kendi tarihi anavatanında ‘repatriant’ olabilir.

Tsvijba: Peki Wubıhlar? Bildiğiniz gibi Wubıhya adlı ülke çoktan haritalardan silindi. Onlar Kafkasya’ya geri dönmek istedikleri zaman nereye yerleşmeli?
Mukba
: Wubıhların sorunu özel bir sorundur. Maalesef Wubıhlar bu günlerde toplu halde yaşamıyorlar, ancak belli yerlerde ayrı yaşayan ve eski gururlu milleti temsil eden bir kaç aileler ile karşılıyoruz. Wubıhların ülkesi yeniden kurulamaz. Wubıhların sorunu, eski ve gururlu milletin yeryüzünden silinmesi ve sürgüne gönderilmesi 19. yüzyılın en dehşet verici olaylarından biridir. Bu olay, sürgüne sebep olan 19. yüzyıl imparatorluğunun üzerinde kara ve utandırıcı bir iz olarak kalacaktır.
Birçok Wubıh kökenli insan tanıyorum. Hepsi değerli insanlardır. Kafkasya’nın herhangi bir ülkesine dönmek isteyen Wubıhlar için hiç bir engel olmamalıdır. 21. yüzyıl insanının düşünceleri 19. yüzyılın insanının düşüncelerinden farklı olmalıdır diye düşünüyorum. Biz Wubıhları kabul ediyoruz ve Wubıhlara verdiğimiz pasaportlarda millet ismini ‘Wubıh’ diye yazıyoruz. Amacımız Wubıhların varlıklarını korumak.

Tsvijba:
Son iki senede diaspora insanları için Abhazya’ya giriş-çıkışlar kolaylaştı. Bu kolaylıkların geri dönüş hareketine herhangi bir katkısı oldu mu?
Mukba
: Son iki sene içersinde Türkiye’den, Suriye’den ve Ürdün’den yaklaşık 300 kişi karşıladık. İki binden fazla Kuzey Kafkasya’dan gelen Abazin, Abhazya vatandaşı oldular ve Abhazya’ya yerleşiyorlar. Onlarca kişi Eski Acaristan otonomisinde bulunan muhacirler, Abhazya’ya gelip yerleştiler.

Rusya Federasyonu, Abhazya Cumhuriyetinin bağımsızlığını tanıdıktan sonra Abhazya’ya yurt dışından gelip yerleşmek isteyen diaspora insanlarının sayısı arttı. Abhazya diasporası uzun zamandır beklediğimiz Abhazya’nın bağımsızlığını sevinçle karşıladılar. Diaspora, Rus milletine ve Rus hükümetine, tarihi anavatanının özgürlüğünü ve bağımsızlığını tanıdığı için teşekkür ediyor.

Diasporamızın çoğunluğu diyor ki: ‘Bizim atalarımız Kafkas savaşında özgürlük ve bağımsızlık için savaşıyorlardı ama Rusya imparatorluğu bizi kendi vatanımızdan sürgün etti. Ancak yeni Rusya farklıdır, yeni Rusya kardeşlerimize ‘yardım eli’ uzattı. Bundan sonra Rusya’ya karşı duygularımız değişecektir, geçmişteki olayları unutmaya çalışacağız. Rusya’ya güveniyoruz. Bundan sonra Abhazya’nın güvende olacağına ve her geçen gün daha da gelişeceğine inanıyoruz’.

Tsvijba: Tarihi anavatanına geri dönmek isteyenler hangi ülkelerden geliyorlar? Bu soruya ayrıntılı yanıt almak isterdim.
Mukba
: Kısa bir zaman önce Abhazya’ya ailelerle yerleşmek isteyen ve yerleşmek için olanakları öğrenmek için Ürdün’de yaşayan Abhaz diasporasından bir grup geldi. Bu kardeşlerimiz Abhazya’nın her yerini gezdiler, Abhazya’nın tabiatına ve insanların sıcaklığına çok şaşırdılar, beklediklerinden daha da güzeldi. Onlara Oçamçıra bölgesindeki arsaları teklif ettik ve onların da hoşlarına gitmiş. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu arsaları onlara ücretsiz vereceğimizi öğrenince çok şaşırdılar ve dedilerdi: ‘Bize ücretsiz arsaları veriyorsanız biz kendi olanaklarımızla evleri inşa edeceğiz ve Abhazya’nın imalat sektörüne yatırımda bulunacağız’.

Suriye’den de bir grup kardeşlerimiz de geldiler, onlara da arsaları teklif ettik.

Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi Ahaldaba köyünde yerleşim konusunda güzel teklifte bulundu.

Yazın Türkiye’den bir grup kardeşlerimiz geldi ve Kındık köyündeki boş arsaları gezdiler. Oçamçira bölgesinin ve Kındık köyün idaresiyle bu arsaları kardeşlerimize vermeye anlaştık. Bu yerde Türkiye’den gelen diasporalı kardeşlerimiz bir kasaba inşa etmeye planlıyorlar. Yaklaşık 100 aile o bölgede eve sahip olacak.

Trabzon-Suhum arasında gemi seferleri düzelirse daha çok kardeşlerimiz Abhazya’yı ziyaret ederler, bazıları yerleşmek için, bazıları turistik gezi amacıyla ve diğerleri de iş ve yatırım amacıyla gelirler.

Tsvijba: Geriye dönenleri karşılamaya ne kadar hazırsınız? İş bulma ve evlere yerleştirme sorularını nasıl çözüyorsunuz?
Mukba
: 2008 yılın sonunda Sohum’da, Eşba caddesinde tamir ettiğimiz apartmanda 44 aile daire sahibi oldu. Bu sene de 9 katlı 54 dairelik evin inşaatını bitirdik. Bu günlerde bu daireleri de hazırladık, daireleri alanların çoğu Türkiye’den gelen repatriantlardır. Başka apartmanlar de inşa edeceğiz. Bu evleri maddi durumları zayıf olan repatriantlara veriyoruz. Maddi durumları iyi olan repatriantlara hemen bir kaç dönüm arsa veriyoruz, tabii ki ücretsiz. Verdiğimiz arsalarda repatriantlar kendi evleri inşa edebilirler.

Abhazya’ya yerleşmeye karar verenler bize önceden haber vermeli ve davetiyemizi beklemeliler. (Bu sadece maddi durumu zayıf olanlar ve kendi gücüyle evi satın alamayanlar içindir). Bize internet üzerinden, e-mailden demografya@gmail.com (Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır) ya da İstanbul’da bulunan Abhazya Tam Yetkili Temsilcisi’nin yardımıyla ulaşabilirsiniz.

Temsilcimizle sürekli ilişki halindeyiz. Repatriantları onun vizesiyle ve izni ile karşılıyoruz. Bizim için habersiz yapılan göç, kardeşlerimizin yerleştirilmesi konusunda ekstra sorun yaratıyor. Bunun için önce davet karşılığında gelen kişilere yardım edeceğiz.

Bildiğim kadar -diasporada söylentilere göre-, maddi durumlara bakmadan Abhazya herkese ücretsiz ev veya daire vermeye mecburdur. Bu yanlış bir düşüncedir. Abhazya hiç kimseye yardım etmeye mecbur değildir. Abhazya’ya yardım etmeye mecbur olan biziz. Herkese konut verilecektir, diyen yasamız yoktur. Allah’a şükür ki, diasporamızın yaşadığı ülkelerde savaş yok ve onları oradan kimse sınır dışı etmiyor. Diasporamız mülteci konumunda değildir! Kardeşlerimizin yaşadığı ülkelerde belli bir sermayeleri vardır. Abhazya’ya yerleşmeden önce, kardeşlerimiz bu ciddi adımı atmaya hazır olmalılar. Herkese ücretsiz anahtar teslimi ev verme olanağımız yok. Buna benzer olaylar dünyanın hiçbir ülkesinde yapılmıyor, İsrail gibi zengin ülkede bile. Şimdilik gayrimenkul yardımını sadece maddi durumu zayıf olan repatriantlara yapıyoruz. Tabi ki diğer repatriantlara da yardım ediyoruz. Bu yardım danışmanlık ve bilgilendirme alanlarındadır.

Biz savaştan çıktık, çok sorunlarımız var, biz diasporamızdan ve Abhazya’ya yerleşmeye gelenlerden yardım ve destek bekliyoruz. Anavatanına, Apsnı’ya yardım etmenin repatriantların borcu olduğunu düşünüyoruz.

Tsvijba: Demek ki Diaspora temsilcilere hiç bir maddi destek vermiyorsunuz.
Mukba
: Anayasanın ‘repatriantlar’ yasasına göre, geriye dönenler Abhazya vatandaşı olma hakkı kazanıyorlar. Abhazya vatandaşlığı onlara kendi milletini ve tarihi sülalesini korumaya ve Abhaz pasaportu almaya olanaklarını sunuyor. Abhazya’da yaşamak isteyen yabancı ülke vatandaşları Abhazya vatandaşı olmak için senelerce beklemek zorunda, ama diasporadan gelen kardeşlerimiz birkaç gün içerisinde Abhazya vatandaşı olabiliyorlar. Bu bir maddi destek değil midir? Geri dönenlerden herkes kayıt işlemleri yaptıktan sonra 5 yıl boyunca repatriant statüsü taşıyor. Maddi durumu zayıf olanların yerleşmesi için maddi yardım sunuyoruz. Anadilini bilmeyenler için bedava Abhazca dil kurslarımız var. Abhazya Devlet Üniversitesi, gençlere bedelsiz eğitim olanakları sunuyor. Geriye Dönüş Komitesi’nin fonu repatriant çocuklarının anaokulu ve okul masraflarını karşılıyor. Repatrıantların çocuğu doğduğunda ya da repatriantlar evlendiğinde maddi yardim yapıyoruz. Kardeşlerimizden biri hastalandığı zaman, elimizden geldiği kadar hastane masrafları karşılıyoruz. Yani yaptığımız maddi destek az değildir.

Tsvijba: Geriye Dönüş Komitesi’nin satın aldığı arsaları ve inşa ettiği apartmanların masraflarını kim karşılıyor?
Mukba
: Abhazya’da çalışan herkesin maaşından % 2 gibi bir oranda kesinti oluyor. Bu para Geri Dönüş Komitesi Fonu’nda birikiyor. Bu halkın parasıdır.

Tsvijba: Peki herhangi bağımsız bir kişi Fonunuza finansal katkıda bulunabilir mi?
Mukba
: Evet. İsteyen herkes, Diaspora temsilcileri dahil fonumuza maddi katkıda bulunabilir ama maalesef, bu güne kadar çok az kişi bağımsız olarak maddi katkıda bulundu.

Uzun zamandan beridir Dünya Abhaz Fonu açmaya gerek duyuyoruz. Bunun oluşturulması gereklidir.

Son zamanlarda Geriye Dönüş Devlet Programı oluşturmasının geciktiği konuşuluyor. Bu gereken bir programdır ve olacak bir şeydir, ancak anlamamız gereken şu ki, bu programı gerçekleştirmek için ciddi paraya gereksinimimiz var. Maalesef devletimizin bu günlerde bu programı gerçekleştirmesi için olanakları yok ama söylemem gereken şu ki, Abhazya Cumhuriyeti Hükümeti geriye dönüş sorunlarının Abhazya için en stratejik ve önemli sorulardan biri olduğunu düşünüyor ve yapabildiği kadar yardım ediyor.

Tsvijba: Bir İnsanın repatriant olup olmadığını nasıl çıkartıyorsunuz? Türkiye’nin ya da Arap ülkelerinin pasaportlarında vatandaşın ‘milleti’ yazılmıyor.
Mukba
: Kayıtın başında her biriyle teke-tek görüşüyoruz. Birinden şüphelendiğimiz zaman sürekli temasta olduğumuz İstanbul’daki Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi’nden o kişi hakkında bilgi alıyoruz.

Eski repatriantlardan veya Kültür Derneklerinden bilgi alıyoruz. Ancak toplu göçlerde hatalarımız olabiliyor.

Bu tarz problemlerle 2007 Uluslararası Abhaz-Abazin Birliği Kongresi’nde ve 15.ci Zafer Günü’müzde karşılaştık. Bir kaç gün içerisinde birkaç yüz kişiyi kontrol etmek çok zordur. Bence bu tür işlemlere son vermeliyiz. Dünyanın hiç bir ülkesinde yabancı vatandaşlarına bir kaç günde pasaport verilmiyor, biz de istisna olmamalıyız, diye düşünüyorum. Muhacir kardeşlerimiz Abhazya’ya geldikleri zaman vatandaşlık için başvuru yapsın ve bir sonraki gelişte pasaportunu alsınlar. Bu şekilde olursa her kişiyi kontrol etme şansımız olacaktır. Bu konuda hata yapmamak için yakın zaman içerisinde bir çalışma uygulayacağız. Abhazya’ya yerleşmek isteyen kişiden yaşadığı yerde olan Abhaz (Abaza) derneğinden, o kişinin Abhaz (Abaza) olduğunu ispatlayan belge isteyeceğiz. Bir de Abhazya’ya göç edenlerin kanun kaçağı olup olmadığını kontrol etmeye planlıyoruz. Demek istediğim, diaspora üyesi yaşadığı ülkede kanunla problemi varsa Abhazya’ya yerleşmek istediğinde engel olmaya çalışacağız. Bu sorun üzerinde de çalışıyoruz.

Tsvijba: Türkiye’de yaşayan Abhazların sayısı hakkında değişik söylentiler vardır, 200, 500, 700 bin kişi. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Mukba
: Maalesef Türkiye’deki Abhazları hiç bir zaman saymadılar. Türkiye’de etnik azınlıkları hiç bir zaman ayrı saymıyorlardı.

Şüphesiz, Türkiye’de yaşayan Abhazların sayısı Abhazya’da yaşayan Abhazların sayısından daha fazladır ama eminim ki, fark bir kaç kat değildir.

Tsvijba: Demek ki, yurtdışında yaşayan Abhazların sayısı, Abhazya’da yaşayanlardan daha fazladır. Kalabalık göç beklenmiyor. Bunun için hiç bir sinyal görmüyoruz. Abhazların bir kısmı göç etse bile, çoğunluğu yaşadıkları yerlerde kalacaktır. Onlar nasıl bir katkıda, yardımda bulunabilirler, sizin önerileriniz nelerdir?
Mukba
: Abhazya bağımsız ülke olarak ilk adımları atıyor. Olan sorunları çözmek için hepimizden maksimum katkı bekleniyor. Bu yüzden diasporadaki kardeşlerimizin yardımına gereksinimimiz var. Abhazya’nın hepimizin vatanı olduğunu anlamalıyız, dünyadaki tüm Abhazların ateşidir. Ateşin sönmemesi için ve hepimizin ısıtılması için desteğe gereksinim var. Rusya Federasyonu sayesinde bugünlerde Abhazya’da yeni savaş başlama korkusu ortadan kalktı. Barış içerisinde Demokratik Sosyal Devletimizi geliştirme şansımız oldu. Gürcistan ve Abhazya arasındaki savaş ve ekonomik ambargo Abhazya’nın gelişmesine engel oluşturuyordu. Savaş onlarca milyon ABD Dolar’ı zarar getirdi. Yardımlaşarak her şeyi düzeltmeye ve geliştirmeye mecburuz. Bu nedenle ilk başta diasporamızdaki iş adamlarına sesleniyoruz, Abhazya Devleti’nin güçlendirilmesinde, ekonomik ve sosyal gelişiminde katkılarınızın olmasını isteriz. Çok önceden sözlerden çıkarak harekete geçmeliydik. İş adamlarının sayesinde yeni iş yerleri açılırsa, diğer diaspora yaşayanları için Abhazya’ya geri dönmeleri daha da kolay olur. Birleşmek için tarihi bir şansımız var ve bu şansı kaybetmemeliyiz.

Tsvijba: Yurt dışındaki diasporamızın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Ayrı bir millet olarak kendi kimliğini koruyabilecekler mi?
Mukba
: Maalesef, diasporanın geleceği hakkında düşündüğüm zaman üzülüyorum. Bu konu bana acı veriyor ama yaşananlar durumu anlatıyor. Bir milleti ulus olarak korumak istiyorsanız, o ulusun dilini korumalısınız. Dil yoksa ulus da yok! Türkiye’de ve diasporanın yaşadığı diğer ülkelerde azınlıkların anadili korumaları çok zordur. Ürdün’deki Abhazlar anadilini kaybetmişler: Arapça ya da Adigece konuşuyorlar. Suriye’de durum hemen, hemen aynı, ana dilinde konuşan sayısı yok denecek kadar az. Türkiye’de durum biraz daha iyi: Yaşlı ve orta nesil ana dilini koruyabildiler, ancak sorun olan şudur ki, gençler anadillerini konuşmuyorlar.

Tsvijba: Size göre, Kardeşlerimiz yaşadığı ülkelerde anadilleri öğrenmek ve korumak için olanak ve ortam yaratılabilirler mi?
Mukba
: Bulundukları ülkeler olanakları ve ortamları yaratmaya gerek duymuyorlar ve kimsenin bunu talep etme hakkı yoktur. ‘Anadilinizi korumak istiyorsanız, konuşun’ derler ‘engel olan mı var’ derler. Türkiye’de yabancı dili konuşmak ve o dilde şarkıları söylemek çoktan serbest. Azınlıklara kültür merkezlerde anadili öğretmek serbesttir. Milli folklor ekipleri düzenlemeye hakları var. Diasporamızın de ekipleri vardır. O ekipler değişik şenliklere, festivallere ve gösterilere çıkıyorlar. Bu konuda diasporamız için hiç bir engel yok.

Ancak buna rağmen bu her şey dili ve kültürü korumak ve geliştirmek için yeterli değildir. Ana dilde devlet dili statüsü ancak devlet dili olarak kullandığı ülkede olabilir. Bu sadece Abhazya’da mümkündür. Türkiye’deki büyüklerimiz zamanla Türkiye’de Abhaz dilinin kaybolabileceğini anlıyorlar. Elbette çoğu çok üzülüyor, acı veriyor. Yapacak bir şey olmadığını anlıyorlar. Sonunda bu duruma razı oldukları görünüyor. Ancak sevindiren şudur ki, gençler Abhaz dilini öğrenme ve Abhazya’ya göç etme konusunda ilgili görünüyorlar. Bu da bizi sevindiriyor.

Tsvijba: İstanbul Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi’nin çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kimilerine göre komitede bir reforma gidilmeli, kimileri ise savaşın artık bittiğini ve bu yüzden de komitenin fesih edilmesinin gerekliliğinden söz ettiğini biliyoruz.
Mukba
: Reformlar, zamanın getirdiği zorunluluklardandır, her alanda gerekirler. Bilindiği gibi Kafkas Abhaz Dayanışma Komitesi halkımızın en zor döneminde, Gürcü-Abhaz savası zamanında diasporamız tarafından kurulmuştur. Abhazya‘nın Kurtuluş Savaşı’nda kurulan Dayanışma Komitesi bu süreçte Abhazya‘nın bağımsızlık ve tanınma mücadelesine, büyük katkı sağlamıştır. Evet! Savaş bitmiştir ve ekonomik ambargo kalkmıştır. Abhazya Cumhuriyeti Rusya Federasyonu ve birkaç ülke tarafından bağımsız olarak tanındı. Lakin Abhazya‘nın ve Abhaz halkının sorunları bununla sınırlı değildir. Dayanışma Komitesi bugünde, bağımsız bir devlet olarak kalkınmaya çalışan Abhazya‘ya yardımlarına devam ediyor.

Dayanışma Komitesi‘nin feshedilmesi ise akılcı bir düşünce değildir. O, bugünde, yarında, Abhazya ve Abhaz diasporası için gerekli bir kuruluştur. Bu benim düşüncemdir. Çalışmalarını daha aktif hale getirmek ise, o ayrı bir sorudur.

Tsvijba: Peki, orta ve yaşlı nesil Abhazya’da yaşamayı istemiyorlar mı? Dönmeyi düşünmüyorlar mı?
Mukba
: Biliyorum ki, bazıları Abhazya’ya yerleşmeye düşünüyorlar. Ancak düşünmek ve hareket etmek arasında büyük fark vardır. Maalesef aktif hareketlenme göremiyoruz. Geriye dönüş sorunu çok zor bir sorundur. Bir yeri bırakıp ve başka bir yere (ana vatanına da olsa) taşınıp yerleşmenin kolay olmadığını biliyoruz. Bu bir kahramanlıktır ama bildiğimiz gibi herkes kahraman olamıyor. Tabii ki bu sorun sadece kahramanlıkla ilgili değil, bir sürü global nedenleri de vardır.

Şimdi Türkiye’de yaşayan Abhazlar göçmenlerin beşinci ya da altıncı nesildir. Onlar Türkiye’yi, doğdukları, büyüdükleri, aile oluşturdukları, işe ve bir işe başladıkları, arkadaşları, akrabaları, evleri ve geniş arsaları oldukları ülke olarak görüyorlar. Kısaca kendileri için iyi yaşamları bulunuyor. Türkiye onların için, sürgüne uğrayan atalarına kapılarını açan ve yardım eden ülkedir. Binlerce Abhaz, Türkiye Cumhuriyeti için yaşamını verdi. Türkiye’deki Abhazlar gururla duruyorlar. Bu sadece Abhazların etnik özelliklere bağlı olan bir şeyi değildir. Onlar diyorlar ki: ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni oluşturan sosyal topluluğun bir parçasıyız ve bu ülkede mutlu yaşamaya hakkımız var’. Bunda doğru olan çok.

Diaspora insanlarımızdan askerler ve politikacılar belli zamanlarda Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinde önemli görevlerde yer almışlardır. Abhazlar ve diğer Kafkas göçmenler Türkiye Cumhuriyeti oluşmasında önemli yer almışlar. Mustafa Kemal Atatürk’ün yoldaşlarının arasında Abhaz kökenli kardeşlerimiz de vardı. AŞHAURA Rauf Orbay onlardan biridir. Görünen her şey diasporadaki kardeşlerimizin Türkiye ile bağlarını güçlendiriyor.

Onlar için Türkiye vatan oldu, bunda zamanında bir katkısıdır ama vatandan daha önemli bir şey vardır, bu da anavatandır. O da Kafkasya’daki Abhazya’dır. Abhaz halkının derin kökleri buradan başlıyor. Dünyanın sadece bu ülkede gururla ve emin bir biçimde ‘bu bizim ülkemiz, burada eski tarihimiz ve kültürümüz başlıyor ve biz bu toprakların sahipleriyiz’ diye söyleyebiliriz. Eminim ki, yabancı ülkede mutlu olabileceğine inanan insan, hatalı düşünüyor ve yeryüzünden kaybolma ihtimali çok yüksektir. Bu konuda Tanrı bile güçsüz kalır. Efsaneye göre Tanrı kendine sakladığı toprağı Abhazlara verdi. Bu doğruysa kendi mutluluğumuzu sadece bu Tanrı’nın cennet topraklarında bulabiliriz.

Abhazya – Abhazların ülkesidir. Sadece bu ülkede ulus olarak kendimizi koruyabiliriz, sadece Abhazya’da kendi kimliğimize sahip olabileceğiz ve sadece burada asimile olmadan kendimizi dünyaya tanıtabileceğiz.

Abhazya’da tarihi eski olan halkımız, tüm gücüyle kültürünü geliştirip, Abhazya’yı modern dünyanın eski medeniyeti olarak tanıtabilecektir. Her şey bize bağlı, bizim inancımıza, düşüncülerimize ve kendi bilinçlerimize!

Allah bizi korusun!

Bir sorunuz olursa Geri Dönüş Devlet Komitesine aşağıdaki mail adreslerinden ulaşabilirsiniz:
ravil.kolbaya@gmail.com
lagula@mail.ru
demografya@gmail.com