ALIŞAMADIM

YEMUZ Nevzat Tarakçı
05.11.2012

Esip gürlemeyi üslup sanan yöneticilerimize alışamadım.

Alışamadım, sözü süzmeden, manayı inci gibi dizmeden patavatsızca konuşanlara.

Alışamadım, sözün hamını, demini ayarlayamayanlara.

Kültür merkezli sevgi ve hoşgörü ortamlarında billur sesi ve sıcacık nefesiyle herkesi kucaklaması gerekenlerin itici tavırlarına, kin, nefret ve haset kokan söylemlerine alışamadım.

Alışamadım:

Övmesi gerekenleri yerenlere,

Yakıp yıkmayı marifet bilenlere…

Büyükler boşa söylememiş: “Bir insanın kullandığı dilden ve üsluptan onun dünya görüşünü, inancını, eğitimini, hatta zaaflarını tespit etmek mümkündür.” diye.

Ne demişler: Üslub-u beyan aynıyle insan.

 

NEDEN?

Toplumun gönlünde taht kurması gerekenler, neden toplumun önünde kan kusar?

Neden tatlı ifadelerle teşekkür etmesi gerekenler, kırgınlıklara sebebiyet verir?

Neden bazı sözde yöneticiler, arkadaşlıkları, dostlukları bir akşamda bir kadehin içinde eritebilir?

Neden kadehlerde eriyip gider kültürel duyarlılıklar, dostluklar?

Neden cam kadehlerde kıskançlıklar, kin ve haset yudumlanır?

Neden bazı insanlar kültür maskesiyle prim toplama peşindedir?

Neden yöneticiler etraflarını saran bir avuç insanın kör bakışına mahkûm?

Neden ”Sen çok yaşa padişahım!” korosunun elemanları pirim yapar?

Temsil ettiği makamın sorumluluğunu samimi ve etkili çalışmalarla yerine getirmesi gerekenler niçin vitrinlik çalışmaların her karesinde şov yapar?

Neden bu insafsız şovmenleri seyretmek zorunda kalır bu aziz millet?

Bu şahsiyetlerle mi zor engeller aşılacak?

Bu yöneticilerle mi bu millet küllerinden doğacak?

Hani bilgi?

Hani beceri?

Hani ciddiyet?

Hani heyecan?

Hani samimiyet?

Allahım,

Yok oluşun ayak seslerini duyan, geri sayımın “tık tık” ları beyninde zonklayan, birlikteliğe, hoşgörüye, azim ve gayrete her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyan bu aziz milleti, bu şovmenlerden sen koru yarabbi!

Not: Sevgili dostların bayramını tebrik ediyor, sağlık ve mutluluklar diliyorum.