AZERBAYCAN RUS ATEŞİYLE OYNUYOR

Semih İdiz
Milliyet Gazetesi, 20 Nisan 2009

Ermenistan ile uzlaşma arayışları nedeniyle Türkiye’ye kızan Azerbaycan, torbasında sınırlı diplomasi enstrümanları olduğu için Ankara’ya karşı “Rus ateşi” ile oynamaya başladı. Baku’den arayan Türk arkadaşlar, bu durumun, Azerbaycan’da her zaman var olduğunu söyledikleri “Rus lobisi”ni memnun ettiğini bildiriyorlar. Yönetimde de uzantıları olduğu söylenen bu lobinin, Ankara ile Ermenistan arasındaki uzlaşma arayışlarını başından beri, Rusya’ya tekrar yakınlaşmak için bir fırsat olarak kolladıklarını savunanlar da var.

Azerbaycan’daki durumu ayrıntılı bir şekilde bilmediğimiz için bu söylenenlerdeki doğruluk payını kestiremiyoruz. Ancak ateş olmayan bir yerden dumanın çıkmayacağı da kesin
Öte yandan, geçen yaz Gürcistan’ı işgal edip bölen ve Güney Kafkaslardaki Batı etkisini azaltmak isteyen Moskova’nın, Ankara ile Baku arasında girmiş olan bu soğukluktan memnun olduğunu tahmin etmek güç değil.  Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in geçen hafta Moskova’da Rus mevkidaşı Dimitri Medvedev ile yaptığı görüşme, doğal olarak, Batı basınında da dikkat çekti.

Unutulmaması gereken Aliyev’in, enerji hatlarında Rusya üzerinden çeşitlendirmeye gitmek istediklerini söylemesi ise, Nabucco boru hattı projesini tehlikeye sokacak sözler olarak değerlendirildi.  Aliyev’in, “mevcut hatlarla Rusya üzerinden Batı’ya gaz gönderebileceklerini” söylemesi Baku açısından Türkiye’ye dönük “cezai” bir nitelik taşıyor olabilir. Nitekim, Azerbaycan’da da bu yönde değerlendirmeler yapılıyor.

Ancak şu da unutulmamalı. AB tarafından desteklenen Nabucco’nun temel mantığı, Avrupa’nın Rusya’ya olan enerji bağımlılığının azaltılmasıdır. Aliyev’in bu sözleri, bu nedenle, Avrupalı yetkilileri çok memnun edecek nitelikte değil.

Diğer bir deyişle, ister Avrupa Konseyi ve NATO ile olsun, isterse AB ile olsun, Batı ile ilişkilerine önem verdiğini her zaman ortaya koyan Baku, “kaş yaparken göz çıkarma” olasılığıyla karşı karşıyadır.

Öte yandan, ülkeleri Rusya ile böyle flört ederken Azerilerin unutmamaları gereken bazı önemli hususlar var. Her şeyden önce, Rusya’nın, sadece Dağlık Karabağ’ın değil, diğer Azeri topraklarının da Ermenilere kaybedilmesinde önemli rol oynadığını söyleyenlerin başında Azeriler geliyor.

Hayalden ibaret düşünce

Biz kendilerinden, “Rus desteği olmasaydı Ermeniler bir şey yapamazlardı” dediklerini kaç kez duyduğumuzu hatırlamıyoruz bile. Bunun, tümüyle olmasa da, belli ölçülerde doğru olduğunu söyleyen yabancı gözlemciler de var.

Hal böyle olunca Ermenistan ile uzlaşma arayışları nedeniyle Ankara’ya kızan Baku, buna misilleme olarak Rusya’ya yanaşmak suretiyle Karabağ ile ilgili arzularını yerine getirebileceğini sanıyorsa, bizce hayal görüyor.

Moskova, Kafkaslara dönük “Stalinist” böl ve yönet anlayışını aynen sürdürdüğünü Gürcistan’da dünya aleme göstermişken, bu beklentinin boş olduğu apaçık ortada. Kaldı ki Rusya, Karabağ için, Ermenilerin iç işlerine müdahale edilmediği bir otonomiden yana olduğunu ortaya koymuştur.
Bunun adı yasal olarak, “Karabağ için bağımsızlık” olmasa da, fiiliyatta o anlama geleceği açık. Ermenistan’ın sınırlarını da Türkiye’ye karşı koruyan Rusya’nın, bunu teminat altına almadan, Karabağ dışındaki Azeri topraklarını tahliye etmeleri için Ermenilere baskı yapacağını düşünmek de hayalden ibaret.

Burada girecek yerimiz olmadığı için bunun dışındaki birçok diğer faktörü konuyla ilgili başka yazılarımıza bırakıyoruz. Şu anda tek umudumuz, Türkiye’ye kızıp Rus ateşiyle oynayan Azerilerin ellerini fazla yakmamalarıdır.