ÇERKESLER VE OSMANLILAR

Nart Akhoumsatch

Çoğunlukla Çerkesler olmak üzere ve bazı Abhaz atalarımız ne yazık ki Osmanlı gibi ilkel, yobaz, saldırgan, çağdışı bir devletin çıkarı ve menfaati için savaştı…

Barış içinde yaşamamız gereken aynı coğrafyanın güzel insanlarına ve çağdaş bir toplum olan kardeş Rusya halkına karşı dini saiklerle bizleri kullandılar, savaştırdılar ve düşman ettiler…

Şunu kesin bilmeliyiz ki başımıza ne geldiyse Osmanlılar ve İslam dini yüzünden geldi…

Hristiyan olan Çerkes ve Abhazlar veya yerel atadinin inanan büyüklerimiz hiç bu durumdan etkilenmediler…
Sürgün ve göç olaylarına bir tek Hristiyan, Tha ve Ança’ya inanan Çerkes ve Abhaz katılmadı…
Yerlerinde, yurtlarında kaldılar…
Çünkü barış yanlısıydılar…
Halkların kardeşçe yaşayabileceği düşüncesindeydiler…
Kalblerinde kin ve nefret yoktu, ayrımcılık yapmıyorlardı…

Osmanlılar, Kafkasya’da siyasi amaçlarla yüzlerce cami ve medrese inşa ederek, Çarlık Rusyasına karşı dinci terörist yetiştirdiler…
Kafkasya’da ne kadar İslam dini yaygınlaştırıldıysa o oranda toplumda düşmanlıklar oluştu…
Asimile edilmiş ve din ile bezenmiş beyinler, kendi kültür ve değerlerine de yabancılaştırılmış, kalpleri kin ve nefret dolu, şiddet yanlısı bir Çerkes toplumu var ettiler…
Kendileri gibi düşünmeyen herkese düşman olan dinci, şeriatçı bir toplum yarattılar…

Bugünkü Çerkeslerin genelde sağcı, dinci oluşlarının temelinde yatan gerçeklik maalesef budur…
Mazlum ve masum Hristiyan Rusya halkına karşı yıllardır savaştırdılar bizleri…
Osmanlı canileri, cihat adı altında barbarca cinayetler işlettirdiler bizlere…
Kardeşçe yaşamamız gereken Hristiyan Rusya halkına düşman olduk sırf Hristiyan oldukları için…
Ne Rusya halkı, ne de Çerkesler huzur yüzü görmedi on yıllarca o topraklarda, fitne ve fesat devleti Osmanlı barbarları yüzünden…
Rakip olarak gördüğü Çarlık Rusyası’nı istikrarsızlaştırmak için dinci terörizmi finanse etti ve bizleri proxy gücü olarak kullandı…
Aynı zamanda Kafkasya’da kendilerine bağlı sözde bir şeriat devleti kurma vaadiyle de atalarımızı manipüle etti…

Günümüzde de aynı şeyi Amerikalılar;
Türkiye ve Suudi Arabistan eliyle Kafkasya’da dinci terörizme destek vererek Rusya’yı destabilize etme çabasındalar…
Kafkasya’da Türkiye Diyaneti’nin durmadan camiler ve mescitler açarak Amerikan emperyalizmi adına imam kisvesinde ajanlar göndermesinin altında yatan yine aynı gerekçelerdir…
Ama sonları yine hüsran olacaktır…
Ben şahsen Rusya halkından, atalarımız için özür diliyorum…
Bazen duyuyorum, “Osmanlılara sığındınız, sizlere kucak açtı” falan diye…
Bu sebepten dolayı Osmanlılara asla bir minnet borcumuz yoktur…
Tam tersine onlar bizlere minnet borçludur…
Zira çektiğimiz bütün sıkıntıların ve trajik olayların birinci dereceden sorumlusudurlar Osmanlı gerici yönetimi…
Minnet değil, sadece nefret duyuyorum onlardan…
Zaten mağlup olan bir devlet olarak Rusya’nın dayatması ve zorlamasıyla bizleri kabul etti…
Yoksa insanlığından veya yardım etme düşüncesiyle değil yani…

Kısacası,
Osmanlıların bizleri kendi topraklarına kabul etmelerini bir lütuf olarak görmemeliyiz ve daha önce söylediğim gibi bunun için bir minnet de borçlu değiliz…
Sürüldüğümüz ve göç ettiğimiz bu topraklarda kimseye de el avuç açmadık…
Alın terimiz ve emeğimizle kazandık hayatımızı…
Onurumuzla yaşadık, var olduk ve her zaman var olacağız…
Bu ülkede yaşadığımız için Türklere karşı saygı duymamız gerekir gibi bir algı taşıyan bazı Çerkes arkadaşları da görüyorum…
Nankörlük yapmamalıymışız, yediğimiz kaba saygılı olmalıymışız falan…
Bu hiç doğru bir düşünce değil…
Çok aşağılayıcı ifadeler bunlar…

Böyle düşünen arkadaşlara tavsiyem;
Onursuzluk ve cehaleti çağrıştıran ve de hiçbir Çerkes ve Abhaz halkına yakışmayacak bu tür saçma düşüncelerini hemen akıllarından çıkarmalarıdır…
Cumhuriyetin kuruluşunda 6 dedemi kaybettim…
Unutmamalıyız ki bu cumhuriyet rejimi varsa, biraz da biz Çerkesler sayesinde vardır…
Bu ülkenin gerçek sahibi, aktüel olarak bu ülkede yaşayan bütün halklardır…
Eziklik hisseden ve bu ülkede yaşadığımız için Türklere karşı bir minnet borçlu olduğumuzu düşünenler düşük insanlardır…
Bir karakter zayıflığıdır…