Nart Akhoumsatch
Dünya medyasında ve özellikle Türkiye ortamında Uygurlara zulüm yapılıyor, işkence yapılıyor içerikli Çin Halk Cumhuriyeti karşıtı haberler bütünüyle ısmarlama ve fabrikasyon haberlerdir…
Kesinlikle inanmayın!
Amerika dış istihbarat örgütü CIA’nin diktesi ve organizasyonuyla Türkiye istibarat servisi MİT tarafından uygulamaya konulan aktivitelerdir.
Batılı emperyalist güçlerin, Çin Halk Cumhuriyeti’ne karşı yürüttükleri asılsız ve düşmanca bir propagandadır.
Aslında söylenenlerin tam tersi oluyor…
Uygur selefi dinci terörist katiller, Çin halkına zulüm yapıyorlar. Sebepsiz bir şekilde dinî saiklerle sıradan masum Çin halkını vahşice katlediyorlar.
Bir zamanlar, Uygur İslamcı teröristin biri tren garında 27 masum Çinliyi vahşice bıçakla katletmişti…
Suçları sadece Çinli olmaktı.
Uygur terörist dincilerin yaptığı insanlık suçları buna benzer binlerce örnekle dolu.
Ama güdümlü medya bunlardan asla bahsetmez
Normal Uygur halkıyla, Çin halkı arasında hiçbir problem yoktur.
Problemli olanlar Batılı emperyalist güçlerin piyonu aşağılık işbirlikçi İslamcı teröristlerdir.
Çin Halk Cumhuriyeti homojen bir toplum değildir.
Birçok farklı etnik grubu içinde barındıran ve 1,5 milyar nüfuslu devasa büyük bir ülkedir.
Buna rağmen Çin’in hiçbir bölgesinde sorun yaşanmıyor da neden sadece Sincan bölgesinde yaşanıyor?
Batılı emperyalistlerin, Çin Halk Cumhuriyeti’ne düşmanlıkları çok aşikâr ve ülkeyi destabilize etmek istedikleri de bir realitedir.
Bu minvalde, Rusya’ya karşı yaptıkları gibi; nasıl Çeçenleri, Gürcistan’ı ve son olarak Ukrayna’yı Rusya’ya karşı kullandılarsa, aynı şekilde kullanabilecekleri iç ve dış potansiyeli aktifleştirerek Çin’e karşı da aynı yöntemi deniyorlar.
Tibet halkını kullanmak istediler Dalay Lama denen işbirlikçi hain spiritüel liderin önderliğinde fakat başarılı olamadılar.
Batılılar şimdilik Tayvan üzerinde yoğunlar Çin’e karşı kullanmak için.
Batılı emperyalist güçler; Uygurlar, Tibetliler ve Tayvan ada halkı hakkında uydurma haberler yayarak Çin’i, dünya kamuoyuna insan hakları ihlalleri yapan barbar bir ülke imajı yaratıp, yıpratma amacını gütmektedirler.
Aynı zamanda askerî saldırılar için de sözde haklı bir zemin oluşturmuş olacaklar.
Neyse ki Çin karşıtı bu tür dezenformasyon propagandalarının, Türkiye’deki ırkçı-dinci cenahın dışında pek alıcısı olmuyor
Ben şahsen Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti’ne yakından ilgiliyim.
Dünyanın bu kötü gidişine son verecek ve daha iyi bir gelecek için bu ülkeleri kilit ülkeler olarak görüyorum…
Uygur halkı içinde Selefi ve Vahhabi dinci sapık anlayışın emperyalistler tarafından var edildiği bir gerçek.
Bu dinci anlayış, öldürücü bir virüs gibidir!
Hem Uygurlar, hem de diğer Çin etnik halkları için çok tehlikeli ve insanlık düşmanı sapık dinci bir anlayıştır…
Bu inancı taşıyan yaratıklar, Batılılar için çok kullanışlı, Çin halkları için ise son derece tehlikeli ve risklidirler…
Çin Halk Cumhuriyeti’nin büyük önderi Sayın Xi Jinping ve yönetiminin, halklarının can ve mal güvenliklerini sağlama sorumluluğu çerçevesinde, terörizme karşı bir dizi önlemler almaktadır haklı olarak.
Çin yönetiminin İslamcı terörizme karşı almış olduğu bu tedbirleri, Batılı emperyalist güçler, Çin’de insan hakları ihlalleri yapılıyor propagandasıyla boşa çıkarmaya çalışıyorlar.
Oysa Çin yönetiminin yaptığı; hastalıklı bu dinci tipleri eğitim kampları kurarak insanlaştırmaya ve fabrika ayarlarına geri döndürmeye çalışmasıdır.
Tam anlamıyla tekrar topluma kazandırma amaçlıdır.
Bölgede cereyan eden olumsuzlukların tek sorumlusu, bütünüyle Batılı emperyalist güçler ve işbirlikçisi olan hem Uygur halkının, hem de Çin halklarının düşmanı hain İslamcı teröristlerdir…
Çin güvenlik yetkililerinin de bazı hataları olabilir ama bu hatalar bütünüyle bireyseldir, asla kurumsal değildir.
Şunu kesin olarak bilmeliyiz ki, Çin Halk Cumhuriyeti topraklarında medeni bir insan gibi, kin ve nefretten uzak, kardeşlik duyguları içinde yaşamak isteyenlerin asla bir problemi olmaz.
Doktriner dinci eğitim ve öğretiler ve de bu eğitimden geçenler dünyanın her toplumunda problemdir aslında Sadece Çin Halk Cumhuriyeti’nde değil…