KITIJ Cemil Biçer
Kafdağı’nın onurlu halkı Çerkeslerin çok manidar bir özdeyişleri vardır; “Misafir ev sahibinin onurudur!” derler ve bu özdeyişin gereğine göre hareket ederler. Düşmanları dahi olsanız Çerkeslerin hanesinde iseniz konuk muamelesi görürsünüz.
Buradan etnisiteme övgüler düzüp şövenistlik yapacak değilim bu saatten sonra! Amacım gündeme yönelik “durum tespiti” yapmak.
Kifayetsiz muhterisimiz; Avrupa Birliği ülkelerinin ülkemizdeki temel insan haklarına yönelik ihlallerini kınamak amacı ile yayınladıkları bildiriye hiç de geleneksel diplomasi üslubuna uymayan bir lisanla afkurdu, lafını da utanç verici bir tehdit ile bitirdi.
Aynen şöyle dedi: “Kusura bakmayın alnımızda enayi yazmıyor. Edirne’den insanları otobüslere bindirdik geri çevirdik. Bu, bir olur iki olur. Kapıları açarız hadi hayırlı yolculuklar deriz!”
Misafir ettiğin zavallı insanlar üzerinden politik hasımlarını tehdit etmek, bence ne İslam kültürüne yakıştı ne de göğsümüzü gere gere kostaklandığımız kadim “Türk konukseverliğine”! Bu yakışıksız üsluba uygun bir özdeyişimiz vardır kültürümüzde; “Şecaat arz ederken merd-i kıpti, sirkatin söyler” derler.
Bir de bu zavallı mültecilere yedirip içirdiklerimizin çetelesini tutmuş! ‘’Ey Birleşmiş Milletler, sen ne işe yarıyorsun, senin görevin ne?’’ diye bağırıyor ve ekliyor; ‘’Şu ana kadar 30 milyar dolara yakın bu mülteciler için para harcamış olan Türkiye’ye, bu mülteciler için sen ne kadar destek verdin, 455 milyon dolar. Ayıptır, ayıp.”
Nasıl yani ? Bu yerinden yurdundan ettiğiniz insanlara yedirdiğiniz kurtlu makarna ile çürük patatesin hesabını mı yapacağız?
Çok utandım çok…
Ulu dedem soylu Şapsığ Şpaşigo KITIJ Smayll “Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil ” derdi! Ruhuna rahmet olsun.