GENÇLER BU EZBERİ SİZ BOZUN

YEMUZ Nevzat Tarakçı

Sevgili gençler, bugünler biz yetişkinlerin kafası olabildiğince karışık. Sakın bize bakıp siz de kafanızı karıştırmayın.
Bizim cephede yine ölçüsüz suçlamalar, yine “Kimse bilmez, ben bilirim!” tavırları afra ve tafralarla sürüp gidiyor. Yani yetişkinlerin cephesinde değişen bir şey yok.
Sizden ne haber gençler? Anavatan’daki savaş ve seferberlik durumuna ilginiz, konuyla ilgili bilginiz nedir? Yaşanan işgal/savaş hakkında ne düşünüyorsunuz?
Dünya Çerkes Birliği ile ilgili yaşanan olumsuzluklar hakkında görüşünüz nedir?
Yoksa şöyle mi diyorsunuz: Ey yetişkinler ve ey yetkililer, siz duygu ve düşüncelerimizi ne zaman sordunuz, toplumumuzun geleceği hakkında düşüncemizi ne zaman merak ettiniz?
Belki de ilave ediyorsunuz: Biz ancak düğün ve eğlence varsa hatırlanırız, kimiz ki biz?
Siz, her zaman “Geleceğimiz gençlerdir, genç yoksa gelecek de yok!” der dururdunuz. Ama gelecek konuşulurken biz olmayız, gelecek imar edilirken biz bulunmayız, görüşümüz sorulmaz bizim.
Biz ne biliriz geleceği kurgulamayı, onu bizim adımıza siz yaparsınız, sağ olun, var olun?
Biz, haddimizi biliyoruz!

SİZ NE GÖRÜYOR NEYE İNANIYORSUNUZ?
Gençler, yoksa siz de bazı yetişkinlerimiz gibi Ukrayna’da yaşanan, kadın, hasta, çocuk demeden masumları öldüren vahşeti basitleştirip, savaşı meşru görüp Rusya’yı, Putin’i haklı mı görüyorsunuz?
Yoksa net bir duruşla “Savaşa/işgale hayır!” mı diyorsunuz?
Ya Anavatan’da yaşanan seferberlik çağrısıyla ilgili sosyal medyada gündem olan görüntülere bakışınız nasıl?
Nalçik’te cepheye asker gönderme programında yaşanan asker adaylarının endişeleri, programında hazır bulunan devlet başkanının ifadeleri… Sizin de yüreğinizi acıtmadı mı?

SİYAH BEYAZ TARTIŞMASI
Biz, çok mu sabit fikirli, çok mu dik kafalıyız, bilmem ki!
Olaylara o kadar farklı noktalardan bakıyor, o kadar farklı şeyler görüyoruz ki asgari müştereklerde buluşamayışımız bundan galiba.
Gerçi biz, bu farklı bakış açılarına hiç de yabancı değiliz.Açın bir televizyon kanalını Türkiye cennet, dünya Türkiye’yi gıptayla seyrediyor. Açın bir başka TV kanalını Türkiye, ölüm çukuru.
Anavatan’da cereyan eden savaş, seferberlik durumu ve aylardır ateşlenen Dünya Çerkes Birliği üyeliği konusunda da aynı durum söz konusu.
Sakın her yerde “Anavatan’da savaş, seferberlik var, ölüm var, huzursuzluk var!” demeyiniz.
Anavatan top yekûn hayatının en mutlu dönemini yaşıyor, derler.
Ne diyelim, “Keşke!” diyelim.
Bu görüşe sahip kişilerle tartışmak doğru mu bilmiyorum.
Yahu dünyanın bildiği gerçekleri saklayarak nereye kadar gidebilirsin ki!
Gerçeklerle yüzleşerek, ortak aklı kuşanarak sorunları çözme çabası değil mi aklın yolu?
Ama olmuyor işte!
Ya Susacaksın, tartışmamak için, kalp kırmamak için sus pus olacaksın.
Ya da “Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?” diye haykıracaksın!

SİZ İKİ YÜZLÜSÜNÜZ!
Putin, Ukrayna işgaline/savaşına “işgal/savaş” demediği gibi savaş için zorunlu asker alma eylemine de “seferberlik” demiyor.
Savaşa, “Sınır ötesi harekât” seferberliğe de “kısmı seferberlik” diyor.
Sizce yukarıdaki bu ifadeler çok tanıdık değil mi?
Yıllarca benzer ifadeleri duymadık mı?
“Sınır ötesi harekât” ve sınır ötesinden gelen “terör saldırıları” söylemlerini az mı duyduk?
Rusya, savaşa/işgale gönderilen sözüm ona onca profesyonel asker yetmemiş olmalı ki 300 bin Rus askerini Ukrayna cephesine göndermek için belli yaş aralığındaki insanları askere çağırıyor.
Hani Rus ordusu dünyanın ikinci büyük ordusuydu, hani Rus ordusunun silahları çok moderndi?
Yapılan bu vahşetin adını koyup savaş mantığını lanetlemek, savaşa hayır demek varken işgalden/savaştan, ölümden, öldürmekten, vahşetten yana olmak ne büyük talihsizlik!
Bu vahşeti bizimkiler yaparsa “sınır ötesi harekât” sizinkiler yaparsa “vahşet” bu olsa gerek iki yüzlülük!
Gençler, bilirsiniz doğru olan geleceği birlikte kurgulamaktır, size katılımcı olmak yakışır, küsmeden kırılmadan.
Bekliyoruz, haydi bu ezberi siz bozun!