KAFFED GENEL KURULUNDA “HAZİRUN” GEREĞİNİ YAPTI MI

YEMUZ Nevzat Tarakçı

Önemli bir sınavı geride bıraktık.
Konuşarak, tartışarak, biraz da bağrışarak KAFFED genel kurulunu tamamladık.
Peki genel kurulda “hazirun” görevini yaptı mı?
Acaba mevcut yönetim, “sayın divan”, “değerli hazirun” ve yeni yönetim beklentilere cevap verebildi mi?
Genel kuruldan kaç puan aldık acaba, yani sınıfı geçebildik mi?
Ya siyasiler, onlara kaç puan takdir edildi ki?
Başkalarını bilmem ama, Sayın Porf. Dr. Ümit Dinçer’in program boyunca sergilediği olumlu tutum ve içeriği dolu etkili konuşması benden tam puan aldı.
Ha unutmadan söyleyeyim, divan kurulu tek kelimeyle harikaydı!
“Yalanlarla örülen senaryoları” oynamaya çalışan acemi aktörleri deşifre eden yürekli konuşmacıları da unutmamak lazım.
Diğer taraftan salonda yaşanan öfke nöbetli titremeler, hoplamalar, zıplamalar, homurdanmalar, şişkin ego tavırları, konuşmak için yapılan konuşmalar, benzersiz kibir davranışları ibretle seyrettik.
Gelin burayı hızla geçelim.

KONUŞABİLEN TARTIŞABİLEN TOPLUM OLABİLMEK
Programda susmayı değil konuşmayı, dedikoduyu değil yüze söylemeyi hatta üslubunca kınamayı kimsenin yadırgamadığı kanaatindeyim.
Toplumumuzun çok da alışkın olmadığı açık konuşmayı, seviyeli tartışmayı öğrenmemiz, buna alışmamız lazım.
Değil mi ki çoğu zaman büyük problemler ancak ateşli tartışmalarla çözülebiliyor.
Endişeye mahal yok, elbette sert konuşmalar, tansiyonu yüksek tartışmalar olacak.
Samimiyetle ve üslubunca yapılan sert konuşmalar ve tartışmalar olgunlaşma sürecinin olmazsa olmazıdır.
Yadırganacak şey, dağ gibi köklü sorunlarımızın çözüm yollarını konuşmak yerine şişkin egolarla kişisel konuları gündem yapmaktır.
Kınanması gereken, öfke kontrolü yapamayanlar, nefretten uzak duramayanlar, duygu sömürüsü yapanlar, çok daha önemlisi yalanlarla örülü ortak yapım senaryo yazıp kürsüde, sahnede bunu oynamaya çalışanlardır!
Son toplantıda bunlar yaşandı mı, yaşandı, hem de iğrenç şekilde!
Peki bu iğrençliklere “hazirun” un tavrı ne oldu?
En az yarısı coşkuyla alkışladı mı?
Var mı bu alkışlara söylenecek sözümüz?
İşte bize yakışmayan, sert konuşmak, ateşli tartışmak, fikir ayrılığı, metot farklılığı değil güdümlü kupkuru tarafgirliktir.
Selam olsun haklı gözükmek için değil sorunu çözmek için konuşan, tartışan duyarlı insanlara!

THAMADE SUSMALI MI?
“Thamade neden görüş bildiriyor, neden benden farklı düşünüyor?” demek çok komik değil mi?
Thamadeler linç edileceği korkusuyla kürsüye gelmiyorsa sistemin bir kanadı çökmüş olmaz mı?
Gençler bilmez, onlar konuşmasın; thamadeler görüş bildirmesin, mantığı hastalıklı bir mantık değil mi?
Evet, yeri gelir thamade hakem olur, uzlaşmacı heyet olur, yeri gelir birikimini aktaran bilge olur, tecrübelerini dillendiren aktör olur, sert bir konuşmacı, ısrarcı bir figür olur!
Thamade konuşmasın demek, birikime, tecrübeye, ustalığa karşı olmak demek.

YENİ YÖNETİMİN İŞİ SANILDIĞINDAN ÇOK DAHA ZOR OLACAK
Umarım ve dilerim ki yeni yönetim kişileri, olayları değil fikirleri tartışarak ilerler.
Dilerim ki tartışmalara bir nokta konulup hizmete yol verilir.
Değilse kazandım sananlar başta olmak üzere hepimiz toptan kaybederiz!
İnanın bizim yapacak çok işimiz var!