Kafdağı
Kuzey Kafkasya Kültür Derneği Aylık Kültür Sanat ve Haber Dergisi, Yıl -1 Sayı-4 Mayıs 1987 Sayfa: 10-13
• Ayvazoğlu: Sizce Batı, Müslümanları Sovyetler Birliği’nin yumuşak karnı olarak mı görüyor ?
• Benningsen: Bu yumuşak karın meselesi bundan 10 yıl öncesine kadar yoktu. Fakat bu görüş aydınlarda değilse de politikacılarda güçlenmektedir. 1984 Yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde Asya-Afrika Araştırmaları Grubu adında bir grubun oluşturulduğu ilk yayınları (Rusların Orta Asya’yı Ele Geçirmeleri) ile öğrenildi. Araştırma grubu bu ilk yayınlarının ardından, seri bir biçimde, birçok broşür yayınladı. Bunların bazıları da Kuzey Kafkasya’ya ilişkindi. 19. Yüzyıl seyyahlarına göre Orta Kafkasya’da din, Marx’ın Ruslar ve Müslümanlar Hakkında Yazdıklarından Seçmeler, Kafkaslarda Müslüman Gerilla Savaşı (1918-1928), Kafkaslarda Ateş ve Kılıç, 19. Yüzyılda Kuzey Kafkasya Dağ Köylülerinin Direnişi v.b. Kuzey Kafkasyalılara ilişkin araştırmaların Türkiye’de bir üniversite ve bilim adamları tarafından yapılması sevindirici bir gelişmeydi. Fakat ODTÜ’de Tarih Bölümü yeni kurulmuş ve yayınların çıktığı 1984 yılında ODTÜ 1984-1985 yılı kataloguna göre öğretim kadrosu bir profesör ve dört doçentten oluşmaktaydı. Yayınlanan broşürlerin hepsinin çeviri olması da ODTÜ’de yeni araştırmaların yapılmadığını ve gelişmeyi sevindirici olmaktan çıkarıp üzerinde düşünülmesi gerekli bir konu olduğunu göstermekteydi.
Nokta Dergisi’nin 22 Haziran 1986 tarihli sayısında “ODTÜ’de CIA parmağı” (1) başlıklı yazısı olaya yeni bir boyut kazandırdı. Nokta “Ortadoğu Teknik Üniversitesi bünyesinde oluşturulan Asya-Afrika Çalışma Grubu, iki yıldan bu yana, aralarında CIA ajanı oldukları söylenen bazı kişilerin de bulunduğu yazarların makalelerini kitap halinde yayınlıyor. Bu ilginç kitaplar hakkında gerek öğretim üyeleri, gerekse çalışma grubu bilgi vermekten kaçınıyor.” diyor ve öğretim üyeleriyle yaptıkları görüşmeleri yayınlıyordu. Profesör Ömer Küçükoğlu (ODTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı) amaçlarının “Asya-Afrika üzerine yazılan makalelerin Türk okuyucusuna kazandırılması” ve “bölge arattırmaları konusunda uzmanlaşmak” olduğunu Nokta’ya açıkladı. Nokta’ya göre bu amaçlar için kurulmuş gruptan pek kimsenin haberi yoktu; “ODTÜ bünyesinde böyle bir grup oluşturulmuştu ama bundan grup üyesi öğretim üyeleri dışında hemen hemen kimsenin haberi yoktu. Üniversitede görev yapan öğretim üyelerinin çoğu, üniversitelerinde böyle bir grubun bulunduğunu, 1984 yılında basılan, kendilerine gönderilen broşürlerden öğreniyorlardı.” Hatta grubun kurucuları da “grup çalışmaları hakkında ‘ayrıntılı’ bilgilere sahip değildi. Örneğin, Nokta’nın broşürler için ‘Central Asian Survey’ dergisinden hangi makalenin çevrileceğine kimin karar verdiği yolundaki sorusunu Prof. Küçükoğlu “yanıtlayamıyordu”.
Makalelerin çevrildiği “Central Asian Survey” adlı derginin “özelliği ise gelişmiş Batı ülkelerinin istihbarat örgütleri tarafından finanse edildiği yolundaki iddialardı.
Nokta Dergisi Asya-Afrika Araştırma Grubu’nun işbirliği yaptığı yazarlar hakkında da bilgi veriyordu: “Bu yazarlar arasında 70’li yıllarda Ankara’da CIA istasyon şefliği görevinde bulunduğu öne sürülen Paul B. Henze, 1984 yılında Pentagon için Henze ile birlikte bir Türkiye raporu hazırlayan Marie Mc Nally Broxeuq ve Alexandre Benningsen da bulunuyordu.”
Kuzey Kafkasyalılarla ilgili yayınları yapanlar da Marie Mc Nally Broxeuq, Paul B.Henze ve Alexandre Benningsen’di. Paul B. Henze’nin CIA ile ilişkisini vurgulayan sadece Nokta değildi. “Casus mu, Çığırtkan mı?” (2) başlıklı yazısında Teoman Erel, Paul Henze’yi “Amerikan Casusu” diye niteliyordu.
30 Kasım 1986’da Nokta Paul Henze ile bir söyleşi yayınladı. Nokta; “ABD’de bulunan Stevvart Incorporated yayınevinin çıkardığı kitabın 382-383’üncü sayfalarında sizin ClA’de general rütbesinde kadrolu olarak görev yaptığınız yazılı” diyordu ve Henze bunun “Moskova yayını” olduğunu bildiriyordu. (3) Bunun üzerine Milliyet Gazetesi’nde Orsan Öymen “CIA gülünün adı” (4) başlıklı yazısında Paul Henze hakkında bir başka belgeyi sundu: “CIA gülü Paul Henze, Türkiye konusunda en etkili kişi olduğunu kabul ediyor da, nedense Nokta’nın tüm sıkıştırmalarına rağmen CIA istasyon şefliğini kabul etmiyor. Bu iddialar Moskova kaynaklıymış. Gelgeldim bir başka kaynak daha var ki; bu kayağın Moskova’ya değil Amerika’ya daha yakın olduğu en azından Genelkurmay Askeri Mahkemesi kararıyla da tescilli” (…) “Sanık Savaşman ClA’nın Türkiye’deki çalışmalarına ilişkin örnekler verirken Paul Henze’nin adından da söz etmektedir.
Nasıl mı? Şöyle:
– “Paul Henze, ClA’nın Türkiye’deki irtibat heyeti başkanı. Ne zamana kadar? 1977 Şubatı’na kadar”
Paul Henze’nin Kafkas tarihine katkısı, sadece “Central Asian Survey” Dergisi’nde 1983 yılında yayınlanan ve 1984 yılında ODTÜ’de basılan dergileriyle kalmamaktadır. O çok daha önce başlamıştır katkılarına.
1950 yılında Münih’te kurulan Institute for the Study of The USSR (Sovyetler Birliğini Araştırma Enstitüsünün) bir yayını olan The Caucasian Revievv’da da çalışmalarını yayınlamıştır. (Paul B.Henze, “Un-revvriting” History-The Shamil Problem, sayı 6 yıl 1958)
Kafkas tarihine kimler katkıda bulunmuş; 1950’lerde Sovyetler Birliği’ni Araştırma Enstitüsü, 1983’lerde “Central Asian Survey” Dergisi ve 1984’de ODTÜ Asya-Afrika Araştırmalar Grubu.
Amaç Nedir?
Tercüman Gazetesi’nden Beşir Ayvazoğlu “Marmara Üniversitesi Türklük Araştırmaları ve Uygulama Merkezi” tarafından düzenlenen “Dünyada ve Türkiye’de Türklük Araştırmaları” konulu sempozyumda dikkate değer bir tebliğ sunan Prof. Dr. Alexandre Bennigsen’le Sovyetler Birliği’ndeki Türk ve Müslüman toplumları hakkında konuşur. (Ayvazoğlu “Sizce Batı, Müslümanları Sovyetler Birliği’nin yumuşak karnı olarak mı görüyor” diye sorar. Benningsen ise “Bu yumuşak karın meselesi bundan on yıl öncesine kadar yoktu. Fakat bu görüş aydınlarda değilse de politikacılarda güçlenmektedir” der. Kısacası amaç, Sovyet rejimini Müslüman halklarla birlikte devirmektir. (5)
Cumhuriyet Gazetesi’nden Uğur Mumcu’da bir yazısında; ”Amerika dışı araştırmalar yapılmış, ünlü Amerikan dergileri bu konuları işlemişler, CIA görevlileri de, bu konuda yayınlar yapmışlardır. Bu araştırmaların bir tanesi de Türk hasmında yayınlanmıştır.” der (6) ve Türkiye’nin Sovyetler Birliği’ndeki Müslüman azınlığın çoğunluğa dönüşmesi ve daha sonra da Sovyetlerin Müslümanlar tarafından devrilmesi gibi bir “hayal” içinde olmadığını belirtir. Bu “hayal” yıllarca Kuzey Kafkasyalılara öğütlendi ve Kafkas tarihine CIA katkısı bu “hayal” doğrultusunda gerçekleşti. 1950’lerde, soğuk savaş döneminde, Kafkas tarihi bu etkilerle yazıldı.
Görülüyor ki, Kafkas tarihine yapılan bu katkılar pragmatik tarih anlayışının ürünleridir. Oysa günümüzde bu anlayış yerini bilimsel tarih anlayışına, tarih bilimine bırakmıştır. Tarihimizin somut olgular temel alınarak bilimsel bir yaklaşımla ele alınması, 1950’lerde “Institute of the Study of The USSR” tarafından günümüzde de “Central Asian Survey” ve “ODTÜ Asya-Afrika Araştırmaları Grubu vb.” tarafından yapılan katkılardan arındırılması, önümüzde bir görev olarak durmaktadır.
1950’lerde yazılanların 1984’de tekrarlanması bu görevin önemini de arttırmaktadır.
DİPNOTLAR:
1) Nokta, 22 Haziran 1986 Yıl 4 Sayı 24
2) Milliyet, Teoman Erci, Teleks, Casus mu, Çığırtkan mı?. 8 Ekim 1984
3) Nokta, 30 Kasım İ9S6, Yıl 4 Sayı 47
4) Milliyet, orsan öy,nen, Politika Kazanı, CIA Gülünün Adı… Kasım 1986
5) Tercüman, Beşir Ayvazoğlu, Haftanın Sohbeti, 11 Ocak 1987
6) Cumhuriyet, Uğur Mumcu, Gözlem, Moskova Gezisi
18 Temmuz 1986
– 19. Yüzyıl Seyyahlarına göre Orta Kafkaslarda Din
Yazan: Mary L.Henze Çeviri: Prof. Dr. Ahmet E.Uysal Yayın No.ll
– Marks’ın Ruslar ve Müslümanlar hakkında yazdıklarından seçmeler Yazan: Paul B.Hertze Çeviri: Prof Dr. Yakup Tekin Kıtrat Yayın No: 12
– Kafkaslarda Ateş ve Kılıç 19. Yüzyılda Kuzey Kafkasya Dağ Köylülerinin Direnişi Yazan: Paul H. Ilenzc Çeviren: Akın Kösctorun Yayın No: 18
– Kafkaslarda Müslüman Gerilla Savaşı (1918—1928)
Yazan: Ale.yandre Benningsen Çeviren: Akın Kösctorun Yayın No