YEMUZ Nevzat Tarakçı
“Büyük Çerkes Sürgün ve Soykırımı” nın bir yıldönümünü daha duygu fırtınası içinde yaşıyoruz.
Tarifsiz acıları, onurla sırtlamaya çalışıyoruz.
Tarihte emsaline az rastlanan bu büyük acıyı, bu kabul edilemez haksızlığı 161. kez bütün dünyaya haykırıyoruz! Şartlar ne kadar olumsuz olursa olsun, biz, kimlik ve kültürümüzle sonsuza kadar yaşamak için mücadelemize devam ediyoruz.
GELİŞMELER UMUT VERİCİ
Sürgün ve soykırımın 161. Yıl dönümü etkinliklerinde sıcak, samimi, derin anlamlı güzel tablolar gördük, güzel ifadeler duyduk, ümitlendik!
Siyasilerin mesajları, samimiyeti şüpheli de olsa memnuniyet verici.
Halkımızın acısıyla yoğrulan değerli dernek, vakıf ve federasyon başkanlarımızın pozitif mesajları, motive edici. Demek ki biz, öfke ve nefret söylemlerini aşıp tarifsiz acılarımızla yüzleşip, acılarımızı onurla sırtlayıp direnmeyi, dirilmeyi de gerçekleştirebiliyoruz.
ACILI YÜREKLER SAMSUN’DA BULUŞUYOR.
Gönüller yorgun, kalpler hüzünlü…
Sesler titrek, nefesler gergin, duygular derin…
Buğulu gözler ufukta, meçhule bakıyor, Karadeniz’in derinliğinde tarihini arıyor…
Biraz sonra, yorgun, hasta, huzursuz, umutsuz, sürgünzede Çerkeslerle dolu yaşlı, bakımsız gemi sahile yanaşacak…
Çobanlı İskelesi’nde binlerce yaralı gönül, adeta talihsiz kara tarihi, kare kare tekrar yaşayacak…
Yine ayrılık, yine acı, yine vahşet ve ölüm!
İşte “Sürgün ve Soykırım” İşte insanlığın öldüğü an, işte o mekân!
24 Mayıs’ta bedenen Samsun’da olamayan on binler, yüz binlerin yüreği Samsun’da atacak!
SAMSUN ÖNEMLİ MEKÂN
Samsun programının gerek katılım gerekse verilen mesajlarla arzu edilen derinlikte olması temennimdir.
Dilerim, 24 Mayıs Samsun anma programının görüntüsü ve gür sesi en etkili şekilde muhataplara ulaşır.
Cumartesi Samsun’da olacağız. Bedenen ve ruhen bu yürek yakan etkinliğe katılacaklara, bedenen katılamasa da yüreği Samsun’da atacak olan on binlere binler selam!
YENİ MODEL 21 MAYIS
Derneklerimizin 161. Yıl etkinlikleri umut verici. Kanaatimce yeni model 21 Mayıslar gündemde.
Öfke ve nefret ötesinde duygulara düşünce katan, 22 Mayısları merkeze alan diplomasi odaklı etkinlikler.
21 Mayıs’ın tarifsiz acılarını onurla sırtlayıp gençlerle 22 Mayısları kurgulayabilirsek kazanan biz olacağız.
Doğup büyüdüğü yerlerden, hatıralarından sökülüp dünyanın dört bir tarafına savrulduğu halde
sürgünde sürgün verip küllerinden doğan gözü ve gönlü hep Kaf Dağı’ında olan Zümrüd-ü Ankalar çoktan alkışı hak ediyor.
YAŞASIN DİRENME GÜCÜMÜZ!
Vatanıyla vedalaşamadan sürgüne gönderilen kara talihli atalarının acısını hiç unutmayanlara,
Acısını onurla sırtlayıp 21 Mayısları diriliş, direniş ve uluslararası mücadele günü kabul edenlere,
21 Mayıs’ın öfkesinde boğulmayıp, 22 Mayısları kurgulayanlara,
22 Mayısların aydınlığına inananlara selam olsun! Yaşasın direnme irademiz!
DİRİLİŞ RUHU
21 Mayıslarda, öfke, kin ve nefretin yerini diriliş ve direniş ruhu alıyorsa,
21 Mayıslarda birikmiş enerji, 22 Mayısları besliyorsa,
Kuru, ezber sloganlar, akıl dolu söylemlere; söylemler, ayağını sağlam yere basan eylemlere dönüşüyorsa yeni model 21 Mayıslar enerji kaynağımız olacak demektir.
Biz, coşkumuzu büyütüp, umudumuzu beslemek durumundayız.
Bu sağlam irade, 21 Mayıs kara kışımızı, 22 Mayıs baharıyla buluşturacaktır.
AYNI ACININ PAYDAŞLARI, AYNI BABANIN KARDEŞLERİ…
Bu büyük felaketin yıl dönümünde, aynı acının paydaşları, aynı babanın kardeşleri tarihten ders alıp, acıyı paylaşıp, kültürel duyarlılığı katlayıp, asgari müştereklerde buluşarak ortak hareketle aynı ateşte yanıyor olmanın bilinciyle küllerinden yeniden doğma iradesi gösterecektir.
Biz, ortak kaderi paylaşan milyonların tek yürek, tek ses olduğu, aynı yöne baktığı, aynı hakikati haykırdığı gün küllerimizden yeniden doğacağız!
TEŞEKKÜR ve TEMENNİ
Bu tarifsiz acının yeniden yaşandığı önemli gün için sahaya inen dernek, vakıf ve gruplara, bu vesileyle halkın tarih ve kültür bilinçlenmesine katkı ağlayan herkese,
Her 21 Mayıs’ta biraz daha iri, diri, bilinçli ve yürekli olma gayretini sürdürenlere,
22 Mayıslara yeni kapılar, yeni caddeler açanlara,
Kuruluş amacı, kültürel değerleri yaşatmak, yok olma eğilimindeki bu değerlere can suyu olmak olan kurumlarımızın gayretli, üretken yöneticilerine yürekten teşekkürler.
161 yıl önce bugün (21 Mayıs 1864) “Büyük Çerkes Soykırımı ve Sürgününde” ölümle yüzleşerek ölümsüzleşen atalarımızın aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum!
Ruhları şad olsun!
“Talihsiz tarih” 21 Mayıs’tan, kültürümüzle, kimliğimizle barış ve huzur içinde yaşayacağımız 22 Mayıslara…