NEDEN ETKİLİ BİR YOUTUBE KANALIMIZ YOK

YEMUZ Nevzat Tarakçı

Yıllardır Türkiye’de yaşayan milyonlarca Çerkes, “Neden Çerkesçe yayın yapan bir TV kanalımız yok!” diye devlete sitem etti durdu.
Haksız değillerdi, elbette haklılardı ama olmadı, olmuyor…
Bugün, televizyon, dün kadar ihtiyaç mı, bu konu tartışılabilir.
Tartışılamayacak bir konu varsa o da Çerkes toplumunun gün geçtikçe dilinin yok olduğu, kültürünün unutulduğu.

CEVAP BEKLEYEN ZOR SORU
Hepimizce malum ki TV artık eski gücünü yitirdi şimdilerde YOUTUBE var.
Bir kamera bir tripottan oluşan bir Youtube kanalı?
Şimdi cevabı zor soru geliyor.
Devlet bizim için bir TV kanalı açmadı, peki biz bir kamera bir tripotla bir Youtube kanalı niye açamadık, niye açamıyoruz?
Küçücük bir stüdyo birkaç çalışandan oluşan mütevazı bir yayın kuruluşu.
Mesela bir üst kurumumuzun kontrolünde olacak bir kanal.
Günlük haberleri olan, canlı yayınlar yapan, dil dersleri, kültür, sanat etkinlikleriyle dolu dolu, cıvıl cıvıl bir Youtube kanalı.
Buna gücümüz mü yetmiyor?
Dil bilen eleman mı bulamıyoruz?
Kanalın seyircisi, takipçisi mi olmaz?
Ne bileyim, insan bunları düşününce tıkanıyor, söz tükeniyor!
Sanırım konu, ekonomik değil, konu inanma ve samimiyet!
 
GENÇLER GÜZEL ŞEYLER YAPIYOR
Gençler, @Wunafe TİVİ ‘de bu kültürü yaşatmak için büyük çaba harcıyor.
Diğer taraftan @Adiga itv , kültürel duyarlılıkla yoğun çaba içinde.
Bu çalışmalar elbette alkışa değer ancak yeterli değil.
Büyük destek gerek.
Bu gençler, kurum ve kuruluşlarımızdan dernek ve üst kurumlarımızdan destek bulmalı mı, buluyor mu bilmiyorum.

SMİMİYET Mİ EKSİK
Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki tek başına bir kişi, bir kamerayla hatta eski model bir telefonla neler neler yapıyor, yüzbinlere, milyonlara hitap ediyor.
Biz ise hâlâ devletten “Adıge TV” talep modundaysak, farklı çözümler üretemiyorsak bir yanlışlık yok mu bu tavırda?
Yoksa biz dilimizi koruma, kültürümüzü yaşatma konusunda samimi mi değiliz?
Anlaşılan, hayaller ve cılız girişimler çok yordu bizi.
Şimdiye kadar “Adıge TV” talebiyle çok söz sarf ettik.
Ne kadar samimiydik ne kadar doğru kapı çaldık onu da bilmiyorum.
Biliyorum, hep elimiz boş döndük!
Sahi biz, yanlış kapılar mı çalıyoruz ya da kapı çalmayı mı bilmiyoruz?
 
İÇ DİNAMİKLERİMİZİ ÇOK DAHA İYİ KULLANABİLİRİZ
Acaba, sürekli başkalarından bir şeyler istemek, başkalarının metotlarıyla başkalarının pusulalarıyla hedefe ulaşmaya çalışmaktansa mevcut iç dinamiklerle iş yapmanın zamanı gelmedi mi?
Başkaları gibi, başka vadilerde dolaştığımız yetmez mi?
Kendi öz kaynaklarımızı, kendi kültür değerlerimizi layıkıyla değerlendirsek mi artık?
Galiba çözüm, kendi öz değerlerimiz ve öz kaynaklarımızda, samimiyetimizde!
 
ÇÖZÜMÜ KİM ÜRETECEK
Çerkes toplumu, kendi değerlerini koruyabilmek için elbette çağın gerekleriyle yürümek zorunda.
Çerkes toplumunun, dilini ve kimliğini koruyabilmesi, kendi kültür, sanat, tarih ve edebiyatına sahip çıkabilmesi ancak kitle iletişim araçlarını etkili kullanmakla mümkündür.

SÖZÜN ÖZÜ
Daha fazla vakit geçirmeden çözüm üretmeliyiz.
Etkili bir Youtube kanalı, toplumumuz için çok önemli bir fırsat!