ÖVGÜ İNSANI MUTLU EDER

Kuban Paul Seauhmann
02.09.2006

Değerli okuyucular, Kefken Projesi için haftalık yorumlarımız aksıyor. Bu nedenle şimdiden özür diliyoruz. Yağmur nedeniyle birkaç gündür çalışmalar durdu. CC forumlara bir göz atma olanağı oldu. Bazı yorumları okuyunca kısa da olsa düşüncemizi belirtelim istedik.

Proje bitiminden sonra buluşmak dileğiyle…

Herkes övgü almaktan hoşlanır. Bu nedenle her yapılan işte övgü beklemek son derece doğaldır. Ancak bazı işler vardır ki, hem övgü beklemek hem övmek yanlıştır. Kefken Kafkas Abhaz Anıt Mezarlığı Projesi övünülecek bir proje değildir. Çünkü orada yatan thamadelerimize saygı için yapıldı tüm çalışmalar. Bu nedenle orada görev yapan hiç kimse övgü beklemediği gibi övülmeyi de istemez.

Çağdaş insan, toplumsal çalışmaları görev boyutunda değerlendirir.

Kefken’de yapılması gereken bir görev vardı.

Kimi oraya geldi, fiziki olarak çalışmalara katıldı.

Kimi gelemedi, gücü yettiğince maddi yardımda bulundu.

Kimi maddi olarak destek olamadı, yüreğini koydu.

Kimi de bu projeyi baştan sona yanlış buldu.

Sonuç olarak toplumsal bir proje bitmek üzere.

Önemli olan kimlerin ne düşündüğü ve ne yaptığı değil, orada Çerkes’e yakışır bir anıt mezarlığın olmasıydı. Bu da olmak üzere.

Bu açıdan bakıldığında övülmenin hiçbir anlamı yok. Bu nedenle projeye maddi ve manevi emek verenlere sade bir teşekkür yeterlidir.

Kendi adıma herkese teşekkür ediyorum.



Sevgili arkadaşım Keç-ı Süleyman’dan mükemmel bir şiir:

Mezartaşını suya diktiklerimize dair
Şebetim yıko Şevmaf kızı Ekuanze henüz beşindeydi
Saşe’yi ala bulayan Şevmaf’lar ile Aminet’lerin alkanlarıydı,

Fönklerin son sesinde,direnenlerin son nefesinde
Her birşeyden habersiz sabi, bir başına Saşe’nin kenarındaydı
Ekuanze şaşkın Ekuanze bitkin Ekuanze bitap
Ekuanze henüz beşinde, sürgün yolcularının peşinde.

Ekuanze bir daha duyamayacağı kafenin sesinden habersiz
Yaşlı Laz taka’sının güvertesinde ağlar.
Sessiz, sessiz

Ekuanze henüz beşinde, sürgün yolcularının peşinde
Koca bir delik açıldığında taka’nın sancağında,

Ekuanze henüz beşinde, meçhul yolcuların peşinde.
Nur olup gömüldüğünde suya, ay parçası, nur parçası Ekuanze

Baba Şevmaf ile anne Aminat’a kavuştuğunda
Henüz beşindeydi,sürgün yolcularının peşindeydi
Ekuanze, güzel ve mağrur lüle saçlı Çerkes kızı
Candan can koptuğunda beşindeydi,

Sürgün yolcularının peşindeydi.
Mezartaşı denize, adı dalgalara yazıldığında.