SANAL ORTAM İCAD OLDU, MERTLİK BOZULDU MU?

Kuban Paul Seauhmann
28.04.2004

Geçen haftalarda Marje mail grubunda bir kardeşimizin  garip bir maili yayınlandı. Bu kardeşimiz bir büyüğümüzün ailesi ile ilgili açıklamada bulundu. Olayın içeriği çok da önemli değil.  Ancak, Çerkes insanının nereden nereye geldiğini gösteren ibretlik bir olaydı. Bu kardeşimiz nasıl böyle bir davranışta bulundu bunu iyi değerlendirmek gerek.

Özellikle bilgisayar iletişimde “Sanal Ortam” gibi bir kavram üretildi. Her türlü densizlik bu kavramın ardına sığınılarak yapılıyor. Hala da yapılmakta. Xabzenin gücü “Sanal Ortam”a yetmiyor sanılmasın. Bu büyük bir yanılgı olur. Asıl incelenmesi gereken; büyük küçük, doğru yanlış demeden bu tür davranışları sergileyen gençlerimizin durumu. Peki bu gençlerden sorumlu olanlar ne yapıyor? Bu delikanlı kendi kafasına göre mi böyle bir davranış sergiliyor? Pekiyi sergiliyor diyelim. O kendi toplumuna verdiği zararın farkına varamayacak kadar aymaz olsun. Bu kardeşimizin ağabeyi, amcası, dayısı, babası, üye olduğu bir Çerkes toplumu ve sorumluları da mı yok?

Haddini bilmezlik diz boyu olmuş. Toplumumuz için uğraşan insanlarımızın özel yaşamlarına burnunu sokmak hangi hastalıklı kafanın işi olabilir. Bu nasıl bir ahlaktır? Bu nasıl bir stratejidir?

Haftanın yorumlarında dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışıyoruz. Gençlerimiz ne yazık ki, bırakın Çerkesliği insanlığı bile unuttular. Elbette tüm gençliği aynı potaya koyamayız, ancak eğriye eğri doğruya doğru diyeceksek, çoğunluk böyle. Ne adet bilir, ne gelenek bilir bir gençlik yetişti. Yani bu maili gönderen kardeşimiz “haynape” kelimesini hiç mi duymadı?

Bu gençleri yönetenler, onlara akıl verip yola düzenler hiç mi duvar yıkılırsa kendilerinin de altında kalacağını görmezler? Bu ne inanılmaz bir inattır. Özel sorunlar özelde genel sorunlar genelde tartışılmalıdır. Ancak her iki durumda da ahlakını bozmamak temel prensip olmalıdır. Küçük küçüklüğünü büyük büyüklüğünü bilmelidir.

Türkiye’deki gençliğin başıboşluğu ve darmadağınıklığı aynen bizim gençlerimize de yansıdı. Hiç bir dönemde Çerkes gençliği bu denli dejenere olmamıştır. Babası yaşındaki insanlara saldırmanın başka kim açıklamasını yapabilir?

Artık asimilasyon geride kaldı. Şu anki gözlemlerimiz; durumun çok daha ileri boyutlarda olduğu yönünde. Ahlak da bitti. Sessiz çoğunluk susmaya ve bu tür insanlara ses çıkarmamaya devam ediyor. Marje’ye gelen böyle bir mailden sonra 1000’in üzerinde üyesi olan guruba yüzlerce mail gelmesi gerekirdi. Ancak bir iki mail geldi o kadar.

Dediğimiz gibi, asıl sorun olayın içeriği değil. Genç bir insanımız haddini bu kadar nasıl aşar? Sorun bu. Bu gücü ya da aymazlığı ona kim verir? “Sanal Ortam” kavramının ardına bu kadar mı saklanılır?

Yalnız değişen bu mu? Elbette değil, gençlerimiz kendi aralarında kurdukları iletişimde de yolun dışında yürüyorlar. Size Çerkes gençlerinin katıldıkları chat odası diye adlandırılan sohbet odalarından birkaç diyalog örneği verelim. Durum vahametini kendiniz görün. (Kullanılan nicklerin büyük çoğunluğu Çerkesce isimlerden oluşuyor. O nedenle bu gençlerin refüze olmaması için isimlerini yazmıyoruz.)

X: selamınaleyküm millet.
Y: oooo..toprak nerdesin yaaaa..
X: nabeeer kanki
Q: yaw ………bir türktü çığırda neşemizi bulalım
M: hepinize hayırlı geceler selamınaleyküm byeeee
L: X, nerden?
X: ……..dan
L: ii… (ii, harflerini iyi anlamında kullanıyor. Yani bir “y” harfine basmayı zul görüyor)
X: sen
L: ……..dan
X: yaw sizin ordan …….var tanıyonmu
L: hee..sen nerden tanıyon
X: dügünde tanıştıydık. Selam söyle benden
L: aleyküm selam
X: senin adın neydi
L: …..
X: tamaaammm kankiJ))))
N: selamünaleyküm cemaat
Y: alekümselam….abi.
N: ne o muhabbet yok mu
Y: abi bugün millet uyuyuo
N: iyi iyi uyuya uyuya büyecekler…….geldimi

(bu arada özel diye tabir edilen bir kutu açılıyor ve bir kardeşimiz yazıyor)

A: nrd
K: Pardon anlamadım
A: nerden yaw
K: Önce tanışalım mı
A: olur. Bayan mısın
K: Yok değilim
A: iyi o zaman byeeee

Bu kısa konuşmalar yaklaşık 1 saatlik bir sürede yapıldı. Yani 1 saat boyunca 30-40 gencimizin bulunduğu chat odasında konuşulanın tümü bu.

Yaklaşık 2 aydır bu odalara girip gençlerimizi izliyorum. Konuşmaların yüzde 90’I bu tür konuşmalar. Yüzde 10’u da futbol takımları üzerine. Ortalama her genç yaklaşık 1 saat odada kalsa, 40 genç 40 saatlik bir süre eder. 40 saat harcanan zamanda elde edilen sonuç bu.

Tüm bunlara karşın, bizim inancımız; ne olursa olsun çağdaş insanlarımız başarıya ulaşacakları yönündedir.

Son Söz
Çerkes, öksürürken ağzını eliyle değil, mendiliyle kapatandır. (Kuban)