SEN NEYİ İSTEMİYORSUN?

YEMUZ Nevzat Tarakçı
23.06.2013

Canım kardeşim, bakıyorum duyarlı Çerkes rolündesin.

İzliyorum, oldukça hazımsız, alabildiğine huzursuzsun.

Bilirsin, hırs, haset ve kıskançlık kalbe zarar.

Gel, törpüle olumsuz duygularını, sevimsiz tavırlarını.

Gel, toplumun ve kültürün adına yapılan güzelliklere sen de sahip çık, bu güzelliklerle sen de mutlu ol.

Unutma, keskin sirke küpüne zarar.

Sevgili kardeşim, söyler misin sen neyi eleştiriyorsun, neyi istemiyorsun?

Anavatan’dan gelenlerle Türkiye’deki Çerkes toplumunu 150 yıllık hasreti giderircesine, kardeş olduklarını bütün dünyaya haykırırcasına kucaklaştıran, sevgiyi, kardeşliği pekiştiren “Kültür şenliklerini” mi?

Yurtdışından ve Türkiye’nin değişik bölgelerinden pek çok sanatçı, şair, yazar, oyuncuyu toplumla buluşturan, kültür ve sanat sevdalısı binlerce insana günlerce büyük coşku yaşatan, değişik mekânlardaki farklı salonlarda müzik, dans ve söyleşilerle on binlere hitap eden “Uluslar arası kültür ve sana festivallerini” mi?

Yok oluşun ayak seslerinin beyinlerde yankılanmaya başladığı bir süreçte, fedakâr dil öğretmenlerinin büyük gayretleriyle yüzlerce gencin katıldığı “Adigece dil kurslarını”  mı?

Gençlerin gururla sergilediği “Adigece bilgi yarışmalarını”  mı?

Salonu tıklım tıklım dolduran,  katılımcıları mest eden “Adigece tiyatroları” mı?

Özellikle yeni neslin hizmetine sunulan “Kültür -eğitim ve sanat dergilerini” mi?

Genç Nart’ları buluşturan, “ Kültürel, sanatsal ve sportif çalışmaları” mı?

Güzel Setenay’ların yoğun çabalarıyla oluşan “çay sohbetleri”, Çerkes yemekleri “Kermeslerini” mi?

Üniversiteli gençlere verilen “Eğitim burslarını” mı?

Üniversiteli öğrenciler için açılan “Gençlik evlerini” mi?

Bilinç ve coşkuyla yürütülen  “Xabze toplantılarını” mı?

Thamadelerin bilgi ve birikimlerinden faydalanmayı amaçlayan “Thamade pazar sohbetlerini” mi?

Kafkasya’dan gelen hoca yönetimindeki “Yoğun halk dansları çalışmalarının ürünü olan miniklerin ve gençlerin o doyumsuz danslarını” mı?

Salonundaki izleyicilerin duygu seline karışan “21 Mayıs anma programlarını” mı?

Özlem, coşku ve kucaklaşmanın mekânı “Köy şenliklerini” mi?

Bayraklar elde, sevgi selini andıran “Festival dostluk ve kardeşlik kortej yürüyüşlerini “mi?

Binleri buluşturan ihtişamlı “Açılış programlarını” mı?

Bu kültürün yaşatılması amacıyla yönetimlerin büyük çabalarıyla “TBMM’nin sağladığı maddi ve manevi destekleri”  mi?

“Kültür Bakanlığının, Gençlik ve Spor Bakanlığı” nın hatırı sayılır maddi katkılarını mı?

“Valiliklerin, Belediyelerin, işadamlarının bu topluma, bu kültüre sıcak, anlamlı ilgisi ve maddi desteklerini” mi?

Etkili çalışmalarıyla bir taşra derneğini, Türkiye’de ve Kafkasya’da itibarı oldukça yüksek bir dernek haline getiren sevgi dolu yüreklerin “parlak zihniyetini” mi?

Derneklerin samimi, uyumlu, ufuk sahibi, ezber bozan “güçlü yönetim kurullarını” mı istemiyorsun?

O halde söyler misin a canım sen ne istiyorsun?

Hadi, durma söyle!