SENİ BEKLİYORUZ!

YEMUZ Nevzat Tarakçı
11.11.2006

Çok özledik seni, bekliyoruz hepimiz! Pırıl pırıl halin, güler yüzün, tatlı dilin…

Sevgin, bilgin, birikimin, hoşgörün…

Seni bekliyoruz, ne olursun hemen gel!

Biliyorsun dilini, seviyorsun kültürünü, saygılısın inancına, evrensel değerlere.

Şu küçücük dünyada büyük bakıyor, büyük düşünüyorsun. Buram buram kültür kokuyorsun.

Okuyor, araştırıyor, öğreniyorsun.

Özledik, gözlerimiz yolda, kollarımız açık seni bekliyoruz.

Gel artık yeter, bekletme bizi!

Gel, gel de katkı sağla dünya barışına, hoşgörüye, sevgiye, anlayışa!

Bütün insanların farklı ama eşit olduğunu anlatmak adına.

İnsanı sevmek, saygı duymak, kucaklamak yakışır sana.

Bütünün içinde sen farklı bir kesit.

Değil mi ki  “hepsi farklı hepsi eşit.”

Sen, küçülmüş dünyamızda büyük düşünerek sorunları aşacak, yer yer coşup taşacaksın.

Sen ki, toplumunu seven, mazisini bilen, okuyup öğrenen, ufku geniş dilinin ötesinde diller bilen bir fidansın.

Bu fidanlar değil mi gençliğimiz.

Gençliğimiz olmazsa olur mu geleceğimiz?

Yani her şeyimizsin, biliyoruz bunu biz.

Sensin işte kültürümüz, kimliğimiz, birikimimiz…

Sensin ufukta beklenilen, sensin uğrunda türküler söylenilen.

Tatlı şirin bir sevgilisin sen.

Sen Setenay’sın, Elburuz’sun, Cankat’sın, Nart’sın, Nalmes’sin.

Sen bizim geleceğimsin, her şeyimizsin.

Kafe’sin, Şeşen’sin, Wug’sın, akordeonsun, saygısın, hoşgörüsün, kucaklayansın kucaklanansın.

Ne olur anla bizi, senin için gereğini yapıp, seni gereği gibi anlayamadıysak da!

Senin seviyor, lafını bolca ediyor, durmadan hayalini kuruyoruz.

Gel! Dört gözle bekliyoruz, hemen gel! 

Seni özlemle, hasretle kucaklayıp, koklayıp doyasıya öpeceğiz!

Sen özelsin, güzelsin, gençliksin, geleceksin,

Heyecanla bekliyoruz!

Gel!

Gelişin bayramımız olacak.

Amaaa…

Ya gelmezsen?