ŞİİR KÜLTÜR İNSAN

YEMUZ Nevzat Tarakçı

Nasıl ki insan, havasız, susuz yaşayamazsa kültür de şiirsiz, şarkısız, türküsüz, müziksiz, tiyatrosuz… yaşayamaz!
O halde kültür sevdalıları, kültürlerinin derin damarlarında beslenen şiiri, şarkıyı, oyunu, dansları… yaşatma gayreti içinde olmalı.
Sanata ve sanatçıya layık olduğu değeri vermeli.
Zira sanata, edebiyata verilen değer, kültüre verilen değerdir.
Kültüre verilen değerse, topluma verilen değerdir.
Bu konuda özellikle gençler, sanata, edebiyata daha yakın durmalı.
Gençler, şiirle, tiyatroyla daha bir bilinçle kucaklaşmalı.

SİZSİZ OLMUYOR
Gençler, bakın şiirler sizi bekliyor!
Şarkılar, türküler, tiyatrolar sizsiz olmuyor!

ŞİİR VE İNSAN
“Tarihten bugüne kâğıtlar bitti, mürekkepler tükendi, ömürler toprağa yar oldu ama şiir hiç bitmedi.”
“Duygu, his ve hayal var oldukça, camlar mumların aleviyle buğulandıkça, lambada titreyen alev üşüdükçe, kısacası insan var oldukça şiir asla yok olmayacaktır.”
Şiirle kalın!

SEVGİLERDE
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.
(Behçet NECATİGİL)

DÜNYAYI VERELİM ÇOCUKLARA
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
Oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
Dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
Çocuklar dünyayı alacak elimizden
Ölümsüz ağaçlar dikecekler
(Nâzım HİKMET)

SÖYLE SEVDA İÇİNDE TÜRKÜMÜZÜ
Söyle sevda içinde türkümüzü
Aç bembeyaz bir yelken
Neden herkes güzel olmaz
Yaşamak bu kadar güzelken?
İnsan, dallarla, budaklarla bir
Aynı maviliklerden geçmiştir.
İnsan nasıl ölebilir,
Yaşamak bu kadar güzelken?
(Fazıl Hüsnü DAĞLARCA)