DEMOKRASİ XABZE SINAVINDA

YEMUZ Nevzat Tarakçı

Vitrininde “Dünya Çerkes Birliği” sorunu olan, temelinde ise farklı sorunlar barındıran son KAFFED olağanüstü genel kurulunda, yer yer demokrasinin “xabze” sınavını izledik.
Programda adeta demokratik kurallar ve tüzük hükümleri bazı noktalarda xabzeden referans almak durumunda kaldı.
Salonda “Çerkes demokrasisi” vardı. Neden olmasın, olur, demokrasinin Çerkesçesi de olur!
Delege olmadığım için genel kurula katılmadım. Programı, evimde Mole videonun canlı yayınından takip ettim. Hatta telefon ve bilgisayarla yetinmeyip büyük ekranda, çayım ve çerezimle, söylenilenleri not alarak, olup biteni pür dikkat izledim.

TEBESSÜM SAHNELERİ
Programda, genel kurula katılmayan/katılamayan delegeler lehine tüzük hükümleri “xabze”ye göre nasıl da güzel yorumlandı.
Bazı konuşmacıların “Tüzük bunu emrediyor ama biz şöyle yapalım derken yani tüzüğe değil “xabze” ye uyalım, anlamına gelecek pamuklara sarılıp sarmalanan ifadeleri, eminim dikkatli izleyicileri benim gibi tebessüm ettirmiştir.

Programda bu ifadeler kullanılırken ben de sosyal medyada şu paylaşımı yapmıştım…
“Kaffed Genel Kurulu devam ediyor… Demokratik ve yasal kurallara göre değil hatta federasyon tüzüğüne aykırı, “xabze” kurallarına göre genel kurul yapıyoruz. Ayrıca delegelerin sadece üçte biri salonda… Şimdi daha net anlaşılıyor neden bu halde olduğumuz.”

Daha sora da şu iki ifadeyi paylaştım:
“Kaffed genel kurulu devam ediyor. Kaffed yönetimi, bu genel kurulu, büyük çabalarla, bir güven oylamasına dönüştürdü. Kaffed yönetimi bu kongrede güvenoyu almazsa yoluna devam edemez!”
“Kaffed Genel Kurulu devam ediyor… Bekle bizi salon, anlaşılan en kısa sürede yine birlikte olacağız!”

“HİÇBİR ŞEY OLMASA BİLE KESİNLİKLE BİR ŞEYLER OLDU’
Kongreden sonra konuyla ilgili tek kelime yazmadım, tek kelime paylaşmadım.
Duyarlı bir Çerkes genci kalkıp sorarsa eğer “Bu genel kurul niye yapıldı, alınan bu karar için genel kurula ihtiyaç var mıydı? dese cevap veremezdim.
Ya da bu kadar uzun süre ön hazırlığı yapılan, bu kadar ateşli tartışmalara konu olan bu değişim programı, nasıl böyle biter! diyene verilecek cevabım yoktu.
Aslında şöyle söyleyebilirdim:
Hani hatırlarsınız, yakın tarihte yaşanan, seçim sonuçlarını hazmedemeyen bir siyasetçinin tarihe geçen “Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu!” ifadesini.
Değişim değişim diyordunuz, bu genel kurul niçin yapıldı, ne değişti bu kongrede? diyenlere “Hiçbir şey olmadıysa bile bakmayın siz aslında çok şey oldu!” diyesim geliyor.

TOPU TACA ATANLAR GÜNAH KEÇİSİ ARAYANLAR
Genel kurulda yapılan bazı konuşmaları dinleyenler eminim “Yahu yoksa bizim kurumlar DÇB bahanesiyle topu taca mı atıyor, yoksa günah keçisi mi arıyorlar?” demiştir.
Bana göre haksız da sayılmazlar.

COŞKULU BİR GENEL KURULDU
Ben, konuşma isteğinin bu kadar zengin, duygu ve düşüncelerin bu denli kürsüye yansıdığı bir toplantı, bir program bir genel kurul görmedim.
Kim ne derse desin bu bağlamda alkışa değer bir genel kuruldu.
Herkes düşüncesini söyledi, düşüncesinde direndi, demokratik hakkını kullandı, demokratik tepkisini koydu.
Ancak kürsüde düşüncesini kararlı bir şekilde, gerekirse kısmen sert ifadelerle anlatan kişileri görmeye alışkın olmayan hatta düşüncesini programda paylaşmak yerine, programda susup program sonrası konuşmaya alışkın bir toplumda bu durumu yadırgayanlar da yok değildi.

YAŞÇA BÜYÜKLER SUSMALI MIYDI?
Yaşça büyük olmanın yanında, deneyim, bilgi ve birikimleriyle farklı olan, yıllarca bu topluma katkı sağlayan, eserleriyle tanınan kişiler için neden böyle etkili konuştu, neden görüş belirtti, niçin yüksek performans gösterdi demenin hangi mantığı var, doğrusu anlamakta zorlanıyorum!
Bu tutum “xabze”ye mi aykırı, demokrasiye mi ters?
İdeal olan; kadını erkeği, yaşlısı genci, söylenecek sözü olan herkesin görüş bildirmesi değil mi?

THAMADELER AYAKTA ALKIŞLANMALIYDI
Program sonrası şöyle bir sıkıntı yaşandı: Bu genel kurulda “Thamade” ler, deneyimlerini, bilgi ve birikimlerini, beklenenin üstünde bir performansla neden sahnelediler?
Neden bu kadar avukat ve akademisyenin huzurunda bu denli kararlı, bu kadar coşkulu ve bu kadar başarılı oldular, düşüncesi dert edilecek bir konu olmamalıydı. Bilakis thamedelerin yüksek performansı ayakta alkışlanmalıydı.
Programa katılan ve katkı sağlayanlar fazlasıyla takdiri hak ediyor. Eleştirilecekse mazereti olmadığı halde programa katılmayan, görüşünü paylaşmayanlar eleştirilmeli.

GENÇ DELEGE YAKIŞIRDI SALONA
Keşke, gençlerin olduğuna inandığımız geleceği konuşurken genç delegelerin sayısı fazla olsaydı.
25 yaşında 25, hatta 125 delege yakışırdı salona!

PROGRAM SİYAH BEYAZ DEĞİLDİ
Programın sadece siyah beyaz kısmı değil çok renkli, çok alkış hak eden güzel tarafları da vardı.
Olup biteni siyah beyaz izleyenler çok şey kaçırmıştır.