KITIJ Cemil Biçer
Bu topraklar tarih kitaplarında “Diyar-ı Rum” olarak geçer. Bu coğrafya halklarında üretim ilişkilerinden kaynaklı her türlü desise, dübârâ, hile bulunur. Bu tespitten hiç kimse gocunmasın; sosyolojik tespitlerde alınganlık ve duygusal hassasiyet olmaz.
Göçebe ve hayvancılık kültürlü üretim ilişkileri ile feodal tarım ekonomisi üretim biçimi, insan ilişkileri bakımından birbirinden çok farklıdır. Sağcısı da, solcusu da, dincisi de aynı toprakların farklı üretim biçiminden beslenen siyasal örgütlenmelerdir.
Daha dün birbirlerine seçim meydanlarında ana-avrat söverek yağlı urgan fırlatanlar, ne oldu da yaprak sarmalı can ciğer kanki oldular? Madımak Oteli’nde üzerimize benzin döküp bizi diri diri yakanlarla dört ayaklı masada altı kol iskambil oynayarak istikşafî fülörtleşmeler… Şimdi de “sarayda çay partisi” için davetleşmeceler… Ne oluyor lan? Salak mıyız biz?
İşin asıl analiz edilmesi gereken yönü burası. Doğal olarak bu “istikşafî” oynaşmaları analiz ederken, her türden siyasal yapının IQ ortalamalarını baz almak gerekir. Eğer bunu göz önüne almadan tespit yaparsanız, yazdıklarınız suya yazılmış yazıya benzer; yel üfürür, sel götürür.
“Ne gam efendim…” demeyin. Feylosof Rıza olsanız, beyhude.