SİYASETİ KEŞFETTİK

YEMUZ Nevzat Tarakçı
21.02.2015

150 yıllık dernekçilik geleneğimizin olmazsa olmaz klasik spot cümleleri var:

“Derneğimizin tanışma ve dayanışma programı”

“Derneğimizin genişletilmiş istişare toplantısı”

Meğer ne çok kullanırmışız “tanışma”, “dayanışma” ve “istişare” sözcüklerini.

Meğer toplum olarak ne çok önem verirmişiz istişareye, dayanışmaya.

Bakıyorum da bu kavramlar adeta toplumumuzla özdeşleşmiş(!)

Neredeyse ömrümüz “istişare ve dayanışmayla” geçmiş(!)

Keşke böyle olsa!

 

HANİ İSTİŞARE, HANİ DAYANIŞMA?

Mutat sosyal olaylar için dayanışma kolay olabilir.

Cenaze için dayanışma, düğün için dayanışma gibi.

Ancak her konu istişareye ve dayanışmaya uygun olmayabiliyor.

Mesela şu konularda niçin yeterli istişare yapamıyoruz?

“Dağınıklığımızı nasıl giderebiliriz?”

“Toplumumuzun siyasete bakışı nasıl olmalı?”

“Çerkes toplumu siyasetten uzak mı durmalı, siyasete mi girmeli?”

“Siyasete girilecekse Çerkes partisi olmalı mı?”

“Yoksa büyük partilerden güçlü adaylar, daha mı doğru?”

“Kimler, niçin milletvekili adayı gösterilmeli?”

“Bağımsız adaylara toplum nasıl bakıyor?”

“Ya matematiğin bağımsız adaylara bakışı?

Gibi pek çok konunun istişaresinde ve dayanışmasında ne yazık ki yaya kaldık?

Büyük derneklerimiz, büyük çatı kuruluşlarımız ve dahi büyük başkanlarımız bu konuda ne yapar, ne düşünür?

Toplum, bu konu ve kavramları ne zaman ve nasıl konuşacak, ne zaman tartışacak?

Galiba seçimden sonra!

 

SİYASETİN KIYICIĞI

Siyasetin kıyıcığına korkarak, çekinerek, etrafımıza bakınarak attığımız adımlara bir bakın!

Sosyal medyada Çerkes siyaseti adına yazılanlara, çizilenlere bakın!

Hayal peşinde koşanlara bakın!

“Laf ola beri gele!” diyenlere bakın!

Kıskançlığa, tahammülsüzlüğe, öfkeye bakın!

Dökülüyoruz!

 

YETERLİ BİLGİ, SAĞLAM ÜSLUP

Siyasette çok yeni, çok acemiyiz!

Siyaseti konuşmakta çok geciktik.

Bilenimiz de bilmeyenimiz de siyaseti konuşuyor, yazıyor, tartışıyor.

Konuşulmasın, tartışılmasın diyen yok!

Ama yeterli bilgiyle, sağlam üslupla.

Ne yazık ki çoğumuz bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyoruz.

Bilmediğimiz, anlamadığımız bir alanda akıl hocalığı yapıyoruz.

Sıkıntı burada.

 

DERSİMİZE HİÇ ÇALIŞMAMIŞIZ

Medyaya yansıyan Çerkes siyaseti endişelendiriyor beni.

Dersine hiç çalışmamış bir öğrenci gibiyiz.

Sınıfta kalacağız diye korkuyorum!

Bakın bir, siyaset, seçim, parti, aday… noktasındaki dağınıklığımıza, çelişkilerimize?

Bir bakın koca koca adamların öfkeli üslubuna?

Bir bakın kavgayı seyredip gönül eğlendirenlere.

Bir bakın “Bizden kasaba da köy de olmaz!” diyenlere?

Bir bakın,

Nasıl savrulduk?

Nasıl bocalıyoruz?

Nasıl, ayrıştırıyor, nasıl ayrışıyoruz?

Nasıl ötekileştiriyoruz?

Hani dayanışma?

Hani istişare?

Hani sevgi?

 

GÖLE MAYA ÇALIYORUZ

Bağımsız adaylar…

Garip!

Nasrettin Hoca’ya danışmadan göle maya çalıyoruz.

Tutar mı?

Ya tutarsa!

 

DAVETLİMSİNİZ!

Ey kıskançlar,

Ey öfkesini kontrol edemeyenler,

Ey uyumsuzlar,

Ey vurdumduymazlar,

Ey dayanışmadan habersizler,

Ey kardeşliğin gereğini yerine getiremeyenler,

Ey istişareden nasibini alamayanlar,

Ey sosyal medyada, kardeşleri için kaleminden kan damlatanlar, davetlimsiniz!

Hem de bu hafta sonu?

“Derneğimizin düzenlediği tanışma, dayanışma ve istişare toplantısına davetlisiniz.”

Buyurun!