Nart Akhoumsatch
Aslında Rusya Federasyonu ordusunun öncelikli amacı, Ukrayna sınırları içinde bulunan soydaşlarının can güvenliğini sağlamaktı. Ukrayna Neo-Nazi rejiminin ruh hastası faşist çetenin, Donbas bölgesinde Rus halkına karşı yapmış olduğu zulüm ve etnik soykırım girişimlerinin birinci dereceden suçluları ve CIA tarafından Rus düşmanlığı temelinde beyinleri yıkanmış Nazi Azov taburuna yönelik bir askeri operasyondu. Bu ruh hastası sapık Neo-Nazi canilerin isimleriyle birlikte tek tek resimleri Rusya TV’lerinde yayınlanarak ve caddelere resimleri asılarak afişe edilmişti. Operasyonun amacı bu suçluların yakalanıp Rusya Federasyonu adaletine teslim edilmesiydi. Yoksa Ukrayna halkı, Rusya halkının kardeş halkıydı. Halklar arasında bir savaş söz konusu değildi. Bir askeri operasyondu..
Fakat Batılı emperyalist güçlerin müdahalesiyle sonradan bölgesel bir savaş mahiyeti kazandı. Görünüşte her ne kadar saldırgan taraf Rusya görünse de aslında Batı kuklası faşist rejimler tarafından etrafı kuşatılmış ve işgal edilmesi düşünülen mağdur bir ülke konumundaydı Rusya. Büyük lider Putin’in öngörüsü sayesinde Rusya topraklarında olabilecek muhtemel bir savaşı, alınan önleyici tedbirler sayesinde bugün Ukrayna topraklarında cereyan etmektedir. Rusya hiçbir zaman savaş taraftarı olmamıştır. Batılı emperyalist güçler, ekonomik ve askeri alanda gün gün gelişen ve kendi egemenlikleri için kaygı verici buldukları iki dünya gücü, Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti’ni hedef almışlardı. Komşu ülkelerle yapay sorunlar çıkararak ekonomi ve askeri alanda gelişmelerini engellemek ve sekteye uğratma amacı güdüyorlardı. Rusya bir nükleer güç olduğundan, 3’üncü dünya savaşından da kaçınarak, Rusya’ya karşı Ukrayna’yı ileri bir güç olarak kullanmayı planladılar. Onun için NATO’ya bile almadılar ki, sözde NATO bu savaşın içinde değilmiş gibi bir imaj vermek için ama tabii ki bütün gücüyle Ukrayna’nın arkasında oldu, projeleri gereği.
Ukrayna bir NATO ülkesi olmuş olsaydı, Rusya-NATO savaşı, 3’üncü dünya savaşı demekti. Batılı emperyalist güçler, Rusya Federasyonu’na karşı yürüttükleri savaşı Ukrayna üzerinden sürdürmeyi ve Azov taburuyla birlikte devşirdikleri Çeçen, Çerkes vs. milletlerden oluşan Rusya karşıtı kiralık İslamcı terörist katillerini de CIA’nın organizasyonuyla Ukrayna’daki savaş cephesinde yer almalarını sağlamışlardır.
2014 yılında halk tarafından seçilmiş yasal ve meşru bir hükümeti, yasadışı bir şekilde ABD’nin beslemesi katil ve cani Nazi çeteleri, silah zoruyla binlerce insanın hayatına mal olacak darbeyi yaparak, halka rağmen iktidarı gasp ettiler ve terör estirdiler. Yetmedi, devlet başkanı Viktor Yanukoviç’i öldürmek istediler. Nüfusunun %40’ının Rus olduğu bir ülkede Rusça konuşmayı yasakladılar. 16 bin insan sadece Rus olduğu için vahşice katledildi. Bunun 3 bini çocuk yaşlarda olduğu söyleniyor. NATO, Rusya’ya karşı kullanılması için Ukrayna’ya her çeşit savaş ekipmanı gönderdi. Ukrayna, adeta bir silah deposuydu. Aynı Suriye’de olduğu gibi dünyada ne kadar psikopat, ırkçı ve dinci terörist sapık varsa toplayıp Ukrayna’da konuşlandırdılar.
Soydaşlarının Ukrayna Nazi rejimi tarafından vahşice katledilişlerini 8 yıl sabrederek uluslararası diplomasi yoluyla halletmeye çalışan Rusya’ya başka bir seçenek verilmemişti. Rusya’nın da eli kolu bağlı bir durumda, kendisine yönelik NATO füzelerinin Ukrayna faşistleri tarafından kendilerine atılmasını evinde mi beklemeliydi? Aslında var olan bir savaşı, bir iç katliamı durdurma operasyonuydu Rusya’nın yaptığı.
Rusya özellikle Ukrayna ve diğer eski doğu bloğu ülkelerinin bağımsız ve de iyi komşuluk ilişkileri içinde olmalarını istedi her zaman. Ama Batılı emperyalist güçlerin söz konusu bu ülkelerin Rusya’ya karşı bir terör üssü haline getirilmesine de duyarsız kalamazdı elbet. Nitekim Putin, ABD’ye “Rusya, Kanada ve Meksika’ya füze konuşlandırsa tepkiniz ne olurdu?” diye kinayeli bir soru sormuştu.
Ve kaçınılmaz sonuç, 24 Şubat 2022 tarihinde kahraman Rusya Federasyonu ordusu, ulusal tehdit boyutuna ulaşan Ukrayna’daki kendine yönelik düşmanca faaliyetleri sonlandırmak (buna 22 biyolojik laboratuvarlar da dahil) ve Ukrayna halkını özgürleştirme operasyonunu başlatmıştı. Zaten var olan bir iç savaşı önlemek ve Donbas bölgesinde yaşayan ve %90’ının Rus olduğu halkın can güvenliğini sağlamak ve işbirlikçi katil ve cani Zelensky Nazi rejimine son vermeye yönelikti operasyon. Rusya ordusunun operasyonu asla Ukrayna’yı işgal etmeyi amaçlamıyordu. Ve de masum sivillerin can güvenliğini de dikkate alarak bir operasyon yürüttü. Buna rağmen ne yazık ki sivil kayıplar da oldu tabii ki.
Ukrayna faşist rejimi 10 binlerce insanı katlederken, Batı medyasında hiç görmediğimiz ölüm haberleri bir anda dünya medyasına abartılı bir şekilde alçakça yayınlanmaya başlanmıştı. Batılı emperyalistlerin, insanların hayatlarını kaybettikleri için üzüldüğünü düşünmeyin. Operasyon öncesi ölen insanlar Ruslardı. Ondan dolayı bir haber değeri yoktu.
Bugün insanların ölümünden bahsetmeleri ise üzüldüklerinden değil, dünya kamuoyunun duygularını sömürerek Rusya karşıtı bir atmosfer oluşturmak istedikleri içindir.
Zelensky, ülkesinin harap olacağını, yüzbinlerce Ukraynalının öleceğini bildiği halde bu korkunç projenin aktörü oldu. Ukrayna’nın yaşadığı bu cehennemin tek sorumlusu Zelensky ve Batılı emperyalist güçlerdir.
Bugüne kadar Batılı emperyalist güçlerin hakimiyetinde olan dünyadaki 8 milyar insanın 7,5 milyarı mutsuzdur. Açlığın, sömürünün, savaşın, adaletsizliğin var olduğu berbat bir dünyada yaşıyoruz. Artık bu zulme, adaletsizliğe, sömürü düzenine, kaosa dur demenin zamanı geldi. Dünya halkları bu adaletsizliklere daha fazla tahammül edemez, etmemelidir de. Bu savaş, Rusya’nın zaferiyle sonuçlanırsa, bu durum Batılı emperyalist güçlerin dünya hegemonyalarının bitişinin bir başlangıcı olacaktır aynı zamanda.
Rusya, bilinmelidir ki bütün bir insanlık için, bizler için bir savaş veriyor. Rusya’nın zaferi, aynı zamanda dünya ezilen halklarının zaferi olacaktır.
Tanrı, Rusya’yı korusun.
SLAVA RUSYA!