ULUSAL DİRENİŞ

Dr. MEŞFEŞ’Ü Necdet Hatam

Eskilerden bir alıntı

Diasporamız bir adım daha atmalı ve bilmeli ki;

– Ulusal direniş; sürgünden bu yana en şanslı dönemini yaşadığımızın, tarihin hem yapıcısı ham tanığı olduğumuzun bilincinde olmaktır.

– Ulusal direniş; anavatandaki nüfusumuz yeterli bir yoğunluğa ulaşmadığında çok güçlüklerle ucundan yakalayabildiğimiz güzelliklerin elden kayabileceğinin bilincinde olmak, bu bilincin sorumluluklarını yerine getirmektir.

– Ulusal direniş; anavatana olabildiğince daha çok sayıda insanın dönüşünü sağlamaktır.

– Ulusal direniş; düşünülen her eylemin dönüşe katkısı ölçüsünde doğru, dönüşü engelleme olasılığı ölçüsünde yanlış olduğunun bilincinde olmaktır.

– Ulusal direniş; gazilerimizi, anavatan savunmasında şehit düşen kardeşlerimizin çocuklarını unutmamak yaşamlarını güzelleştirme çabalarına katkıda bulunmaktır.

– Ulusal direniş; tatilini anavatanda geçirmek, anavatanda bir ev bir arsa sahibi olmayı hedeflemektir.

– Ulusal direniş; daha çok sayıda insanımıza anadilini öğretmek ve bundan mutluluk duymaktır.

– Ulusal direniş; tiyatrolarımıza, müzisyenlerimize, ses sanatçılarımıza hemen her okulumuzda kurulan halk oyunları, müzik, edebiyat gruplarına olanaklar ölçüsünde katkıda bulunmak ve bundan mutluluk duymaktır.

– Ulusal direniş; diaspora ülkelerini karış, karış dolaşan, tüm dünya ülkelerinde halkımızı yüz akı ile temsil eden sanat elçilerimizi, tanımak onlarla gurur duymaktır.

– Ulusal direniş; yıllardır milyonlarca diaspora insanın yapamadığı, derleyip yayımlayamadığı söylenceleri, anavatan araştırmacılarının derleyip kitaplaştırmasının heyecanını duymak, başaranlara saygıyı esirgememektir.

– Ulusal direniş; Almanya’daki arkadaşlarımızca düşünülmüş, anavatan, diaspora ve anavatana dönüş yapmış olanların ortak çabası ile ortaya çıkan bu ve benzeri çalışmaların, geleceğe olan umutları büyüttüğünün bilincinde olmaktır.

– Ulusal direniş; diasporada yetişen değerlerimizin cumhuriyetlerimiz yönetimince onurlandırıldığının farkında olmak, mutluluğunu yaşamaktır.

– Ulusal direniş; Quımaxhue Muriddin gibi teorisi kendi adıyla anılan, dünya çapında fizikçi matematikçi yetiştirmenin onurunu paylaşabilmektir.

– Ulusal direniş; Dünya ve olimpiyat şampiyonu sporcularımızı, yıllarca, İtalya ve Almanya judo milli takımlarını çalıştırmış antrenörlerimizi tanımak mutluluklarını paylaşmaktır.

– Ulusal direniş; Judo antrenörü Kueblı Yakub’un dünyada yüzyılın antrenörü seçilmesi ile onur duymaktır.

– Ulusal direniş; Kosova Adığelerinin Rusya Federasyonu’nun politik ve ekonomik katkıları ile anavatana getirilebilmiş olmasının ne denli büyük bir başarı olduğunun bilincinde olmaktır.

– Ulusal direniş; Dönüş yapan kimi arkadaşlarımızın, anavatanda içkisiz kafe-lokantanın da iş yapabileceğini, para kazanabileceğini, prestij bir mekan olabileceğini kanıtlamasına sevinebilmektir.

– Ulusal direniş; Daha iyi koşulları bırakıp anavatan üniversitelerinden birinde sorumluluk üstlenebilmektir.

– Ulusal direniş; Kendileri için “o çerkeslik için gitmedi, para kazanmaya gitti” dense de anavatanda para kazanılabileceğini, yaşanabileceğini kanıtlayanlara saygı duymaktır.

– Ulusal direniş, evliliklerle diaspora ve anavatan aileleri arasında organik bağ oluşturmaktır.

– Ulusal direniş; Adığecesi ile kültürü ile Adığe çocuklar yetiştirebilen dil bilmez ana-babaları alkışlayabilmektir.

– Ulusal direniş; sanal ortam kahramanlığının, uzaktan ahkam kesmenin, hariçten gazel okumanın, gıyabi milliyetçiliğin, deplasman sever futbolculuğun, eleştiri adı altında yapılan dedikoduların, bizim yerimize siz bedel ödeyin tutumlarının, içi doldurulmayan sloganların, kini, nefreti, düşmanlığı beslemenin ulusal direniş olmadığını anlamamak için direnenlere anlatma çabasıdır.

Özetle ulusal direniş; ulusal ideamız anavatana dönüş için, laf üretmekten öte, her birimizin mutlaka yapabileceği bir şeyler olduğunun bilincinde olmak ve yapabilecekleri konusunda hemen girişimlerde bulunmaktır.

Ben bu olumlu değişim sürecinin önümüzdeki günlerde hızlanacağı, diasporamızın sorunlarımızın çözümüne katkıda bulunmayan soyut tartışmaları bırakıp somut çalışmalara ağırlık vereceği umudunu taşıyor, acılarla yoğrulmuş bir mutluluk yaşıyorum.

En son cümle de şu:  Bu mutluluğu paylaşalım mı?… Ne dersiniz?…