YEMUZ Nevzat Tarakçı
02.12.2017
“XABZE” GENÇLERİN RUHUNDA HAYAT BULMALI
Xabze; kültürümüz, özümüz, ruhumuzsa,
Çerkes toplumunun olmazsa olmazımızsa,
Xabze, kalbimiz, beynimizse,
O halde hayat zincirimiz olan bu sistemi ancak duyarlılığımız ve samimi duygu birlikteliğimiz yaşatacaktır.
XABZE’Yİ YAŞANTIMIZLA YANSITMALIYIZ
Dünyanın en köklü, en güzel kültürlerinden biri olan güzel kültürümüz, mutlaka yaşatılmalı!
Yaşatmalıyız onu.
Dilimizle, yaşantımızla,
Örf ve adetlerimizle yaşatmalıyız.
Düğünlerimizle, cenazelerimizle…
Birlikteliğimizle, gençliğimizle yaşatmalıyız.
En önemlisi, yaşantımızla yansıtmalıyız.
Yok olmamak için başka şansımız var mı Allah aşkına?
BABAM ÇERKESTİ AMA BEN…
Bu kültürü, duygu birlikteliğimiz, duyarlılığımız, samimiyet ve heyecanımız yaşatır ancak.
Yoksa çok kısa sürede “Babam Çerkes’ti ama ben…” diyen gençlerle karşılaşırız.
İnanın çok ihtiyacımız var, yıllarını bu kültüre, bu topluma adamış,
Kültürüyle özdeşleşmiş tecrübeli, güzel insanlara,
Biz toplum olarak, samimiyet ve bilinçle ellerimizi tutuşturur,
Yüreklerimizi birleştirir, değerlerimizin değerini bilirsek,
Kimse kimsenin yüreğine, bileğine basmazsa,
Sorunlarımızı daha rahat çözeriz.
İstişarelerle oluşan genel akıl, kültürümüzün devamı için en büyük gücümüz olmalı.
Bu genel aklı doğru kullanıldığımız sürece başarı bizlerle olacak,
toplumumuzun dayanışması, huzuru artacaktır.
Şu asla unutulmamalı!
Günümüzde birleşerek büyüyenlerin yaşama hakkı vardır.
Birbirinin eksiğiyle, ayıbıyla uğraşanlarınsa asla!
POPÜLİST SÖYLEMLERLE OLMUYOR
Unutmayalım,
Güç uyumdadır,
Güç, diğerlerinin eksiğini tamamlamadadır.
Güç; sevgide, hoşgörüdedir.
Değerli bir ağabeyimizin ifadesiyle, biz, dış toplumda gerçeklerle yaşarken realistiz.
Fakat kendi toplumumuza döndüğümüzde maalesef bir hayal âlemi oluşuyor, düşüncelerimizin yerini duygular alıveriyor.
Ortam, popülist söylemlerden geçilmez oluyor.
Xabze elden gidiyor diye üzülmek yetmiyor.
Xabzeyi, çağa göre güncellemek lazım.
Değişen, küreselleşen dünyada, değişmeyecek İlahi kanunmuş gibi algılamamak lazım xabzeyi.
Dünya değiştiği için sürdürülemeyecek xabzelerimiz yok mu?
Bu çağda yaşatılması imkânsız bir örf ve âdeti yaşatma inadı bizleri çağdaş dünyadan kopartmaz mı?
Olması gereken; gelenek göreneklerin özünü koruyan, duygusallıktan uzak çağdaş bir yorum değil mi?
Bilgi ve hayat değiştikçe, kültürler de güncellenmeli değil mi?
Değişmeyen tek şey değişim değil mi?
Bizler de değişerek daha hızlı gelişemez miyiz?
Gelişerek değişmez miyiz?
XABZE BİZİ MAZİYE HAPSETMESİN
Gelenekler, çağa göre değişmeli, değişerek devam etmeli.
Gelişimini değişimle sürdürmeli.
Küreselleşme sürecinde toplumların davranış kodlamaları da değişiyor.
Bu değişimler toplumsal duruşumuzu da belirliyor.
Çok fonksiyonel olmalı xabzeler.
Xabze, bizi maziye hapsetmemeli.
GENÇLER XABZEYİ ÖZÜMSEMELİ, XABZENİN MANTIK ÖRGÜSÜNÜ ÇÖZEBİLMELİ
Hayat değişiyor, hayat farklı noktalarda akıyor.
Gençlik, doğal olarak hayatın pırıl pırıl oynadığı odaklara bakıyor.
Gençler:
“Bu xabze, günlük hayatta benim nerede karşıma çıkar?” diyor.
“Bunlar benim ne işime yarar?” diyor.
“Geleneklerim, günlük hayatta ne kadar fonksiyonel?” diyor.
Eğer gençliğimiz,
Toplumumuzun ve kültürümüzün geleceğiyse,
Eğer gençlik,
Doldurulması gereken boş şişe değil, yakılması gereken bir meşaleyse,
Konunun odağı gençlerse,
Gürül gürül onlar da katılmalı uygulamalara.
Hatta fazlasıyla söz hakkı olmalı onların.
Değilse, korkarım gelecek için kararlar alan bizler, havanda su dövmüş, kendi kendimize gelin güvey olmuş oluruz.
Bu ise hiçbirimizin istemediği bir talihsizlik olur.
DAYATMALARLA OLMAZ
Unutulmasın, xabzeyle yaşamak bir eğitim işidir ve uzun bir süreçtir.
Katiyen katı kurallarla, dayatmalarla olamaz.
Sevdireceğiz,
Benimseteceğiz,
Anlatacağız,
Sabır ve hoşgörüyle yaşayacağız.
Çözüm, kültürün kalıcılığını, bilginin aydınlığını, sevginin kucaklayıcılığını kullanmaktır.
SÖZÜN ÖZÜ
Sözün kısası; xabzeyi, gençlerimizin ruhunda diriltmeliyiz!
Bu kültür; kitaplarda, dergilerde, büyüklerimizin zihninde veya dernek sohbetlerinde kalmamalı, yaşamalı günlük hayatta.
Fonksiyonel olmalı xabze!
Geleneklerimizin yaşamasını isteyen her bilinçli birey, amatör bir ruhla ama profesyonelce bakmalı olaya, yüreğini katmalı bu işe.
Bütün çabalar gençliğimiz, geleceğimiz içinse, gençlerimizi daha fazla ciddiye almalı, onlara daha güzel model olmalıyız.
Hiç kimse gençleri doldurulması gereken boş şişe gibi görmesin.
Zira gençlik, doldurulması gereken boş şişe değil, yakılması gereken bir meşaledir.
O halde birlikte bu meşaleyi tutuşturalım.
Kültürel duyarlılığı yüksek bir toplum temennisiyle.