Nart Akhoumsatch
Statükocu ve sağ ideolojik yapıya sahip olanlar genelde İsrail karşıtıymış gibi görünmeye çalışırlar. Çünkü, sahtekârca da olsa, Türkiye ortamında bunun rant getirici bir özelliği vardır ve toplumda bir yer bulursun, dışlanmazsın.
Konjonktürel bir olay…
İsrail’e niye karşı olduklarını da bilmezler. Ama bu o kadar da önemli değildir zaten; sadece öyle görünsünler yeter.
Rejimin, iç siyaset gereği İsrail karşıtıymış gibi propaganda yapması halkta böyle bir karşıtlık buluyor.
Siyasiler, kurulması muhtemel olan bir Kürdistan devletinden bahsederken sahtekârca devamlı İsrail adını da birlikte telaffuz ederler. Bu da kitle psikolojisi açısından önemli, tabii ki…
Bazıları, “Diyarbakır, Van vs. kentleri İsrail toprakları olacak; İsrail ile komşu olacağız” falan derler. Aslında demek istiyorlar ki, buralar kurulacak Kürdistan devletine ait olacak.
Kürtlere olan düşmanlıklarından dolayı, İsrail ismini ifade ederek bir mesaj vermek istiyorlar akıllarınca.
Oysa Türkiye rejimi kurulduğundan beri, hatta İsrail var olmadan önce bile, Siyonizm’in kontrolünde bir ülkeydi.
Bu söz konusu arkadaşlar; statükocu, dinci, ırkçı ve devletçi birileri olmasına rağmen, aynı zamanda İsrail karşıtıymış gibi bu tür söylemleri de olabiliyor. Çelişki ve samimiyetsizlik çok açık biçimde kendini gösteriyor.
İsrail’i devlet olarak ilk tanıyan ülke Türkiye idi.
Hiçbir zaman İsrail karşıtı politik bir duruşu olmamıştır.
İsrail’in güvenliği her zaman öncelikli olmuştur.
Ankara, bütün uluslararası oyun kurallarını ve politikasını İsrail’in paralelinde yapar.
Türkiye, bu bakımdan adeta ikinci bir İsrail’dir.
Politik duruşu hep İsrail’in çıkarına hizmet amaçlı olmuştur.
Askerî ve ticari ilişkileri en üst düzeyde sürmektedir.
İsrail’in onayı olmadan hiçbir şey yapamaz Ankara.
Ankara işbirlikçi yönetimi, Amerika ve İsrail tarafından atanmış bir sömürge valisi mesabesindedir. Ordusu, Pentagon’un bir kol ordusu; MİT’i, CIA ve MOSSAD’ın bir şubesi konumundadır.
Aslında İsrail hiç olmasa da Kürdistan’a karşı çıkacaklar bu tipler. Ama sahtekârca İsrail’i vurguluyorlar ki, sözde ondan dolayı karşıymışlar gibi görünsünler.
Eğer Yahudi karşıtlığı söylemlerinde samimi olsalardı, hiç kuşkusuz ilk karşı çıkmaları gereken, daha olmayan bir Kürdistan devletine değil, işbirlikçi Ankara rejimine karşı çıkmaları gerekirdi.
Bu demektir ki meselenin özünde yatan aslında Kürt düşmanlığıdır, Yahudi düşmanlığı değil.
Sözde Yahudi düşmanlığı, Kürt düşmanlığı için kullanılan sadece bir maskedir, bir aparattır.