Nart Akhoumsatch
Facebook ortamında bir arkadaşla yazışmalarımdan.
Rasyonellikten çok uzak ve de etik olmayan agresif tepkiler gösteriyorsunuz.
Abhaz bir birey olarak Kürt siyasî hareketlerini desteklemem sizi bayağı rahatsız etmişe benziyor.
Bu tepkiselliğiniz, aslında sizin bir Abhaz olmanıza rağmen Türk ırkçıları gibi azılı bir Kürt düşmanı olduğunuzun bariz bir göstergesidir.
Bayağı bunalıma girmiş gibi görünüyorsunuz.
Size kalp krizi geçirttirecek başka fikirlerimi de açıklamaktan bir Abhaz olarak zevk duyacağım.
Bakın ben sadece Kürtleri desteklemekle kalmayıp Ermenileri, Alevileri, Rumları, Süryanileri, Ezidileri vs. halkların da en büyük destekçilerindenim.
“Siz Abhaz değilsiniz”
“Çakma Abhaz”
“Abhazların arkasına sığınıp Kürt güzellemesi yapmayın”
“Hesabınız sahte”
“Kürt – Türk çekişmesine Abhazları çekmeyin”
“Siz önce Abhazcayı öğrenin” falan.
Bu saçma sapan sözler bütünüyle size ait.
Siz neyin kafasını yaşıyorsunuz ya?
Kendinizi ne sanıyorsunuz?
Bu saçmalıkları bana söyleme yetkisini nereden alıyorsunuz?
Kimin adına konuşuyorsunuz?
Abhaz milletinin hamisi ve sorumlusu havasında takındığınız bu tür pozlar size çok bol gelir, sizi çok aşar hanımefendi.
İnsanın biraz utanması ve haddini bilmesi gerekmez mi?
Anlayamadığınız şey, bir kere ben hiçbir toplum ve dernek adına sözcülük yapmıyorum burada.
Yazılarım, düşüncelerim bütünüyle bana ait ve şahsi.
Özgür bir birey olarak kişisel düşüncelerimi açıklıyorum.
Bunu bir Abhaz olarak, Kürt, Ermeni, Süryani vs. olarak da açıklarım.
Kime ne, kimi ne ilgilendirir.
Düşüncelerim hiç kimseyi bağlamaz.
Siz hep statükocu, sağcı, muhafazakâr, Türkçülük yapan asimile olmuş Abhaz ve Çerkes toplumlarında bulunmuş olmalısınız.
Sizin bu ideolojik ölçülerinize uymayan benim gibi bir Abhaz’ı görünce şaşırdınız ve “olamaz böyle” deyip kimliğimi bile haddinizi aşarak reddetme noktasına vardırdınız işi.
Hangimiz Abhaz kimliğine daha uygunuz acaba bir bakalım.
Bunun için toplumumuzu iki kategoride tasnif etmemiz gerekecek:
1- Zalim, despot ve anti-demokratik rejimin hamileri, egemen sınıftan yana olan statükocu Çerkes ve Abhazlar.
2- Zulme ve sömürüye boyun eğmeyen, milleti ne olursa olsun ezilen, mağdur edilen, mazlum ve masum olan halklardan yana olan Çerkes ve Abhazlar.
Çerkeslik ve Abhazlık;
Köle ruhluluk değildir.
Pısırıklık hiç değildir.
Var olan bütün olumsuzluklara rağmen devlete itaati ibadet sayıp, ülkede her şey yolundaymış gibi sorumsuzca yaşanan bir hayat da değildir.
Çerkeslik, akordeon eşliğinde dans etmek de değildir.
Apsuara ve Xabze bir felsefedir, bir yaşam tarzıdır.
Bizleri asil bir millet yapan değerlerimiz vardır.
Bunlarsız Abhaz ve Çerkes olunmaz.
Adaleti, özgürlüğü, barışı ve paylaşımı savunmak.
Irkçı ve dinci olmamak.
Nerede olursa olsun zulme, sömürüye ve her tür insan hakları ihlallerine karşı çıkmak.
Yağcılık, yalakalık gibi düşkün davranışlara sahip olmamak.
Hele çanak yalayıcısı hiç olmamak.
Akıllı, vicdanlı ve ahlaklı olmak.
İnsanlığa ve doğaya karşı sevgi ve saygılı olmak.
Başının dik, onurlu ve gururlu olması vs.
Bu değerler, aslında bir üst kimlik statüsü “insan” olanların taşıdıkları insanlığın ortak değerleridir.
Hiçbir millete özgü değildir yani.
Fakat binlerce yıldan beri Çerkes ve Abhaz toplumları bu değerleri özümsemiş ve kendilerine yaşam kılavuzu yapmışlardır.
Böyle bir durumda, ezilen halklardan biri olarak gördüğüm Kürt halkını desteklediğimde bunun neresi Abhaz ve Çerkes yaşam felsefesine aykırı düşer?
Aykırı buluyorsanız, yanlış yerde duran sizsiniz demektir.
Siz kendi Abhazlığınızı sorgulamalısınız bu durumda.
Benim adalet duygum, milliyet aidiyetimden her zaman önceliklidir.