YAKLAŞAN SEÇİM ve ÇERKESLER

YEMUZ Nevzat Tarakçı
24.03.2014

Geçmişte başbakanın, özellikle insan temel hak ve özgürlükleri noktasındaki görüşlerini samimi bulur, bu söylemi alkışlardım.

Hatta Çerkes toplumunun bu noktada sosyal ve kültürel kazanımlarının olabileceğini hesaplardım.

Dahası var, Başbakanın şu sözleri beni çok heyecanlandırırdı:

Yeni bir anayasa, çağdaş, demokratik, özgür bir ülke…

Aradan yıllar geçti.

Seçime günler kaldı.

Şimdi dağlar taşlar yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla yankılanıyor.

Yeni anayasa, demokrasi, temel hak ve özgürlükler, hukuk, rafa kaldırılmış.

Başbakanda abartılı öfke, kin ve nefret dili.

Yolsuzlukların birer birer ortaya çıkmasından yılmış, bıkmış, bir Başbakan.

Yalanın, iftiranın bini bir para.

Ötekileştirme, görülmemiş boyutta.

“Gökçek yüzlü Başbakan” ın yüzü solmuş, dili kan, kin ve nefret kusuyor.

Kendisi gibi düşünmeyen herkesi düşman ilan ediyor.

Öfke, volkan olmuş püskürüyor.

Bir hezeyandır gidiyor.

Ne yazık ki bu süreçte, dindara ve en önemlisi dine olan inanç, saygı ve güven sarsılmış durumda.

“Dindar güvenilirdir!” algısı üzerine bir şeyler inşa etmeye çalışanlar derin yara aldı.

Bazı sorular cevapsız:

“Allah korkusu olan bir insan nasıl bu kadar büyük zulüm yapabilir?”

“Nasıl bu kadar hırsızlık, haksızlık yapabilir?”

“Görünüşte de olsa kullanılan İslami söylemin, hırsızlığı, rüşveti, hukuksuzluğu önleyememesi, aksine aşırı otoriter bir rejime kapıyı aralaması, Türkiye ve bütün İslam dünyasında din referanslı siyasete kuşkuyu artıracağı kesin. “

Bununla da kalmayacak:

“Çoğulculuğu korumak, demokrasi, hesap verebilirlik, hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü gibi değerlere yönelim artacak.”

“İslamî kimliğin, yolsuzluğu önlemeye yetmemesi, farklı kesimlerin özgürlüklerini garantiye almaması, dinî referanslı siyasete darbe vuracak.”

“Özellikle İslamcılık ve İslamcılar önemli bir imtihandan geçiyor:”

“Güçlü olmayı mı tercih edecekler yoksa haktan, adaletten yana ilkeli bir tavrı korumaya mı çalışacaklar?”

 

SOÇİ SANDIĞA YANSIYACAK MI?

Hal böyleyken, çevremde ve sosyal medyada pek çok Çerkes kaygılı.

Her şeyden önce belli bir kesim, Başbakanın Soçi Olimpiyatlarındaki sessizliğini ve tepkisizliğini hazmedememiş durumda.

Merak ediyorum, bir vesileyle başbakan, Çerkes toplumuna hitaben:

“Sizi anlıyorum, Soçi’de bir tarih bıraktınız, o da yetmiyor gibi dedelerinizin kanı üzerinde olimpiyat yapılıyor.”

“Bu oldukça üzücü bir durum.”

“Ne yazık ki bu, uluslararası bir karar.”

“Fakat siz, öfkenizde haklısınız, sizi anlıyorum.” dese bir şey kaybeder miydi?

Bilemiyorum.

Fakat Soçi kızgınları,

Hukuka ve demokrasiye yürekten inanan, insan temel hak ve özgürlüklerini önemseyen Çerkesler,

Veya benim gibi aldatılmış bir ruh hali yaşayanlar, bu seçimde öfkelerini sandığa yansıtabilir.

http://www.circassiancenter.com/cc-turkiye/yorum/nt/193-cantada.htm

 

YOKSA TWİTTERE GİRMEK İÇİN KAFKASYA’YA MI GİTSEK?

Kafkasya’yı her ziyaretimde Türkiye’nin özellikle sosyal medya alanında ne kadar özgürlükçü olduğunu övünerek vurgulamışımdır.

Şimdilerde Kafkasya’dan arayanlar:

“Gidişat nereye hacı?”

“Hani özgürlük?”

“Dikkat edin, her kuşun eti yenmez ha!” diyorlar.

Bense, belki sandıkta konuşurum, diyor, susuyorum.