ADİGELİK NEDİR, NE DEĞİLDİR

GHUNEKHO K. Özbay

Adigeler milat öncesi devirlerden beri kuzey Kafkasya’da yaşayan bir ulustur. (Halk demiyorum.) Kendileri başka yerlerden gelmemiş, aksine buralardan başka yerler göçmüş, göçtürülmüştür. Tarihte bir çok ulusun diline, kültürüne anaçlık etmiş olan Adigeler bu güne değin değişik isimlerle de anılmışlardır. Ancak isimlerin bir çoğu yok olurken Adige ismini, dillerini muhafaza etmişler ve Kafkaslılarla da özdeşleşmişlerdir.

Dünden bu güne değin varlığını sürdüren Adigeler ve Adigeliği ele almak, bunu tanımlamak gerekir. Hepimiz bir şeyler söyleriz, yazarız, çizeriz. Adige Cumhuriyeti’nin kuruluşunu kutladığımız bu günlerde kimliğimiz ve olmak istediğimizi bir kez daha hatırlamak, hatırlatmak istedim.

Peki, böylesi uğraşını verdiğimiz Adigelik neyi ifade etmektedir?

Adigelik denince herkesin aklına bir çok düşünceler gelmektedir. Kimilerine göre ideolojik bir akım, kimilerine göre de içinde bulunulan ülkenin politikalarının bir uzantısı. Bazılarına göre örf ve adetlerin öğretisi bir kurallar zinciri. Adigelik, kimilerine göre halk danslarını iyi oynamak, dilini konuşmak, adetlerini iyi bilmektir.

Adige ulusunu tarih boyunca bölen, yok eden ve bizi birbirimize düşüren kabilesel ve sınıfsal yapının yeniden oluşturulmasıdır. Yıllardır savunuculuğunu yaptığımız devlet ve ulusal birlikteliğinin oluşum düşüncemiz aynen devam etmektedir. Bizler anavatanımızda olmak zorundayız. Orada bütünleşmek zorundayız. Kalmak isteyenleri de kınamıyoruz. Mutlaka onlarında bize katkıları olur. Yalnız onlardan istediğimiz bizlere ayak bağı olmamalarıdır. Bizler hiçbir zaman Tanrı’nın yarattığı hiç kimseyi yermiyoruz. Hiç kimseden de üstün değiliz. Yalnız bizler Adigey’de, Adigelerle birlikte olmak, orada yaşamak istoruz. Şimdi, bu öğreti ve düşünceler içerisinde bizim savunduğumuz anladığımız Adigelik (İsteyen Çerkeslik diyebilir) ise;

– Irkçı ve şoven olmayan bir yaşam biçimidir.

– İnsancıl ve barışçıldır. Zora dayanan her türlü düşüncenin karşısında olur.

– Her halkın ve ulusun kendi benliğini, dilini, kültürünü, gelecek nesillere aktarmasını sağlar.

– Adige’yim diyen ve diyebilenlerin içerisinde yaşadıkları toplumlarla “barış ve dostluk” içerisinde etnik, kültürel devamlılığını geliştirir ve yaşatır.

– Ayrımcı ve yıkıcı değil, yapıcıdır.

– Adigelik anlayışı kabilecilik, sınıfçılığı reddeder.

– Bey, köle gibi düşünce ve eylemlerin karşısında olur.

– Dedelerimizden kalan geleneklerimizi modern toplumsal anlayışla geliştirir ve yayar.

– Adige dilinin okunması, yazılmasını tüm ulusumuza yayar.

– Adigelik düşüncesini taşımak, bunun bir suç olmadığını ve her Adige’nin bir görevi olduğunu hatırlatır.

Bizim bunlara ilave edebileceğimiz bir çok düşünlerimiz var. Şayet ben Adige’yim demek bir suç ise bizler bu suçu her gün istesek de istemesek de işliyoruz. Bizler bu suçu ulusumuz için işleyeceğiz, işlemeye devam edeceğiz. Adige ve Adige devletinin kurulmasıyla ilgili bu güne kadar emeği geçen ve canını verenleri bir kez daha saygıyla anıyorum. Tüm Adigelerin anavatanda buluşması dileğiyle tanrı ulusumuz ve devletimiz korusun.

Worepsew si Adiger, worepsew si Adigeyir.

Tham tıkherewxhum.